Comments
Transcript
Untitled - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
ISBN: 978‐605‐4222‐13‐1 1 Japon Araştırmacıların Gözünden TÜRKİYE Sempozyumu Baskı: Pozitif Matbaa – Ankara Tel: 0312 397 00 31 2 SUNUŞ Japon Araştırmacıların Gözünden Türkiye’ye Bakış konulu bir sempozyum düzenleme düşüncesi aslında yeni değil. 1997 yılında Ankara’da, Türk – Japon Üniversiteler Derneği olarak Japon Uzmanların Gözüyle Modern Japonya konulu sempozyum düzenlediğimizde görüşüp tartışmıştık. Gerçi aradan epey uzun bir süre geçti, ama sonunda bu düşüncemizi de gerçekleştirdik. 25 Eylül 2009’da Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, Japon Uzmanların Gözünden Türkiye konulu sempozyumu Çanakkale’de düzenledik. Amacımız bu kez de, Japon araştırmacıların; Türkiye ve Japonya’yı ilgilendiren hususlarda görüş ve yorumlarını dinlemekti. Konunun ayrıntılarını daha önce 2008’ de, Osaka Kansai Üniversitesi’nde araştırmalar için bulunduğum zaman, Japon meslektaşlarımla görüşerek kararlaştırmıştık. Gerçi onların uzmanlık alanları doğrudan Türkiye olmayıp, her biri uluslar arası ilişkiler, siyasal tarih, siyasal felsefe ve ilahiyat gibi farklı alanlarda değerli çalışmaları olan araştırmacılardır. O nedenle Türkiye’ ye gelmeden bir yıl önce, birlikte belirlediğimiz konularda araştırmalara ve birincil kaynaklar derlemeye başladılar. Daha sonra da, Japonca olarak hazırladıkları bildirileri bize ilettiler. Biz bu bildirileri, Japonya üzerine çalışan ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi’nde görevli genç araştırmacılarımıza Türkçe’ ye çevirttik. Türkçe’ ye çevrilen metinleri fakültemiz Türk Dili Eğitimi Bölümü öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Hulusi GEÇGEL, titiz bir şekilde gözden geçirdi. Önerileri doğrultusunda metinlerde gerekli küçük değişiklikleri yaptık. Sonunda, Japon uzmanlar davetlimiz olarak Çanakkale’ye geldiler ve sempozyumumuzu üniversitemizde gerçekleştirdik. Bu araştırmacılar ve sundukları bildirilerde ele aldıkları konuların kısa özetleri şöyle: Prof. Susumu SAKO, Türk–Japon resmi ilişkilerinde çok önemli bir yeri olan Ertuğrul Firkateynimizin 16 Eylül 1890 günü, Japonya’ ya yaptığı resmi ziyaretten dönerken fırtınaya yakalanıp batışı olayını ele aldı. Prof. SAKO, konuyu birincil Japon kaynaklarına, yerel ve ulusal Japon gazetelerine dayanarak inceledi. Kazanın duyuluşunu, yarattığı ilk şaşkınlık ve şoku anlattıktan sonra; Japon medyası ve halkının, resmi makamların olaya ilişkin tutum ve samimi çabalarını adeta günü gününe dile getirdi. Başlatılan yardım kampanyası, kazadan kurtulan gemicilerimizin Türkiye’ ye gönderilişleri ve Japon gazetelerinde çıkan haber ve yorumları anlattı. PROF. SAKO bildirisinde sonuç olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Ertuğrul Firkateyninin batışı acı kazası; Japonya’da Türkiye’ ye duyulan ilginin artmasına ve Japon halkının ve resmi makamların bu olaydan sonra, Japonya ve Türkiye ile ilgili konulara daha yakın ve samimi olarak ilgi duymalarına neden olacaktır. O nedenledir ki bu elim kaza, Türk–Japon dostluk ilişkilerinin temelini oluşturmakta ve bugün de önem ve anlamını korumaktadır.” İkinci konuşmacı Prof. Shizuo SEKI, 1925 – 1928 yılları arasında görev yapan Japonya’nın ilk Büyükelçisi Yukichi OBATA’nın Türkiye’de ki faaliyetlerini ele alan ilginç bir bildiri sundu. OBATA’nın; Japonya’nın Doğu Avrupa ve Orta Doğu’ da diplomatik ilişki kurduğu ilk ülke olan Türkiye ile olan ticari ve iktisadi ilişkilerinin gelişmesine öncelik verdiğini belirten Prof. SEKI, büyükelçinin Atatürk ile olan görüşmelerini ve ona ilişkin görüş ve yorumlarını da belirtti. Türkiye’nin o dönemde de, Japonya açısından ticari–iktisadi yönden önem taşıdığını vurgulayan konuşmacı; Büyükelçi OBATA’nın bu amaçla çok yoğun çaba harcadığını ve gerçekleştirdiklerini somut örneklerle anlattı. 3 Prof. Ken TAKESHITA’nın bildirisi, Türkiye’de Japon askeri Ataşesi olarak (1927‐ 1930) yılları arası İstanbul’da görev yapan Kingoro HASHİMOTO’nun; milli mücadele, devrimler ve çağdaş bir ulus devlet yaratma konusunda Atatürk’ten de etkilendiğini dile getirdi. Türkiye’ de ki görevini tamamlayıp geri dönen Kingoro HASHIMOTO’nun ülkesindeki faaliyetlerini ve siyasal gelişmelerde oynadığı rolü gözler önüne koydu. Prof. Ryoichi TOBE’nin bildirisi; İkinci Dünya Savaşı Sırasında Türkiye’de ki Japon Büyükelçiliği konusunu ele alıyordu. Türkiye’nin II. Dünya Savaşı süresince tarafsız ve savaş dışı kaldığını dile getiren PROF. TOBE, Türkiye’deki Japon elçiliğinin gerçekleştirmeye çalıştığı istihbarat etkinliklerini çarpıcı örneklerle anlattı. Böylece, Türk–Japon resmi ilişkilerinin az bilinen ama ilginç ve önemli bir diğer yönüne ışık tutmuş oldu. Prof. Yoshiko ODA, Japon ve Türk Siyasal Sisteminde Din ve Laiklik Üzerine konulu bildirisiyle, sempozyumun son konuşmacısıydı. Öncelikle İslam ve Şintoizm–Budizm dinlerinin genel özelliklerini ve Hıristiyanlıktan farklarını vurgulayan Prof. ODA daha sonra; Türkiye ve Japonya’daki laiklik anlayışına ve ilgili uygulamalara eğildi. Türk ve Japon araştırmacıların araştırmalarına dayanıp onlardan alıntılar yaparak konuyu işleyen Prof. ODA, karşılaştırmalı olarak, laiklik konusunda iki ülkedeki resmi uygulamaları eleştirel bir yaklaşımla dile getirdi. Sempozyumu tamamlayıp Japon konuklarımızı uğurladıktan sonra bildirilerin kitap şekline getirilmesi çalışmalarına koyulduk. Kitabımızı Türkçe ve Japonca olarak yayınlamak istediğimizden, işimiz biraz daha zordu. Yüksek Lisans öğrencimiz Aykut ŞENGÜL kitabın her iki dilde yazımı ve neredeyse tüm diğer aşamalarında çok çaba harcadı. Sempozyum afişini de hazırlayan değerli meslektaşımız Gülhan APAK, kitabın kapak düzenlemesi işini severek yüklendi. Sempozyum ve basım işinin mali boyutunda ise, her zaman olduğu gibi Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Ali AKDEMİR destekleri ile bizlere yardımcı oldu. Diğer taraftan; eşleriyle gelen Japon konuklarımızın İstanbul’a geliş, konaklama ve Türkiye’de kısa bir gezi yapabilmelerini, daha sonra uğurlanışlarını, Ankara Üniversitesi Japon Dili Edebiyatı Bölümünün ilk mezunlarından öğrencim, bugün seyahat acentesi sahibi Sayın Çetin ALKAN inanılmaz bir içtenlikle ve zevkle gerçekleştirdi. Kısaca sunduğum bilgilerden de görüleceği gibi; sempozyum çalışmaları ve kitap basımı baştan sona tam bir Türk–Japon İşbirliği örneği oluşturmaktadır. O nedenle de sempozyum ve kitabımızı “2010 Türkiye’de Japon Yılı” resmi etkinliklerinden biri olarak düşündük ve düzenledik. Çünkü ülkelerimiz arasındaki ilişkileri bilimsel çabalarımızla daha da güçlendirmenin, biz araştırmacıların başta gelen görevi olduğuna yürekten inanıyoruz. Biraz gecikmeyle de olsa gerçekleştirdik. Bu mütevazı çalışmamızı, kitabımızı sizlere sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Böylelikle, aralarındaki coğrafi uzaklığa karşın, geleneksel dostluk bağlarıyla bağlı ülkelerimiz; Türkiye ve Japonya’nın, birbirlerini biraz daha tanıyıp yakınlaşmalarına kalıcı bir eserle katkıda bulunabildiğimize inanıyoruz. Sempozyum ve kitabımızın düzenlenip basımının gerçekleşmesinde başta Sayın Japon Konuşmacılarımız olmak üzere emeği, desteği ve yardımı geçen herkese şahsım ve arkadaşlarım adına bir kez daha teşekkür etmeyi zevkli bir görev bilirim. Saygılarımla Prof. Dr. A.Mete TUNCOKU 4 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Ali AKDEMİR’in Konuşmaları İyi günler. Sayın Japon araştırmacılar, öncelikle sizlere uzaklardaki ülke “Türkiye”ye geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde, sizleri de bu vesileyle aramızda görmekten çok mutlu olduğumu belirtmek isterim. Bugün, oldukça önemli bir sempozyum için burada toplanmış bulunmaktayız. Japonya’dan tüm bu uzun mesafeyi aşarak gelen sayın misafirlerimiz, bugün bizlere ilk elden derleyip hazırladıkları bildirilerini sunacaklar. Sempozyumun ana konusu Türkiye hakkında yapılan çalışmalar olup, Japon araştırmacıların her birinin, uzman oldukları farklı alanlarda, Türkiye hakkında detaylı bilgiler verecek olması, bizler için de oldukça önemlidir. Bir başka deyişle, Japon araştırmacılardan Türkiye ile ilgili sunumların yapılacağı önemli bir çalışmaya bugün ev sahipliği yapıyoruz. Japonya ve Japonlar; ülkemizdeki araştırmacılar tarafından oldukça ilgi görülen ve ciddi çalışmaların yapıldığı konulardandır. Özellikle Japonya’nın Modernizasyon hareketleri, geçmişten beri ülkemizde büyük bir ilgi kaynağı olagelmiştir. Ben de, İdari Bilimler alanında çalışmalar yürüten bir akademisyen olarak, Japonya’ya oldukça ilgi duymaktayım. Özellikle, Japon Şirket yapılarındaki “Zincir Sistemi”, bölümümde verdiğim derslerde de oldukça önemli bir yere sahiptir. 2009‐2010 yılının ilk eğitim dönemi başlamadan, böylesine önemli bir sempozyumun üniversitemizde yapılıyor olmasından büyük bir gurur duymaktayım. Bugün yapılacak olan bu sempozyum ile ülkelerimiz arasındaki kültürel ve tarihsel bağların bir kez daha sağlamlaşacağı kanısındayım. Sempozyumun, 2010 Türkiye’de Japon Yılı etkinliklerine rastlaması, ona ayrı bir anlam kazandırmaktadır. Son olarak, çok uzun bir yoldan Çanakkale’mize gelen Japon konuklarımıza, sizler adına bir kez daha gönülden teşekkür ederim. Saygılarımla Prof. Dr. Ali AKDEMİR Rektör 5 Japon Uzmanlar adına Sayın Prof. Ken TAKESHITA’nın konuşmaları. İyi günler. Kansai Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne bağlı olarak çalışmaktayım. İsmim Takeshita’dır. Bugün konuşma yapacak olan Japon araştırmacıları temsilen, burada teşekkürlerimizi bildiren bir konuşma yapmak istiyorum. Bugün yapılacak olan bu sempozyuma bizleri davet ettiğiniz için onur duyduğumuzu belirtir, teşekkürlerimizi sunarız. Özellikle sayın rektör Prof. Dr. Ali AKDEMİR ve Prof. Dr. A. Mete TUNCOKU hocamız başta olmak üzere tüm ilgili kişilere en içten dileklerimizi sunuyoruz. 1997 yılının Nisan ayında Mete Hoca’mız Ankara’da “Japon Uzmanların Gözünden Modern Japonya” adlı bir sempozyum düzenlemişti. Ben de dâhil olmak üzere 3 kişi katılmış ve orada modernleşme sürecini geçirip günümüze gelen Japonya’yı çeşitli uzmanlık alanlarının bakış açışından Türk konuklarımıza sunmuştuk. Bunun üzerine 12 yıl geçip, bugüne geldiğimizde yeniden bizler uzman olarak, sadece Japonya’yı değil Türkiye’yle de ilgili olan bazı konulardan bahsedeceğiz. Bu konular, Japonya ile Türkiye arasındaki ilişkileri yakın tarih içerisinde detaylı olarak incelenecektir. 12 yıl önceki uluslar arası toplum, soğuk savaş sonrası hemen devletlerin daha dengeli hale getirmek için temel unsurların arayışının yapıldığı bir durumdaydı. Şu anda, birçok savaş ve çatışmanın bizlere öğrettikleri, devletin dengeli olması için gerekli en temel unsurun halk ve din olgularının uyum halinde olması gerektiğidir. Bunun da üzerinde, böyle bir uyumu arzulayan halkın bilincinin demokrasi ile biçimlendirilmiş olması önemlidir. Bugün yapacağımız sunularda, her birimiz çeşitli konu başlıkları altında Türkiye hakkında konuşmalar yapacağız. Yine, Bizim sunacağımız konular sizler için kendi ülkeniz hakkında bir kez daha düşünme fırsatı da yaratıp, artık küreselleşmiş bir toplum için de her ülkenin arzu duyduğu demokratik kimlik üzerine de düşünme şansı verirse bizim için en büyük mutluluk olacaktır. Mete hocamız, her zaman Türkiye ve Japonya’nın ipek yolunun en batısı ve en doğusunda yer alan ülkeler olduğunu, bu yüzden doğu ve batı kültürlerinin arasında köprü görevi görmeleri gerektiğini dile getirmektedir. Bunun için de, her iki ülkenin kendi tarihlerine dayanan özgünlüğünün bilincinde olması gerekmektedir. Son olarak, Japonya’dan sunu yapacak olanları temsilen bir kez daha şükranlarımı sunarım. Saygılarımla. 竹下 賢 Prof. Dr. Ken TAKESHITA Kansai Üniversitesi Öğretim Üyesi 7 İÇİNDEKİLER ERTUĞRUL FIRKATEYNİ FACİASI ve JAPON MEDYASINA YANSIMALARI ................................................ 11 Ertuğrul Firkateyni Kazası ile ilgili Tokyo Bölgesi Gazete Haberleri ................................................... 11 Ertuğrul Firkateyni Kazası ile İlgili Yerel Gazetelerde Çıkan Haberler ............................................... 13 Basın ve Türk‐Japon İlişkilerinin İlk Dönemi ...................................................................................... 15 Sonuç ................................................................................................................................................. 16 İLK TÜRKİYE BÜYÜKELÇİSİ YUKİÇİ OBATA ve TÜRKİYE 1925‐1928 YILLARI ............................................ 17 I. İlk Türkiye Büyükelçisi Olarak Görevlendirilmesinden Öncesi ................................................... 17 Yukichi Obata’nın Özgeçmişi ......................................................................................................... 17 1925 öncesi Türk‐Japon İlişkileri .................................................................................................... 17 Shidehara Dış Ekonomisi ile Orta‐Yakın Doğu Ticareti .................................................................. 18 Japonya’nın Türkiye Büyükelçisi Obata ......................................................................................... 19 II. Büyükelçi Obata ve Cumhurbaşkanı Atatürk ............................................................................. 20 Atatürk’e İlişkin Edinilen İlk İzlenimler ........................................................................................... 20 Atatürk ile Görüşmeleri ................................................................................................................. 21 Atatürk’ün Liderliğinde Yapılan Devrimler .................................................................................... 23 III. Büyükelçi Obata’nın Ekonomik Alanda Gerçekleştirdikleri ....................................................... 23 Büyükelçi Obata’nın Kararı: Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi ..................................................... 23 Yakındoğu Dış Ticaret Konferansı’nın Yapılması ........................................................................... 24 Dönüşümlü Numune Pazarlarının Açılması ................................................................................... 25 Yeni Deniz Yollarının Açılması ........................................................................................................ 26 Numune Sergilerinin Açılması ........................................................................................................ 26 Türk Japon Ekonomik İlişkilerinin Tohumlarının Atılması .............................................................. 27 Notlar ............................................................................................................................................. 28 HAŞİMOTO KİNGOROU’NUN ATATÜRK İMAJI’NA İSTİNÂDEN JAPON FAŞİZMİ ve MODERNİZASYONUN SEYRİ ...................................................................................................................................................... 29 Haşimoto Kingorou’nun Devlet İdeolojisi ve Darbe .......................................................................... 29 Faşizme Giden Yol .............................................................................................................................. 31 Dünya Tarihi Vizyonundan ................................................................................................................ 33 Sonuç ................................................................................................................................................. 36 İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA TÜRKİYE’DEKİ JAPON BÜYÜKELÇİLİĞİ .............................................. 37 Yakın ve Orta Doğu İle İlgili Bilgiler .................................................................................................... 38 Türk‐Alman İlişkileri ........................................................................................................................... 41 Türkiye’nin Japonya ile Diplomatik İlişkileri Kesmesi ........................................................................ 46 9 Sonuç ................................................................................................................................................. 49 JAPON VE TÜRK SİYASAL SİSTEMİNDE DİN VE LAİKLİK ÜZERİNE ........................................................... 51 Din ve Laik Toplum ............................................................................................................................ 51 Türkiye’de Laiklik ............................................................................................................................... 53 Türkiye ve Japonya Karşılaştırması .................................................................................................... 55 Sonuç ................................................................................................................................................. 56 ~ YAZARLARIN KISA ÖZGEMİŞLERİ ~ ...................................................................................................... 58 Prof. Susumu SAKO ................................................................................................................................ 58 Prof. Ryoichi TOBE ................................................................................................................................. 58 Prof. Seki SHIZUO .................................................................................................................................. 58 Prof. Ken TAKESHITA ............................................................................................................................. 58 Prof. Yoshiko ODA ................................................................................................................................. 58 10 ERTUĞRUL FIRKATEYNİ FACİASI ve JAPON MEDYASINA YANSIMALARI Prof. Susumu SAKO (*) Facia 16 Eylül 1890 tarihinde Wakayama Eyaleti Kushimoto Şehri Kashinozaki açıklarında meydana gelmiştir. Osmanlı İmparatoru II. Abdülhamit tarafından gönderilen ve Osman Paşa önderliğindeki özel bir elçi heyetini taşıyan Ertuğrul Firkateyni adlı savaş gemisi, dönüş yolunda yakalandığı fırtına sonucu batarak enkaz haline gelmiş ve 600 kişilik yolcusundan ise, sadece 69 kişi sağ olarak kurtulmayı başarmıştır. Ertuğrul Firkateyni Temmuz 1889’da yola çıkmış, zorlu ve on bir ay gibi uzun bir yolculuktan sonra Haziran 1890’da Japonya’ya ulaşmıştır. Fakat Japonya’da bulundukları süre içerisinde de kolera salgınına yakalanmak gibi diğer zorluklara göğüs germek zorunda kalmışlar ve Türkiye’ye geri dönerken hiç tahmin etmedikleri çok daha büyük bir felaketle karşılaşmışlardır. Araştırma bu kaza hakkında gazetede çıkan haberler ile ilgilidir. Ertuğrul Firkateyni Kazası ile ilgili Tokyo Bölgesi Gazete Haberleri Dönemin Tokyo Bölgesi yüksek tirajlı gazeteleri arasında Yuubin Hoochi Shinbun, Tokyo Asahi Shinbun, Jiji Shinpoo ve Tokyo Nichinichi Shinbun bulunmaktaydı. Adı geçen gazeteler arasında, Tokyo Nichinichi Shinbun adlı gazete 19 Eylül tarihli özel baskısında bu haberi ilk verenlerdendir. Bu özel baskıda, "Türk savaş gemisi Ertuğrul Firkateyni’nin ayın on sekizinde akşam on sularında Kishuu açıklarındaki kayalıklara çarptığı ve kazan dairesinin patlaması sonucu 650 yolcusundan 587’sinin hayatını kaybettiği yolunda son dakika haberi gelmiştir", "Elçi Osman Paşa ve geminin kaptanı başta olmak üzere çok sayıda yolcu hayatını kaybetmiştir. Kazadan kurtulanların sayısı ise, sadece 60 kişi olup çoğu yaralı haldedir ve halleri içler acısıdır"1 şeklinde haberlere geçmiştir. İlk haber olmasından dolayı, kazanın gerçekleştiği tarih (19 Eylül) ve geminin adı (Ertogurooru) yanlış yazılmıştır. Yine aynı gazete 20 Eylül tarihli baskısının iki sayfasında üç ayrı yazıda olayı ele almıştır. “Acıyı Paylaşmak” adlı başyazıda, Ertuğrul Firkateyni’nin geliş hikâyesi, özel heyet ve kaza ile ilgili ayrıntılı bilgilere yer verilmiştir. Bu başyazıda, “Türkiye zamanında yenilmez bir ülke olarak Avrupa’da üstün bir durumda iken, şu anda uluslararası arenada Avrupa’nın baskılarına maruz kalmaktadır. Aynı şekilde bir Asya ülkesi olarak Japonya da, aynı dertten muzdariptir. Bu sebeple çok uzaklardan bütün zorluklara rağmen Türkiye’nin dostluk arayışı içerisinde gönderdiği elçi heyetinin, görevleri başında böyle bir deniz faciasına uğramaları çok üzücüdür”2 şeklinde görüş belirtilmiştir. Bu sebeple bu başyazıda Japonya’nın bundan bir yıl önceki anayasal ve özellikle eşitlik ile ilgili düzenlemelerdeki hassasiyetinin, kısacası o dönemin Japonya’sının tasvir edildiği söylenebilir. Devamında ise “Türk Kazazedelerini Kurtarma Bağış Kampanyası” başlıklı habere yer verilerek kişi başı en az on sen olmak üzere 30 Eylül’e kadar bağış kampanyası düzenlendiğini bildirmiştir. Yine bu yazıda “acil bir durum olduğundan bir an önce bağış toplanmalıdır” şeklinde ifadesi yer almaktadır. Ayrıca “Türk Savaş Gemisinin Batışı” adlı yazıda, özel baskıda yer verilmeyen ayrıntılara da değinilmekte ve sonunda ise Shuuichi KAGA adlı bir kişinin bu özel baskıyı okuduktan sonra 19 Eylül * Osaka Gakuin Üniversitesi ‐ Uluslararası İlişkiler Fakültesi ** Çeviri: Ar.Gör.Dr. Derya Akkuş SAKAUE; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Japonca Öğretmenliği Ana Bilim Dalı. 1 Tokyo Nichi Nichi Shinbun 19 Eylül 1890 Özel baskı 2 Yukarıdaki gibi. 20 Eylül 1890 11 gecesi 3 Yen gönderdiği belirtilmektedir3. Bağış kampanyasına daha sonra da yer verilerek, 23 Eylül tarihli yazıda “yarısı kazada hayatını kaybedenler için, diğer yarısı da hayatta kalanlar için”4 olmak üzere toplanan paranın nasıl kullanılacağı açıklanmaktadır. Bağışlar ile ilgili olarak, bağış yapanların adı ve miktarın yanı sıra, Yokohama İçki İçmeyenler Derneği olarak da bir grubun bağış kampanyası yürüttüğü haberine yer verilmektedir. Japon İmparatorluk ailesi tarafından ise 30 Eylül tarihli yazıda “İmparatorun Rahmeti”5 adlı yazıda hayatta kalanların hasta yatağında giymeleri için imparatorun giysi gönderdiği haberi verilmektedir. Diğer gazeteler ise, 20 Eylül’de haberi ilk kez verdikten sonra izleyen günlerde de olayla ilgili haberlere yer vermişlerdir. Tokyo Asahi adlı gazete, 20 Eylül’de ilk kez, 21 Eylül’de ise “Türk Savaş Gemisi’nin Batışı” adlı başyazıda bu habere yer vermiştir. Adı geçen başyazıda Tokyo Asahi adlı gazete ile aynı şekilde, birçok Asya ülkesinin Avrupa ülkelerinin kolonisi olmalarından, Türkiye’nin de Japonya’nın da uluslararası arenada Avrupa’nın küçümsemelerine maruz kaldığından söz edilmekte, “Çok uzaklardan birçok zorlukla başa çıkarak Japonya’ya gelen özel heyetin acısını paylaşmak ve kazazedeleri ülkelerine götürmek üzere bir heyet oluşturulmalı ve dostluk ilişkileri geliştirmelidir”6 şeklinde görüş belirtilmektedir. Diğer gazeteler de birçok yazısında Tokyo Nichinichi ve Tokyo Asahi adlı gazetelerle aynı görüşü paylaşmaktadırlar7. Bağış kampanyası ile ilgili olarak 20 Eylül’de Tokyo Nichinichi ile aynı tarihte Jiji Shinpoo adlı gazete diğer gazetelerden de önce davranarak “Ertuğrul Firkateyni Faciası” başlığı altında “Geniş bir bağış kampanyası düzenlenerek acı çeken kazazedelerin acıları hafifletilmeli, Japonların iyi niyeti yurtdışına gösterilmeli”8 şeklinde bir yazı yayımlamıştır. Daha sonrasında ise, Tokyo Asahi 23 Eylül’de, Torajiro YAMADA’nın9, 25 Eylül’de ise kendilerinin başlattıkları bağış kampanyasını duyurmuştur10. Daha sonra Yamada, topladığı bağışları bizzat kendisi Türkiye’ye götürerek Türk-Japon dostluğunun simge kişiliği haline gelmiştir. Tüm bunların yanı sıra çeşitli gazeteler tarafından yürütülen bağış kampanyalarına karşın sadece Yubin Hoochi adlı gazete 25 Eylül tarihli baskısında bir üst düzey yetkilinin “Asker ve halkı açık bir şekilde ayırt etmek gerekirse, Türk askerleri için bağış toplamak onları utandıracak bir davranış olur”11 şeklindeki sözlerine yer vermektedir. Tüm bunların yanı sıra kaza ile ilgili haberlerde, Ertuğrul Firkateyni’nin adının yanlış yazıldığı görülmektedir. Bu yazım hatalarından en çok “Erutugurooru” başta olmak üzere “Erutuguro” ve “Erutugurouru” karşımıza çıkmakta 12 , Osman Paşa’dan da, Türk hanedanı mensubu olarak bahsedilmektedir13. Ayrıca, Tokyo Asahi gazetesi Türkiye’den gelen özel heyetin 5 Haziran’da Kobe’den Yokohama’ya doğru yola çıktıklarını bildiren telgraf ile ilgili yazıda, Osman Paşa için Türk-Rus Savaşı’nda Plevne Kalesi’ni ele geçiren kahraman Gazi Osman Paşa’nın torunu olduğu belirtilmektedir14. Fakat 21 Eylül tarihinde Jiji Shinpoo adlı gazetede, diğer gazetelerde yayımlanan Osman Paşa’nın profili ile ilgili yanlışlıklara değinilmiş, kendisinin dönemin Bahriye Nazırı’nın damadı olduğu belirtilmiştir15. 3 6 7 8 9 10 11 12 Yukarıdaki gibi. Yukarıdaki gibi. 23 Eylül 1890 Yukarıdaki gibi. 30 Eylül 1890 Tokyo Asahi Shinbun 21 Eylül 1890 Yuubin Hoochi Shinbun, Tokyo Asahi Shinbun, Jiji Shinpoo 20 Eylül 1890 tarihinden sonraki yazılar. Jiji Shinpoo. 20 Eylül 1890 Tokyo Asahi Shinbun 23 Eylül 1890 Yukarıdaki gibi. 25 Eylül 1890 Yuubin Hoochi Shinbun 25 Eylül 1890 Yukarıdaki gibi. 20 Eylül 1890 tarihli gazetede “Erudoguro”, Tokyo Asahi Shinbun ise 20 Eylül 1890 tarihli baskısında “Erudogurouru” şeklinde yazmıştır. 13 Tokyo Asahi Shinbun 21 Eylül 1890, Yuubin Hoochi Shinbun 25 Eylül 1890 14 Tokyo Asahi Shinbun 7 Haziran 1890 15 Jiji Shinpoo 21 Eylül 1890 4 5 12 Tokyo Asahi gazetesi 23 Eylül’de Kobe’ye gelerek kazayı haber veren iki mürettebata da yazıda yer vermekte, kaldıkları yerin sahibi olan karı-koca dışında Türkçe bilen kimsenin olmadığını belirtmektedir16. Ertuğrul Firkateyni Kazası ile İlgili Yerel Gazetelerde Çıkan Haberler Araştırmada yerel gazete olarak Osaka Asahi Shinbun, Kobe Yuushin Nippoo, Sanyoo Shinpoo (Okayama Eyaleti), Kainan Shinbun (Ehime Eyalaeti), Fukuryoo Shinpoo (Fukuoka Eyaleti), Touou Shinpoo (Aoyama Eyaleti) adlı gazetelerden faydalanılmıştır. Öncelikle Tokyo Nichinichi gazetesi ile aynı tarihte kazayı bildiren Osaka Asahi Shinbun ve Kobe Yuushin Nippoo adlı gazeteleri ele almak gerekirse, Osaka o dönemde, ekonominin kalbi konumunda olup, kazanın olduğu Wakayama’ya da yakın bir konumda bulunmaktadır. Kobe ise Osaka’nın batısında bir liman şehri olup, 19 Eylül’de iki kazazedenin gazetelere bilgi vermek amacıyla geldiği ve bir süre bulunduğu yerdir. Bu sebeple de Osaka Asahi ve Kobe Yuushin Nippoo gazeteleri bulundukları yer itibariyle Tokyo Bölgesi’ndeki gazetelerden daha ayrıntılı haberlere yer vermektedir Osaka Asahi Shinbun gazetesi 19 Eylül tarihinde “Yabancı bandrollü geminin batışı (18 Eylül öğleden sonra 3.45 Wakayama çıkışlı telgraf): Önceki gün yabancı bandrollü bir gemi Higashimurogun Kashinozaki yakınlarında batmıştır. Geminin adı ve nereye bağlı olduğu belli değildir”17 şeklinde dipnot olarak habere ilk kez yer vermiş, 20 Eylül tarihinde ise birinci sayfadan “Savaş gemisi battı. 500 kişi boğuldu” “Aynı gün hava... Bu yılın ilk fırtınası olmuştur” şeklinde 1886 yılında hemen hemen aynı yerde meydana gelen Normanton adlı İngiliz yük gemisinin batmasıyla ilgili olaya değinerek, “Türk gemisi batığı ile ilgili haberlerin devamı” başlığı altında ikinci sayfasında kaza ve Ertuğrul Firkateyni ile ilgili ayrıntıları ele almıştır18. Bu iki yazıda, firkateynin adı “Eruto,gurooru” olarak geçmekte, Osman Paşa ise hanedan mensubu olarak tanıtılmaktadır. 21 Eylül tarihli yazıda ise Osman Paşa ve Kaptan Ali Bey’in hayatlarını kaybetmeleri ile ilgili olarak okuyucuların daha iyi anlayabilmesi için facianın gerçekleştiği yerin haritasına da yer verilmiştir19. “Osman Paşa: Hanedan mensubu” ile ilgili olarak, 25 Eylül’de “Osman Hazretlerinin Özgeçmişi” başlığı altında “Osman Paşa’nın ikinci çocuğu olarak 1847’de İstanbul’da dünyaya gelmiş ve Cambridge Üniversitesi’nde hukuk, Paris’te ise askerlik okumuştur. Ağabeyi olan Osman Paşa Rusları yenmesiyle üne kavuşarak üç kez Kara Kuvvetleri bakanlığı yapmıştır. Deniz Kuvvetleri Bakanı Paasan (Hasan) Paşa’nın dillere destan güzelliği ile ünlü büyük kızı ile evlidir.”, “Hanedan mensubu Osman Paşa”nın profilinden söz edilmektedir20. Bağış kampanyası hakkında ise, 25 Eylül’de bir sayfada “Kazazedeler için bağış kampanyası”21 adı altında Osaka Higashiku bölgesinden Kyuubee İMOTO adlı kişinin üç gün önce kazazedelere gönderilmek üzere 2 Japon Yeni’ni Eyalaet Valiliği’ne götürdüğünü bildirmektedir. 26 Eylül’de, Osaka Asahi gazetesi olarak “Zor durumdaki kazazedelere yardım edilmelidir. Hatta para yardımı yapmakla kalmayıp ülkemiz insanlarının iyi niyeti yurtdışında gösterilmelidir. Herkesin bu görüşü paylaşması yürekten arzu edilmektedir”22şeklinde bağış kampanyasını duyurmaktadır. Takip eden günlerde de bu habere yer verilmekle birlikte Osaka Asahi adlı gazetede daha sonrasında bu haberle ilgili olarak bir başyazıya rastlanmamakta, kazazedelerin ülkelerine 16 19 20 21 22 17 18 Tokyo Asahi Shinbun 23 Eylül 1890 Osaka Asahi Shinbun 19 Eylül 1890 Sütun dışı haber Yukarıdaki gibi. 20 Eylül 1890 Yukarıdaki gibi. 21 Eylül 1890 Yukarıdaki gibi. 25 Eylül 1890 Yukarıdaki gibi. Yukarıdaki gibi. 26 Eylül 1890 13 dönmesinden hemen önceki 14 Ekim tarihinde Osman Paşa’dan hanedan mensubu şeklinde söz edilmektedir23. Kobe Yuushin Nippoo adlı gazete ise, ilk haberi 19 Eylül’de özel baskı olarak, 20Eylül’de ise “Türk Savaş Gemisinin Batışı” başlığıyla haberlerin devamına yer vermekte, Osaka Asahi ile aynı şekilde Normanton adlı gemi olayına değinmektedir. 21 Eylül’de “Türk kazazedeler en iyi şekilde ağırlanmalıdır” konulu başyazıda, özetle “Özel heyetin gelmesi Meici tarihinde ayrı bir yere sahip, çok güzel bir olaydır. Özel heyetin bir kısmı ülkelerine geri gönderilmeli, hayatını kaybedenler için ise, anıtmezarlık yapılmalıdır. Bundan sonra da iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin geliştirilmesi arzu edilmektedir. Devletimize yardımcı olarak biz de halk olarak kazazedeleri en iyi şekilde ağırlamayı arzu etmekteyiz. Bu, Türkiye ve Japonya ilişkilerinin başlangıcı olarak, ben şahsım adına yeni dost ülkenin kazazedelerinin ağırlanmasından çok, içten gelen bir iyi niyet olduğunu arzu etmekteyim” 24 düşünceleri dile getirilmektedir. Kaza ile ilgili Kobe Yuushin Nippoo’da yer alan haberler, kazazedelerin bulunduğu bölge olması itibariyle, ilgili oldukça ayrıntılı şekilde ele alınmaktadır. 25 Eylül tarihli yazıda, Türkçe bilen kişi sayısının Kobe’de bir, Tokyo’da hiç bulunmadığı ve Yokohama’da ise, yine bir kişi olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, gazete Türklerin sigara sevmelerine karşın alkollü içki sevmedikleri gibi ayrıntılara da yer vererek diğer gazetelerden farklılık göstermektedir25. Yine aynı tarihli gazetede, Osaka Asahi adlı gazete ile birebir aynı denecek kadar benzer bir yazıya “Osman Paşa’nın Özgeçmişi” başlığıyla yer vermiştir26. 28 Eylül tarihli bağış kampanyası ile ilgili yazıda, “Türk özel heyetini önemli bir misafir olarak karşılamalı, gücümüzün yettiği yere kadar acılarını paylaşmalıyız” denilerek “Fakat farklı görüşte olan insanlar da elbette ki bulunmaktadır. Kazazedelere yardım etmenin Türk Hükümeti’nin sorumluluğu olduğundan yabancı bir ülkenin insanı için bağış toplamamız ayıp bir davranış olacak ve büyük olasılıkla Türk Hükümeti bu parayı kabul etmeyecektir denilmektedir. Bu sözler dikkate alınmamalı ve az-çok demeden yardım etmeli, tüm dünyaya Japon halkının iyi niyeti gösterilmelidir.”27 şeklinde görüş belirtilmektedir. Bu yazının yukarıda belirtilen Yuubin Hoochi adlı gazeteye karşı görüş belirtmek üzere yazıldığı düşünülmektedir. Diğer yerel gazeteler ise, yukarıda adı geçen iki gazeteden dört gün gecikme ile 23 Eylül’de kazaya yer vermişlerdir. Sanyoo Shinpoo, Kainan Shinbun, Fukuryoo Shinpoo ve Touou Nippoo adlı gazeteler arasında, Okayama’da basılan Sanyoo Shinpoo 23 Eylül’de ilk sayfanın hemen hemen tümünü kazaya ayırmış28, daha sonrasında da kaza ile ilgili haberlere yer vermiştir. Bunun sebebi olarak da Okayama’nın Osaka ve Kobe’ye yakın olması gösterilebilir. Diğer yandan Fukuoka’da Fukuryoo Shinpoo, Ehime’de Kainan Shinbun ana adanın en kuzeyinde olan Aomori’de ise Touou Nippoo adlı gazetelerin 23 Eylül’de kazaya yer vermiş olmakla birlikte29, izleyen günlerde her gün kazaya yer vermedikleri anlaşılmaktadır. Yine bu yerel gazetelerde yer alan yazılar Tokyo Bölgesi gazetelerinde yer alan haberlerle çok büyük benzerlik göstermektedir. Örneğin, Touou Nippoo adlı gazete 27 Eylül tarihli “ Türk savaş gemisinin batışı ile ilgili haberlerin ayrıntıları” adlı yazısında, Jiji Shinpoo adlı gazetenin 22 Eylül tarihli yazısı ile aynı başlığı taşımaktadır30. 23 26 27 28 29 30 24 25 Yukarıdaki gibi. 14 Ekim 1890 Kobe Yuushin Nippoo 21 Eylül 1890 Yukarıdaki gibi. 25 Eylül 1890 Yukarıdaki gibi. Yukarıdaki gibi. 28 Eylül 1890 Sanyoo Shinpoo 23 Eylül 1890 Fukuryoo Shinpoo, Kainan Shinbun, Touou Nippoo 23 Eylül 1890 Touou Nippoo 27 Eylül 1890 14 Bağış kampanyası ile ilgili olarak ise, 23 Eylül’de Sanyoo Shinpoo; Jiji Shinpoo ve Tokyo Nichinichi gazetesinin bağış kampanyalarını haber olarak vermekte, 25 Eylül’de Kobe Yuushin, 26 Eylül’de Osaka Asahi gazetelerinin bağış kampanyası başlattıkları görülmektedir31. 30 Eylül’de ise Fukuryoo Shinpoo, 26 Eylül’de Tokyo Bölgesi’ndeki üç medya kuruluşunun bağış kampanyası yürüttüğünü haber vermektedir32. 30 Eylül’de ise, “Bir üst yetkilinin sözleri” adı altında Türk savaş gemisinin batışına üzüntü duyan Japon halkı arasında bağış toplanmasına rağmen, üst yetkilinin askerleri kurtarmanın ayıp bir davranış olacağını belirtmesini “gariplik” olarak adlandırmakta ve açıkça bu görüşe karşı olduğunu belirtmektedir33. Basın ve Türk‐Japon İlişkilerinin İlk Dönemi Ertuğrul Firkateyni Kazası 16 Eylül’de olmuştur. Saat olarak, kesin olmamakla birlikte, kazanın akşam on sularında meydana geldiği tahmin edilmektedir. Ancak, Tokyo Nichinichi, Osaka Asahi ve Koobe Yuushin adlı gazeteler buna ilk kez 19 Eylül’de, diğer gazeteler ise dört gün sonra yani 23 Eylül’ de haber olarak yer vermiştir. Buna sebep olarak dönemin telgraf ağı gösterilebilir. 21 Eylül tarihli Tokyo Asahi gazetesinde “Türk Savaş gemisi ile ilgili haberler” adlı yazıda bu kaza ile ilgilenmesi için bir gazetecinin görevlendirildiği belirtilmektedir34. Fakat dönemin telgraf ağının yeterli olmamasından dolayı haber hızı bağlamında uluslararası haberler başta olmak üzere ulusal haberlerin akışında zorluklar yaşanmaktadır35. Kaza ile ilgili haberlerin akışı ise aşağıda belirtilen iki şekilde gerçekleşmiştir. Kazanın olduğu Ooshima Köyü muhtarı Amane’nin tuttuğu günlüğe göre36 haber, 17 Eylül günü sabah saat 10.30’da kaza yerinden köyün muhtarlığına, oradan da Azumabentsumagun Belediyesi’ne iletilmiştir. Wakayama Eyaleti’nde olayın duyulması ise, Nishimurogun’daki Tanabe Telgraf İstasyonu’ndan telgraf yolu ile bildirilmesiyle mümkün olmuştur. Ayrıca 18 Eylül’de, kaza yine açıklardan telgraf yoluyla Deniz Komutanlığı’na bildirilmiştir37. Wakayama Eyaleti Valiliği’ne haberin ulaşması 18 Eylül’ün gece yarısını bulmuş, vali tarafından ilk kez 19 Eylül’de Deniz Komutanlığı’na yine telgrafla bildirilmiştir38. Haberin ulaştırıldığı bir diğer yol ise, 18 Eylül akşam saat dokuz civarında gemiyle Kobe’ye ulaşan iki kazazede aracılığıyla Yokohama Eyaleti Valiliği’ne, oradan da 19 Eylül sabahı saat ikiyi beş geçe telgrafla saray nazırına bildirilmesiyle olmuştur39. Bunun sonucunda Tokyo’da hükümetin olayı kavraması 19 Eylül tarihine rastladığından, kaza ile ilgili ilk haber 19 Eylül tarihlidir. Kaza ile ilgili haberlerde yer yer görülen yanlışlıklara değinmek gerekirse, kaza yerinde Türkçe bilen kimsenin olmamasından dolayı karmaşa yaşandığı, İngilizce bilenler kendi aralarında bir şekilde anlaşabilmiş olsalar da, bunun yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Ertuğrul Firkateyni’nin adının yanlış yazılması ise, haberlerin İngilizce aracılığıyla kaydedildiği deniz günlüklerinde “Ertuuguraa” başlığının geçmesinden40 ve bu günlüğün, haberlerin kaynağı olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Aynı şey Osman Paşa için de söylenebilir. Osman Paşa, deniz günlüklerinde “Hanedan mensubu (padişahın kardeşi)”41 olarak geçtiğinden ve kaza valiliklere ve merkeze bu şekilde iletildiğinden, gazetelerde 31 Sanyoo Shinpoo 23 Eylül 1890, Kobe Yuushin Nippoo 25 Eylül 1890, Osaka Asahi Shinbun 26 Eylül 1890, Fukuryoo Shinpoo 26 Eylül 1890 Fukuryoo Shinpoo 30 Eylül 1890 33 Tokyo Asahi Shinbun 30 Eylül 1890 34 Haruhara Akihihiro “Nihon Shinbun Tsuushi” Gendai Jaanarizumu Shuppankai 1969 s.309 35 Mori Osamu “Toruko Gunkan Erutuururugoono soonan” Wakayamakenritsu Kushimoto Kootoogakkoorekishibukan 1990 ss.118‐135 36 Kaigunshoo koobun bikoo Meici 24 Kansenbu ikinci cilt. Maki 5 no. 3 37 Yukarıdaki gibi. No.2 38 Yukarıdaki gibi. No.8 39 “Toruko Gunkan Erutuururugoono soonan” ss.118 40 Yukarıdaki gibi. ss.120 41 Tokyo Asahi 7‐8 Haziran 1890 32 15 birçok şeyin yanlış şekilde yer almasına sebep olduğu düşünülebilir. Tüm bunlar, Türk Heyeti’nin 7 Haziran’da Yokohama Limanı’na vardıktan sonra, az da olsa haberlerde yer almasına rağmen42, ayrıntıların bilinmediğini göstermektedir. Ayrıca gazetelerde yer alan haberlere bakıldığında, Osaka Asahi ve Kobe Yuushin gazeteleri kendilerine özgü birtakım farklılıklar göstermektedir. Diğer yerel gazetelerdeki haberlerin ise, bu iki gazete ve Tokyo Bölgesi gazeteleri ile çok büyük benzerlikler gösterdiği ya da birebir aynı şekilde yer aldığı anlaşılmaktadır. Dönemin yerel gazetelerinin, kaza hakkındaki bilgilere Tokyo, Osaka gibi büyük şehirlerdeki ya da kazanın meydana geldiği yöredeki gazetelere bağlı kalması, habere ilk önce yer veren gazetelerdeki yanlışların aynen aktarılması ile sonuçlanmıştır. Ancak, Kobe Yuushin Nippoo ve Fukuryoo Shinpoo adlı gazeteler, Yuubin Hoochi gazetesinin bağış kampanyası ile ilgili görüşünü açık bir dille eleştirerek görüş belirtme konusunda kendine özgü çizgiye sahip olduklarını göstermişlerdir. Tüm bunların yanı sıra kazanın olduğu dönemde Japonya nüfusu kırk milyon civarında olup, kazadan üç sene sonra 1893 yılında, tüm gazetelerin baskı sayısının yaklaşık 353.000 olduğu tahmin edilmektedir43. Tokyo Bölgesi’nde basılan gazetelerin basım sayıları 1889 yılı kayıtlarında, Yuubin Hoochi için 19.800, Tokyo Asahi için 18.200, Jiji Shinpoo için 14.300, Tokyo Nichinichi için 13.300 olarak verilmektedir44. Yerel gazetelere bakıldığında ise, bu sayı 1894 yılında Osaka Asahi için 95.700, Kobe Yuushin Nippoo için 7.100, Sanyoo Shinpoo için 13.000, Fukuryoo Shinpoo içinse 3.900 olarak geçmektedir45. Japonya’da Japonca günlük gazete ilk kez 1871 yılında çıkmış, hemen ardından yerel gazetelerin de basılmasına başlanmış olmakla birlikte baskı sayısı çok azdır. Fakat ev ve işyerlerinde bir gazeteyi birkaç kişinin okuduğu ve en azından aydınlar için önemli bir haber kaynağı olduğu şüphe götürmez bir gerçektir. Edo Dönemi’nden itibaren Japonya’da az da olsa Türkiye hakkında haberlere yer verilmesine rağmen, bu haberlerin ulaştığı kişi sayısı oldukça sınırlıydı. Ertuğrul Firkateyni kazası ile ilgili haberler, Tokyo, Osaka ve Kobe gibi büyük şehirlerde gazetelerin haber verme yarışına girmelerine neden olacak kadar önemli olup o dönemin insanları arasında da büyük ilgi toplamıştır. Bunun doğal sonucu olarak da kaza haberlerine bağlı olarak Türkiye ile ilgili bilgilerin de daha geniş kitlelere ulaştığı söylenebilir. Daha önce belirtildiği gibi Tokyo Nichinichi gazetesinin “Acıyı Paylaşmak” başlıklı yazısı başta olmak üzere; Türkiye ile benzer şekilde çağdaşlaşmayı arzu eden birçok Japonun da Türk Heyeti’ne duyduğu sempati, büyük miktarda bağışın toplanmasından ve ölenler için çok kısa bir sürede anıtmezarlık yapılmasına karar verilmesinden anlaşılmakta ve dönemin Japonya’sı hakkında bize fikir vermektedir46. Sonuç Ertuğrul Firkateyni’nin başına gelenler tam bir facia olmakla birlikte, bu facianın Japonya’da Türkiye’nin geniş kitleler tarafından bilinmesine ve Türk-Japon dostluğunun da temelinin atılmasına vesile olduğu bir gerçektir. Bu haberler, dönemin iletişim ağı ve dilde yaşanan sorunlar dolayısıyla, yeterli ve doğru olmamakla birlikte, günümüzde de Ertuğrul Firkateyni’ne ait anıtmezarlık bulunmakta ve “Türk Müzesi”nde şahsi eşyalar ve dokümanlar sergilenmektedir. Bu yıl ocak ayında Türkiye’den Kushimoto şehrine bir ekip gönderilmiş ve Ertuğrul Firkateyni’ne ait parçaların çıkarılması için çalışmalar başlatılmıştır. 42 “Nihon Shinbun Tsuushi” ss.335 Adı geçen gazetelerin baskı sayıları, “Yomiuri Shinbun 80 Yıllığı”nın 734.sayfasında geçen “Her bir gazetenin ortalama günlük baskı sayısı, yıllık baskı sayısının üçte biri civarında olduğu tahmin edilmektedir” satırına dayanılarak hesaplanmıştır. 43 “Yomiuri Shinbun Tsuuhi 80 Yıllığı” Yomiuri Shinbun Yayınları. 1955. ss.735‐736. 44 Yukarıdaki gibi. S.743. 45 Yukarıdaki gibi. S 744. 46 Takahashi Tadahisa “Ertuuururugoo Kaikoten” Chuukintoobunkasentaa Fuzoku Hakubutsukan 2008 ss.21‐23 16 İLK TÜRKİYE BÜYÜKELÇİSİ YUKİÇİ OBATA ve TÜRKİYE 1925‐1928 YILLARI Prof. Shizuo SEKİ (*) I. İlk Türkiye Büyükelçisi Olarak Görevlendirilmesinden Öncesi Yukichi Obata’nın Özgeçmişi Yukichi Obata, Meici Restorasyonunun 6. yılında yani, 1873 yılında, İshikawa vilayeti Kanazawa şehrinde doğmuştur. Tokyo İmparatorluk Üniversitesinde hukuk eğitimini tamamladıktan sonra, 1898 yılında diplomatlık sınavını kazanmış, 1905-1923 yılları arasındaki 18 yıllık sürecin 16 yılını Çin’de görev yaparak geçirmiştir. Yukichi Obata, Çin elçisi olarak görev yaptığı Pekin’den 50 yaşında iken, yani 1923 yılında, ayrılmıştır. O yıllarda henüz Japonya ve Çin’in büyükelçilik seviyesinde ilişkileri olmadığını da belirtmemiz gerekir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi, Çin’de resmi olarak bulunma süresinin uzunluğu nedeni ile Yukichi Obata dışişleri bakanlığı çevrelerince “Sinolog” yani Çin Uzmanı olarak tanınmaya başlamış, yine Çin’in geleneksel kültürüne duyduğu derin ilgisinden dolayı da ün kazanmıştır. Yukichi Obata, geleneksel Çin şiirleri yazmasının yanında, çini mürekkebi resimleri çizme konusunda da ayrıca bir üstattı. Pekin’den Japonya’ya dönüp bir süre merkezde kaldıktan iki yıl sonra, 1925 yılının Kasım ayında, Japonya’nın ilk Türkiye büyükelçisi olarak görevlendirilmiş ve bu görevinde de yaklaşık 3 yıl çalışmıştır. Türkiye görevinden sonra Almanya Büyükelçiliği, Senatörlük, Devlet Danışma Kurulu Üyeliği gibi önemli görevler üstlenmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nda Japonya’nın yenilgisinden tam iki yıl sonra, yani 1947 yılında 76 yaşındayken hayatını kaybetmiştir1. 1925 öncesi Türk‐Japon İlişkileri Bu makalede, öncelikle 1925 yılına kadar Türkiye ve Japonya arasında neden resmi dış ilişkilerin kurulamadığını anlatacağım. Ayrıca, Yukichi Obata’nın büyükelçi olarak görev yaptığı dönemde Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ile yaptığı görüşmelere ve bu görüşmelerin içeriğine değinip, son olarak kendisinin üç yıllık Türkiye Büyükelçiliği görevi sırasında gerçekleştirdiklerini -özellikle de ekonomik açıdan gerçekleştirdiklerini- açıklamaya çalışacağım. Japonya ve Türkiye, coğrafi olarak Asya kıtasının en doğusu ve en batısında birbirlerinden oldukça uzak ülkelerdir. Ancak bu coğrafi uzaklığa rağmen, Meici döneminin başlangıcından itibaren her iki ülke de batılı ülkelerin koymuş olduğu kapitülasyonların getirmiş olduğu ağır şartlar altında sıkıntılar yaşayan Asyalı iki ülke olarak aynı bilinci paylaşıyorlardı. İşte bu ortak bilinç ile iki ülke de birbirlerine yakınlık duymaya başlamış ve birkaç kez ülkeler arası ilişkilerin kurulması için girişimler yapılmıştır. Fakat tüm bu girişimler genellikle başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Japonya ile Türkiye’nin ikili ilişkiler kurmada başarısız olmasına en büyük * Tezukuyama Üniversitesi Öğretim Üyesi ** Çeviri: Yrd.Doç.Dr.Aydın ÖZBEK; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Japonca Öğretmenliği Ana Bilim Dalı. 1 Obata Yukichi Denki Hankokaihen 1957 “Obata Yukichi” Obata Yukichi Denki Hankokaihen 17 neden olarak, Japonya’nın batılı ülkelerin kendilerine 1858 yılından itibaren 40 yıl boyunca uyguladıkları kapitülasyonları 1899 yılında yürürlükten kaldırtması sonucunda, daha önceden kendisi ile “aynı kapitülasyon hastalığına” yakalanan diğer ülkeler ile aynı tarafta olma duygusundan vazgeçmesi verilebilir. Yani, kapitülasyonlardan kurtulan Japonya, bir anda Türkiye’ye karşı diğer batılı ülkeler ile aynı şekilde kapitülasyon talebinde bulunmaya başlamıştır. Elbette zaten var olan kapitülasyonlar yüzünden sıkıntı içinde olan Türkiye de kendilerinden yeni bir kapitülasyon talebinde bulunan Japonya ile uluslar arası alanda ilişki kurmaktan kaçınmış, ilişkilerin sekteye uğramasının en büyük nedeni olmuştur. İki ülke arasında bu bahsettiğimiz büyük engelin bulunmasına rağmen, Japonya kendi yargı sisteminin yenilenmesiyle Türkiye ile olan ilişkilerinden vazgeçmemiştir. Buna da neden olarak, ne kültürel ve ırksal nedenleri ne de ekonomik nedenleri gösterebiliriz. Japonya’nın Türkiye’den vazgeçememesinin en büyük sebebi, askeri ve stratejik nedenlerdir. Çin-Japon Savaşı (1894-1895) sonrasında Rusya, Fransa ve Almanya’nın kurmuş oldukları üçlü koalisyon tarafından izlemeye alınan Japonya’dan; şimdiki Çin sınırları içinde olan Lüshun bölgesi ve Dailen eyaletini Rusya kendi himayesine almıştır. Giwadan olayının (1899) ardından yine Rus ordusunun Mançurya’yı işgal etmesi ve Rus kuvvetlerinin Kore yarımadasına doğru ilerlemesi gibi olayların arka arkaya gelmesi, Japonlarda Rusya’nın günbegün kendilerine bir tehdit olarak yaklaştığı hissini uyandırmıştır. Böyle bir tehdide maruz kalan Japon hükümeti, Rus gücüne karşı olarak geliştirilen stratejiler içinde, Türkiye’yi kendisine büyük faydalar sağlayabilecek bir ülke olarak görmüştür. “Türkiye Rusya’nın Batı kapısını, Japonya Doğu kapısını kapatıp, birlikte Rusya’nın kapıları olacaktır”2 sözünden de anlaşılacağı üzere Japon hükümeti, Türkiye’yi düşman ülke Rusya’nın hareketlerini izleyip kontrol altında tutmaya çalışan ve jeopolitik olarak da en iyi yerde bulunan bir ülke olarak görmekteydi. Ancak, 1905 yılında Ruslara karşı kazanılan zafer ve 1907 yılında da yapılan Rus-Japon anlaşması sonucu Rus tehdidinin savuşturulmasından sonra Japonya için askeri ve stratejik öneme sahip olan Türkiye ile ilişkilerin kurulması için acele etmeye gerek kalmamıştı. Bunların yanı sıra, Japonların hâlâ Türkiye’den ısrarla kapitülasyon istemesi de, iki ülke ilişkilerine sekte vurmaya devam eden bir sebep olarak varlığını sürdürmekte idi. Shidehara Dış Ekonomisi ile Orta‐Yakın Doğu Ticareti Lozan anlaşması yukarıda bahsettiğimiz gelişmeleri ters yönde değiştirmiştir. Yani, Yukichi Obata’nın elçilik görevinin sona erip, Pekin’den ayrıldığı 1923 yılında Türkiye kapitülasyonlara son veren Lozan anlaşmasını kabul etmiştir. Bunun sonucu olarak o zamana kadar Türk Japon ilişkilerini sekteye uğratan en büyük engel de böylelikle ortadan kalkmıştır. Bununla birlikte, Japon hükümetinin Türkiye ile uluslar arası alanda ilişki kurmak istemesindeki bir başka neden ise tamamen ekonomi ile bağlantılıdır. Komünist rejime geçen Sovyetler Birliği’ne duyulan endişeden dolayı Japonlar için Türkiye jeopolitik önemini henüz tam olarak yitirmemiş olsa bile, ekonomiye dayanan nedenler Japonya’nın Türkiye’ye yeniden ilgi duymasına sebep olmuştur. Lozan anlaşmasının ertesi yılı, yani 1924 yılında Japonya’da Takaaki Kato hükümeti kurulmuş, Dışişleri bakanı olarak da Kijuro Shidehara atanmıştır. Bu hükümetin en önemli hedeflerinden birisi, Japonya’yı içinde bulunduğu ağır mali krizden kurtarmak için yapılacak olan ekonomik sorunların düzeltilmesi idi. 2 Sakamoto, T. 1999 “Maegaki” Kindai Nihon to Toruko Sekai İkei, M. Sakamoto, T. Eds KeisoShobo Publishing. P6 18 Japonya’nın ekonomik krizden zarar görmesine dek olan sürece bakacak olursak, Japonya I.Dünya savaşı sırasında ekonomik bir refah dönemi yaşamış, dış ticaret açısından ise savaş durumunda iken tarihinde ilk defa kâra geçen bir ekonomiye sahip olmuştur. Ancak, savaşın son bulması ile birlikte batılı devletlerin ekonomilerinin de düzelmesi gibi nedenlerle, 1920 yılında Japon ekonomisi bir anda zayıflamış hatta “Savaş sonrası buhranı” adı verilen büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya gelmiş ve kâra geçen ekonomileri yeniden zarara geçmeye başlamıştır. Bahsi geçen savaş buhranı devam ederken, felaketlerin ardı ardına gelmesini andıran bir şekilde 1923 yılında Tokyo ve Yokohama vilayetleri 7,9 büyüklüğünde büyük bir depremle yıkıma uğramıştır. Başkent ve civarı bu doğal felaket ile büyük zarar görmüş, [ölü ve kayıp sayısı: 140.000 kişi, zarara uğrayan kişi sayısı: 3.400.000, tamamen yıkılan ya da kullanılamayacak hale gelen ev sayısı: 570.000] bu felaket devlet bütçesinin 3,6 katı olan 5.500.000.000 yen zarara yol açmış ve sonuç olarak Japon ekonomisi tekrar kötü duruma gelmiştir. Kanto Büyük Depremi adı ile de anılan bu felaketin ertesi yılında kurulan Kato hükümeti’nin elbette ki ilk hedefleri ekonomik sorunları çözmek ve ciddi bir problem olan ekonomik buhrandan kurtulmaktı3. Shidehara da Dışişleri bakanı olarak, ülkesini içinde bulunduğu bu kötü durumdan kurtarmak için “yapılması gereken en acele iş”in ne olduğunu düşünüp araştırmış ve çözümün “uluslar arası borçlanma” olduğu sonucuna varmıştır. Böylece Shidehara ile onun yönetimindeki bakanlık, en ivedi işin halledilebilmesi için genel ticaretin arttırılması, özellikle de uluslar arası pazarda yeni ülkelerin ticarete açılması gibi konuların öneminin farkına varmışlardı. O dönemlerde, Japonya’nın en büyük ihracat kapısı Amerika Birleşik devletleri idi. İhracatın genel tutarının %40 ila %45’i Amerika ile yapılırken, İkinci sırada bulunan Çin ile %20’lik bir paydada ihracat yapılmakta idi. Diğer Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri ile olan ticari ilişkiler ise neredeyse yok denecek kadar azdı. Bu nedenlerden dolayı, Shidehara ve arkadaşları yeni pazarların açılması, ihracat yapılacak ülkelerin artırılması gibi düşüncelerle, Balkan Yarımadası ve Ortadoğuya gözlerini dikmiş ve ileride “Shidehara Ekonomik ilişkileri” diye bilinecek olan çalışmalara üs olarak da Türkiye’yi seçmiştir4. Japonya’nın Türkiye Büyükelçisi Obata “Yabancıların Japonya’da kendi ülke kanunlarına göre yargılanma hakkı” gibi kapitülasyonların getirdiği sıkıntıların ortadan kalkması ile birlikte Japonya, Türkiye ile uluslar arası ilişkilerin yapılandırılması için oldukça istekliydi. Bu isteğin arkasındaki neden Sovyetler Birliği’ne karşı alınan askeri tedbirlerden ziyade ekonomik nedenler olduğu için Japon hükümeti 1925 yılı Mart ayında, İstanbul Büyükelçiliğini açmış ve Obata’yı da ilk Türkiye Büyükelçisi olarak atamıştır. Türkiye, Doğu Avrupa ile Yakın-Ortadoğu’da Japonya’nın ilk defa büyükelçilik düzeyinde ilişki kurduğu ülke olmuştur. Tüm dünyada da İngiltere, Amerika, Almanya, Fransa, İtalya, Avusturya, Rusya, Belçika ve Brezilya’dan sonra bu düzeyde ilişki kurduğu 10. ülke olmuştur. Aynı zamanda, Tokyo’da Türk Büyükelçiliğinin de açılması aynı yılın Temmuz ayında gerçekleşmiştir5. 3 Sako, S. 2002 “Mikan no Keizai Gaikoo – Shidehara Kokusai Kyoochoo Rosen no Zasetsu” PHP Shinsho, p80. (Bu dönemin Japonyasının ticaret durumu ile ilgili olarak yazımızın sonundaki kaynakçalara bakınız) _____ p.99. Yine “Shidehara Ekonomik dış ilişkileri” ile ilgili olarak Shidehara Barış Vakfı yayınlarının 1955 basımlı “Shidehara Kijuro” eserin 330‐341 sayfaları ve yukarıdaki eserin 97‐120 sayfaları, yine aynı yazarın “Taisho‐ki Keizai Gaiko no Shiten” Seki Shizuo ed. “Taisho” Kosatsu – Kiboo to Fuan no Jidai” Minerva yayınevleri 2007. Pp64‐74 e bakınız. 5 Nagaba, H. 2000 “Kindai Toruko Kenbunroku” KeioGijuku Daigaku Syuppankai. P185 4 19 Eskiden bir diplomat olarak Obata hakkında oldukça iyi bir izlenime sahip olan Dışişleri bakanı Shidehara, merkezde görev yapan Obata’yı ilk önce İngiltere’ye büyükelçi olarak düşünmüştü. Ancak, Obata; Çin’de yaptığı elçilik görevi sırasında Çin’deki İngiltere elçisi Sir. John Jordan ile Çin’in uluslar arası ilişkilerine ilişkin siyasi stratejisi üzerinde büyük anlaşmazlık yaşadıkları için düşüncelerini “İngiltere’ye sempati duyamıyorum” sözleriyle ifade etmiştir. Bu yüzden, Shidehara’nın özel tavsiyesi olmasına rağmen, teklifi “Ben İngiltere’ye uygun birisi değilim” diyerek reddetmiştir. Bunların üzerine, Shidehara o zamanlar 52 yaşında6 olan Obata’ya ilk Türk Büyükelçisi olması hususunu önerdiğinde, Obata “Yeni Kurulan Bir Doğu Ülkesi Türkiye” ve “Güncel Dünya Arenası’na yeni çıkan mert kahraman Kemal Paşa”’ya duyduğu ilgiyi öne sürüp bu öneriyi hemen kabul etmiştir. Yukichi Obata’nın başında bulunduğu büyükelçilik ekibi; müsteşar Tomero Hanaoka, İran’a göreve yollanan yine müsteşarlık yapan Heiji Nihei, Birinci sekreter Kinichi Ashida, Üçüncü sekreter Nobuo Watanabe, Yönetim kurulu üyesi Somura, Baştercüman Tomohide Naito ile diğer katipler ve deniz kuvvetlerinden Yarbay Takazumi Oka idi. Obata’nın göreve başladığı zamanlar Kara Kuvvetleri temsilcisi yerinde bulunmadığı için, Eylül 1927 yılında Yarbay Kingoro Haşimoto ilk Türkiye büyükelçiliği askeri ataşesi olarak görevlendirilmiştir7. Yarbay Kingoro Haşimoto, Türkiye’de yaptığı iki buçuk yıllık görevi sırasında Cumhurbaşkanı Kemal Atatürk’e hayranlık beslemiş ve Atatürk’ün yaptığı Türk devriminden ilham alarak, Japonya’da devlet reformunun gerçekleştirilmesi için, Japonya’ya döndüğü 1930 yılında Kara Kuvvetleri kurmayları ile “Sakura-kai” adlı bir örgüt kurduğu da, bilinen bir konudur8 II. Büyükelçi Obata ve Cumhurbaşkanı Atatürk Atatürk’e İlişkin Edinilen İlk İzlenimler Büyükelçi Yukichi Obata, 1925 yılının Eylül ayında ailesi ile birlikte Tokyo’dan yola çıkıp, 17 Kasım’da İstanbul’daki Büyükelçiliğe yerleştikten sonra, 23 Kasım’da Ankara’da Cumhurbaşkanlığı köşkünde yapılan Devlet Nişan Töreni’ne katılmak için aynı ayın 21’inde İstanbul’dan Ankara’ya yola çıkmıştır. Devlet Nişan Töreni’nin yapılacağı gün, Cumhurbaşkanı M.Kemal Atatürk ile görüşmelerinden önce, Türk tarafının Japon tarafına Cumhurbaşkanı’na teslim edilecek güven belgesinde Atatürk’ün isminin başına, Gazi sıfatının eklenmesini istemesi gibi küçük bir duraksama olsa da, yeni Japonya büyükelçisi Çankaya’daki Cumhurbaşkanlığı köşkünde Cumhurbaşkanına güven belgesini verebilmiştir. Obata, Cumhurbaşkanlığı köşkü ile ilgili aşağıdaki izlenimlerini günlüğüne kaydetmiştir. “Cumhurbaşkanlığı Köşkü bir vadi içine yapılmış, küçük sade bir bina olup, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti başkanının resmi ikametgâhına yakışan bir bina değildi. Devlet nişanının verildiği yer de neredeyse bir kitaplığa benzeyen, yaklaşık otuz metrekarelik küçük bir odaydı.” cümleleriyle belirttikten sonra, Atatürk hakkında edindiği izlenimlerini de şu şekilde belirtmiştir. 6 7 8 Obata Yukichi Denki Hankokaihen 1957 “Obata Yukichi” Obata Yukichi Denki Hankokaihen p.341 Obata Yukichi Denki Hankokaihen 1957 “Obata Yukichi” Obata Yukichi Denki Hankokaihen p.354 Tada, E. 1982 “Hashimoto Kingoro Ichidaiki” Fuyoshobo pp19‐31 20 “Cumhurbaşkanının dış görünüşünden bahsedecek olursak, boyu tahmin ettiğimizden daha uzun, sağlam bir vücuda sahipti. Büyük göz kapakları kaşları ile çerçevelenmiş, gözleri keskin bir şekilde parlamakta olup, yanak kemikleri çıkık, yüzü biraz zayıf ve beyaz olsa da kuvvetli iradesini gösterir, zor beğenen kişilere has bir ifadesi vardı. Vakur bir ses tonuna sahip olsa da fazla konuşmaktan hoşlanmadığı izlenimine kapıldım. Bugüne kadar yurt içi ve yurt dışından birçok insanla el sıkışmış olsam da, gerçekten büyüklüklerini ellerinden hissedebildiğim sadece iki kişi vardır. Bunlardan biri Cumhurbaşkanı Kemal (Atatürk) ile Çinli Yuan Shi-Kai’dır. Her şeye rağmen sıradan bir kişi olmadığı izlenimini edindim.”9 Obata ile aynı dönemde görev yapan ve Atatürk ile görüşüp, izlenimlerini yazan başka bir Japon daha vardı. Yardımcı Amiral Eisuke Yamamoto, 1926 yılının Eylül ayında askeri eğitim gemisinin başında Türkiye’yi ziyaret etmiş, aynı ayın 11. gününde Büyükelçi Obata ile birlikte Cumhurbaşkanı ile tanışmış ve aynen Obata gibi o da Atatürk’ün ışıldayan keskin gözleri ve yiğit kişiliğinden bahsettiği ilk izlenimlerini aynen aşağıdaki gibi yazmıştır. “Üzerine smokin ceketini giyip, saatini yeleğinin üst cebine koyan ve mendilinin de ucunu ceketinin üzerinden gösteren Mustafa Kemal, kemikli bir yapıya sahip güçlü bir erkekti. Ona ayrı bir hava veren koyu kaşları, keskin gözleri, karşısındaki herkesi baştan aşağı süzmesi, batılı beyaz adamlar gibi olan beyaz yüzü, sağlıklı al yanakları, ince dudaklarını çevreleyen bir çeneye sahip erkeksi görünüşüdür. İlk bakışta kendisi tüm vücudu ile iradenin maddeleşmiş hali idi. Yine ona göre; görkemli ve ihtişama sahip olan en iyi yere ulaşabilmiş eski başkenti terk ederek çöl gibi bir yerde bulunan Angora’dan (Ankara) demir almak (yola çıkmak) için en uygun kahramandır.”10 Atatürk ile Görüşmeleri Büyükelçi Obata 3 yıllık görevi esnasında birkaç kez Cumhurbaşkanı Atatürk ile görüşmüştür. Bir akşam, gece yarısına yakın bir zamanda, Cumhurbaşkanı aniden Obata’ya telefon etmiş ve onu “Beraber içelim” diyerek davet etmiştir. Obata alkollü içecekleri sevmesi ile tanınırdı. Böyle formaliteden uzak rahat bir havada, ikisinin de samimi bir şekilde konuştuğu konu özellikle “Türkiye’yi ekonomik olarak nasıl geliştirebilecekleri” idi. Yine zaman zaman Obata da Meici Restorasyonu sonrası çağdaş Japonya’nın gelişmesi hakkında da Atatürk’e bilgi vermiştir. Bu konuşmalarda Obata, Japonya’nın İmparator Meici’nin yönetimi ve çizdiği yol doğrultusunda nasıl diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok kısa bir zamanda dünyanın en büyük 5 ülkesinden biri haline geldiğini anlatmıştır. Bunun üzerine Atatürk “İmparator Meici’nin liderliğinde izlenen o faziletler hakkında bilgilenmek istiyorum” demiş ve “Büyük imparatorunuzun yaptıkları hakkında yazılı kitaplar varsa gönderir misiniz?” diyerek büyükelçiden istekte bulunduğu söylenmektedir. Belirtmemiz gerekir ki, burada Obata’nın Japonya için “en büyük 5 ülkeden birisi” şeklinde telaffuz etmesinde, 1919 yılında Paris’te yapılan Barış Toplantısına katılan beş ülke içinde İngiltere, Amerika, Fransa ve İtalya ile birlikte Japonya’nın da bulunmasını kendisine dayanak olarak görmüş olması olasıdır. Yine bir başka görüşmelerinde, komünizm tehdidi ikisinin konuşmasına konu olmuştur. Atatürk Yukichi Obata’ya şöyle demiştir: 9 Obata Yukichi Denki Hankokaihen 1957 “Obata Yukichi” Obata Yukichi Denki Hankokaihen p.346 Nagaba, H. 2000 “Kindai Toruko Kenbunroku” KeioGijuku Daigaku Syuppankai. P193, 10 Obata Yukichi Denki Hankokaihen 1957 “Obata Yukichi” Obata Yukichi Denki Hankokaihen p 351 10 21 “Ülkemiz batı ülkeleri ile yaptığı savaş sonrasında Sovyetler Birliği ile kardeşçe ilişkilerini sürdürmektedir. Ancak, Komünizmin (ülkemize) girmesinden oldukça endişe duyuyorum. Acaba bu konuda Japonya ne yapmaktadır?” Bu soruya karşılık olarak Obata gayet ayrıntılı bir şekilde cevap vermiştir. Özet olarak şöyle demiştir: “Japonya şimdi Komünizmin yayılması nedeniyle olağanüstü tehlikeli bir dönemdedir. Bu bizim ülkemiz için üçüncü tehlikeli dönemdir.” Birincisi, milattan sonra 500’lü yıllarda Budizmin ülkeye getirilmesi olup, bu yeni düşünce akımı Japonya’ya özgün olan fikir ve inançlar ile sert bir biçimde çatışmış ve politik anlamda da çatışmaların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ancak, zaman içinde bu ağı (zehir), Japonya’nın kendine has düşünce tarzı ile uyum sağlayabilmiş ve daha sonraları da hemen hemen birbirleri ile barışık dengeli bir dönem yaşanmıştır. İkinci tehdit ise, milattan sonra 1800’lü yıllarda Batılı ülkelerin nüfuz edercesine ülkeye girmesi ile başlayan dönem olup, bunun neden olduğu “yabancıların ülkeden kovulması”nın getirdiği siyasi tartışmalar sonucunda ülke içi politika da düzensizleşmiş ve sonunda Meici Restorasyonu yapılmıştır. Bu devrim yeni Japonya’nın temellerini oluşturmuş ve günümüzün büyük Japon İmparatorluğu kurulmuştur. Bu nedenlerle, şimdiki Komünizm ideolojisinin yayılması Japonya için, üçüncü bir tehdit oluşturmaktadır ancak; geçmişteki iki tehlikeden yeteri kadar deneyim kazanan Japon halkı bu yeni tehdidi de aşabilecektir. Japon halkı dışarıdan gelen akımların koşulsuz kabul edilmemesi gerektiğini öğrenmiştir. Bizlerin, ruhen güçlü olduğumuz sürece günümüzde komünizmin yaklaşmasıyla fikirlerimizin değişeceğinden endişe duymamıza gerek yoktur.”11 Geleneksel özgün kültürleri ve dışarıdan gelen akımlarla ilgili düşünceleri, Obata’nın kendi düşüncelerinden ziyade, daha çok genelde söylenegelmiş fikirlerdi. Örneğin, Obata’nın konuşmasında geçen Budizmin Japonya’ya gelmesi ile birlikte Japonlar bu yeni kimlik sorununu “Şinto ve Budizmin Ortak Öğrenimi” ya da “Şinto ve Budizmin Sentezlenmesi” başlıkları ile karşılamışlardır. Yani, Japonlar, kendilerine özgün bir din olan Şinto ile dışarıdan gelen Budizm’i uyumlu bir şekilde birleştirmişlerdir. Benzer bir şekilde Çin’den konfiçyüzm kültürü geldiği zaman da, “Japon Ruhu Çin Öğretisi” ruhu ile bu kültürü karşılamış, batı kültürü geldiği zaman ise aynı şekilde “Japon Ruhu Batı Öğretisi”, “ Batı Sanatı, Doğu Ahlakı” “Başkalarının iyi yönlerini almak” gibi sıralayacağımız düşünce tarzları ile kucaklamışlardır. Genç İmparator Meici “İyi şeyleri alıp kötüleri atmalı, dışarıdan gelenleri kendimize uyarlamalıyız” diye bir Japon şiiri bile yazmıştır. Yukichi Obata ile ortak fikirlere sahip olan Meici imparatoru’nun asıl bu yaklaşımı, Japonların kendilerine has olan kültürleri ile dışarıdan gelen kültürlerin ilişkilendirilmesi konusundaki sıradan Japonlar’ın ortak düşüncelerini temsil ediyor dersek abartıya kaçmış olmayız. Yukarıda komünizme karşı nasıl bir tutum göstermeleri hakkında Obata’nın görüşleri anlatılmıştır. Cumhurbaşkanı Atatürk’e Japonların yabancı kültür ve yabancı akımların kabulü 11 Obata Yukichi Denki Hankokaihen 1957 “Obata Yukichi” Obata Yukichi Denki Hankokaihen pp 349‐350 22 hakkında Obata’nın görüşleri anlatılmıştır. Ne yazık ki, bildiğimiz kadarı ile Cumhurbaşkanı Atatürk’ün bu görüşleri dinledikten sonra ne tür bir fikir yürüttüğü ile ilgili Obata’nın günlüklerinde hiçbir kayıt bulunmamaktadır. Atatürk’ün Liderliğinde Yapılan Devrimler Yukarıda bahsettiğimiz gibi, Cumhurbaşkanı Atatürk ile yaptıkları görüşmeler sürecinde Büyükelçi Obata’nın Cumhurbaşkanı’nın karakteriyle ilgili görüşleri günden güne daha da olumlu olmaya devam etmekteydi. Cumhurbaşkanı’nın liderliğinde devam etmekte olan Türk devrim ve yenilikleriyle ilgili Obata, ülkesine döndükten sonra yaptığı bir konuşmada şöyle bahsetmektedir: “Bu siyasi açıdan en büyük ve en önemli bir devrim olup, Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne girmesi ile ilgilidir. Yüzlerce yıldır Türk milletini baskısı altına alıp, toplumun ilerlemesinden, ülkenin gelişmesinden çekinen şeriat yönetimi, bu devrim sayesinde yıkılmış ve laiklik ilan edilmiştir. Fakat eğer Türkiye laik sistemi çok daha önceleri vücuda getirmiş olsaydı çok daha önceden büyük bir ülke olarak en üst basamaklarda gelişmiş ve bu sefer onlar bize gösteriyor olacaktı.”12 Daha önce de bahsettiğimiz Amiral Yardımcısı Yamamoto da, bir asker gözü ile Gelibolu savaşına değinerek Atatürk’ün devrimleri hakkında aynen Obata gibi övgülerini belirterek beklentilerinden bahsetmiştir. “Bu yıl 48 yaşında olan M.Kemal, geçen on yıl içerisinde I.Balkan Harbi, II. Balkan Harbi, Dünya Savaşı ve sonrasında savaşın getirdiği ülke içi sorunların tümüne bakabilmiş; Rusya, Avrupa ve Asya’da, başta komşu ülkelerle barışçıl ilişkilere girmiş; eğitim, demiryolları, sağlık, üretim gibi konulara kendini adamış, lider ve komutan olarak Gelibolu Yarımadasını İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin elinden kurtarmış bir kişi olmasından dolayı, yeni kurulan bir ülke olan Türkiye’yi geliştirmesi hususunda kendisine sonsuz inanç ve güvencim vardır.13 “ III. Büyükelçi Obata’nın Ekonomik Alanda Gerçekleştirdikleri Büyükelçi Obata’nın Kararı: Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi Bu bölümde en son olarak makalemizin ana konusuna, yani Obata’nın 3 yıllık büyükelçilik görevinde gerçekleştirdiklerine ve özellikle de ekonomik alanda yaptıklarına göz atalım. Büyükelçi Obata İstanbul’a tayin edilmesi ile birlikte, Başbakan Shidehara’dan ekonomik alandaki dış ilişkiler ile ilgili görüşlerini dinlemiş, yine Osaka Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Katsutaro İnahata gibi müteşebbislerin de görüşlerini alarak, sadece dışişleri bakanlığının değil müteşebbislerin de yakın-ortadoğu pazarının açılmasına karşı olağanüstü bir ilgi duyduğunu fark etmiştir. Ayrıca, Obata da daha önceden bireysel olarak Türk tarihi, politikası ve ekonomisi hakkında ayrıntılı bir araştırma yapmıştır. Bunun sonucu olarak, Türkiye ve Japonya arasında dikkate alınacak büyüklükte siyasi bir problem olmadığını düşünerek, “ekonomik alanda 12 13 Nagaba, H. 2000 “Kindai Toruko Kenbunroku” KeioGijuku Daigaku Syuppankai. P190 Nagaba, H. 2000 “Kindai Toruko Kenbunroku” KeioGijuku Daigaku Syuppankai. P194 23 işbirliğinin geliştirilmesi” hususunu diğer işlerinden ayırarak kendisine en önemli ödev olarak seçmiştir.14 Obata bu kararını, daha büyükelçilik görevine atanmasından hemen önce bazı müteşebbislerle yaptığı toplantıda şu şekilde belirtmiştir: “Ülkemizin ticari gelişim ilkesi, Çin’deki ticari haklarımızın korunması ise, Hint okyanusunu bir hat olarak korumamız gerekmektedir. Hindistan’daki ticari haklarımızı koruyacaksak YakınOrtadoğu’yu da bir hat olarak korumamız gerekmektedir. Bu yüzden, Türkiye’ye tayin olduğumda bu büyük ilkeye bağlı olarak ekonomik ilişkilerin geliştirmesi için tüm gücümle çalışacağım. Buna bağlı olarak, amacımızın gerçekleştirilmesi amacıyla, ilk önce Yakın-Ortadoğu ülkeleri ile olan ilişkilerin başlatılması gerekmektedir. Daha sonra ticari ve ekonomik yolların açılması için, Akdeniz’den Yakındoğu ülkelerine kadar olan yeni deniz yollarının açılması ve numune ürün sergilerinin sıklıkla düzenlenmesi, Japon mallarının tanıtılmasının gerektiğini düşünüyorum. Üçüncü olarak, bu hedefimizin amacına ulaşabilmesi için Yakındoğu Ticari Toplantısı ya da Elçiler toplantısının düzenlenerek sıkı ilişkilerin kurulması gerektiği kanaatindeyim.”15 İlk amaç olarak bahsi geçen Yakın-Ortadoğu ülkeleryle olan ilişkiler, Obata’nın tüm çabalarına rağmen, kendisi görevdeyken somut bir gelişme gösterememiştir. Ancak, elbette bu çabaları sonuçsuz kalmamıştır. Obata’nın görevinden ayrılmasından hemen sonra Etiyopya, Yugoslavya, İran, Irak, Yunanistan, Mısır ve Bulgaristan ile dış ilişkiler kurulmuştur16. İkinci amaç olan yeni deniz yolları ve numune pazarları konularında ise, İstanbul’da 26 Nisan 1926 tarihinden 5 Mayıs’a kadar süren on günlük Yakın Doğu Dış Ticaret Konferansı’nda Obata’nın bizzat kendisi toplantı başkanlığı yapmış ve bu hususlar da gündeme gelmiştir. Bir sonraki bölümde bu toplantının içeriğine bakacağız. Yakındoğu Dış Ticaret Konferansı’nın Yapılması Obata’nın Türkiye Büyükelçiliğine atanmasından 9 ay önce, yani 3 Şubat 1925 tarihinde Osaka’daki Ticaret Toplantı Merkezi içinde kurulan Türk-Japon Ticaret Derneği, Yakındoğu Dış Ticaret Konferansının gerçekleştirilmesinde başrol oynamıştır. Bu derneğin başında Osaka Ticaret Toplantı Merkezi Başkanı Katsutaro İnahata, onursal başkan olarak da Türkiye’nin Japonya Büyükelçisi vekili olan Fuat Bey bulunuyordu. Yönetim kurulu başkanı olarak ise uzun yıllar Türk-Japon dostluk ilişkilerinin geliştirilmesi için kendini adamış olan Torajiro Yamada çalışmaktaydı. Japonya’da Osaka’daki ticareti elinde tutan bir sivil ekonomik örgüt, yine Japonya dışında, İstanbul’a yeni atanmış Büyükelçi Yukichi Obata Dışişleri bakanlığı ile görüşmeler yapmıştır. Bu görüşmeler sonucunda zaten ekonomik anlamda dış ilişkiler konusuna çok önem veren Dışişleri bakanı Shidehara, 28 Aralık 1925 tarihinde “Japonya ve Balkan Karadeniz Kıyı Ülkeleri, Yakındoğu ve Mısır civarı ülkeleri ile olan ticaretin gelişmesi için toplanılması” yani “Yakındoğu Dış Ticaret Konferansı”nın açılmasına karar vermiştir17. 14 Obata Yukichi Denki Hankokaihen 1957 “Obata Yukichi” Obata Yukichi Denki Hankokaihen p354. Ayrıca Inahata Katsutaro ile ilgili olarak Kimura Masato’nun “Inahata Katsutaro to Nitto Minkan Keizai Gaiko” (Kindai Nihon to Toruko Sekai)’a bakınız. 15 Obata Yukichi Denki Hankokaihen 1957 “Obata Yukichi” Obata Yukichi Denki Hankokaihen p.354, 577 16 Obata Yukichi Denki Hankokaihen 1957 “Obata Yukichi” Obata Yukichi Denki Hankokaihen p.352 17 “Inahata Katsutaro to Nitto Minkan Keizai Gaiko” (Kindai Nihon to Toruko Sekai) pp 120‐121, 126. Ayrıca Yamada, H. Sakamoto, J. 2009 “Keizai no Kaioji Toruko he Tobu‐ Yamada Torajiro‐Den” GendaiShokan pp.174, Obata Yukichi Denki Hankokaihen 1957 “Obata Yukichi” Obata Yukichi Denki Hankokaihen pp 356,357, “Shidehara Kijuro” p355 24 Böylece devlet ve sivil örgütlerin ortak çabaları ile 26 Nisan 1926 tarihinde Yakındoğu Dış Ticaret Konferansı gerçekleştirilmiştir. Bu konferansa başkan olarak Büyükelçi Yukichi Obata haricinde, Türkiye büyükelçiliği çalışanları (Genel sekreter Ashida Kinichi, Tercüman olarak ise Naito Tomohide ve diğer 3 kişi), Romanya elçisi Mushanokoji, Yunanistan elçisi Okuyama, Port Said konsolos yardımcısı Kuroki, Odessa konsolosu Sasaki ve Dışişlerini temsilen görevlendirilen Sekreter Kumaichi Yamada katılmışlardır. Toplantıda geniş alanlardaki konular üzerinde tartışılmış, birçok fikir alışverişinde bulunulmuştur. Ancak bu makalemizde, Türk Japon ekonomik ilişkileri ile direk bağlantılı olan konularla sınırlı kalıp, aynı konferansta varılan sonuçlardan birkaçını burada tanıtacağız18. Dönüşümlü Numune Pazarlarının Açılması Yakındoğu Dış Ticaret konferansı hakkında Türkiye Büyükelçisinin raporlarına bakacak olursak, zamanın Türkiye’sinin pazarının durumu ile ilgili olarak görüşlerine şöyle yer vermiştir: “1923 yılına kadar olan 20 yıllık süreç içerisinde savaşlardan sürekli sıkıntı yaşamış Türk halkının, şu anda yorgun ve bitkin bir durumda olduğundan alım güçleri düşmektedir. Fakat diğer ülke ürünleri ile karşılaştırıldığında daha ucuz olan Japon ürünleri açısından baktığımızda, bu düşük alım gücü Avrupa’nın lüks ürünleri karşısında rekabet yapmamızda bizim ön plana çıkmamızı sağlayabilir. Son günlerde İngiliz ve Fransız ürünlerinin Alman ve İtalyan ürünleri tarafından Türk pazarından dışlanması gibi, aynen Japon ürünlerinin de Japonların çabaları ile birlikte Alman ve İtalyanların yaptığı gibi diğer ülke ürünlerini pazardan silme olasılığı vardır.” Yine aynı raporda, Türkiye’den umut vadeden ithal edilebilecek ürünler olarak koyun yünü ipliği, tiftik, pamuk, tütün, zeytinyağı, kuru üzüm, kuru incir gibi ürünler gösterilmiştir19. Toplantıda, Türk Japon ticaretinin gelişmesi için uygulanacak stratejilerde üç acil karara varılmıştır. İlk olarak, Japon ürünlerinin tanıtılması için bir yol olarak, “Numune Ürün Sergi Merkezi”nin kurulması etkin olarak öngörüldüyse de, bunun büyük bir mali getirisinin olması ve özel teknik adamlara ihtiyaç duyulması gibi nedenlerle buna benzer daha küçük sergilerin kurulması daha sonraya bırakılıp, özellikle dönemsel numune sergilerinin kurulmasına ağırlık verilmiştir. Bu kurumun kurulmasıyla ilgili, Türkiye’nin ticari dünyasına ya da tüketicisine Japon ürünlerinin sadece ucuz değil, kaliteli olduğunun da duyurulmasına önem verilmesi hakkında Yukichi Obata raporunda aşağıdaki gibi somut öneriler getirmiştir. “Numunelerin elbette Yakındoğu’da satılacak, gelecek vadeden ürünler olması haricinde, salt Yakındoğu’ya yönelik ucuz ürünlerin sergilenmesi de zayıf bir izlenim verecektir. Bunun sonucunda, Japon sanayisinin tümüne karşı hafife alınma gibi bir olasılık vardır. Bu yüzden, bunun gibi numunelerin haricinde, modern Japon sanayisini temsil edebilecek ürünlerin de tanıtılması gereklidir.20” Fakat Yukichi Obata’nın bu önerisi yeteri kadar dikkate alındı mı alınmadı mı bilinmez; ancak beklenilen etkiyi göstermemiş olacak ki, Japon ürünlerine karşı “ucuzsa kötüdür” imajına sahip olan İstanbul ve diğer şehirlerin halklarından bu imajı silmekte yeteri kadar başarı 18 19 20 İkei, M. “1926nen Kintoo Boeki Kaigi” (Kindai Nihon to Toruko Sekai) pp139‐140 İkei, M. “1926nen Kintoo Boeki Kaigi” (Kindai Nihon to Toruko Sekai) pp143‐144 Gaimusho Kiroku “Kintoo Boeki Kaigi” Gaimusho Gaikoo Shiryookanzo 25 gösterilememiştir. “TaiShoGeppo” dergisinin 1928 yılı Nisan sayısında yayınlanan “Son Günlerde Türkiye” adlı yazısında Uemura Tatsumi şöyle bahsetmektedir: “Yunan, Romen ve İstanbul halkları için Japon ürünlerinin kalitesi aşırı düşük gelmektedir. Önemli bir sanat ülkesi olmasının yanı sıra, sanayisinin gelişme sürecinin de batılı ülkelere yenilmeyecek derecede gelişmiş bir ülke olan Japonya’dan beklentilerine karşın ihanete uğramış gibilerdi21” Konferansta kurulması hususu ertelenen “Ürün Sergi Merkezi”, daha sonra Türk Japon Ticaret Derneği’nin çabaları ile 1928 yılında İstanbul’da “Konstatinople Japon Ürünleri Merkezi” olarak açılmış, Japon ürünleri bölgenin müteşebbisleri için sürekli sergilenmiştir22. Yeni Deniz Yollarının Açılması Dile getirilen diğer bir konu ise, İstanbul’dan Japonya’ya doğrudan düzenli seferlerin konulması idi. Böylece taşınacak yüklerin farklı gemilere yüklenme ücretinin azaltılmasının yanında, ürünlerin hızlıca gönderilmesinin getireceği faydaların da artırılması düşünülmüştür. Ancak, böyle bir yeni deniz yolu için kaynak bulunup bulanamayacağı konusunda daha önceden araştırılma yapılması gerekmekteydi. Obata’nın büyükelçi olarak Türkiye’ye atandığı zamanlar, Japon deniz yollarının düzenli sefer yapan gemileri Port Said limanından ayrıldığında Napoli’ye kadar durmuyorlardı. Sonuç olarak, aranan şartlarda bir yol bulunmuş, 1929 yılında yük gemileri İskenderiye’den İzmir, İstanbul ve Pire’yi dolaşacak şekilde yeni düzenli bir deniz yolu açılmıştır. Aynı seferde, sadece Japon malları değil, diğer ülke ürünleri de bolca taşınmış ve tahminlerin ötesinde bir kazanç getirdiği için bu şirket hemen sefer sayısını artırmıştır23. Numune Sergilerinin Açılması Son olarak, Türkiye’deki ticari hareketlerin geneli üzerinde büyük bir etkisi olmasından dolayı, Japon ürünlerinin ithalatı konusunda Türk hükümetinin desteğini almak için çalışmalarda bulunulması gündeme gelmiştir. Toplantı’ya katılanlar bahsi geçen bu noktalar üzerinde ırki ve siyasi ilişkilerden kaynaklanan Türk ve Japon samimiyetine dayanarak Türk bürokrat ve kamuoyundan olumlu bir beklenti içerisindeydi. “Hem Türk bürokratları hem de Türk halkı aynı Asya kökeninden gelmemizden ötürü Japonlara samimi hisler beslemektedir. Diğer bir taraftan Japonlar da Türkler ile herhangi bir politik sıkıntı yaşamadığından, diğer batılı ülkelere nazaran Türkiye bizlere daha yakın gelmektedir.24” Konferansın bitişinin ertesi günü, Büyükelçi OBATA bakanlığa raporunu aşağıdaki şekilde sunmuştur: “Yönergelerdeki birkaç nokta ile ilgili yapılan toplantıların sonucu olarak, Yakın Doğu Balkan bölgesi ile ticaretinin geliştirilmesi için, ülkemizin öncelikle yapması gereken işleri şöyledir; 21 24 22 23 “Inahata Katsutaro to Nitto Minkan Keizai Gaiko” (Kindai Nihon to Toruko Sekai) p.111 “Inahata Katsutaro to Nitto Minkan Keizai Gaiko” (Kindai Nihon to Toruko Sekai)p 121 Obata Yukichi Denki Hankokaihen 1957 “Obata Yukichi” Obata Yukichi Denki Hankokaihen p.356 İkei, M. “1926nen Kintoo Boeki Kaigi” (Kindai Nihon to Toruko Sekai)p 148 26 1) Döviz işlemlerinin düzeltilmesi, 2) Ticaret ataşesinin atanması ve Smyrna (İzmir) konsolosluğunun kurulması ve bunların haricinde dış işleri bakanlığına bağlı ve bağımsız olan kurumların daha etkin bir rol oynamasının sağlanması, 3) İhracat Sendikasının kurumsallaştırılması ve aynı sendikadan görevlendirilmelerin yapılması, 4) Numune pazarlarının kurulması, 5) Yakındoğu ve Güney Rusya ile doğrudan deniz seferlerinin başlatılması. Bu konular üzerinde konuşulmuş ve konferans programa uygun bir şekilde başarı ile sonuçlandırılmıştır.25” 21 Şubat 1926’dan 4 Mart’a kadar olan 12 günlük sürede yani, Yakın Doğu Dış Ticaret Konferansının açılışından hemen önce, büyük ölçekli Japon ürünlerinin numune sergisi İstanbul’da “Türk Kulübü”nde açıldı. Bu sergide yün iplik, yün bez, ipek kumaşlar başta olmak üzere, oyuncak, düğme, kurşun kalem gibi günlük ürünler de sergilendi. Sonuç olarak, yüksek miktarların konuşulduğu ticari anlaşmalara imzalar atılmış olup, bu numune sergisi de Japon ürünlerinin tanıtımı açısından çok önemli bir rol oynamıştır. Bundan hemen sonra, Yukichi Obata’nın görevi süresince benzer numune sergileri İzmir, Selanik, Atina ve Kahire gibi şehirlerde açılmış, 1926 yılının sonlarında Türk-Japon ticaret tutarı, Avrupa ile yapılan ticaretle kıyaslandığında Belçika ve İsviçre’yi geçmiş ve Hollanda’dan sonra altıncı sıraya oturmuştur.26 Türk Japon Ekonomik İlişkilerinin Tohumlarının Atılması Büyükelçi Obata ve arkadaşlarının bu çabalarının sonucu olarak, Japonya’nın Türkiye’ye yaptığı ihracat miktarı büyük bir hızla artmıştır. Japonya’nın Türkiye’ye yaptığı ihracat miktarı (Tüm ihracat tutarının oranı):1926-1929 yılları.27 1926 yılı 1.852.000 yen (%0.78) %25’lik artış 1927 yılı 1.973.000 yen (%0.83) %29.5’lik artış 1928 yılı 2.555.100 yen (%1.06) %35.6’lık artış 1929 yılı 3.949.000 yen (%1.52) 1926 yılından 1929 yılına kadar 3 yılda 2 katına çıkmıştır. Bu şekilde Japonya’nın Türkiye’ye yaptığı ihracatın büyümesi ile ilgili şunları söyleyebiliriz. 1920’li yılların sonundan 1930’lu yılların başına kadar, Türkiye’nin Japon ürünleri ithalatı çok az denecek kadar olup, Türk-Japon ticari ilişkileri açısından Türk tarafı büyük zarar görmüş, 1930’lu yıllara girildiğinde Japonya’nın ihracat miktarı büyüyememiş ve giderek küçülmeye başlamıştır. Ancak, Türk tarafının Japonya’ya yaptığı ihracat hızla artışa geçmiş ve Türk-Japon ticari ilişkilerinde eşitlik yakalanabilmiştir.28 25 28 26 27 Obata Yukichi Denki Hankokaihen 1957 “Obata Yukichi” Obata Yukichi Denki Hankokaihen p.359 Obata Yukichi Denki Hankokaihen 1957 “Obata Yukichi” Obata Yukichi Denki Hankokaihen p.355 İkei, M. “1926nen Kintoo Boeki Kaigi” (Kindai Nihon to Toruko Sekai) “Inahata Katsutaro to Nitto Minkan Keizai Gaiko” (Kindai Nihon to Toruko Sekai) pp 125‐127 27 Yukarıda bahsettiğimiz gibi, Obata’nın Türkiye büyükelçiliği görevi ile Yakın Doğu Dış Ticaret Konferansının yapılması büyük bir fırsat olmuş, Türk-Japon ekonomik ilişkilerinin durumunu bir anda değiştirmiştir. Bu konferansa dışişleri bakanı olarak katılan Kumaichi Yamamoto, ülkesine döner dönmez yaptığı bir konuşmada bu konferansın amacına ulaşabilmiş anlamlı bir toplantı olduğunu belirtir. Yine, Yamamoto Yakın Doğu Konferansı hakkında “Aslında bomboş bir tarlaya yeni tohumların ekildiği bir toplantı oldu.” diye belirttikten sonra kendisini “bu bölgeye yönelik yapılan barışçıl ticari savaşın bir neferi” olarak göstermiştir. Yine, bu tohumları eken insanların içinde ilk önce belirtmemiz gereken bir isim olarak, tam bizim yazımızın başkahramanı, ilk Türkiye büyükelçisi Obata’yı gösterdiğimiz zaman bize karşı çıkanların olacağını sanmamaktayım.29 Obata ve arkadaşlarının ektiği bu tohumların filizlenmeye başlaması, onun Türkiye’de büyükelçi olarak görev yaptığı 3 yılını doldurduğu zamana, yani 1928 yılının Ekim ayına denk gelir. Aynı ayın 11’inde Yukichi Obata, İstanbul’dan Tokyo’ya doğru yola çıktığında, yüreğinde Orta-Yakındoğudaki “ekonomik dış ilişkilerin geliştirilmesi” ile ilgili elde ettiği sonuçlardan kaynaklanan tatmin duygusu olduğundan şüphemiz yoktur. Notlar Japonya’nın ticaret miktarları (tutarlar milyon yen bazında yazılmıştır) Yıl İhracat İthalat 1913 1914 1915 1916 1917 1918 1919 1920 1921 1922 1923 1924 1925 1926 1927 1928 1929 1930 717 671 793 1234 1752 2159 2379 2200 1503 1880 1686 2105 2670 2414 2382 2400 2604 1871 795 671 636 879 1201 1901 2501 2681 1940 2216 2393 2971 3105 2918 2712 2745 2765 2001 Ticari denge - 68 ±0 + 57 + 355 + 551 + 258 - 122 - 481 - 437 - 336 - 707 - 866 - 435 - 504 - 330 - 345 - 161 - 130 Ek bilgi I.Dünya savaşının başlaması I.Dünya savaşının sona ermesi Paris Barış Kongresi Savaş sonrası buhranı Kanto Büyük Depremi/Lozan Antlaşması Kato Takaaki hükümeti (Şidehara iktisat bakanı) Yukichi Obata’nın büyükelçi olarak atanması Yakın doğu dış ticaret konferansı Mali kriz Yukichi Obata’nın büyükelçilik görevinin bitmesi Global kriz Mali yasakların kaldırılması *Altı çizili olan ihracat tutarları, her yıla oranda azalan miktarları göstermektedir. 29 İkei, M. “1926nen Kintoo Boeki Kaigi” (Kindai Nihon to Toruko Sekai)pp 151‐152 28 HAŞİMOTO KİNGOROU’NUN ATATÜRK İMAJI’NA İSTİNÂDEN JAPON FAŞİZMİ ve MODERNİZASYONUN SEYRİ Prof. Takeshita Ken (*) Haşimoto Kingorou’nun Devlet İdeolojisi ve Darbe Haşimoto Kingorou (1890-1957) binbaşı olduğu Şouva 2 (1927) yılında, 37 yaşında iken, Türkiye’deki Japonya Büyükelçiliği’nde askerî ateşe olarak İstanbul’da göreve başladı. O zamana kadar çoğunlukla Genelkurmay Başkanlığı’nın Rusya Masası’na mensup olup, Harbin, Manjur ve Hailar olarak bilinen Kuzey Mançurya’nın Teşkilât-ı Mahsusa’sında yurtdışı görevlerinde bulunmuştu. O dönem Türkiye, I. Dünya Savaşı yenilgisi sonrası Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nin kurulması, Türk birliklerinin de katıldığı ittifak devletleri ordularının yenilgisi, millî meclise dayalı sultanlık sisteminin feshedilmesi ve Lozan Barış Antlaşması kargaşasının tam ortasındaydı. 1923 yılında Büyük Millet Meclisi’nin cumhuriyetin ilanını gerçekleştirmesi ile devrim lideri Mustafa Kemal Atatürk ilk cumhurbaşkanı olarak seçilmişti. Sonrasında Atatürk, halifeliğin feshi, tek eşle evlilik sistemi ve Latin alfabesinin kullanılmaya başlanması gibi modernleşme reformlarına aktif bir şekilde önayak olmuştu. Haşimoto’nun, devrim döneminin iki yılı boyunca bulunduğu İstanbul’da, Atatürk’e oldukça büyük bir hayranlık duyduğu ve devrim araştırmalarına yoğunlaştığı söylenmektedir.1 Şouva 5 (1930) yılında devletin yeniden yapılandırılması öngörüsüyle Japonya’ya dönen Haşimoto Kingorou, Genelkurmay Başkanlığı’nın Rusya Masası Başkanlığı’na atanmasına rağmen aynı yıl hiç vakit kaybetmeden kurmayların araştırma teşkilâtı olarak Sakura Cemiyeti’ni kurdu. Bir sonraki yıl, büyük bir çoğunluğunu Harp Akademisi mezunu ve alt rütbeli subayların oluşturduğu cemiyetin üye sayısı elliyi bulmuştu. Sakura Cemiyeti’nin tüzüğünde, “devletin yeniden yapılandırılmasını nihai hedef olarak belirlemiş ve bunun için gerekli görüldüğü takdirde askerî güç kullanımını da yadsımamaktadır”2 şeklinde hedefler olmasıyla birlikte, devletin yeniden yapılandırılmasına yönelik eylem planı sadece bir öneri olarak kaldı. Yine de, Sakura Cemiyeti’nin programında devleti yeniden yapılandırmanın gerekliliği yüceltilmekteydi. Öncelikle parti politikalarına dayalı silahsızlanma üzerinde durulmakta, ancak bu şekilde Japon halkının o günün dünyasındaki yeri ve itibarının korunamayacağından dolayı, ordunun temelini oluşturduğu vatanperverlikle yönetimdekilerin bozulmuşluğuna karşı durulması gerekliliği irdelenmekteydi. Yeniden yapılandırılması gereken devletin, içinde bulunduğu vahim durum şu şekilde ifade edilmekteydi: “Üst düzey politikacıların ahlâk dışı hal ve tavırları, siyasi partilerin bozulmuşluğu, halkın anlayamadığı finansörler ve aristokratlar, devletin geleceğini düşünmeksizin millî ideolojinin çöküşüne yol açan kamuoyu organları, kırsal yaşamın yok oluşu, işsizlik, ekonomik durgunluk, her türden ideolojik grubun ortaya çıkması, kültür erozyonun süratle artması, öğrencilerdeki vatanperverlik eksikliği ve kamu görevlilerinin kişisel idamecilikleri gibi meseleler ülkenin alarm veren tahammül edilemez olaylar silsilesi * Kansai Üniversitesi – Öğretim Üyesi ** Çeviri: Prof. Dr. Aysun UYAR; Kyoto Üniversitesi, İnsanlık ve Doğa Bilimleri Araştırmaları Enstitüsü. Konu ile ilgili olarak, bakınız Tatamiya Eitarou (1982), s.19’a kadar. 2 Tatamiya Eitarou (1982), s.39. 1 29 haline gelmektedir.” 3 Bu tür topluma yayılmakta olan dejenerasyona karşı hazırlanan politikaların yöneticiler tarafından bir türlü yürütülemediği ve bu durumun imparatorluğun daha önceki sıkıntılı dönemlerini çağrıştırdığı yorumları yapılmaktaydı. Bu durumda askerî maneviyatı ortaya koyarak yöneticilerin tashih edilmesi ve devlet işlerliğinin sağlanması için gerekli hazırlığın yapılması altı çizilerek ifade edilmekteydi. Bu şekilde yürütme yetkisinin yeterince işletilmediği bu vahim şartlar kınanmakta ve devletin yeniden yapılandırılması vurgulamaktaydı.4 Böyle bir yapılandırma planı Şouva 6 (1931) yılında, Mart Olayı ve Ekim Olayı denilen ordu denetimindeki iki darbe girişimi ile belirgin bir hale getirildi. Mart Olayı’nı oluşturan etkenler, önceki yıl Londra Silahsızlanma Antlaşması’nın tamamlanması ve hemen sonrasında deniz kuvvetlerinin yetkililerin kararları doğrultusunda silahsızlandırılması ile millî güvenliğin zayıflatıldığı yolunda askerî görüş ve kamuoyunun oluşmasıydı. Mart Olayı darbe planının Haşimoto tarafından Sakura Cemiyeti’inden geçirilerek oluşturulması niyet edilmişse de, bir diğer yönetici olan Oukava Şuumei Genelkurmay Başkanı Kouiso Kuniaki ile anlaşıp liderliği ele geçirdi. Oukava 1921 (Şouva 10) yılında milliyetçiliğin siyasi kanadı olan Kouzonşa ve daha sonra 1925 (Taişo 14) yılında Kouçişa’yı organize etmişti. Plan olarak, Oukava öncelikle bir grup ile Tokyo’da hükümet karşıtı gösteri yapacak ve aynı zamanda üst düzey hükümet görevlilerinin resmi ikametlerine bombalı saldırıda bulunacaktı. Daha sonra bundan faydalanarak sıkıyönetim ilan edilecek, bu sırada hareketi yürüten askerî birlikler meclisi işgal edip kabineyi toplu olarak istifa ettirecek ve Orgeneral Ugaki Kazuşige’nin yeni kabineyi kurması için imparatorluktan gelecek emir beklenecekti. Savaş sonrası belgelerine göre bu şekilde kabine kurma aşamasına kadar olan planların detaylarını görmek mümkünse de, kabine kurulumu sonrasına dair politikaların içeriği belirgin değildir. Ayrıca, Oukava’nın Ugaki adına hazırlanmış mektubu da, yine hükümet politikalarına karşı askerî otokrasinin yönetim yetkisini öngören ve “kararlılığa olan inanç” ve “ülke koşullarına duyulan öfke” üzerine “imparator ve ülkenin erdemle eleştirilmesi” ama aynı zamanda “imparator ve ülkenin lâyık olduğu gibi davranılarak reform edilmesi ve hem içeride hem dışarıda yüceltilmesi” ibarelerini içeren, daha önce bahsedilen cemiyet programında da olduğu gibi, soyut içerikli bir metin olarak kalmıştır.5 Bu olay sonuç itibari ile Ugaki’nin görüş ayrılığı sebebi ile gerçekleşmeden bitmişse de, daha aşırı seviyede gerçekleşen Ekim Olayı’na giden yolda etkili oldu. Ekim Olayı’nın planında Haşimoto yönetimindeki askerî birlikler direk öne çıkmış, Daikava gibi belirgin kimlikler ise geri planda kalmıştı. Plan, askerî birliklerin üst düzey hükümet görevlileri ve ordunun beyin takımına sürpriz bir atak yapıp, Emniyet Müdürlüğü ve gazeteleri işgal edip, imparator tarafından Korgeneral Araki Sadao’ya imparatorluk emrinin gönderilmesi olarak düşünülmüştü. Ancak bu plan reformist grup sorumlularının grup içi anlaşmazlıkları sonucunda, askerî inzibat (Kenpeitai) tarafından Haşimoto gibi karar alıcı önderlerin tutuklanması ile başarısız bir girişim olarak sonuçlandı. Bu iç bölünme, Sakura Cemiyeti’nin merkezinde olan reform yanlısı üst rütbeliler hizbi ile teorik lideri Kita İkki olan alt rütbeye mensup genç subayların reformcu hizbi arasında ortaya çıktı. Kita öncelikle 1919 (Taişou 8) yılında Devleti Yeniden Yapılandırma Taslak Planı’nı yazmış, daha önce bahsedilen Kouzonşa ve özellikle Kouçişa’da görev yapmış ve Daikava ile birlikte devleti yeniden yapılandırma hareketlerine katılmıştı. Ancak, 1926 (Şouva başlangıç) 3 4 5 Tatamiya Eitarou (1982), s.43. Konu ile ilgili olarak, bakınız Tatamiya Eitarou (1982), s. 32’ye kadar. Konu ile ilgili olarak, bakınız Tatamiya Eitarou (1982), s. 47’ye kadar ve özellikle s.74’e kadar. 30 yılında Kita hizbi Daikawa hizbinden ayrılmış, genç subayların birçoğu Kita’dan yana olmuş ve Koudouha (İmparatorluk Yolu Hizbi) diye adlandırılan grup müstakil hale getirilmişti. Ekim Olayı’nın başlangıcında Koudouha subaylarının da iştirak etmesi planlandıysa da, subaylar Haşimoto ve Daikava’nın çizgisine karşı geldi ve birçoğu dağıldı.6 Bu iki olay, ordu yöneticilerinin yetkileri dâhilinde devleti yeniden yapılandırmak için Haşimoto ve Daikava’nın öne sürdüğü ve askerî güç kullanımını salık veren yasadışı girişimler olarak kaldı. Burada hedef, zamanın Koudouha grubu da dâhil olmak üzere, “imparatorluk çevresindeki yozlaşmış unsurları temizlemek” amacı ile askerî otokrasinin inşa edilmesi idi. Ancak Kita, Haşimoto ve Daikava gibi askerî otokrasi veya mutlakıyetçiliğe değil, milliyetçi totalitarizme yöneldi. Bu sırada, Daikava’nın Sakura Cemiyeti’nin “Üstün Önderi” olarak anılmasına karşın, Kita’nın böyle anılması gerekliliğinin vurgulandığı da düşünülmektedir.7 Faşizme Giden Yol Haşimoto’nun Meici Restorasyonu’nun özünde ve Atatürk Devrimleri’nin ruhunda bulduğu müşterek noktalar, önceden Sakura Cemiyeti’nin oluşum fikrine dair belirtildiği gibi, ana hatları ile şöyleydi: Devletin yeniden yapılandırılması ve milliyetçilik. Aynı zamanda her iki tarafın ortak girişim ve sonrasındaki planlamaları ile ilişkili olarak Haşimoto’nun bakış açısını irdelersek: Haşimoto’nun Atatürk’ten yola çıkarak dünyadaki siyasi akımları gördüğü ve Rusya’da Stalin, İtalya’da Musollini, Almanya’da Hitler ve İran’da Rıza Han örneklerindeki gibi dünyada millî birliğe dayalı devlet kontrolünü öngören siyasi oluşumlara yöneldiği söylenebilir. Böylelikle Haşimoto, Japonya’nın gazetelerden takip edilen “o zamanki liberalizmi en iyi yöntem olarak gören ve sınırlandırılmış siyasi sistemi” ile dünya mücadelesinde kaybeden taraf olacağına hüküm verir.8 Japonya konusundaki bu tür değerlendirmeler, Taişou Demokrasisi diye bilinen, Japonya’nın demokratik liberalizme dayalı siyasi statüsüne parmak basmaktadır. Buna göre, 1918 (Taişou 7) yılına salık verilerek Meici döneminin belli başlı devlet adamlarının haricindeki hükümet yöneticilerinden bir kabine kurulmuş ve 1925 (Taişou 14) yılında 25 yaşın üzerindeki tüm erkeklere seçimlere katılma hakkını veren seçim yasası kabul edilmişti. Ayrıca, I. Dünya Savaşı trajedisi Versay Antlaşması’nı başlangıç noktası olarak kabul edip uluslararası barış hareketini başlatmış ve Japonya’da barış düşüncesinin yayılması hızlanmıştı. Bu tür koşullar askerî kanat tarafından uluslararası silahsızlanma politikası olarak görülmüş, Japon hükümeti de bu doğrultuda hareket etmek üzere orduya baskı uygulamıştı. Özellikle bu dönemde, askerlere karşı sivillerin yaklaşımı soğuklaşmış ve ordunun rahatsızlığının had safhaya çıktığının sinyalleri verilmişti.9 Ancak bu tür bir liberalizm ve sulhçuluk coşkusuna rağmen, bu politikaları uygulaması gereken siyasi partilerin politik sürtüşmeleri ve yolsuzluklar ortaya çıkınca, siyasete olan güvensizlik belirginleşti. Bu siyasi güvensizliğin ortadan kaldırmasının istenildiği bir ortamda, Haşimoto ve çevresindekilerin darbe planının kamuoyunda duygusal tepkiler aldığı da söylenebilir. Öyle ki, Ekim Olayı sonrasında olayın mimarlarından Haşimoto için yirmi günlük bir 6 9 7 8 Konu ile ilgili olarak bakınız, Tatamiya Eitarou (1982), s.151’e kadar olan referanslar. Konu ile ilgili olarak bakınız, Tatamiya Eitarou (1982), s.47 ve s.168’e kadar. Tatamiya Eitarou (1982), s.387’ye kadar. Başlangıçtaki genç subay hareketleri ile ilgili olarak bakınız, Takeyama Morio (1979), s.107’ye kadar. 31 idarî tutukluluk ve sadece Himeji Sahra Topçu Alayı’na sürülme hükmü verildi.10 Bunu takiben, 1932 (Şouva 7) yılının 15 Mayıs Olayı ve 1936 (Şouva 11) yılının 26 Şubat Olayı denilen genç kurmayların askerî darbe girişimleri cereyan etti ve sonrasında millî birlik sistemi ve Pasifik Savaşı’na giden kargaşa dönemine girildi. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken husus, önceki darbe girişimlerinde Haşimoto tarafından inanılan millî birlik sisteminin olduğu gibi kabul edilmesi gibi bir durumun söz konusu olmamasıdır. İlaveten, Japonya ve Türkiye’deki millî birlik anlayışlarının farklı olduğuna dikkat çekilmelidir ki, Atatürk’e göre bunlar Osmanlı’nın eski sisteminden modern cumhuriyet sistemine geçiş reformları ve çok çeşitlilik gösteren Türk milletinin birliğine dayalı çok ulusluluk ilkeleri idi. Buna karşın Haşimoto’ya göre, Meici Restorasyonu’nda eski sistemin reformu ile kurulan modern anayasal monarşiyi faşist devlete dönüştüren yeniden yapılanma ve Japon halkının üstünlüğüne dayalı milliyetçi birlik unsurları önemliydi. Bu milliyetçilik konusuna daha sonra değinmek üzere, faşizm konusu ile ilgili olarak darbe serileri sonrasında kurulan millî birlik sisteminin hangi anlamda faşizm olarak nitelendirildiğini açıklamak gerekmektedir. Genel kanıya göre, faşizmin sözcük kaynağı 1919 yılında İtalya’da organize edilen “Savaşçı Birlikler Ligi (Fasci di Combattimento)” ise de, parti lideri Benito Musollini Roma yürüyüşünü gerçekleştirdiği 1922 yılında dünyadaki ilk faşist yönetimi kurdu. Bundan sonra 1933 yılında, Almanya’nın Nazizm’i, Adolf Hitler’in önderlik ettiği Milli Sosyalist Alman İşçileri Partisi (NSDAP)’nin yönetiminde hükümete hâkim oldu. Genel olarak İtalyan faşizmi (dar anlamda) ile Alman nazizmini temel alan 1940 (Şouva 15) yılının Japonya-Almanya-İtalya Üçlü Paktı ile birlikte, Japonya’nın imparatorluk sistemini içeren faşizm modeli planlanmak üzereydi. Yamaguçi Yasuşi’ye göre, bu faşizm modelinin nitelikleri ekseriyetle: 1) Parti despotizmine dayalı baskıcı özdeşleştirme; 2) Hükümet-polis gücüne dayanarak çeşitli liberal hakların sınırlandırılması; 3) Yeni düzene yönelik kitle seferberliğinin yapılmasıydı. Ancak daha önceki iki tür faşizmde kitle seferberliğinin parti organizasyonu tarafından öne sürülmesine karşın, Japon faşizminde seferberliğin devlet makamını taşıyan ordu girişimiyle yürütülmesine yönelik bir ayrım ve önceki iki örneğin “alttan gelen faşizm” ile sonraki örneğin “yukarıdan gelen faşizm” olarak nitelendirilmesi çıkarımlarını yapmak mümkündür. Bununla birlikte yakın zamandaki araştırmalara göre, Alman ve İtalyan faşizminde “yukarıdan” kavramının önemi ve Japon faşizminde “aşağıdan” kavramının önemi belirtilmiştir ve bu göreceli kavram etkileşiminin bilinmesi önemlidir.11 Bu noktada Japon faşizminin çekirdeği olan ordu ile ilgili olarak, liderliğin Koudouha’dan Touseiha’ya geçişinin açıklanması da önemlidir. Daha önce belirtildiği gibi, Ekim Olayı girişiminin başarısız olmasının nedeni Nişida-Kita hizbinin Haşimoto-Daikava hizbinden ayrılması ise de, önceki grubun bir kısmı Koudouha olup ordunun alt kademeleri merkezinde formüle edilmişti ve üst rütbelere hitap eden Haşimoto-Daikava hizbi ile farklılık göstermekteydi. Ancak, Haşimoto’nun kendisi Mart Olayı yenilgisi sonrasında, andacında şunları ifade etmekteydi: “Ordu mensuplarından koşullara ayak uyduran ve gelişme gösterenlerin büyük bir bölümünün teşvik edilmesi öngörüsü o zaman bir hata oldu. Sebep olarak yazar, Mart Olayı’nı Sakura Cemiyeti üyeleri için büyük bir fırsat olarak düşünmüş, ilgili olduğu genç subayları çağırmıştı. Gelenler, üniversite mezunlarıyla kıyaslanmayacak şekilde, birbiri ardına hevesli, canlı ve sarsılmaz inançlıydı. Gruplar arasında, askerî üniversiteler, topçu ve 10 11 Tatamiya Eitarou (1982), s.186’ya kadar. Yamaguçi Yasuşi (2006), s.32`ye kadar. 32 mühendislik okulları, askerî akademiler ve Toyama okulunun katılımı sayılamayacak kadar çoktu.”12 Böyle bir anımsamadan yola çıkılırsa, Mart Olayı sonrasında Haşimoto’nun değişim hedefi şahsi bir düşünce olarak kalmış ve Ekim Olayı da yine başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Bundan sonraki iki askerî darbe girişiminin planları Koudouha tarafından yapıldı. Her iki olay da hükümetin önde gelen yetkililerine karşı bir atak olsa da, 1932 (Şouva 7) yılının 15 Mayıs Olayı kendiliğinden gelişmiş; 1936 yılının 26 Şubat Olayı alt rütbelilerden oluşan 1400 kişilik bir katılımla planlı bir şekilde yapılmış ve Nagata ve Kasumidaseki gibi siyaset merkezleri istila edilmişti. Hedef grup üç gün sonrasında kontrol altına alınmışsa da, merkezde aktif karar alıcı grupta bulunan Koudouha’nın rakibi Touseiha (Kontrol Hizbi) ordunun etkinliğini ele geçirip, yönetme yetkileri sayesinde köklü bir değişime gitti. Böylelikle, ordu liderliğinin faşizmi Koudouha’nınkine göre daha ılımlı ve sürdürülebilir bir hale geldi. Daha önce belirtilen ve faşizmin birinci özelliği olan parti despotizmine dayalı baskıcı özdeşleştirme hem İtalya’da hem Almanya’da faşist yönetime dayalı despotizm olarak uygulanmaktaydı. Japonya’daki faşizm sisteminde ise, 1938 (Şouva 13) yılının Millî Seferberlik Kanunu’na dayanarak, faşizmin üçüncü özelliği olan kitle seferberliği parti politikalarının temel tarzı olarak kabul görüp, tüm partileri dağıtan 1940 yılının İmparatorluk Militan Birliği (Taisei Yokusankai) tarafından da benimsendi. Bu vesileyle Japonya’da ne tek parti diktatörlüğü ne de askerî otokrasi seviyesine gelindi.13 Bu sırada Haşimoto, 1936 (Şouva 11) yılının 26 Şubat Olayı’na iştirak ettikten sonra açığa alınmış ve aynı yıl Jön Türkleri anımsayarak sivil bir parti olan Büyük Japonya Gençlik Partisi’ni kurmuştu. Partinin kuruluş kongresinde sunulan “Haşimoto Kingorou Deklerasyonu” ile Haşimoto, kurulan partinin amacını “millî seferberliği hedef alan tek ülke-tek parti oluşumu” olarak açıklamaktaydı. Burada, Haşimoto’nun faşizm anlayışının zamanın Japonya’sındaki askerî faşizmin ötesinde olduğu gözlemlenebilir. Böylelikle Haşimoto daha önce de bahsi geçen İmparatorluk Militan Birliği’nin kurulmasından sonra kalıcı direktör olarak göreve başlamışsa da, Birliğin politika dışı olan organizasyon yapısına karşı çıkmış ve bir sonraki yıl istifa etmiştir. 1942 (Şouva 17) yılında Toujou kabinesi faşist tek parti diktatörlüğüne bir nebze yaklaşan kontrollü seçimleri gerçekleştirse de, Haşimoto o seçimlerde Temsilciler Meclisi’ne seçilmiş ve ülke siyasetine iştirak etmiştir. Savaş sonrasında, Doğu Asya Askerî Ceza Mahkemesi’nce ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Haşimoto, tahliyesinden sonra Temsilciler Meclisi seçimlerinde adaylığını ilan ettiyse de seçimleri kaybetmiş ve 1957 (Şouva 31) yılında, 67 yaşında iken hayata veda etmiştir.14 Dünya Tarihi Vizyonundan Yukarıda belirtilen Haşimoto’nun kariyerine istinaden Japonya’nın savaş öncesi ve savaş sırası devlet yönetimini faşizm kategorisine koymak mümkünse de; şimdiye kadar değinilmemiş olan, Haşimoto’nun yaptıkları ile dış dünya arasındaki ilişkiyi açıklayarak günümüz faşizminin uluslararası alandaki ve ilaveten dünya tarihi içindeki yerine değinmek istiyorum. Dış dünya ile olan bu ilişki, her şeyden önce Çin ile olan ilişkidir. Daha önce de belirtildiği gibi, Haşimoto tarafından kurulan Sakura Cemiyeti 1931 yılında iki askerî darbe girişimini planlayan merkez organ olsa da her iki girişim de başarısızlıkla sonuçlandı. Ancak, aynı yıl Çin’de yaşanan Mançurya Olayı sonuca ulaştı ve takip eden 1932 yılında Mançukoku Devleti’nin temelleri 12 13 14 Tatamiya Eitarou (1982), s.51. Şu noktada bakınız, Takeyama Morio (1979), s.102’ye kadar. İlgili olarak bakınız, Tatamiya Eitarou (1982), s.217’ye kadar. 33 oluşturuldu. Mançurya Olayı ile önceki başarısız darbe girişimleri arasındaki ilişki bu kısmın sorunsalı olmakla birlikte, bu ilişkiye ne derece değinmek gerektiğine özellikle dikkat edilmelidir. Diğer bir deyişle, Haşimoto’nun, kendisinin Mançurya Olayı ile olan doğrudan bağlantısı askerî yargılamayı aşan bir seviyededir. Bu konu Doğu Asya Askerî Ceza Mahkemesi’nde genel istişare ile Çin’i ilgilendiren topyekûn savaşın ikinci maddesine konulup Haşimoto için yaşam boyu hapis cezasına karar verilmesiyle birlikte,15 konunun tarihsel önemi vurgulanmaktadır. Böylelikle, Mançurya Olayı sembol olacak bir şekilde Japonya’nın Çin’e karşı olan agresif diplomasisi halk tarafından da destek görmekle birlikte, bu durum Japonya’nın uluslararası alandaki siyasi manevrası ile de yakından ilişkilidir. Japonya Batı’nın modernizasyon politikasını sömürgecilik politikaları ile birlikte ihraç etmiş, Asya bölgesinde öncelikle 1895 (Meici 28) yılında Tayvan’ı ve ardından 1910 (Meici 43) yılında Kore’yi işgal etmişti. Sömürge bölgelerindeki göç politikası uygulaması ile birlikte askerî idarenin yaygınlaştırılmasına rağmen, halk böyle bir tarihi oluşumdan hareketle sömürge devletini giderek içselleştirdi. Tarihsel olarak ifade edilirse, sömürgeciliğin yaygınlaştırılmasını hedef alan Batı Avrupa güçlerinin emperyalizmi, kapitalizmin gelişmesiyle birlikte 19.yy ikinci yarısından itibaren altın çağına girmişse de, o dönemde modernizasyonu hedef alarak rejim değişimine giden Japonya, Almanya ve İtalya ile eş zamanlı olarak, dünya emperyalist paylaşımına sonradan katıldı.16 Bu tür bir çerçeve, şüphesiz Haşimoto’nun kariyeri ile bir bütün halindedir. Daha önce de belirtildiği gibi, Haşimoto’nun Atatürk’e dikkat çektiği nokta, ulusçuluğa dayalı bir millî birlikti. Bu noktada Haşimoto’nun düşüncesi tutarlılık gösterse de, birliğin temeline dair fikirler, daha önce de ifade edildiği gibi, Sakura Cemiyeti’nin kurulduğu dönemin üst düzey kurmaylarından genç subaylara ve özellikle 26 Şubat Olayı sonrasında halk gönüllülerine geçti. Bu süreçte Haşimoto daha önce bahsedilen “Büyük Japonya Gençlik Partisi” siyasi grubunu kurdu ve teorik yapılanmanın icraata geçirilmesi olarak halk seferberliği öngördü. Hâlihazırda, Atatürk sonrası dönemde dünyadaki ulus-devletlerin millî birliğe yönelik eğilimleri güçlenmiş ve çoğu devlet topyekûn seferberlik yapılanmasına geçmişti. Bu değişim giderek liberal ve totaliter olmak üzere iki kanada ayrılmış, ikinci kanat daha da ileri gidip faşist ve komünist olarak bölünmüşse de, daha önce referans gösterilen Yamaguçi’ye göre faşizmin üç karakteristiğine bakılırsa, faşizm komünizmden ayrılmamakta ve bu özelliği ile totalitarizm olarak belirginleşmektedir. Yamaguçi’ye göre, her iki yönelimin de dördüncü özelliği, ordu ya da bürokrasinin yönetici gruplarının iştirakçi kısımları ile çeşitli orta sınıf hedefli kitle seferberliği direktörlerinin ittifakıdır. Önceki gruba değinirken otoriter faşizm, sonraki gruba değinirken planlı-devrimci faşizmin sahneye çıktığı söylenebilir.17 Haşimoto sonraki grubu desteklediyse de, Japonya’da ortaya çıkan imparatorluk faşizmi önceki grupla ilişkilidir. Bu tür bir Japon faşizmi daha önce sözü edilen sömürgecilik politikaları çerçevesinde Çin ile yakından bağlantılıdır. 15 Tatamiya Eitarou (1982), s.367’ye kadar olan kısma göre, 1988 (Şouva 63) yılında basılan “Albay Haşimoto’nun Günlüğü” (Misuzu Şouten) kitabının editörü Nakano Masao, Tokyo Mahkemeleri’ne kadar asıl kitap basılsaydı ölüm cezasından kaçılamazdı şeklinde bir değerlendirme yapsa da, Tokyo Mahkemeleri’nin değerlendirme kriterlerine bakılınca kararın değişmeyeceği görülür. Gerçekten, Tatamiya’nın yorumu mantıklı olsa da, asıl kitapta icraatlar olarak dile getirilen Haşimoto’nun Çin’deki saldırgan politikalarla olan bağlantısının Tokyo Mahkemeleri’nde Haşimoto’ya göre de reddedildiği bir gerçektir. 16 Yamaguçi Yasuşi (2006), s.296’ya kadar. 17 Yamaguçi Yasuşi (2006), s.315’e kadar. Bu konuda, daha önce belirtilen “yukarından gelen faşizm” ve “alttan gelen faşizm” ile bağlantılı, bakınız Yamaguçi Yasuşi (2000), s.276’ya kadar. 34 Bu aktif politika zamanında Sakura Cemiyeti’nin programına yönelik şöyle bir genel diplomasi yorumu yapmak mümkündür; “Bugünkü toplum şartlarının yöneldiği yerde yozlaşma ve bozulma varsa da, dışa dönük görünen devlet adamları millî siyasetin uzun vadedeki öngörüsünün ötesinde ülkeleri anlamaya yoğunlaşmış; ancak dışa açılım politikaları yapılmaksızın, aktif ve ileriye dönük yönelim, Meici Restorasyonu sonrasında tamamen bırakılmış, bu sebeple nüfusun gıda problemi ve çözüm sıkıntıları halkı giderek tehdit etmiştir.” 18 Bu noktada, bahsedilen “Yaşam alanı ideolojisi” temelinde oluşturulan yapıcı politikaların gıda sorununa yaklaşımına dikkat edilmelidir. Ayrıca Haşimoto ile ilgili olarak, Doğu Asya Askerî Ceza Mahkemesi oturumları istikrarlı bir şekilde Çin sorunu iştirakini göz ardı etmişse de, Haşimoto yargılamaya ilişkin olarak, Mart Olayı’nın hemen sonrasında gerçekleştirilen “Koşulların Yorumlanması” hazırlığı ve bilhassa planların sonuçlandırılmasına olan etkisini belirtmiştir. Bu sonuç, “Mançurya’yı kontrol etme gereği olmaksızın hükümet olarak ordunun görüşüne itaat edilmesi durumunda, tereddütsüz yetki kullanma hazırlığının gereği vardır”19 şeklindedir. Bu duruma geniş bir açıdan bakıldığında, Haşimoto’nun devletin yeniden yapılandırılması planı Çin ile de bağlantılıdır ki, Mançurya Olayı da aynı yılın dokuzuncu ayında gerçekleşmiştir. Ayrıca, ordunun reformist grubu ile bağlantılı olan Daikava ve Kita da Çin çıkarmasını bu ideoloji temelinde tasarlamışlardı. Daikava 1918 (Taişou 7) yılından itibaren Güney Mançurya Demiryolları’nın araştırma ekiplerinden bir tanesi olan Doğu Asya Ekonomik Araştırma Ofisi’nde görevlendirilmişti. İlaveten, Daikava’nın Kita ile birlikte 1921 (Taişou 10) yılında kurduğu ve daha önce bahsedilen Kouzonşa, Kita’nın Devleti Yeniden Yapılandırma Taslak Planı’nı hayata geçirmeyi hedeflemiş20 ve bu Taslak Çin’in de dâhil olduğu Asya’nın kurtuluşunu gaye edinmişti. Ek olarak, Japonya’nın Mançurya’nın inşasına yönelik önem arz eden, 1928 (Şova 3) yılında Zhan Zoulin’in öldürülmesi olayının elebaşı Albay Komoto Daisaku’nun -daha sonra merkeze alınmıştır- Mart Olayı ile ilgili Haşimoto ve Daikava arasında arabulucu olarak perde arkasında olduğu söylenmektedir. Kuşkusuz, Çin’deki aktif politikalarla ilgili olarak, İşivara Kanji veya İtagaki Seiçirou’dan itibaren sonraki neslin liderlerini içeren ve bölgede güçlü bir şekilde faaliyet yapan Kantougun da dikkate değerdir.21 Aynı zamanda ülke içindeki faaliyetlerin Uzak Doğu’daki eğilimlere ve özellikle Çin’deki gelişmelere büyük önem vererek yorumlandığı da teyit edilebilir. 18 Tatamiya Eitarou (1982), s.43’ye kadar. Tatamiya Eitarou (1982), s.43. Yamaguçi Yasuşi (2006), s.2’ye kadar olan kısımda, İtalya ve Almanya’nın faşizminin dünya tarihinde I. Dünya Savaşı’ndan hemen sonraki 1919 yılında oluşturulduğuna dikkat çekilse de, Japonya’da Kita’nın Devleti Yeniden Yapılandırma Taslak Planı kitabının da aynı yıl tamamlandığına referans verilmektedir. 21 Kantougun için, bakınız Şimada Totsuhiro (1965), s.74’e kadar. 19 20 35 Sonuç II. Dünya Savaşı’ndan günümüze kadar gelen ulus-devletlerin çoğunda olduğu gibi, Japonya’nın devlet rejimi de liberalizmdir. Ancak ideolojiye değil de, gerçek dünyaya bakıldığında, resmedildiği gibi savaş ve baskının kontrol altına alındığı söylenemez. Özellikle ekonomik ve kültürel anlamda bir emperyalizmin tekrar sorun haline geldiği günümüzde, ulusdevlet olarak birlik temelinde ekonomik ve askerî boyutları vurgulayarak uluslararası ilişkileri geliştirmeyi hedeflemiş faşizmin şekil değiştirerek varlığını sürdürdüğü düşünülebilir. II. Dünya Savaşı sonrasında uluslararası alanda sahip olduğu üstün ekonomik pozisyonu ile Japonya, üretim noktası olarak kabul edilen Asya’ya yönelik çıkışına destek görmüştür. Bu yaklaşım dâhilinde, “Daitouakyoueiken” (Büyük Doğu Asya ortak-refah alanı) devlet stratejisi olarak ortaya çıkarılmakla beraber, bu aslında geç idrak edilen emperyalizm çerçevesinde savunulan “Seizonşisou” (Yaşam alanı ideolojisi) temeline dayandırılmaktadır. Bugün ekonomik temeller üzerine kurulmuş Japonya’nın temel stratejisi, bir dönemle aynı olmakla birlikte, Çin ve özellikle Güneydoğu Asya’ya yönelik açılım şeklinde öngörülmektedir. Ayrıca, askerî olarak dünya seviyesinde stratejiler üreten Amerika ile olan ittifaka göre Japonya, Amerikan emperyalizminin gerekli bir parçası olarak görülmektedir. Bu şekilde düşünüldüğü zaman bizlerin, öncelikle çeşitli Doğu Asya ülkeleri ile süregelen uluslararası ilişkilerin temel durumu ile ilgili olarak, barış ve refah ilkelerinden hareketle Japon faşizminin tarihini yeniden ele alması gerekmektedir. 36 İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA TÜRKİYE’DEKİ JAPON BÜYÜKELÇİLİĞİ Prof. Ryoichi Tobe(*) GİRİŞ İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra NHK’nın genel müdürlüğünü de yapan Yoshinori Maeda, 1942 senesi Şubat ayında Japon Asahi Gazetesi’nin Türkiye şefi sıfatıyla İstanbul’a geldi. O zaman Maeda’nın Türkiye ile ilgili düşünceleri şöyleydi: “O dönemde Türkiye’de Almanya, İtalya, İngiltere, Amerika gibi savaşa taraf ülkelerin casusları vardı. Başka bir deyişle, istihbarat savaşının yaşandığı bir ülkeydi.”1 İkinci Dünya Savaşı sırasında tarafsız ülke konumundaki Türkiye’deki istihbarat savaşına dair en sık verilen örnek “Casus Cicero” idi.2 Japonya’nın, büyük bir istihbarat savaşı verilen Türkiye’de ne tür faaliyetlerde bulunduğu dikkate değer bir konudur. O dönemde Japonya’nın da dâhil olduğu mihver ülkeler ile müttefik ülkelerin aktif istihbarat çalışmaları yaptığı yerler, sadece Ankara ve İstanbul değildi. Aynı şekilde savaşta tarafsız ülke konumundaki İsviçre, İsveç, İspanya, Vatikan ve Portekiz gibi ülkelerde de gizli faaliyetlerde bulunuluyordu. Japonya, özellikle İspanya’daki Orta Elçilisi Yakichiro Suma’nın İspanyolları kullandığı istihbarat neti sayesinde bilgi tedarik edebiliyordu.3 Buna karşılık Japonya’daki Türk Büyükelçiliğinin istihbarat çalışmaları belirsizliğini korumaktadır. Yukarıda belirttiğimiz tarafsız ülkeler içerisinde İsviçre dışındaki tüm ülkelerde Japonya Orta elçilik nezdinde temsil edilirken, sadece Türkiye’de Büyükelçiliği vardı. Fakat buna rağmen Türkiye’deki istihbarat çalışmalarına dair bilgiye rastlamak mümkün değildir. Bu dönemdeki Türk-Japon ilişkileri de aynı şekilde aydınlatılmaya muhtaçtır. Şüphesiz bunda ilgili materyallerin az oluşu rol oynamaktadır. Biz de buradan yola çıkarak çalışmamızda, şimdiye kadar pek faydalanılmamış olan Dış İşleri Bakanlığı Diplomasi Arşivini kullandık ve Japonya’nın Büyükelçilik aracılığı ile Türkiye’de nasıl ve içerik olarak ne tür istihbarat çalışmaları gerçekleştirdiği üzerine araştırma yaptık. Böylelikle o dönemdeki iki ülke ilişkilerini kısmen de olsa aydınlatmak niyetindeyiz. Makalemizde öncelikle Orta ve Yakın Doğu ile ilgili istihbarat çalışmalarına, sonra da söz konusu dönemdeki Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilere dair istihbarat çalışmaları ve bu bilgilerin analizi konuları ele alınacaktır. Son olarak da, 1945 senesinde Türkiye’nin Japonya ile * Uluslar arası Japonya Araştırmaları Merkezi – Profesör. ** Çeviri: Sinan LEVENT, Waseda Üniversitesi, Doktora Programı öğrencisi. Maeda Gitoku, Ningen Sanka – Wasurenu Hibi, Kosei Shinbun 9 Temmuz 1982; Shiga Nobuo Maeda Gidoku (“Maeda Gidoku” Kankokai, 1987), s. 79, 369‐370’den alıntı yapılmıştır. 2 Cicero ile ilgili bkz. Nigel West, A Thread of Deceit: Espionage Myths of World War II (Random House; New York, 1985), pp. 99‐107. 3 Orta Elçi Suma’nın istihbarat çalışmaları ile ilgili bkz. Gerhard Krebs Dai Ni Ji Sekai Taisenka no Nihon‐Supein Kankei to Choho Katsudo, Seijo Hogaku 63 Go ‐ 64 Go (2000 Nen 11 Gatsu, 2001 Nen 1 Gatsu); Miyasugi Hiroyasu Saiko – Chu Supein Koshi Suma Yakichiro no Johoshu Katsudo, ( 18 Mayıs 2008, Senryaku Kenkyu Gakkai Dai 6 Kai Taikai Hokoku Yoshi). 1 37 önce resmi ilişkilerini sonlandırdığı ve sonrasında da savaş ilanında bulunduğu süreç Japonya Büyükelçiliğinin istihbaratlarına ve analizlerine istinaden aydınlatılacaktır. Bu dönemde Japonya’nın Türkiye Büyükelçisi, Dış İşleri Bakanlığı’nın reformist grup kanadındaki lider şahsiyetlerinden Tadashi Kurihara idi. Bu bakımdan Kurihara’nın yönetimindeki Japon Büyükelçiliğinin, sıra dışı bir durum içerisinde çalışmalarını gerçekleştirdiği söylenmektedir. Bu faktörü de göz önünde bulundurarak Japonya’nın Türkiye Büyükelçiliği’ndeki istihbarat çalışmalarının işlevine ışık tutmaya çalışacağız. Yakın ve Orta Doğu İle İlgili Bilgiler Japonya Dış İşleri Bakanlığı Tarih Arşivindeki belgeler arasında “İslam ve Yakın Doğu Araştırmaları Merkezinin Kuruluşu” isimli bir dosya vardır. Başlığına bakıldığında gerçekten ilgi çekici olan bu dosyadaki belgeler az sayıdaki telgraftan ibarettir. Öncelikle söz konusu belgelerden yola çıkarak Japonya’nın Türkiye Büyükelçiliği aracılığıyla yapmış olduğu istihbarat çalışmalarının bir özetini sunacağız. Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı başladıktan yaklaşık bir buçuk sene kadar sonra, Japonya’nın Asya Pasifik Savaşına girmesine 10 ay kala, yani 1941 senesi Şubat ayında Japon Büyükelçi Tadashi Kurihara, dönemin Dış İşleri Bakanı Yosuke Matsuoka’ya gönderdiği telgrafta İstanbul’da “İslam ve Yakın Doğu Araştırmaları Merkezi” vücuda getirilmesini teklif etti.4 1938 senesi Ağustos ayında İstanbul’da, “Balkanlar ve Yakın Doğu Bölgesi Diplomatlar Toplantısı” yapıldığı zaman, böyle bir talep söz konusu olmuş ve bölgeyle alakalı bir araştırma merkezi kurulması teklifi benimsenmişti. Maalesef söz konusu diplomatlar toplantısı ile ilgili kayıtlar kayıp olduğu için elde etmek mümkün olmadı. Fakat burada bir araştırma merkezinin kuruluşu düşüncesinin oldukça önceye dayandığı, fakat dönemin şartları gereği hemen gerçekleştirilemediğini bilmenin yeterli olduğunu düşünmekteyiz. Elçi Kurihara, bakandan, “Geleceğe hazırlıklı olmak için” araştırma merkezi vücuda getirme önerisinin biran evvel değerlendirilmesini istemiştir. Fakat Japon elçisi, bunun çok da büyük bir oluşum olmamasından yanaydı. Elçi Kurihara, büyük bir araştırma merkezi kurmayı istemediğini, zaten ordu yetkililerince Yakın Doğu’daki vaziyete dair sistematik bir şekilde araştırmalar yapıldığını ve askerlerle yakın temasta bulunmak şartıyla ilk başlarda az sayıda kişinin söz konusu merkezde görevlendirilebileceğini, fakat zamanla talebe göre eleman artışına gidilebilineceğini belirtmiştir. Buna göre planlanan oluşum şu şekildeydi: Öncelikle konu ile ilgili yetenekli ve geniş bilgi sahibi bir ya da iki kişi sekreter veya araştırmacı olarak görevlendirilecek ve onların altına da öğrenim maksatlı genç elçilik stajyerleri verilecekti. Yer olarak ise, İstanbul’da bulunan Büyükelçilik Ofisi’nin 5 bir bölümü kâfi görülmekteydi. Kitap ve dergi alımı gibi masraflar da dâhil olmak üzere senelik bütçe 1000 Lira civarında olacak ve araştırma ve seyahat masrafları talebe göre ayrı bir şekilde karşılanabilecekti. Faaliyet göstereceği alan ise, siyasi konulara dair yapılan araştırmalar eksenli 4 Elçi Kurihara’dan Japon Dış İşleri Bakanı Matsuoka’ya gönderilen 4 Şubat 1941 tarihli 30 no’lu gizli belge, Kaikyo Oyobi Kinto Josei Chosa Kikan wo Kunfu ni Secchiho Hinshin no Ken, Kaikyo Oyobi Kinto Josei Chosa Kikan Secchi Kankei İkken, (A.6.0.0.15), Gaiko Shiryokanzo. Ayrıca, Gaiko Shiryokan Shozo’daki diplomatik ilişkiler belgelerine ve savaş dönemindeki Türk‐Japon münasebatlarına dair Gaiko Shiryokan Shozo’daki Atta Miruko Bey’in yardımlarını aldığımız için kendisine teşekkürü bir borç biliriz. 5 Türk Hükümeti yaz mevsiminde Ankara’dan İstanbul’a taşındığı için, Japon diplomatlar da İstanbul’a taşındı. Bu vesileyle Ankara dışında İstanbul’da da Büyükelçilik Ofisi kuruldu. 38 basit akademik çalışmalar olacaktı. Önceden Dış İşleri Bakanlığı’nda Araştırma Bölümü başkanlığı da yapan ve diplomasi alanındaki araştırmaların önemini çok iyi bilen bir diplomat olarak Elçi Kurihara için, bu, küçük çaplı ve pek de meşakkati olmayan bir işti. Sonrasında, Araştırma Merkezinin nasıl kurulduğu ile ilgili herhangi bir kayıt olmadığı için bu sürece dair net bir şey söyleyemiyoruz. 1941 senesi Haziran ayında Elçi Kurihara, Türkiye’nin dâhili siyasetinden başka, “İslam Araştırmaları” konusunda da yardımcı olması için Nakao isminde bir kişiye6 sözleşmeli işçi statüsünde görev verdiğini ve Kara Kuvvetlerinden de aylık 300 Liralık bir yardım parasının söz konusu kişiye ödeneceğini ihtiva eden raporunu Tokyo merkeze iletti.7 Ayrıca bir sonraki sene, yani 1942 senesi Ağustos ayında yine Elçi Kurihara “Batı Asya Müslüman Siyasi Dernekleri ile temasa geçme çalışmaları” ve “Batı Asya Müslümanlarının genel siyaseti, özellikle de Hindistan Sorununa karşı faaliyette bulunma” gibi Japon dış siyaset planlarının Tayland Büyükelçiliği üzerinden uygulanabilirliğinin zorluğunu ileri sürerek, buradaki ilgili uzmanların Türkiye Büyükelçiliğine gönderilmesini talep etti.8 Bunun üzerine Eylül ayında Araştırma Bölümü üçüncü şubesinde görevli Kobayashi Takashiro, üç numaralı sekreter olarak İstanbul’daki Japon Sefaretine atandı. Kobayashi’nin uzmanlık alanı aslında Moğolistan coğrafyasıydı fakat Rusça ve Çinceye de hâkimdi ve Yakın Doğu coğrafyasının tarihi, kültürü ve dini konularına bilimsel anlamda ilgi duyuyordu. Bu yüzden söz konusu araştırma merkezinde çalışabilecek niteliklere sahip en uygun eleman olarak Türkiye’deki Japon Büyükelçiliğine atandığı tahmin edilmektedir.9 Bu bilgiler doğrultusunda, Elçi Kurihara’nın teklifinin, küçük çaplı, belli bir bütçesi olmayan ve gayri resmi bir statüde, Türkiye’deki Japonya Büyükelçiliği’nde oluşturulan bir araştırma masası şeklinde vücuda getirildiğini söylemek mümkündür. Bununla birlikte Asya Pasifik Savaşı başladıktan kısa bir süre sonra, Elçi Kurihara, hiç vakit kaybetmeden Arabistan manevrasına başlanması yönünde rapor verdi. Japon ordusunun Birmanya çıkarması beklenenden daha başarılı geçmişti. Buna paralel olarak dönemin Japon Başbakanı Hideki Tojo’nun meclisteki konuşmasında Birmanya’nın bağımsızlığını istemesi, Hindistan ve Yakın Doğu coğrafyasında büyük bir yankı uyandırmıştı. Bu yüzden Elçi Kurihara’ya göre, eğer mümkünse 3 mihver ülke orduları Yakın Doğu’ya girmeli ve bölgeyi yakından takip etmeliydi, fakat bu şimdilik imkânsız gözüktüğü için, Birmanya’daki son gelişmelerden faydalanarak herhangi bir siyasi manevrada bulunulmalı ve bölgeye dair gelecek planlarını kolaylaştırıcı bir adım atılmalıydı. Bu yönde verdiği somut teklif ise şudur: 6 Takashiro Kobayashi, İstanburu no Yoru – Gaiko Yofunroku, İchiyosha, 1948 Nen, s. 177‐178’de karşımıza çıkan “N”, muhtemelen Nakao isimli şahıstır. Kobayashi’ye göre, sözleşmeli işçi “N”, Dış İşleri Bakanlığı’nın Rusça eğitim almış elemanlarından birisi olup Mekke’de hac görevinde de bulunmuş bir müslümandır. 20 sene Türkiye’de de kalan Nakao, bir Türk bayanla evlenmiştir. İslam ve Yakın Doğu konularıyla ilgilenmekteydi. 7 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Matsuoka’ya gönderilen 16 Haziran 1941 tarihli ve 109 no’lu telgraf, Kaikyo Oyobi Kinto Josei Chosa Kikan Secchi Kankei İkken. 8 Elçi Tsuboue (Tayland)’den Dış İşleri Bakanı Togo’ya gönderilen 31 Ağustos 1942 tarih ve 1843 no’lu telgraf, Zai Toruko Taishikannai ni Kaikyoto Kankei Senkanin Secchi ho no Ken. Kaikyo Oyobi Kinto Josei Chosa Kikan Secchi Kankei İkken. 9 Kobayashi ile ilgili bkz. daha önce adı geçen ve kendi anılarını anlattığı İsutanburu no Yoru; Ayrıca, Takateru İzumi, Nihon‐Obeikan, Senjika no Tabi – Dai Ni Ji Sekai Taisen ka, Nihonjin Orai no Kiroku, (Tankosha, 2005), s. 186’da Kobayashi’nin kariyeri hakkında bilgi vardır. Bu eserler dışında, Gaimu Daijin Kanbo Jinjika Gaimusho Shokuinroku, (Günümüzde 1 Şubat 1942) belgesinin Türkiye’deki Japon Büyükelçiliği maddesi, ( Gaimusho Hyakunenshi Hensan İinkaihen “Gaimusho no Hyakunen Gekan”, Hara Shobo, 1969 Nen, s. 1594.’te Kobayashi henüz Türkiye’deki Japon Sefaretinde görevine başlamadan önce üçüncü sekreter olarak adı geçmektedir. Bundan yola çıkarak resmi olarak Türkiye’ye atanması işleminin oldukça erken bir dönemde gerçekleştiğini söylemek mümkündür. 39 “Japonya, Almanya ve İtalya’dan oluşan üç mihver tarafından Yakın Doğu ve Hindistan Coğrafyasındaki mazlum halkların kurtuluşu ve bağımsızlığı ile ilgili ortak bir beyanatta bulunulmalıdır.” Aynı teklif, Büyükelçilikteki kara kuvvetleri ordusu temsilcisi kumandan Masaaki Tateishi tarafından da, 1941 senesi Aralık ayında yani, savaşa başlandıktan hemen sonra Genel Kurmay Başkanlığına rapor edilmişti.10 Maalesef İngiltere’nin Arabistan planı oldukça başarılı olmuş ve buna parelel olarak mihver ülkelerin bölgedeki vaziyetleri dezavantajlı bir hal almıştı. Bu yüzden Elçi Kurihara, Japonya, Almanya ve İtalya’dan oluşan üçlünün mümkün olduğunca hızlı bir şekilde Arabistan halkının bağımsızlığını kabul eden beyanatı yapması gerektiğini düşünmeye başladı.11 Tam da bu sırada Japon Hükümetine, Almanya ve İtalya tarafından Hindistan ve Arabistan’ın bağımsızlığı ile ilgili üçlü ortak bir beyanatta bulunma talebi iletilmişti. Japonya Hükümeti ve ordusu ise, bu teklifi inceleme aşamasındaydı. 11 Nisan 1942 tarihinde Merkez Hükümet İrtibat Toplantısından üçlü ortak beyanat teklifinin kabulü kararı çıktı. Dönemin Başbakanı Tojo da, bunun bir an evvel gerçekleştirilmesinden yanaydı. Fakat daha sonradan Almanya ile somut bir şekilde müzakerelere girildiğinde, Berlin, ilk baştaki tavrının aksine şimdilik söz konusu beyanatın askıya alınması gerektiği fikrini iletti. Çünkü Hindistan hariç, Arabistan ve Yakın Doğu coğrafyası ile ilgili yapılacak bir beyanat, faşist mihvere üye devletlerin harp planlarının deşifre olmasına neden olabilirdi. Ayrıca, çok da iyi ilişkiler içerisinde olunduğu söylenemeyen Türkiye, Suriye ve Mısır gibi ülkelere böylesi bir beyanatın yapabileceği olumsuz etki de göz önünde bulundurulmuştu. Bu teklifin fikir babası olan Almanya’nın, müzakerelerde kötümser ve ikna edici olmayan cevaplar vermesi karşısında, Japonya da, çaresiz bir şekilde ona uymak zorunda kaldı.12 Bu sürecin “İslam ve Yakın Doğu Araştırmaları Merkezi”nin çalışmalarını olumsuz yönde etkilediği düşünülebilir. Bu olay sonrasında söz konusu araştırma merkezinin genişletilmesi yönünde bir fikir veya öneri çıkmamıştır. Sadece buradan bakıldığında dahi, son gelişmelerin araştırma merkezini etkilediğini söylemek mümkündür. Yalnız bu, Japon Büyükelçiliğinin Orta Doğu’daki vaziyet ile ilgili bilgi tedariki ve analizini bıraktığı anlamına da gelmemektedir. Bunun en büyük örneğini teşkil eden “Showa Ju Kyu Nen Kakuchi Raidentei (Showa 19. Yıl Tüm Bölgelerden Gelen Telgraflar)” isimli dosyayı ele almak faydalı olacaktır. Söz konusu dosyada, Elçi Kurihara’nın 1944 Ağustos ayı sonundan Aralık ayının sonuna kadar dönemin Dış İşleri Bakanı Mamoru Shigemitsu’ya gönderdiği toplamda 77 adet telgraf vardır. Fakat dosya maalesef hem zaman olarak çok kısa bir dönemi ihtiva etmektedir hem de aynı dönemde Elçi Kurihara’nın Dış İşleri Bakanlığı’na gönderdiği tüm yazıları içermemektedir. Yine de, telgraflardan Japonya’nın Türkiye’deki Büyükelçiliği aracılığıyla edindiği bilgilerle ilgili kısmen de olsa fikir sahibi olmak mümkündür. 10 Elçi Kurihara tarafından Dış İşleri Bakanı Togo’ya gönderilen 26 Ocak 1946 tarihli ve 31 no’lu telgraf, Nichidokui Sankoku no Taikinto Oyobi İndo Kosaku nı Kan suru Ken, Daitoa Senso Kankei İkken – Kanchofugoatsukai Raidentei Dai Yon Kan, (A.7.0.0.9‐63), Gaiko Shiryokanzo. 11 Elçi Kurihara tarafından Dış İşleri Bakanı Togo’ya gönderilen 14 Şubat 1942 tarih ve 58 no’lu telgraf, Tai Arabia Kosaku ni Kan suru Ken. Daitoa Senso Kankei İkken – Kanchofugoatsukai Raidentei Dai Yon Kan. (A.7.0.0.9‐63), Gaiko Shiryokanzo. 12 Sanbo Honbuhen Sugiyama Memo – Daihonei – Seifu Renraku Kaigi nado Hikki Ge, (Hara Shobo, 1967 Nen), s. 109‐110, 114‐115, 119‐120. Ota İchiro (edit.), Nihon Gaikoshi Dai 24 Kan, Daitoa Senso – Senji Gaiko, (Kajima Kenkyusho Shuppankai, 1971 Nen), s. 123‐125. 40 77 telgraf içerisinde, hakkında en fazla rapor kaleme alınan konu, Türkiye iç siyaseti ve diplomasisinin de dâhil olduğu Balkanlardaki vaziyete dairdir. Bundan sonra ise, Yakın Doğu ile ilgili 24 telgraf vardır. Bunlar; Alexandria (İskenderiye) şehrinde yapılan Arap Birliği Ön Konferansı eksenli tüm ülkelerin manevraları, Suriye ve Lübnan’ın bağımsızlığı ve Büyük Suriye Birliği ile ilişkiler, Filistin’deki Yahudi göçmenler nedeniyle çıkan anlaşmazlık, Sudan’ın bağımsızlık sorunu, Mısır’daki iktidar değişikliği ve seçim durumu, İran’ın petrol alanında kalkınması üzerine Sovyetlerle girişilen müzakereler, Sovyetlerin Yakın Doğu çıkarması ve Ermenistan-Kürt manevraları, Suriye ve Lübnan’daki İngiliz-Fransız çıkar çatışması, Amerika’nın Yakın Doğu Bölgesine girişi, Filistinli üst düzey bir vekilin suikasta kurban gitmesi ve Yahudi terörist gruplar gibi bölgeye dair çeşitli raporlardan oluşmaktadır. Elde edilen bilgilerin kaynaklarını ise, gazete, radyo gibi toplu iletişim araçları ve tarafsız ülke konumundaki ülkelerin diplomatlarından edinilen bilgiler teşkil etmektedir. Türk Hükümeti içerisinde de Japonlara bilgi aktarımı yapan birkaç kişi vardır. Bu şahıslardan da Türk Hükümeti kanadında Yakın Doğu ile ilgili yapılan istihbarat analizlerini kapsayan bazı bilgiler alınıyordu. Özellikle “B” kod adlı şahıs, daha önce Türkiye’deki Alman Büyükelçiliği’nin istihbarat bölümünde de çalışmış, sonrasında ise, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin istihbarat masasında görev almaya başlamıştı. İşi gereği önemli belgeleri okuma şansı bulunmaktaydı.13 Dikkate değer bir diğer konu ise, Türkiye’deki Japon Büyükelçiliği’nin Hindistan ile ilgili faal bir şekilde istihbarat çalışmaları yapmasıydı. Elçi Kurihara’nın Dış İşlerine gönderdiği 77 adet telgraftan 12’si Hindistan ile ilgiliydi. Bu telgraflarda Gandi ve Cinnah ile yapılan konuşmalar, Hinduistler ve Müslümanlar arasındaki işbirliği manevraları, Hindistan’a karşı Amerikan-İngiliz manevraları gibi konular ele alınmaktaydı. Hepsi gazetede çıkan haberlere dayalı olduğu için belki o kadar da değerli bilgiler olduğu söylenemez, ama Türkiye’nin, Japonya’nın Hindistan’a dair istihbarat çalışmaları yaptığı üslerden birisi olduğunu göstermesi bakımdan önemlidir. Ayrıca, daha önce belirttiğimiz Tayland’daki Japon Büyükelçiliği ile ilgili Türkiye’deki Japon Sefaretinin Tokyo’ya sunduğu talebin, kısmen de olsa karşılandığını söylemek mümkündür. Türk‐Alman İlişkileri İkinci Dünya Savaşının sonuna kadar Türkiye, hem İngiltere ve Amerika gibi müttefik ülkelerle hem de Sovyetler, Almanya ve İtalya gibi mihver ülkelerle ile eşit uzaklıkta dost ilişkiler içerisinde kalmasını ve tarafsız konumunu korumasını bilmiştir. Başarılı bir tarafsızlık ve her ülkeye eşit mesafede olma diplomasisi uygulayan Türkiye, tüm ülkelerin bu konuda takdirini de kazandı.14 Fakat söz konusu politika zaman zaman tehlikeye de düşmüyor değildi. Özellikle ilk başlarda savaşın gidişatının mihver devletlerden yana doğru kaymaya başlaması, Türkiye’nin bu tehlikeyi en yakından hissettiği dönemdir. 1940 senesi Eylül ayında JaponyaAlmanya-İtalya’dan oluşan üçlü ittifak kurulmuş ve hemen akabinde de Alman ordusu Ekim ayında önce Romanya’ya, 1941 senesi Mart ayında Bulgaristan’a, Nisan ayında ise Yugoslavya ve Yunanistan’a girmişti. Böylelikle Almanya, çok kısa bir sürede neredeyse tüm Balkan Coğrafyasının kontrolünü eline geçirmişti. Aynı sene Mayıs ayında ise, Irak’ta İngiliz karşıtı grubun darbe girişimi gerçekleşmiş, söz konusu darbeci kesimin Almanya’dan yardım talebinde 13 14 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Shigemitsu’ya gönderilen 20 Eylül 1944 tarih ve 452 no’lu telgraf, B Joho Kaisetsu no Ken, Showa Ju Kyu Nen Kakuchi Raidentei, ( Gaikoshiryokanzo). Churitsu Seisaku no Shiteki Kenkyu – Dai İchi Ji Taisen Oyobi Dai Ni Ji Taisen ni okeru Churitsu Seisaku, (Boeicho Boei Kenkyusho Senshibu, Kenkyu Shiryo 86 RO – 4H, 1986 Nen), s. 226. Bu araştırma raporundaki Türkiye maddesini yazan kişi, Kanji Akagi. 41 bulunması üzerine de Berlin, Ankara’ya lojistik malzeme ve askerlerinin Türkiye üzerinden geçip Irak’a ulaşması isteğinde bulunmuştu. Bu konuda Almanya’nın baskısı ile karşı karşıya kalan Türkiye ise, zaman kazanmak maksadıyla tarafsızlığını sürdürmeyi ve bu politikasını sonuna kadar korumayı denemiştir. Belgelere göre Elçi Kurihara ise, Türkiye’nin bu sıkıntılı durumunu pek dikkate almamışa benziyor. Elçiye göre, Almanya, şimdilik Türkiye’yi tarafsızlık politikasından vazgeçirerek Japon-Alman-İtalyan üçlü mihverine katılması yönünde bir talepte bulunmamıştı, ancak Türk Hükümeti de bundan kaçamayacağını biliyordu. “Şimdilik bu sorun, hiç bir şekilde içeride ve dışarıda milli şerefi zedeleyecek bir hal almamıştır. Fakat dışarıdan bakıldığında Türkiye’nin mihvere er ya da geç katılacağı kanısındayım. Sadece biraz zamana ihtiyaç vardır. Zaten çoğunluk da daha şimdiden Türkiye’nin mihvere katılmasından yana bir eğilim göstermeye başlamıştır.”15 Alman-Türk müzakerelerine dair de elçi: “Her şey yolunda gitmektedir ve Türkiye, Almanya’ya kendi topraklarının güvenliği tehlikeye düşmeyecek şekilde verebileceği en fazla müsamahayı göstermektedir.” görüşünü dile getirmiştir.16 Sonuç olarak Irak’taki darbe girişimi bastırılmış ve Alman ordusunun Türk topraklarından geçme zorunluluğu ortadan kalkmıştı. Elçi Kurihara, bir ara, “Bölgedeki mevcut vaziyetten yola çıkarak Almanya’nın yakında Suriye’ye yerleşmesine kesin gözüyle bakılmaktadır.” şeklinde bir rapor sundu.17 Fakat bundan bir hafta kadar sonra da, böyle bir olasılığın söz konusu olmadığını ileterek önceki değerlendirmesini çürüten bir rapor iletti. Buna göre, Almanya’nın Mısır’ı hedef alan Yakın Doğu Coğrafyasına dair planlarına kısa süreliğine ara verdiğini ve bunun yerine İngiltere topraklarına ya da Sovyetlere karşı saldırıya geçebileceğini belirtmekteydi. Ayrıca, Hitler’in, İngiliz İmparatorluğunu yıkmak için, İngiliz Adasına saldırmadan önce, Mısır ve Hindistan’ı tehdit edeceğini ve sonra da Sovyetleri ortadan kaldıracağını iddia ediyordu. Hatta elçiye göre, Türkiye’deki Alman Büyükelçiliği’nde çalışan bir görevli, Japon Büyükelçiliği’nden bir memura sonraki savaşın batıda olacağını dahi söylemişti.18 Görüldüğü gibi, Elçi Kurihara, zaman zaman görev yeri Türkiye’ye dair raporlar vermesi gerektiğini unutuyor ve başka konularla ilgili görüş bildiriyordu. Özellikle de Alman-Sovyet ilişkilerinin geleceğine dair tahminlerde bulunmaktan çekinmiyordu. 18 Haziran’da Türkiye ve Almanya arasında dostluk-saldırmazlık antlaşması imzalandı. Bu anlaşma ile iki ülke arasındaki mevcut durumun korunması öngörülmekteydi.19 Bu gelişme, Türkiye adına, Ekim 1939 tarihinde İngiltere ve Fransa ile yaptığı üçlü karşılıklı yardım 15 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Matsuoka’ya gönderilen 17 Mayıs 1941 tarih ve 91 no’lu telgraf, Dokuitorukokan Yukofukashin Joyaku Kankei İkken, (B.1.0.0.G/T1), Gaiki Shiryokanzo. 16 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Matsuoka’ya gönderilen 24 Mayıs 1941 tarih ve 94 no’lu telgraf. Dokuitorukokan Yukofukashin Joyaku Kankei İkken, (B.1.0.0.G/T1), Gaiki Shiryokanzo. 17 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Matsuoka’ya gönderilen 6 Haziran 1941 tarih ve 101 no’lu telgraf. Dokuitorukokan Yukofukashin Joyaku Kankei İkken, (B.1.0.0.G/T1), Gaiki Shiryokanzo. 18 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Matsuoka’ya gönderilen 13 Haziran 1941 tarih ve 107 no’lu telgraf, daha önce adı geçen Daitoa Senso Kankei İkken Kanchofugoatsukai Raidentei Dai Yon Kan. 19 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Matsuoka’ya gönderilen 19 Haziran 1941 tarih ve 115 no’lu telgraf daha önce de bahsettiğimiz Dokuitorukokan Yukofukashin Joyaku Kankei İkken. 42 antlaşmasının feshi anlamına gelmemekteydi. Böylelikle Türkiye, her iki blokla da antlaşma sağlayarak ustaca bir diplomasi izlemiş ve savaşta tarafsızlığını korumasını bilmişti. Dönemin İngiliz Dış İşleri Bakanı Eden’in, İngiltere’deki Türk Büyükelçisine, son Alman-Türk antlaşmasının akdine dair duyduğu memnuniyetsizliği belirttikten sonra, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu zor durumu da çok iyi anladığını dile getirdiği ve İngiliz dostu Türk elçiye beklenenin aksine teselli verici sözler telaffuz ettiği söylenmektedir.20 Japon Elçi Kurihara, Alman-Türk antlaşmasının akdinden dört gün sonra başlayan AlmanSovyet savaşının gidişatına daha fazla ilgi ve merak beslediğinden olsa gerek, bu dönemde gönderdiği telgraflar arasında konu ile ilgili kayda rastlanmamaktadır. 1941 senesi Aralık ayında Sovyetler, Alman ordusunun saldırısıyla zor duruma düştü. Diğer bir taraftan da, Japonya, Asya Pasifik Savaşına başlamıştı. Sovyetlerle alakalı son gelişmeden sonra, Japon elçisi, dezavantajlı durumda bulunmasına rağmen Rusya hakkında şu yönde görüş bildirmekten de sakınmadı: “İkinci Dünya Savaşının gidişatı göz önünde bulundurulduğunda, bu kargaşa ortamında birçok millet komünizmi tanımak için güçlü bir arzuya sahip olacaktır.” Ayrıca elçi; “Sovyetler Birliği tehdidi tamamıyla ortadan kaldırılmadığı sürece, yeni bir düzenin oluşturulması pek mümkün gözükmemektedir. ‐‐‐‐‐‐ ‐‐‐‐‐‐ Mevcut fırsattan yararlanarak kuzey yönünde ilerlenmelidir.” şeklinde öneride de bulunmuştur. Sovyetlere karşı savaşa dair ise, “Çoktan karar verilmiş olan bir konuda elbette ki hayalperest bir yaklaşım sergilememe yanlısıyım.” düşüncesinde olan Elçi Kurihara’nın sözlerinde merkezi Japon Hükümetine konu ile ilgili cesaret veren bir hava hissetmek mümkündür.21 Alman-Türk ilişkilerindeki bir diğer önemli gelişme ise, dostluk-saldırmazlık antlaşmasını takiben ekim ayında ticaret antlaşmasının imzalanmasıydı. Gerek bu antlaşmanın müzakeresinde gerekse de sonraki süreçte iki ülke arasındaki ana konu, Türkiye’de çıkarılan stratejik öneme sahip krom madeninin ihracatıydı. Şimdiye kadar krom madeninin büyük bölümü İngiltere’ye ihraç edilmişti. Fakat Almanya bu son hamle ile araya girmek amacındaydı. Hatta bu yüzden Almanya ile İngiltere arasında son dönemlerde sert diplomasi savaşı bile başlamıştı. Japonya kanadı ise, bu çekişmeyi yakından takip etmekteydi. Japon Büyükelçiliğine göre, Türkiye, krom madeninin ihracatı konusu üzerinden İngiliz-Amerikan ikilisi ile Almanya arasında akıllı bir denge politikası uyguluyordu. 22 Krom madeninin ihracatı, Türkiye’nin tarafsızlık politikasının gidişatını, yani müttefik ülkeler ile mihver ülkeler safından hangisine doğru bir eğilim göstereceğini belirlemesi bakımından önemliydi. 20 Temsili Elçi Uemura’dan (İngiltere) Dış İşleri Bakanı Matsuoka’ya gönderilen 21 Haziran 1941 tarih ve 454 no’lu telgraf. Dokuitorukokan Yukofukashin Joyaku Kankei İkken. 21 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Togo’ya gönderilen 17 Aralık 1941 tarih ve 252 no’lu telgraf, Soren ni Tai suru Toho Kansoku, daha önce de bahsettiğimiz Daitoa Senso Kankei İkken ‐ Kanchofugoatsukai Raidentei Dai Yon Kan. 22 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Tani’ye 20 Ekim 1942 tarih ve 338 no’lu telgraf, Doku‐To Tsusho Joyaku Kankei İkken, (B.2.0.0.G/T1), Gaiko Shiryokanzo. 43 Bu arada ilk dönemde mihver devletlerin lehine ilerleyen İkinci Dünya Savaşı, 1942’nin ikinci yarısından itibaren yavaş yavaş değişmeye başladı. Rommel’in komutasındaki AlmanAfrika bölüğü, Kuzey Afrika’yı geçerek Süveyş Kanalı’na kadar ulaşmayı planlıyordu. Fakat Kasım ayındaki El Alameyn Muharebesi’nde yenilip geri çekilmek zorunda kaldı. Buna karşılık müttefik kuvvetler, Oran ve Cezayir’e girerek 1943 senesi Mayıs ayında mihver ülke ordularını Kuzey Afrika’dan çıkardı. Temmuz ayında ise, müttefik güçler, Sicilya Adası’ndaki savaşta galip geldi. Aldığı saldırı üzerine Mussolini Hükümetini ilga eden İtalya, eylül ayında koşulsuz teslim olduğunu ilan etti. Diğer bir taraftan da, Alman-Sovyet Savaşı’nda, ocak ayının sonlarına doğru, Stalingrad Harbi’ni takiben Almanya teslim olmuştu. Sonraki süreçte ise, Alman Ordusu, zaman zaman galibiyetler alıyor, bazen de mağlubiyete uğruyordu. Kesin ve genel bir yenilgi almadığı için, söz konusu savaşta Alman ordusunun tamamen yenilgiye uğradığını söylemek biraz zordur. Aynı dönemde Türkiye’deki Japonya Büyükelçiliği’nin savaşın gidişatını gözlemlediği, mevcut durumun Türkiye’nin tarafsızlığını ne yönde etkilediğine dair çalışma yapıp yapmadığına dair belge maalesef bulunmamaktadır. Örneğin; 1942 senesi ilk yarısında Tokyo, Kuzey Afrika’ya doğru ilerleyen Rommel’in ordusunun Süveyş Kanalını geçeceğine, AlmanSovyet savaşında da başarı göstererek Kafkasya’ya doğru ilerleyeceğine ve oradan da güneye yani, Yakın Doğu coğrafyasına ineceğine inanıyordu. Buna paralel olarak da, Japonya, Asya Pasifik Savaşı’ndan parlak bir sonuç alarak Hindistan üzerinden Orta Asya ve Yakın Doğu Bölgesine doğru yönelecek ve Alman ordusu ile birleşecekti. Bu devasa plan (Batı Asya Büyük Stratejik Planı), kara ordusu genel merkezinde ciddi bir şekilde değerlendirilmekteydi. Aynı fikre sahip Elçi Kurihara’nın bu projeyi nasıl algıladığı gibi önemli bir konuda tahminde dahi bulunacak kadar belge ya da bilgiye sahip olunamayışı üzücüdür. 1942 senesi Eylül ayında İstanbul’a gelen Takashiro Kobayashi (üçüncü sekreter)’ye göre, Alman-Sovyet Savaşı ve ikinci bir cephenin oluşumu olasılığı gibi konularda, Türkiye’deki Japonya Büyükelçiliği de dâhil olmak üzere o dönem yurt dışındaki elçiliklerin durum değerlendirmesi, gerçeklikten uzak ve aşırı iyimser bir eğilim içerisindeydi.23 1943 senesine girildiğinde, İngiltere, Amerika ve Sovyetler, Türkiye’ye savaşa dahil olması yönünde taleplerde bulunmaya başladı.24 Savaşın gidişatı da her geçen gün müttefik devletlerin lehine doğru ilerlemekteydi.1944 senesi Ocak ayında Sovyet Ordusu, Leningrad’ı ele geçirdi ve Haziran ayında batı müttefik güçleri Normandiya’ya girdi. Nisan ayında ise, Türkiye müttefik devletlerin baskısıyla mihver ülkelere karşı krom madeninin ihracatını durdurma kararı aldı. Akabinde de, 2 Ağustos’ta Almanya ile diplomatik ilişkilerine son verdi. Japon Elçi Kurihara, Türkiye’nin Almanlarla resmi ilişkilerine son vereceğini dört gün önceden rapor etmişti.25 Gönderdiği telgrafa göre, Elçi Kurihara için bu gelişme ani bir hareketti. Asıl endişe, bu resmi ilişkilere son verme kararının aynı şekilde yine bir mihver ülkesi olan Japonlara karşı da uygulanıp uygulanmayacağına dairdi. Fakat anlaşıldığı kadarıyla bu olasılığın şimdilik söz konusu olmadığı belirtilmektedir. Alman nüfuzunun gerilemesi üzerine, Türkiye’deki Japon Büyükelçiliği’nin ilgisi Balkanlardaki Sovyetler ile İngiliz-Amerikan ikilisi arasındaki rekabete yöneldi. Sovyetler; 23 Daha önce adı geçen eser Kobayashi, İsutanburu no Yoru, s. 5‐10. Daha önce adı geçen eser Churitsu Seisaku no Shiteki Kenkyu, s. 234‐236. 25 Elçi Kurihara’dan Avrupa’daki Büyükelçi ve Orta elçilere gönderilen 29 Temmuz 1944 tarih ve 1 no’lu telgraf, To no Tai 24 Dokudanko ni Kan suru Ken, Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Shigemitsu’ya gönderilen aynı tarih ve 355 no’lu telgraf Toruko no Doko ni Kan suru Ken, Dai Ni Ji Oshu Taisen Kankei İkken – Honda Kiroku “Zaidoku Oshima Taishi, Zaii Hidaka Taishi Sono Hoka Yori no Raidenti”, (A.7.0.0.8‐50) Gaiko Shiryokanzo. 44 Romanya, Bulgaristan ve Arnavutluk’a yerleşmiş ve Yunanistan’ın da dâhil olduğu neredeyse tüm Balkan Coğrafyası belirsiz bir hal almaya başlamıştı. Daha önce belirttiğimiz “Showa Ju Kyu Nen Kakuchi Raidentei (Showa 19. Yıl Tüm Bölgelerden Gelen Telgraflar)” dosyasının içerisinde bulunan Kurihara’nın telgraflarının büyük bir bölümünü Balkanlarla ilgili konuların teşkil etmesi, elçiliğin ilgi alanının değiştiğini gösteren en büyük delildir. Söz konusu telgraflar içerisinde en dikkat çekici olanı, Türk Hükümeti tarafından Japonlara bilgi aktaran şahsın verdiği istihbaratlardır. Örneğin, “I” kod adlı kişi: “Son zamanlarda uluslararası vaziyetle alakalı özellikle dikkat edilmesi gereken iki nokta vardır. Bunlardan ilki, Almanya’nın savunma politikası; ikincisi ise, İngiliz‐Amerikan ikilisi ile Sovyetlerin arasının açılmasıdır.” değerlendirmesinde bulunmuştur.26 Yine son gelişmelerden yola çıkan “I”’ya göre, “Türkiye, Balkanlardaki gelişmelere ve Sovyetlere karşı tahkimat yapacaktı.” ve önümüzdeki bahar aylarında Sovyetlere karşı savaşa girmek için hazırlık içerisindeydi. Şayet Amerika-İngiltere ikilisi ile Sovyetler arasında savaş patlak verirse, Türkiye şimdiye kadarki tarafsızlık politikasını uygulamaya devam edecek ve söz konusu ihtilafa müdahil olmamaya çalışacaktı. Yine kamuoyunda dolaşan bazı haberlere göre: “Amerika ve İngiltere, Sovyetlerden daha ziyade, Almanlarla olan ilişkilere önem veriyordu. Ayrıca büyük bir zarara uğramadan tüm sorunlardan sıyrılmaya çalışacaklardı.” Bu saatten sonra politikada radikal değişikliğe gitmek imkânsız olduğu için, “Almanya’ya temkinli bir şekilde sonuca giden saldırılarda bulunulması, diğer bir taraftan da Sovyetlerin yakın takibe alınması planlanmaktaydı.” 27 Sovyetlerin Çanakkale Boğazı ile ilgili talepleri ve Yunanistan’ın da dâhil olduğu Balkan coğrafyasına doğru ilerleme politikalarına rağmen, Amerika ve İngiltere ile Sovyetler arasında eskiye oranla biraz daha ılımlı bir ilişki söz konusuydu. Bunda “Sovyetlerin, Alman saldırılarına karşı ülke savunmasının yanı sıra, daha güçlü bir ülke olmak için geçici süreliğine de olsa Amerika ve İngiltere ile uzlaşma yoluna gitmesi” gerçeğinin büyük rol oynadığı düşünülmekteydi.28 “B” kod adlı şahsa göre ise, İngiltere ve Sovyetlerin, Balkanlarda birbiriyle savaşacağı barizdi. Ayrıca, Almanya’nın karşı saldırıları ve mukavemeti gayet güçlüydü. Bu doğrultuda “B” şu sonuca varmıştı: “Tüm bölgelerdeki Alman direnişi oldukça kuvvetliydi. İngiltere ve Amerika ikilisi ile Sovyetlerin arası eninde sonunda açılacaktı ve böylelikle müttefikler arasında politika çatışması başlayacaktı. Tam bu sırada da, Almanya, çok sayıda savaş uçağı ile yeni ve gizli silahlarından faydalanma 26 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Shigemitsu’ya gönderilen 28 Eylül 1944 tarih ve 460 no’lu telgraf Eibei to Soren to no Kankei ni Kan suru Ken, daha önce de bahsettiğimiz Showa Ju Kyu Nen Kakuchi Raidentei. 27 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Shigemitsu’ya gönderilen 8 Ekim 1944 tarih ve 469 no’lu telgraf, Toruko Oyobi Barukan wo Meguru Eibei Tai Soren Kankei no Ken, Showa Ju Kyu Nen Kakuchi Raidentei. 28 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Shigemitsu’ya gönderilen 19 Ekim 1944 tarih ve 485 no’lu telgraf, Soren no Tai Barukan Kosaku ni Kan suru Ken, Showa Ju Kyu Nen Kakuchi Raidentei. 45 yoluna girecek ve bu da İngiliz ve Almanlar arasında barışın sağlanmasına neden olacaktı. Savaşın gidişatının bu yönde ilerleyeceği olasılığının yüksek olduğu öngörülmekteydi.”29 Türk Hükümeti tarafındaki istihbarat tedarikçilerinin yukarıdaki analiz ve gözlemlerinin Elçi Kurihara başta olmak üzere Japon Büyükelçiliği tarafından nasıl karşılandığı ve ne yönde değerlendirildiği merak konusudur. Bilgileri sunan Türklerin analiz ve gözlemlerinin herhangi bir eksiltme ya da ekleme yapılmadan, olduğu gibi Tokyo’ya gönderilmesinden yola çıkarak, hem büyükelçinin kendisinin hem de sefaret yetkililerinin yüzde yüz yazılanlara katıldığı söylenemese de, muhalif de olmadıkları sonucuna varmak mümkündür. Alman gizli silahlarına olan beklentinin gayet normal bir şekilde ifade edilmesi ise, Takashiro Kobayashi’nin düşüncelerini destekler nitelikteydi. 30 Ayrıca, o dönemdeki şartlar göz önünde bulundurulduğunda İngiltere ve Almanya’nın barışma olasılığının da, gerçekten uzak olduğunu söylemek mümkündür. 1944 senesi Ekim ayında Japonya, Tayvan Denizi’ne yaptığı hava saldırısında sonuca gittiğini beyan etti. Hâlbuki başarı kazanıldığına dair gelen haber yanlış bir rapordan mütevellitti. Tüm Türk gazeteleri, bu olaydan hemen sonra Amerikan ordusunun Filipinlere (Leyte) çıktığını ve bununla birlikte Japonya’dan gelen Tayvan’a dair haberlerin abartılmış propaganda maksatlı beyanatlar olduğunu belirtmekteydi. Türk tarafına göre, eğer Japonlar söylediklerinde haklı olsalardı, Amerikan ordusu Filipinlere giremezdi. Türk basınının bu yaklaşımına karşılık, Elçi Kurihara, “Çocukça bir mantıkla hareket ederek ortaya atılan çirkin bir iddia” demiş ve Türk medyasını eleştirmekten geri kalmamıştır. Türk Gazeteleri hakkında “Amerikan propagandası yapıyorlar” şeklinde bir de rapor hazırlamıştır. 31 Fakat aslında propagandayı yapanlar, bizzat Japon Sefareti çalışanları ve Elçi Kurihara’nın kendisidir. Japonya ve mihver ülkelerin propagandasını yapıyorlardı. Türkiye’nin Japonya ile Diplomatik İlişkileri Kesmesi Asya Pasifik Savaşı başladıktan sonra Japonya ile Türkiye arasında somut herhangi bir çıkar çatışması olmamıştır. Ticari ilişkiler, durdurulmuştu. Japonya tarafında, Elçi Kurihara gibi, Ankara’nın mihver ülkeler safına katılacağını iddia eden kişiler de söz konusu olmasına rağmen, Tokyo’ya göre, Ankara’nın tarafsızlık politikasını koruması da kendileri açısından sevindirici bir politikaydı. Tarafsız Türkiye’nin Irak’taki Japon çıkarlarının temsilcisi konumunda olan bir ülke haline geldiği söylenebilirdi. Çünkü Japonlara göre Türkiye’nin önemi, daha önce de belirttiğimiz gibi, Irak’ta müttefik ülkelerin hareketleri ile ilgili direk istihbarat çalışmalarının gerçekleştirilmesini sağlayan stratejik coğrafi konumuydu. Bunun dışında Türkiye’yi Japonya için mühim kılan bir diğer neden de, aynı şekilde coğrafi konumu itibariyle, Avrupa ile temasa geçmek için önemli bir ara ülke oluşuydu. 1941 senesi Haziran ayında Almanya ile Sovyetler arasında savaş çıkınca, Trans-Sibirya Demiryolu hattını kullanarak Moskova üzerinden Avrupa ile Japonya arasında yapıla gelen temas imkânsız hale 29 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Shigemitsu’ya gönderilen 6 Ekim 1944 tarih ve 466 no’lu telgraf, Barukan Joho, Showa Ju Kyu Nen Kakuchi Raidentei. 30 Kobayashi, İsutanburu no Yoru, s. 6. 31 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Shigemitsu’ya gönderilen 2 Kasım 1944 tarih ve 514 no’lu telgraf, Kitajima Sakusen ni Kan suru Hankyo no Ken, daha önce de bahsettiğimiz Showa Ju Kyu Nen Kakuchi Raidentei. 46 geldi. Ayrıca, Asya Pasifik Savaşı’nın başlamasıyla yine deniz yoluyla gerçekleştirilen AvrupaJaponya teması da imkânsızlaştı. Böylece Avrupa ile temas kurulabilen tek rota olarak, Balkanlar üzerinden Türkiye, sonrasında Kafkasya ve Orta Asya, oradan da Trans-Sibirya hattına çıkarak Mançurya’ya ulaşan rota kalmıştı. Sovyetler kolay kolay vize vermediği için, Avrupa’dan dönen birçok Japon Türkiye’de geçici süreliğine kalmak zorunda kalıyordu.32 Bu arada 1943 senesi Ocak ayının sonu itibariyle, Japonya’nın resmi ilişkilerini sürdürdüğü ve elçi ya da orta elçi bulundurduğu ülkeler, Çin (Wang Chieng Wei), Manchukuo (Mançurya Kukla Devleti), Tayland, Almanya, İtalya, Türkiye, Sovyetler, Fransa (Vichy Hükümeti), İsviçre, İspanya, Portekiz, İsveç, Finlandiya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Arjantin, Afganistan ve Vatikan’dı.33 Bunlar içerisinde önce aynı sene içerisinde İtalya cephesi düştü ve sonrasında da 1944 yılı Haziran ayında Fransa’daki Vichy Hükümeti müttefik kuvvetlerin Fransa’ya girmesinden kısa bir süre sonra yıkıldı. Hem batı ve doğu cephelerinde hem de Pasifik cephesinde mihver devletlerin yenilgisi kesinleşmeye başlayınca da, 1944 senesi Eylül ayında Finlandiya, Ekim ayında Romanya, Kasım ayında ise Bulgaristan ardı adına Japonya ile olan resmi ilişkilerini durdurma kararı aldı. Japonya; Türkiye Almanya ile resmi ilişkilerini sonlandırdığından beri kendisine de sıra geleceği endişesi içerisindeydi. 1944 senesi Ağustos ayında Türkiye’nin Japonya Elçisi Göker, görev bölgesi Japonya’ya giderken Moskova’ya uğradı. Sovyetler nezdinde Türk elçisi ise bu vesile ile bir resepsiyon düzenledi. Bu resepsiyona Japonların Sovyetler Birliği’ndeki elçisi (Sato Naotake) de, davet edildi. Bu fırsattan yararlanan Türk elçi Göker ise, Japon meslektaşına: “Alman‐Türk resmi ilişkilerinin durdurulmasının Japonya ile ilişkilerimize hiç bir etkisi olmayacaktır. Ne olursa olsun Japonya ile diplomasimiz devam edecektir.” garantisini verdi. Göker, Türkiye’den ayrılmadan önce aynı şekilde Elçi Kurihara’ya da ümit dolu sözler telaffuz etmiştir.34 1944 yılı Kasım ayında, Türkiye’deki Japon Büyükelçiliği, Türkiye’deki İngiliz elçinin Türk Hükümetine Japonya ile olan resmi ilişkilerini sonlandırması yönünde talepte bulunduğu bilgisini aldı. Ayrıca Türkiye’deki İsviçre Orta Elçiliği’nde çalışan bir kişi tarafından ay sonuna doğru, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Japonya ile resmi ilişkileri durdurma konusunun tartışılacağı haberi verildi. Söz konusu İsviçreliye göre, Türk Hükümeti bu konuda henüz kesin bir karara varmış değildi. Fakat konu şayet Meclis’e getirilirse -ki bu neredeyse kesindiİngiltere’nin talebine cevap verilmiş olunacağı ima edilmekteydi.35 Konuyla ilgili Türk Hükümeti 32 Daha önce adı geçen İzumi, Nihon‐Obeikan Senjika no Tabi, s.170, Suisu Kenkyukai / Nichizui Kankei no Peji Senji Nichio Odanki http://www.saturn.dti.ne.jp/~ohori . 33 Bunlar dışında resmi ilişkilerin olduğu diğer ülkeler ise Danimarka ve İrlanda’dır. Fakat, Danimarka ile temasları Almanya’daki Japonya Büyükelçiliği üstlenmişti. İrlanda’nın başkenti Dublin’de ise Japonlar Başkonsolosluk seviyesinde temsil ediliyordu. Elçi Sato (Sovyetler nezdinde)’dan Dış İşleri Bakanı Shigemitsu’ya gönderilen 17 Ağustos 1944 tarih ve 1680 no’lu telgraf, Shinchu Nichito Taishi to no Kaidan ni Kan suru Ken, Daitoa Senso Kankei İkken – Kakkoku no Taido Dai Ni Kan, (A.7.0.0.9‐5), Gaiko Shiryokazo. Ayrıca Türkiye’nin Japonya nezdindeki Elçisi Göker, diplomasi tarihi üzerine eğitim veren üniversitede öğretim üyeliğinde bulunmuş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de diplomasi komitesi başkanlığı yapmış deneyimli bir diplomattı. Daha önce adı geçen eser Kobayashi, İsutanburu no Yoru, s. 111. 35 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Shigemitsu’ya gönderilen 17 Kasım 1944 tarih ve 531 no’lu telgraf, To no Tainichi Doko ni Kan suru Ken, daha önce de bahsettiğimiz Showa Ju Kyu Nen Kakuchi Raidentei. 34 47 tarafındaki “I”’dan teyit istendi. Bunun üzerine “I”, milletvekilleri arasında Japonya ile ilişkilerin durdurulmasını savunan kişilerin olduğunu, fakat kabinenin bu konuyu ciddi bir şekilde ele alacağını düşünmediğini bildirdi.36 Aynı dönemde Türkiye’deki Afganistan Elçisine konuyla ilgili bir bilgisi olup olmadığı soruldu. Buna karşılık elçi, bir şey bilmediğini, fakat her zaman böyle bir olasılığın %50’den biraz az olduğunu söyledi. Yine Afgan Elçiye göre, Avrupa’daki vaziyet oldukça karıştığı için, İngiltere ve Amerika, Türklerin Japonya ile resmi ilişkilere son verip vermeyeceğine zaman dahi ayıramayacak kadar meşguldu.37 Daha sonrasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine bu konunun getirilip getirilmediği bilinmemektedir. Japonya Büyükelçiliği’nde, bir müddet, Türkiye’nin resmi ilişkilere son vermekten uzak olduğu şeklinde iyimser bir değerlendirme yapılmış olabilir. Fakat bu olasılıkla ilgili biraz temkinli davranılması gerektiği kanısındayız. Çünkü Takashiro Kobayashi’ye göre; “Türkiye’nin Japonya ile ikili ilişkileri durduracağı dedikoduları çıkınca, istisnasız tüm elçilik çalışanları bunun biran önce gerçekleşmesini istiyorlardı.” Nitekim ikili ilişkiler sona ererse, Japonya’daki Türk diplomatlara karşılık Türkiye’deki Japon diplomatlar ülkelerine geri dönebilecekti. Rehin alınma gibi bir durum söz konusu dahi olsa, bunun uzun süreli olamayacağı ve diplomat oldukları için kendilerine bir zarar verilemeyeceği düşüncesi hâkimdi. Hatta öyle ki, bu konu konuşulmaya başlandığında, Japon Elçilik çalışanlarının yüzünde sevinç belirtilerini görmek mümkündü.38 Japonya’ya dönme isteği sadece gurbetteki vatan özlemi ile tanımlanamazdı. Daha ziyade Japonya’yı içinde bulunduğu tehlikeli vaziyetten kurtarma arzusu da diyebileceğimiz vatan sevgisiyle açıklanabilirdi. Yeni yıla girildikten kısa bir süre sonra, yani 3 Mart 1945’te Türkiye Büyük Millet Meclisi, hükümetin vermiş olduğu önergeye istinaden Japonya ile resmi ilişkilere son verme kararı aldı. Türk Dış İşleri Bakanının mecliste yapmış olduğu konuşmaya göre, aralık ayının sonunda, Japonya’ya karşı Pasifik Okyanusunda verilen savaşta galip gelinmesi adına, Amerika’dan bu ülkeye karşı ikili ilişkilere son verme talebi gelmiş, bunu savaşın biran önce sonlandırılması için İngiltere’nin desteği izlemişti. Böylece Türk Hükümeti, iki büyük devletin kıskacında bu talebe cevaben Japonya ile olan ilişkilerine son verme kararı aldı. Elçi Kurihara, Türk Dış İşleri Bakanı’nın mecliste Almanya ile resmi ilişkilere son verildiği zaman yaptığı konuşmadaki üsluptan farklı olarak -Alman istilalarını hedef alan sert eleştirilerle dolu uzun bir konuşmaydıkendileriyle alakalı kararı açıklarken basit bir izahtan öteye gitmemesine az da olsa sevinmişti. Bu, elçinin bir nevi teselli bulduğu bir noktaydı da denilebilir.39 Akabinde 4 Ocak itibariyle Dış İşleri Bakanı Hasan Saka, Japon elçi Kurihara’ya konu ile ilgili resmi ilanda bulundu. 6 Ocak öğlen saat 12 itibariyle de Türk-Japon diplomatik ve ekonomik ilişkileri durduruldu. Diğer bir taraftan da, Japonya Dış İşleri Bakanlığı Baş müsteşarı (Bakan 36 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Shigemitsu’ya gönderilen 17 Kasım 1944 tarih ve 536 no’lu telgraf, Tainichi Dankoron ni Kans suru Ken, Showa Ju Kyu Nen Kakuchi Raidentei. Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Shigemitsu’ya gönderilen 21 Kasım 1944 tarih ve 544 no’lu telgraf, Afukan Taishi no Jikyokudan ni Kan suru Ken, Showa Ju Kyu Nen Kakuchi Raidentei. 38 Kobayashi, İsutanburu no Yoru, s. 170. 39 Elçi Kurihara’dan Dış İşleri Bakanı Shigemitsu’ya gönderilen 3 Ocak 1944 tarih ve 6 no’lu telgraf, Tokoku no Tai Teikoku 37 Seiji Keizai Danko ni Kan suru Kokumin Gikai no Ketsugi no Ken, aynı tarihli ve 9 no’lu To no Tai Teikoku Danko ni Kan suru Gikai Ketsugi no Ken, Daitoa Senso Kankei İkken – Kakkoku no Taido Dai Ni Kan. 48 yardımcısı) Renzo Sawada, Türk Hükümetinin Japonya nezdindeki elçisi Göker’i Bakanlığa çağırdı ve Türk Hükümetinin 6 Ocak’taki resmi bildirimine istinaden görevinin durdurulduğunu resmen kendisine iletti.40 Bu sırada Elçi Göker, Karuizawa’da bulunuyordu. Davet üzerine acilen Tokyo’ya geldi. Göker’e göre, bu olaydan bir hafta kadar önce, Türk Hükümetinden çok mühim bir gelişme olduğuna dair bir haber gelmişti. Fakat sonrasında herhangi bir bilgilendirme olmamıştı. Diplomatik ilişkilere son verilirken herhangi bir restleşme söz konusu olmamıştır. Japonya, mütekabiliyet kıstaslarına istinaden Türkiye’nin almış olduğu karara uyarak resmi ilişkilerine son vermiştir. Tokyo Hükümeti, Büyükelçilik ofislerinin kullanımını, telgraf ve posta işlemlerinin yapılmasını ve gizli telgraf trafiğinin devam etmesini kabullenmiş, kişisel telefon kullanımına, kısa dalgalı radyoların dinlenmesine, yurt dışına çıkışa ve seyahatlere ve misafir kabul edilmesine dair de özel izin vermiştir. Ayrıca, yatırımların dondurulması ve banka hesaplarındaki aktiflere el koyma gibi yasaklamalar da olmamıştır.41 Buna karşılık Ankara’da 27 Ocak’tan itibaren Japon Sefareti çalışanları ile aileleri, elçilikte ve sefirin rezidansında rehin tutuldu. Rehin hayatı beklenenden uzun sürdü. 42 Elçilik çalışanlarının Ankara’dan ayrılışları, rehin alındıklarından yaklaşık bir sene sonra yani, 31 Ocak 1946 tarihinde gerçekleşti. 28 Mart tarihinde de Japonya’nın Uraga şehrine ulaştılar. 23 Şubat 1945 tarihinde Türkiye, Japonya ve Almanya’ya karşı resmi savaş ilanında bulundu. Bunun altında, Yalta Konferansında müttefik devletlerce sağlanan mutabakat üzerine, 1 Mart’a kadar Türkiye’den mihver ülkelerine savaş ilanında bulunduğu takdirde San Francisco’da yapılacak olan müttefik güçler toplantısına bir diğer tabirle, Milletler Cemiyeti’nin kuruluş toplantısına katılma hakkı kazanacağı telkininin yapılmış olması yatmaktaydı. Başka bir deyişle, Türkiye’ye bu tarihe kadar savaş ilanında bulunmazsa, Milletler Cemiyetine yani, harbi kazanan ülkeler tarafından uluslararası birliğe dâhil edilmeyeceği iletilmişti. Alman tehlikesi ortadan kalktıktan sonra beliren Sovyetler tehdidini bizzat hissetmeye başlayan Türkiye için de, mihver güçlere karşı savaş ilanından başka bir seçenek kalmamıştı. Bu duruma düşen tek ülke Türkiye değildi, Japonya ile resmi ilişkileri sonlandırmış olan Mısır, İran, Ekvador, Paraguay, Peru, Uruguay ve Venezuela da Milletler Cemiyeti’ne katılmak için hemen hemen aynı dönemde Japonya’ya karşı harp ilanında bulundu. Sonuç Türkiye’nin Japonya’ya karşı savaş ilanında bulunmasına dair mecliste bir konuşma yapan Dış İşleri Bakanı Hasan Saka, Amerika’nın Türkiye’den böyle bir talepte bulunma nedeni olarak, Türk topraklarının Japonlar tarafından müttefik güçlerin manevralarını gözlemlediği önemli noktalardan birisi haline gelmesini göstermişti.43 Gerçekten de durum bakanın söylediği gibiydi. Bu çalışmada, Türkiye’deki Japon rütbelilerin faaliyetlerine değinilmemiştir. Dolayısıyla Türkiye sınırlarındaki Japon askerlerin ne kadar faal oldukları hakkında bilgi sahibi değiliz. Fakat 40 Toruko Koku no Tainichi Danko Jijo, Daitoa Senso Kankei İkken – Kakkoku no Taido Dai Ni Kan. Nichito Danko ni Kan suru Sawada Jikan to Zaikyo Toruko Taishi to no Kaidanroku, Nichito Danko ni Kan suru Zaikyo Toruko Sanjikan to Kodaki Shokikan to no Kaidanroku, Daitoa Senso Kankei İkken – Kakkoku no Taido Dai Ni Kan. 42 Japon diplomatların Türkiye’de rehin hayatı yaşadığı dönemde, Fransa’daki Orta Elçilik görevinden dönüş yolunda 41 43 Sovyetler Birliğinden vize çıkmadığı için Türkiye’de kalmak zorunda kalan Shinichi Chiba, 1945 yılı Temmuz ayında önce eşini daha sonra da kendisini öldürdü. Kobayashi, İsutanburu no Yoru, s. 180‐187. Arık, Umut, Nihon to Toruku,( Saimaru Shuppankai, 1989 Nen), s. 119. 49 Türkiye’deki Japon diplomatların müttefik kuvvetlerin manevralarına dair istihbarat çalışmalara büyük ilgi ve çaba gösterme eğiliminde oldukları şüphe götürmez bir gerçektir. Peki, bu çaba ne kadar etkili oldu ve Japonlar adına mühim sonuçlar doğurdu mu? Yaptığımız araştırmalara göre, Türkiye’deki Japon Büyükelçiliği’nin istihbarat çalışmaları çok da sonuca etki eden nitelikte değildi. Büyük ümitlerle kurulan ““İslam ve Yakın Doğu Araştırmaları Merkezi” dahi, küçük çaplı bir araştırma kadrosu ile kısıtlı kalan bir denemeden öteye gidemedi. Diğer bir taraftan, Türk Hükümeti içerisinde Japonlara bilgi veren şahısların varlığı dikkate değer bir başka konudur. Fakat söz konusu kişilerin verdiği istihbaratların içeriğine bakıldığında güvenilirlik ve ehemmiyetleri açısından çok da değer taşıyan tarzdan bilgiler olmadığı görülmektedir. Aksine, bilgi aktarımında müttefik güçler tarafından Japon Sefaretinin içerisine sızma olasılığı dahi vardı denilebilir. İkinci Sekreter olarak İstanbul’da görev alan ve sonra Bulgaristan Orta Elçiliğinde çalışmaya başlayan Kozo İzumi’nin, savaş sonrasında Sovyetler adına ajan olduğu ortaya çıkmıştır. Savaş boyunca İzumi’nin Sovyetler adına nasıl bir istihbarat çalışma gerçekleştirdiği günümüzde dahi bilinmemektedir.44 Asya Pasifik Savaşı’nın ilk zamanlarında Elçi Kurihara, Türkiye’nin mihver güçleri safına katılacağına neredeyse kesin gözüyle bakıyordu. Bunun dışında Türk Hükümetinin Almanya ve Japonya ile resmi ilişkilere son vermesi ile ilgili olarak, Japon Sefaretinin yapmış olduğu değerlendirmelerin de biraz iyimser olduğunu söylemek mümkündür. Elçi Kurihara, Japon Dış İşleri Bakanlığının yenilikçi kanadındaki isimlerden birisi olduğu için, “Anti‐Sovyet, Anti‐ Komünist” bir eğilim içerisindeydi. Yapmış olduğu analizlerin bazılarında bu faktör yüzünden sağlıklı yorumlar getiremediği düşünülmektedir. Takashiro Kobayashi’ye göre, Türkiye’deki Japon Büyükelçiliği’nde ikinci sekreter olarak görev alan Morio Aoki, nam-ı diğer “Aokidaisho – Türkçe karşılığı Japon Sıçan Yılanı‐” veya “Ankara’nın Kralı”, elçiden bile daha nüfuzlu bir kişiydi. Aoki, radikal Japon reformistlerinden birisi olmasının yanı sıra, sahip olduğu nüfuz itibariyle tüm konularda elçi ile tartışabilir bir konumdaydı. Büyükelçiliğin bu yönü göz önünde bulundurulduğunda, komplo ve iftiralarla dolu kaynayan bir kazan havasında olduğunu tahmin etmek hiç de zor değildir. Ayrıca yine Kobayashi’ye göre, Aoki, yaptığı istihbarat çalışmalarıyla yükselmeyi de planlıyordu. Onun bu tutkusundan dolayı elçiliğin istihbarat takibinde bazı hatalar yaptığı ve dolayısıyla da yanlış bilgilere ulaştığı düşünülmektedir.45 Eğer bu iddialar doğruysa, Japon Büyükelçiliği’nin istihbarat çalışmalarının büyük bir çarpıklık içerisinde yürütüldüğü söylenebilir. 44 45 Yosuke, Kosaka, Nihonjin Karu – Beiso Joho ga Supai ni shita Otokotachi, (Shinchosha, 2000 Nen), s. 216‐220. Kobayashi, İsutanburu no Yoru, s. 13‐14, 25. 50 JAPON VE TÜRK SİYASAL SİSTEMİNDE DİN VE LAİKLİK ÜZERİNE Prof. Yoshiko ODA (*) Giriş Bugünkü konuşmamda Türkiye Cumhuriyeti Devletindeki laiklik konusunu ele alacağım. Konunun daha iyi anlaşılması için modern Japonya’daki imparatorluk (tennoo) sistemi ile yapacağım karşılaştırmaları da ekleyeceğim konuşmamda, öncelikle din ve laik toplum ilişkisini dinler tarihi açısından irdeleyip, tarihsel süreç içinde laikliğe değinmek istiyorum. Dinler tarihi ve din sosyolojisi alanlarında 1980’li yıllara değin laikleşme teorisi çok ele alınan bir konuydu. Sonraki yıllarda ise toplumsal görüşler ile din ilişkisi, dinler arası diyalog, çeşitli dinlerin bir arada bulunması konuları daha çok ilgi toplar oldu. Bu değişimin birinci sebebi, İran İslam devrimi ya da dinin canlandırılması adı verilen eğilimler, Sovyet Rusya’nın etkinliğini yitirmesinden sonra eski yönetimi altındaki bölgelerde Rus Ortodoks dini ile İslam dininin revaç bulması ve 20. yüzyıl ortalarına değin etkili olmuş bilinemezcilik teorisinin ortadan kalkmasıdır. İkinci sebep ise, Protestanlık mezhebinde görüldüğü gibi dinin özel yaşam alanına minimum yansıtılmasına karşı duyulan şüphe ve tepki oluşumlarıdır. Günümüzde, özellikle Avrupa’daki büyük şehirlerdeki göçmenlerin farklı inanç geleneklerini kendileriyle birlikte bu ülkelere getirmeleriyle çeşitli dinlerin bir arada bulunması ciddi sorunlara yol açmaktadır. Ne var ki bu sorunun temeli hükümet ile din ilişkisinden doğmaktan ziyade, halkın kendi içindedir. Bu sözünü ettiğim eğilim ve sorunları göz önüne alarak, Türkiye’deki laikliğin çağdaşlaşma açısından gördüğü işlevler ile bugünkü durumuna değinelim. Din ve Laik Toplum Din ve toplum ilişkisi tartışmalarının salt Hıristiyan kilisesi ve devlet ilişkisi modeli üzerinden yürütüle gelmesini bir eksiklik olarak değerlendiren J.Wach, bu yetersizliği düzeltmek için eski dönem dinler (birliktelik) modelini tartışma içine eklese de1, kilise ve devlet ayrımı tartışmalarının temeli kilise ve devlet modelidir. İslamiyet, Şintoizm, Musevilik ve Hinduizm gibi etnik dinlerde kilise sistemi bulunmaz. O yüzden adını verdiğimiz bu dinler üzerine yapılacak tartışmalarda dikkate alınması gereken, din ve devlet ilişkisi değil din ve laik toplum ilişkisidir. Din ve laik toplum ilişkisi düşünüldüğünde, ev yaşamı ve ekonomik kaygılara dayanan çabaları yadsıyan Budizm’deki keşiş yaşantısı (iede shugi) ile ‘İçinde farklı dinleri barındıran Roma İmparatorluğu Sezar’ın mülküdür’ ve ‘İnanç ve kilise Tanrının mülküdür’ düşüncesindeki erken dönem Hıristiyanlığı, kilise ve toplumun ayrı olmasının temelini oluşturur. Ne var ki Hıristiyanlık, Roma İmparatorluğunun resmi dini haline geldikten sonra dünyevi olan şeylere dini anlamlar yüklendi ve böylece orta çağda Kiliseyi en güçlü konuma getiren Hıristiyan toplumu oluştu. Budizm keşiş yaşantısı (iede shugi) görüşünü muhafaza ederken, Theravada ve Tibet Budizm inançlarına * Kansai Üniversitesi Edebiyat Bölümü Öğretim Üyesi ** Çeviri: Yrd. Doç Dr. A. Volkan ERDEMİR, Erciyes Üniversitesi, Fen‐Edebiyat Fakültesi, Japon Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı. 1 Wach, Joachim, Sociology of Religion, The University of Chicago Pres,1959 51 dayalı devletler kurulmuş olsa da, Çin ve Japonya’daki Budizm bunlardan farklı olarak kendine özgü toplum standartları oluşturmadan, laik toplum yapısı içinde Konfuçyanizm ve Şintoizmle birlikte yer almıştır. Hıristiyanlık ve Budizm özellikle ilk dönemlerinde laik toplum görüşünden ayrılıp kilise ve cemaat alt yapılarını kurmuş, her biri farklı biçimlerde laik toplumla uzlaşmaya gitmiştir. Kitagawa, Japonya’daki Şintoizm, Budizm ve Konfuçyanizm’in bir arada bulunmalarını ‘dinlerin iş bölümü’ olarak adlandırır2. İslamiyet, ahret inancına dayalı bir dünya dini olsa da, Allah’ın insanı ruh ve beden birleşiminden yarattığı fikrine bağlı olarak, inananların toplum yaşantısına büyük önem verilmektedir. Dinde siyaset ile devleti sarmalayan İslam birliği (ümmetçilik) fikri ortaya konmuş, şeriata dayalı yaşam tarzı ve yönetim benimsenmiştir. İslami toplum, eski çağdaki dini toplum modelini takip etmeyip, Hıristiyan ya da Budizm’e inanan laik toplumların uzlaşma yaptıkları seviyeden başlangıç yaptı denilse yeridir. İslamiyet’te, Hıristiyanlık ve Budizm’in laik toplumla uzlaşmasının aksine, şeriat dışındaki standartlar (bölgesel gelenekler ve Osmanlı İmparatorluğundaki kanunlar gibi) kullanılmaya başlanmış, bu şeriat ile takviye edilmiştir. Böylece, din ve toplum yaşantısının bir olduğu İslami ideolojide, her bölge ya da dönemdeki değişikliklere uygun olarak laik toplumla uzlaşma başarıldı denilebilir. Din ve devlet işlerinin ayrılma esası, batı Avrupa’daki Hıristiyan toplumunda yapılmış dindeki reformlardan ötürü kilise ve devletin ayrılma olgusuna dayanır. Bu ayırım siyasi nedenlerden ziyade dini bir sorundan doğmuştur. Hıristiyanlıkta kiliseye bağlı (ait) olma (günahlardan) kurtulmanın şartıydı. Luther klasik kilise ibadetinin yerine bireysel inanç ile İncil’in önemi üzerinde durmakla kalmamış, kendi izdeşleri için bir de kilise inşa etmiştir. Bu şekilde kilise çeşitliliği artmış, halkın inanç hürriyetinin garanti altına alınması için devlet ve kilisenin ayrılma ihtiyacı doğmuştur. Laikleştirme, öncelikle Katolik kilisesine ait halk tesislerinin mülkiyet hakkını laik şehir veya laik devlete verme anlamına geliyordu. Halk tesisleri laik devletin mülkiyetine geçip, Protestanlar şekli ibadet yerine insanın içindeki inancın önemini vurgulayınca, Hıristiyanlık özel yaşam alanıyla sınırlı “göze görünmeyen din” (P. Berger, T. Lokman) halini aldı. Ancak, Orta Çağ Avrupa’sında Hıristiyan birliğinin sonucu olarak, laik topluma da Hıristiyan görüşleri nüfuz etti. Öyleyse, batıdaki din ve devlet işlerinin ayrılması, Hıristiyan toplumu içindeki devlet ve kilise sisteminin ayrılmasının ötesinde bir şey değildir. Dahası, batıda da din ve devlet işlerinin ayrılmasının içeriği çeşitlilik gösterip, İngiltere’de İngiliz devlet kilisesi mevcut olup, ciddi boyuttaki din ve devlet ayrımı Fransa’yla sınırlıdır. Batıda laikleşme süreci devam ederken, aydınlanma, endüstrileşme, sömürgecilik gibi çeşitli içerikteki oluşumların sonucunda modern devletler oluşmuştur. Bilimsel ve ekonomik gelişmeler, genel eğitimin yaygınlaşması, derebeylik ve kast sistemlerinin çöküşünün ardından parlamenter demokrasi ile burjuva toplumun ortaya çıkışıyla modern anlamda ulus devletleri oluştu. Böylece, inanç hürriyetini içeren kişisel haklar giderek daha da önemsendi. Batı dışındaki yerlerde, batılı devlet ve çeşitli sistemlerin örnek alındığı çağdaşlaşma hareketleri başladı. Bu batı örneğinde çağdaşlaşmada eksik olmaması gereken evrensel değerler ile batılı Hıristiyan toplumun sahip olduğu kendine özel değerler birbirine karışmış oldu. Zaten din ve devlet işlerinin ayrılmasında da bu iki özellik yer almıyor mudur? Tarihi süreç içinde bakıldığında, din ile siyaset ilişkisini kolayca birleştirmek ya da ayırmak mümkün değildir. İslam dünyasında da yalnızca şeriatla yönetilme örneği neredeyse hiç yoktur. 2 Kitagawa, Joseph Mitsuo, Religions of the East, The University of Chicago Press, 1959 52 Japonya’daki bakuhan sisteminde dinin siyaseti yönettiği söylenemese de, genelde kast ve aile sistemlerinin, yaşam tarzında ise Konfuçyanizm, Şintoizm ve Budizm’in güçlü etkilerinin bulunduğuna dair şüpheye yer yoktur. Devlet, yönetim, ekonomi gibi konularda modernleşmesini tamamlayan Japonya’da imparatorluk sistemi de devam etmiş, yılbaşlarında kutsal beş Çin tahılı kutlaması ve nesil gönenci (shisonhan’ei) ibadetlerinin yapılması örneklerinden de anlaşılacağı üzere, laik Japon toplumunda Japon tarzı dini uygulamalar da yer almıştır. Türkiye İslam ülkesi değildir ama İslam toplumundan oluşur. Bu yüzden, çağdaşlaşmadan önce de, günümüzde de din ve devlet ilişkisi sadece ‘kilise ve devlet’ şeklindeki Hıristiyan modeli ile ele alınamaz. Çağdaşlaşmanın gereği olarak ‘kilise ile devletin birbirinden ayrı olması’, kilise sistemi olmayan dine uygulanırsa, çeşitli çelişkiler ve uyumsuzluklar doğacaktır. Son dönemlerdeki farklı dinlerin bir arada olma sorunu göz önüne alındığında, sadece kilise ve devlet değil, laik topluma da nüfuz eden çok inananlı din ve az inananlı din arasındaki ilişkilerin de sorunlu olduğu düşünülebilir. Türkiye’de Laiklik Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasıyla, Avrupa devletlerinin müdahalesi sonrası işgal altında yaşama tehlikesinin üstesinden gelip, modern bir devlet olmayı hedeflemiş ve Türk devrimi olarak adlandırılan bir seri büyük devrimleri gerçekleştirmiştir. Sultanlık makamı ve halifelik sistemi kaldırılmış, hicri takvimden miladi takvime geçilmiş, şeriata son verilmiş, tekkeler ve imam yetiştiren medreseler kapatılmış, Latin harflerine geçilmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında, Osmanlı’dan kalanlarla, diğer bir deyişle İslam düzeniyle ilişkinin kesilmesi vurgulanırken, İslami düzen tamamıyla bastırılmıştır. Eski düzenle ilişkilerin kesilmesinin sembolü ise Fransızcadaki laicite kelimesine karşılık gelen laiklik prensibidir. Laiklik denilen kelime 1925 yılında üretilip, 1937’de anayasaya alınmıştır. Laiklik, İslam karşıtlığı değil, çağdaşlaşmayı birinci hedef yapan siyasi amaçtır. 1950’lerden sonra imam hatip okul sayıları artıp, çok partili sisteme geçilip, Türk-İslam sentezi savunulur hale gelse de, 1982 anayasasında laiklik detaylı olarak tanımlanmış, buna karşı çıkmak ya da bu maddeyi değiştirmek yasaklanmıştır. Fakat 1980’lerde Türkiye’de İslami düzen isteği eğilimi kuvvetlenmiş, 1990’lardan sonra demokratik seçimlerin ardından İslami partiler (Refah partisi, Adalet ve Kalkınma partisi vb.) güç kazanmıştır. Türkiye’deki laiklik konusunda yapılmış çalışmalara biraz değinmek istiyorum. W.C. Smith’in 1957 yılında yayımlanan eserinde 80’li yıllardan sonra İslami devrim eğiliminden hiç söz edilmemiştir. Şeriatın kaldırılmasını İslamiyet’in inkârı olarak gören kişilerin tenkitlerine karşın, Smith insanların inançlarını ön plana çıkarmış, Türkiye’de İslami inanışın ortadan kaldırılmadığını, İslamiyet’in çağdaş biçimde yaşandığına işaret edip, bu uygulamayı çok övmektedir3. Dahası, Türkiye’deki şekliyle İslami anlayışın yüzeysel bir araştırması yapıldığında Hıristiyan dinindeki reformlara eş değer olma ihtimaline dikkat çekmektedir. Ne var ki, ben, (Türkiye’deki) laikliğin dini nedenlere dayalı dini reformlarla bir olmadığını düşünmekteyim. F. Fazular İslam adlı eserinin gözden geçirilmiş baskısında (1979), Kuran’ın köktendinci tefsirini sert bir şekilde eleştirmektedir4. Kendisini liberal modernist olarak belirten Fazular, Kuran’ın liberal ve cesurca, diğer bir deyişle tarihsel yöntem ve akılcı yargı ile yorumlanmasına dayanan İslam toplumu reformunu önermiştir. Türkiye ile ilgili olarak ise şunları belirtir: “Dini kalıtlarla karşı karşıya gelen reformcu Atatürk’tü yalnızca ve bunlarla baş etmek için de güce dayalı baskı 3 Smith, Wilfred Cantwell, Islam in Modern History, Princeton University Press, 1957. (Gendai ni okeru Islam İngilizceden çeviren: Nakamura Koojiroo, Kinokuniya Shoten, 1980) Rahman, Fazular, Islam, The University of Chiago Press, 1979. 4 53 uygulamaktan başka yapılacak bir şey de yoktu.5” “Türkiye laik kanunlar ve askeri güce dayalı, İslam dünyasında laiklik prensiplerini uygulayan tek ülke olarak, büyük şehirlerde toplumsal eğitimle laikleşmeye başlasa da Atatürk’ten sonra Türk aydınları tarafından önemli laik söylemler üretilemedi.6” Rahman, İslam toplumundaki modern reformları kuvvetlice dileyip, Türkiye’de askeri güç kullanarak reform yapılma noktasını olumlarken, bunun içeriği üzerine eleştirici bir tavır sergiler. Bununla birlikte, ‘laik düşünce (entelektüel söylem)’ adı verilen ifadeden de tahmin edileceği üzere, Rahman laikliğin temelindeki yeni İslam düşüncesinin ortaya çıkışını, en azından ortaya çıkma olasılığını ümit etmiş olabilir. Koizumi Yooiçi ise, İslam dünyasında din ve devlet işlerinin ayrılmasını seçen Türkiye’yi anayasa bilimi açısından incelemiştir. Koizumi, laiklik oluşumu ve değişimi göz önüne alıp, son dönemdeki anayasa mahkemesi yargısını irdeleyerek şunları belirtiyor7. “Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması olgusuna, devletin dininin olmaması ve devletin din konusunda tarafsız olması denilen iki noktadan bakıldığında, laiklik kavramı bu iki anlamı kapsasa da, Türkiye’de devletin din işlerini kontrol altında tutma özelliği de göze çarpar. Özellikle ana İslam partilerinin güçlendiği 1990’lı yıllarda, anayasa mahkemesi ana İslam partisinin laiklik karşıtı suç işlemiş olduğu yargısıyla sözü edilen partiye kapatma cezası verilmiştir. (Ayrıca, 1998 yılında Refah Partisi ve 2001 yılında Fazilet partisine kapatma cezası almış, 2008 yılında ise Adalet ve Kalkınma Partisi para cezasına çarptırılmıştır.) Devlet okullarında bayan öğrencilerin başlarını kapatmalarını gerektiren kanunun iptali için başvuran partinin bu hareketinin anayasa ihlali olduğu yönündeki kararı gibi (1989 ve 2001 yıllarındaki hükümler), Türk hükümeti devlet içine ve resmi makamlara İslamiyet’in nüfuz etmesini engellemek için son derece sert yasaklar uygulamaktadır. Ancak, devletin dini tarafsızlığı ile azınlıkta kalan dini inançlar için uygulamalar yetersiz kalmaktadır ve devletin dini tarafsızlığı da çok serttir.” Bu noktada Koizumi, diyanet işleri başkanlığının görevinin Sünni İslamla sınırlandığı örneğini veriyor. Koizumi, laik devletin dini yönetmesinin din ve devlet işlerinin ayrılmasının gerçekleşmesi açısından önemli bir süreç olduğunu kabul etse de, aşırıya kaçtığını belirttiği bu katılımı da eleştirmeden duramıyor. Son dönemde Adalet ve Kalkınma partisi başkanı Erdoğan’ın, devletin dini tarafsızlığının laiklik anlamına geldiğini vurgulamaya başlaması da Koizumi’nin dikkatinden kaçmamıştır. Hakan Yavuz, siyaset bilimi açısından Türkiye Cumhuriyeti Devletindeki değişimi ayrıntılı biçimde incelemiştir. Çalışmasının sonuç kısmında “Kemalizm, çağdaş devlet ile toplum yapısında başarıya ulaşmıştır ama bireyin çağdaşlaşması aynı başarıyı gösterememiş, bunun sonucu olarak da otoriter rejim gelmiştir. Askerin Kemalizm anlayışı, demokrasi ve tamamıyla kendi kendini yöneten halk demokrasisi denilen iki asıl içerikten yoksun kalmaktadır.8” Yavuz, siyasal sorun olarak laikliği eleştirir. Ayrıca, Türklerin kimlik (ait olma) bilincindeki önemli unsurun İslam (elbette Türk tarzında İslam) olduğunu vurgulayıp, çağdaş devlet olarak gelişmenin sonucundaki demokrasi ve Türk kimlik bilinci konularında son dönem İslami partilere (fikren) destek verirken, son dönemdeki Kemalizm’in bu hareketlere karşıt duruşunu eleştirir. Türkiye’deki laikliğin en belirleyici özelliği diyanet işleri başkanlığının kurulmuş olmasıdır. Osmanlı İmparatorluğundaki evkaf bakanlığı tasfiye edilmiş, Türkiye Cumhuriyeti devleti 1924 yılında başbakanlığa bağlı din işleri müdürlüğünü kurmuş, din adamlarının görevlendirilmesi ve 5 A.g.e. s.246. A.g.e. s.224. Koizumi Yooichi, ‘Toruko no seikyoo bunri ni kansuru kenpoogakuteki koosatsu‐Kokka no hishuukyousei to shuukyooteki chuuritsusei no kanten kara’‐ Konan Hoogaku, Dai 48 maku, dai 4 goo, Ekim 2008. 8 Yavuz, Hakan. Islamic Political İdentity in Turkey, Oxford University Pres, 2003. p. 265. 6 7 54 görevden alınması, dini yayınlar, din eğitimi yönlendirmesi, hacca gitme işlemleri bu merkezin sorumluluğu altına alınmıştır. Bu şekliyle laiklik, Hıristiyanlıktaki devlet ve kilise ayrımından farklı özelliğe sahiptir; Türkiye’de laik devlet, din işlerini idare ve kontrol etmekle, İslam dininin devlet içine karışmasını engellemektedir. Cami idaresi ve İslami eğitim gibi konuların sorumlusu imamların devlet memuru olması, batılı tarzdaki laiklikte mümkün değildir, ancak Türkiye’de bu uygulamayı uygunsuz gören kişi sayısı azdır. Bu noktada, Türk toplumunda İslami gelenekler devam etmektedir. Laiklik prensibi altında, 1980’lerden bu yana hızlı bir şekilde ekonomik güç elde edilmesi, yazılı ve görsel basında imtiyaz sahibi olunması, insanlar üzerinde yeni İslami eğitimin yolunu açarken, oruç tutan insanların sayısı artmış, İslami hareketlerde hızlı bir artış görülmüştür. Türkiye’de Şeriat törensel şekliyle uygulanmaktadır. Şöyle ki; günlük yaşamda batı takvimi uygulanırken, ramazan ayında oruç tutma saatleri hicri takvime uygun şekilde güneşin doğuş ve batış zamanına göre bölgesel farklılıklara uyulmaktadır. Yine, aslını zekâttan alan vakıf ve dernekler de faaliyet göstermekte, eğitime ve cami inşalarına katkıda bulunmaktadırlar. Bunlardan şu sonuç çıkmaktadır: Laiklik prensip olarak batılı tarzda din ve devlet işlerinin ayrılmasıdır, ancak Türkiye’deki diyanet işleri başkanlığının görevinin aslı İslami geleneklere dayanmaktadır. Türkiye ve Japonya Karşılaştırması Türk devrimleri ile Meici Reformları arasında bazı ortak noktalar bulunmaktadır. Türkiye ve Japonya sömürge olmaktan kurtulmuş, kendi güçleriyle, yüzyıllar boyu süregelmiş devlet düzeninden batılı modeldeki çağdaş devlet düzenine geçmede başarılı olmuştur. Eskiyle bağların koparılması, Türkiye’de sultan sistemine son verilip cumhuriyet sistemine geçilmesi, İslam dünyasında yer alsa da laikleşmeyi kabul ederek gerçekleşmiştir. Meici hükümeti ise imparatoru hükümdar ilan eden anayasal devlet haline geldi. Türkiye de Japonya da Hıristiyanlıktan farklı inanç geleneği altında, çağdaş batı devlet modelini uyguladı. Meici yönetimi batılı inanç hürriyetlerini garanti altına alıp, eski dönemlerdeki imparatoru ilahlaştırma ve devlet dini Şintoizm arasındaki uyumsuzluğu önlemek için, ‘Şinto dinsizlik ilkesi’ vurgulandı. Türkiye’de de Japonya’da da batı, ağırlıklı model olarak benimsenip, laik yasaların konulduğu devlet oluşturuldu. Ancak, din ve devlet işlerinin ayrılması batıdakinden farklı olup, çelişkiler içerdi. Türk yönetimi, İslam dinini baskı altına alan yönde laik nasyonalizmi izlerken, Japonya’da imparatoru ilahlaştıran nasyonalizm, dinsizlik şekliyle halka dayatıldı. Budizm mezhepleri bu nasyonalist tavrı benimserken, azınlıktaki Hıristiyan kiliseleri de imparatorun ilahlaştırılmasını kabul etti. İşte burada günümüz Japon tarzı din temellerini görmek mümkündür. Modern Japonya’daki devlet ve din ilişkisi, Türkiye’dekinden daha karmaşık olduğundan yapısı hakkında konuşmak da güçtür. Birinci olarak, ilk dönemlerdeki imparatorun dini özelliği modern Japonya’daki imparatora uyarlanmıştır. İkinci olarak, II. Dünya Savaşı yenilgisinin ardından devlet dini Şintoizm parçalansa da imparatorun varlığı farklı bir anlamla günümüze kadar süregelmiştir. Üçüncü olarak, Şintoizm İslam dininden farklıdır, bir halk inanışıdır ve bu anlamda onu din olarak ele almak zordur. Yalnızca devlet Şintoizmi’nin değil, Şintoizm’in kendisinin tanımını yapmak bile güçtür. Devlet Şintoizmi modern askeri devletin ürettiği ideolojik karakteri bir yanda taşır ancak içerisinde geçmişten bugüne kadar süregelen halk inanışı özelliği de bulunur. Dahası, yüzeysel olarak bahsedersek, modernleşmeden sonra Budizm geleneği açıkça devam ederken devlet Şintoizmi tartışmasındaki kolay görünmeyen nokta, Japonsu din temellerinin anlaşılmasının zorluğudur. 55 İkinci dünya savaşından yenik çıkan Japonya’da Şintoizm, siyasi yapıdan bütünüyle ayrılmış, imparator bir sembole indirgenip, dinle ilgisi olmayan bir varlık olarak kabul edilmiştir. Öte yandan, imparatorluk ailesindeki Şintoizm törenleri ailenin özel etkinliği olarak varlığını sürdürmektedir. Dahası, şehitler için Yasukuni Şinto Tapınağında dua etme geleneği günümüzde de sürmektedir. Ancak, günümüzde Yasukuni Şinto Tapınağında şehitler için tören düzenlenmesiyle ilintili din ve devlet işlerinin ayrımının sorgulandığı çok sayıda dava açılmaktadır. Japonya’da aşırı İslami hareketlere koşut gelecek dini yayılma yoktur, bunun tam aksine “şahsi dinsizlik”’,“dinden nefret etmek” fikirleri çok kabul görür ve açıkça dinden uzaklaşma fark edilir. Japon insanı kişisel olarak “dinsiz” olmayı tercih ederken, laik Japon toplumunda Şintoizm ve Budizm varlığını devam ettirmekte, imparatora duyulan büyük hayranlık da sürmektedir. Savaş sonrası Japonya’da devlet Şintoizmi ilahiyat çalışması konusu olarak pek fazla ele alınmamıştır. Nihayet son yıllarda Susumu ŞİMAZONO başta olmak üzere bu konu üzerine çalışanlar çıkmıştır. Şimazono, savaş öncesi “Sistemleştirilen devlet Şintoizmi”ni dar anlamda devlet Şintoizmi olarak düşünüldüğünü belirtip, bunun geniş anlamda da devlet Şintoizmi olarak ele alınma ihtimalini oraya atmıştır.9 Türkiye’deki laiklik ve Japonya’daki Şintoizm dinsizlik teorisi, batıdaki modern devlet yapılarında etkili olmuş, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması da buna dâhil olmuştur. Ancak, İslam ve Şintoizm Hıristiyanlıktan farklı özelliklere sahip, özellikle kilise sistemi taşımayan din olduklarından, kilise ve devlet ayrımının bulunduğu laiklik modeli Türkiye ve Japonya’ya batıdaki haliyle uyarlanamamıştır, bahsettiğimiz bu çelişkiler bu durumun başlıca örnekleridir. Sonuç Türkiye ve Japonya kendilerine özgü durumları bulunan iki farklı ülke olduğundan, ikisini kolayca karşılaştırmanın mümkün olmadığının farkındayım. Her ikisi de batıyı model alıp çağdaş batı devleti olmayı hedefleyen, ne var ki, batı devletlerininkinden farklı din kültürü, devlet yapısı ve laik toplum özelliklerine sahip ülkelerdir. Bu durumu eleştirmek benim amacım dışındadır. Aksine; geleneksel dinin toplumdaki derin köklerinin bulunduğunu vurgulayıp, bugüne kadarki çağdaşlaşma teorisinin yetersizliğinin nedenlerini tartışmanın gereğine dikkat çekeceğim. Türkiye Cumhuriyeti devletinin seçtiği laiklik denilen din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, Türkiye’deki İslam geleneğini yok etmiş gibi görülebilecek kadar büyük bir reformdu. Ancak, devlet İslam dinini tamamen kaldırılmak isteseydi, Diyanet İşleri bakanlığına denk gelen bir sistemi devletle ilişkisiz bir sistem haline getirme seçeneğini kullanmazdı. İslam dünyasında bile din eğitimi, cami idarecilerinin görevlendirilmesi gibi dinle ilişkili işlerin yapıldığı bir sistem gereklidir ama geleneksel anlamda devlet sisteminin içinde din bakanlığı ya da cami bakanlığı tahsis edip, din işleri sürdürüle geldi. Laikliğin başladığı Türkiye’de bile bu çerçeveyi kaldıran “kilise tarzında sistem” inşa edilmeyip, diyanet işleri başkanlığı kurulmuştur. Burada, İslami düşünce dersek doğru mu olur bilemiyorum, ama İslami çerçeve açık bir şekilde devam etmektedir. İslamiyet’te, eğer şeriat dışında bir yönetim mümkün değilse, Türkiye’deki laiklik İslam’dan ayrılmak demektir. Oysa Türkiye’de İslam toplum yaşayışı sürmektedir, şeriat her ne kadar ibadetlerle sınırlandırılmışsa da işlevseldir, bununla birlikte Türk-İslam toplumu da çağdaşlaşmasını gerçekleştirmeye ve ilerlemeye devam etmektedir. 9 Shimazono Susumu, ‘Shintoo to koka shintoo‐shiron – seiritsu e no toi to rekishiteki tenboo’ Meici seitoku kinen gakkai kiyoo, Fukkandai, 43 goo, 2006. 56 Japonya durumunda ise, batılı modern devlet modeli üzerinde eski dönemlerdeki imparatorluk geleneği canlandırılmıştır. Dahası bu uygulamanın Hıristiyan ve Budizm gibi, bireysel inancın önemsendiği, dogmaları olan din ile farklılık içerdiği söylenir. Bu din bilimi açısından bakıldığında aldatmacadan başka bir şey değildir ama pek çok Japon bunu kabul etmiştir. Burada Japon dini çerçevesi işlev görmektedir. Sadece Budizm’in kendisi değil, çok sayıdaki yeni mezhepleri, azınlık sayıda kalan Hıristiyanları da, bu Japonsu din çerçevesinde düşünmek gerektiği söylenebilir. Japonya’da din araştırmaları denildiğinde, Budizm, Şintoizm ve Konfuçyanizm araştırmaları gibi her birinin geleneği hakkında araştırmalar çok sayıda mevcut olsa da, Japonsu din üzerine araştırmalar sayılıdır. Devlet Şintoizmi tabirinin kullanılması uygun mudur konusu tartışmalıdır ama Japonya’daki laik toplumun kökündeki din geleneğini anlamak için, Japonsu dini tümüyle ele almak gerekmektedir. Modern bir devlet akla dayalı prensiplerle yönetilmeli, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması da baş prensip olmalıdır. Tartışmaların çoğunluğunda bu baş prensibin evrenselliğe uygunluğu kabul edilmekte, gerekli şart olarak inanç özgürlüğünün kabul edilmesi düşünülmektedir. 1980’li yıllara değin, devletin dinsiz olmasını normal gören anlayış süregeldi, ancak İran devrimiyle orta doğuda İslami yönetim; Hinduizm ve nasyonalizmin yükselişiyle birlikte din yeniden önem kazanıp, dini geleneklere ilgi arttı. Sovyetler Birliğinin parçalanmasıyla, Rus Ortodoksluğu canlandı, orta Asya’da İslam inancı daha yaygınlaştı. Huntington’un yazdığı “Medeniyetler Çatışması” böylesine bir dönemde yayımlandı ve bazı yorumlarda övülüp bazılarında eleştirildiyse de, bu çok sayıdaki dini geleneğin varlığı, dinlerin çoğulculuğu teorisine dayanan tartışmadan başka bir şey değildir. Aslında, küreselleşmenin sürdüğü günümüzde, özellikle Avrupa’daki şehirlerde farklı inançlardaki göçmenlerin sayısının artması sorun oluşturmaktadır. Farklı dinlerin bir arada bulunması arzulanmakta, bunu gerçekleştirecek yöntem önerileri ortaya atılmaktadır. Farklı dinlerin bir arada bulunması, dinler arası iletişim adı verilen temada sıkça ele alınıp, inanç özgürlüğü ya da hoş görü sorunları tartışılmaktadır. İnanç özgürlüğü ve farklı dinlere karşı hoşgörülü davranılması, her dinin kendi öğretileri ve inananların bakış açılarından düşünülünebilir, ancak bu düşünce devlet ve din ilişkisini sorgulayan din ve devlet işlerinin ayrılması ve laiklikleşme tartışmalarının kapsamından farklıdır. İnanç özgürlüğü ile ötekine gösterilen hoşgörünün gerçekleşmesi açısından, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması şartı ilk şart olmasa bile sonrakilerden biridir. 20. yüzyıl ortalarına kadar kabul gören çağdaşlaşma teorisine göre çağdaşlaşmada bilimsel gelişme ve mantığa, akla dayanan kanunların bulunduğu demokratik devlet düzeni istenirken, din kişisel alanla sınırlandırılır. Günümüzde, çok sayıda ve her biri birbirinden farklı dini gelenek ve kültürün varlığını olduğu gibi kabul etmek gerekir. Bu farklılıkların bir arada yer alması için tartışmalar yapılmaya başlanmıştır. Dünya standartlarında olduğu düşünülen bir yerde olmazsa olmaz evrensel değerler ve düşünceler birlikte yer almalıdır, ancak Avrupa dışında yapılan çağdaşlaşmada, batıda bulunan şartları (örneğin kilise ve devlet ayrımı) değiştirmekten başka yol yoktur. Japonya’daki devlet Şintoizmi’nin sorunları ile Türkiye’deki laiklik ve gelenekler çok farklı olduğundan karşılaştırma yapmak güçtür ama her ikisi de kiliseye sahip olmayan, dinin laik toplumda köklü halde bulunduğu ve çağdaş devlet olarak gelişme örneği noktaları üzerinden karşılaştırma yapmak mümkün olabilir. Çıkmaza girmesi çok kolay olan Japon devlet Şintoizmi’yle ilgili tartışmaları daha geniş anlamda ele alabilmek için, Türkiye örneğini kullanmanın faydalı olacağı düşünülmektedir. 57 YAZARLARIN KISA ÖZGEMİŞLERİ Prof. Susumu SAKO 1952 yılında Kobe’de doğmuştur. Kyoto Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. Sumitomo Bankası’nda çalışırken 1985 yılında, Kyoto Üniversitesi Hukuk Fakültesi doktora yeterliğini kazanmıştır. Bir süre Japon Eğitim Bakanlığı’nda görev almıştır. 1988 yılında Osaka Gakuin Üniversitesi’ne geçmiş, 1996-1997 yılları arasında Pensilvanya Üniversitesi Tarih Fakültesi’nde misafir araştırmacı olarak bulunmuştur. Halen, Osaka Gakuin Uluslararası Fakültesi’nde profesör olarak görevine devam etmektedir. Prof. Ryoichi TOBE 1948 yılında Miyagi’de doğmuştur. 1971 yılında, Kyoto Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuş, aynı üniversitede 1973 yılında doktorasını tamamlamıştır. Hukuk ve Siyaset Bilimi Bölümü alanında uzmanlaşmış ve 1992 yılında, Kyoto Üniversitesi’nde doktor unvanını almıştır. 1976-1990 yılları arasında Japonya Ulusal Savunma Akademisi’nde Doç. Dr. olarak, 1990-2009 yıllarında da aynı akademide Profesör olarak görev almıştır. 2009’dan bu yana, Uluslar arası Japonya Araştırmaları Merkezinde Profesör’dür. Uzmanlık alanı olan; Modern Japon Tarihi konusunda Japonca eserleri bulunmaktadır. Prof. Seki SHIZUO 1947 yılından doğmuştur. 1971 yılı, Kyoto Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. Aynı üniversitede 1977 yılında doktorasını tamamlamış, Kyoto ve Tezukayama üniversitelerinde öğretim elemanlığı görevini üstlenmiştir. 2007 yılından bu yana Tezukayama Üniversitesi, Hukuk Fakültesi dekanıdır. Japon Siyasal Tarihi alanında uzman olup, konu üzerinde Japonca ve İngilizce çalışmaları bulunmaktadır. Prof. Ken TAKESHITA 1977–1987 yılları arasında Kansai Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Siyaset Felsefesi bölümünde Doç. Dr., 1987-2004 yıllarında profesör olmuştur. Almanya’da; Münih ve Göttingen Üniversitelerinde Misafir Öğretim Üyeliği görevi almıştır. Bunun yanında Almanya; Berlin Free ve Saarbuecken Üniversiteleri ile Slovenya Ljublujana Üniversitesi’nde Misafir Profesör’lük yapmıştır. 2001-2005’te Kansai Üniversitesi Rektör Yardımcılığı, 2003-2006’da Japon Siyaset Felsefesi Derneği Başkanlığı ve 2007’den bu yana Japon Onsen Akademik Derneği Başkanlığı görevlerini yerine getirmektedir. Prof. Yoshiko ODA 1948 yılında Kobe’de doğmuştur. 1971 yılında Osaka Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesi Fars Dili Eğitimi bölümünden mezun olmuş, 1977 yılında Kyoto Üniversitesinde, Dinler Tarihi üzerine doktorasını tamamlamıştır. Uzmanlık alanı olan: Dinler Tarihi ve İslamiyet konusunda, Japonca ve İngilizce olmak üzere çeşitli kitap ve makaleleri bulunmaktadır. Halen Kansai Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Felsefe bölümünde profesör olup, aynı zamanda Japonya Din Araştırmaları Derneği ve Japonya Yakın Doğu Araştırmaları Derneği üyesidir. 58 ࠙トࠚ ձ :DFK-RDFKLP 6RFLRORJ\RI5HOLJLRQ 7KH8QLYHUVLW\RI&KLFDJR3UHVV ղ .LWDJDZD-RVHSK0LWVXR 5HOLJLRQVRI WKH (DVW 7KH 8QLYHUVLW\ RI &KLFDJR 3UHVV ճ /XFNPDQQ 7KRPDV 7KH ,QYLVLEOH ,VODP 7KH ն 5DKPDQ )D]XODU 8QLYHUVLW\RI&KLFDJR3UHVV շ <DYXV +DNDQ ,VODPLF 3ROLWLFDO ,GHQWLW\LQ7XUNH\2[IRUG8QLYHUVLW\ 3UHVV ո ᑠἨὒ୍ࠕࢺࣝࢥࡢᨻᩍศ㞳㛵ࡍࡿ᠇ ἲᏛⓗ⪃ᐹ̿ᅜᐙࡢ㠀᐀ᩍᛶ᐀ᩍⓗ୰ ❧ᛶࡢほⅬࡽ̿ࠖࠗ⏥༡ἲᏛ࠘➨ ᕳ ➨ ྕࠊ ᖺ ᭶ࠋ չ ᓥⷵ㐍ࠕ⚄㐨ᅜᐙ⚄㐨࣭ヨㄽ̿ᡂ❧ ࡢၥ࠸Ṕྐⓗᒎᮃࠖ㸦ࠗ᫂⪷ᚨグᛕ Ꮫ⣖せ࠘ห㢟 ྕࠊ ᖺ㸧 պ ⏣୰ᝅࠕ㛵ಀㄽࡋ࡚ࡢࠗᅜᐙ⚄㐨࠘ㄽࠖ 㸦ࠗ᐀ᩍ◊✲࠘➨ ᕳ➨㸯㍴ࠊ ྕࠊ ᖺ㸧 5HOLJLRQ 7KH 3UREOHP RI 5HOLJLRQ LQ 0RGHUQ6RFLHW\㑥ヂࠗぢ࠼࡞࠸ ᐀ᩍ̿⌧௦᐀ᩍ♫Ꮫධ㛛࠘㸦㉥ụ᠇ࠊ ࣭ࣖࣥࢫࣥࢤࢻ࣮ヂ㸧ࠊࣚࣝࢲࣥ♫ࠊ ᖺ մ 6PLWK :LOIUHG &DQWZHOO ,VODP LQ 0RGHUQ +LVWRU\ 3ULQFHWRQ 8QLYHUVLW\ 3UHVV յ 㑥ヂࠗ⌧௦࠾ࡅࡿࢫ࣒ࣛ࠘㸦୰ᮧᘅ 㑻ヂ㸧⣖ఀᅜᒇ᭩ᗑࠊ ᖺ 49 ᐙࡣ↓㛵ಀ࡞⤌⧊ࡸไᗘࡋ࡚⊂❧ࡉࡏࡿ㑅ᢥ⫥ࡣ࡞ࡗࡓࡢࡔࢁ࠺ࠋࢫ࣮࣒ࣛୡ⏺࡛ࡶ ᐀ᩍᩍ⫱ࡸࣔࢫࢡ⟶⌮⪅ࡢ௵࡞᐀ᩍ⾜ᨻࢆ⾜࠺⤌⧊ࡀᚲせ࡞ࡢࡔࡀࠊఏ⤫ⓗᅜᐙ⤌⧊ࡢෆ 㒊᐀ົ┬ࡸ࣡ࢡࣇ┬ࢆタ⨨ࡋ࡚ࠊ᐀ᩍ⾜ᨻࡀ⾜ࢃࢀ࡚ࡁࡓࠋࣛࢡࣜ࢟㋃ࡳษࡗࡓࢺࣝࢥ ࡶࡇࡢᯟ⤌ࡳࢆ㐓⬺ࡍࡿࠕᩍࢱࣉࡢ⤌⧊ࠖࡢタࡣ࡛ࡁࡎࠊ᐀ົᗇࢆタ⨨ࡋࡓࠋࡇࡇࠊ ࢫ࣮࣒ࣛⓗ⌮ᛕ࠸࠺ࢫ࣮࣒ࣛⓗᯟ⤌ࡳࡀ᫂ࡽ⏕ࡁ࡚࠸ࡿࠋࢫ࣮࣒ࣛࡣࢩ࣮ࣕࣜ ࡼࡿ⤫௨እ࠶ࡾ࠼࡞࠸࡞ࡽࠊࢺࣝࢥࡢࣛࢡࣜ࢟ࡣࢫ࣮࣒ࣛࡽࡢ㐓⬺࡛࠶ࡿࡀࠊࢺࣝ ࢥࡣ᫂ࡽࢫ࣮࣒ࣛ♫ࢆ༢ṧᏑࡉࡏ࡚࠸ࡿࡢ࡛ࡣ࡞ࡃࠊࢩ࣮ࣕࣜࡣ♩つ⠊㝈ࢀࡤࠊ ᶵ⬟ࡋ࡚࠾ࡾࠊࢺࣝࢥ࣭ࢫ࣮࣒ࣛ♫ࡋ࡚㏆௦ࢆᯝࡓࡋࠊⓎᒎࡋ࡚࠸ࡿࠋ ᪥ᮏࡢሙྜࠊḢ⡿ࣔࢹࣝࡢ㏆௦ᅜᐙኳⓚ࠸࠺ྂ௦ࡢఏ⤫ࢆ⯆ࡉࡏࠊࡋࡶࡑࢀࢆ࢟ࣜ ࢫࢺᩍࡸᩍࡢࡼ࠺࡞ࠊಶேࡢಙ௮ࢆ㔜どࡋࠊᩍ⩏ࢆࡶࡘ᐀ᩍ࡛ࡣ࡞࠸ࡺ࠼ࠕ⚄㐨ࡣ᐀ᩍ࡛ࡣ ࡞࠸ࠖㄽࡌࡓࠋࡇࢀࡣ᐀ᩍᏛⓗࡣࡈࡲࡋࡍࡂ࡞࠸ࡀࠊከࡃࡢ᪥ᮏேࡣࡑࢀࢆཷࡅධࢀ࡚ ࡁࡓࠋࡑࡇ᪥ᮏⓗ᐀ᩍࡢᯟ⤌ࡳࡀᶵ⬟ࡋ࡚࠸ࡿࠋᐙไᗘ⤖ࡧࡘ࠸ࡓ᪥ᮏᩍࡢࡳ࡞ࡽࡎࠊ⭾ ࡞ᩘࡢ᪂᐀ᩍᩍᅋࠊᑡᩘὴ␃ࡲࡗ࡚࠸ࡿ࢟ࣜࢫࢺᩍ࡞ࡶࠊࡇࡢ᪥ᮏⓗ᐀ᩍࡢᯟ⤌ࡳࡢෆ㒊 ࡛⪃ᐹࡍࡿᚲせࡀ࠶ࡿࡔࢁ࠺ࠋ᪥ᮏࡢ᐀ᩍ◊✲࠸࠼ࡤࠊᩍ◊✲ࠊ⚄㐨◊✲ࠊ࠾ࡼࡧ൲ᩍ◊✲ ࡞ಶࠎࡢఏ⤫ࡢ◊✲ࡀከࡃࠊ᪥ᮏⓗ᐀ᩍࡢ◊✲ࡣࡲࡔᑡ࡞࠸ࠋᅜᐙ⚄㐨ࡪࡢࡀ㐺ษ࠺ ࡣ␃ಖࡍࡿࡀࠊ᪥ᮏࡢୡ♫᰿࡙ࡃ᐀ᩍఏ⤫ࢆゎ᫂ࡍࡿࡣࠊ᪥ᮏⓗ᐀ᩍࡢయࢆᤊ࠼ࡿ ᚲせࡀ࠶ࡿࠋ ୡ⣖༙ࡤࡲ࡛ࡢ㏆௦ㄽࡣࠊ㏆௦ᅜᐙࡣ⌮ᛶᇶ࡙ࡃつ⠊ࡼࡗ࡚⤫ࡉࢀࡿࡁ࡛ࠊᨻ ᩍศ㞳ࢆཎ๎ࡋࠊ᐀ᩍࢆ⚾ⓗ㡿ᇦࠊ⚾㡿ᇦ㝈ᐃࡋࡼ࠺ࡋࡓࠋࡔࡀࠊ⌧ᅾࡣࠊ」ᩘࡢ␗࡞ ࡿ᐀ᩍఏ⤫ᩥࢆㄆࡵࡓୖ࡛ࠊࡋࡶẸ⩏♫࡛ࡢㅖ᐀ᩍࡢඹᏑࢆᐇ⌧ࡍࡿබඹ✵㛫ࢆ☜ ಖࡍࡿࡇࡀ┿ᦸồࡵࡽࢀ࡚࠸ࡿࠋㅖ᐀ᩍࡢඹᏑࡣఫẸࡸᕷẸࡢၥ㢟࡛࠶ࡿ࡞ࡽࠊᅜᐙ ᐀ᩍࡢศ㞳ࡔࡅࢆồࡵࡿᨻᩍศ㞳࡛ࡣ༑ศ࡛࠶ࡿࠋඹᏑྍ⬟࡞㛤ࢀࡓሙࢆ☜ಖࡍࡿࡓࡵࠊ ᬑ㐢ⓗ౯್ࡸᇶ‽࡞࠸ࡋᛮࡀᚲせࡉࢀồࡵࡽࢀ࡚࠸ࡿࡀࠊ㏆௦╔ࡋࡓḢ⡿≉᭷ࡢ᮲ ௳㸦ࡓ࠼ࡤᩍᅜᐙࡢศ㞳㸧ࡣḢ⡿௨እ࡛ࡣࠊ␗࡞ࡿ᪉࡛㏆௦ⓗኚ㠉ࡉࢀࡿࡋ࡞࠸ࠋ ᅜᐙ᐀ᩍ࣭ᩍࡢ㛵ಀࡣࠊ࢟ࣜࢫࢺᩍ௨እࡢㅖ᐀ᩍ࠶ࡗ࡚ࡣࠊᩍᅋࡸ᐀ᩍඹྠయࡢ᐀ᩍⓗព ࡀ࢟ࣜࢫࢺᩍᩍ␗࡞ࡿ௨ୖࠊ༢⣧࢟ࣜࢫࢺᩍࣔࢹࣝࢆ㐺⏝࡛ࡁ࡞࠸ࡇࡣࡍ࡛᪥ᮏ ࢺࣝࢥࡢࡀド᫂ࡋ࡚࠸ࡿࡔࢁ࠺ࠋᑠἨࡀࡍ࡛ࢺࣝࢥࡢࣛࢡࣜ࢟㛵㐃ࡋ࡚ᣦࡍࡿࡼ࠺ ࠊᨻᩍศ㞳࠸࠺ཎ๎ࡀᑡᩘὴࡢ᐀ᩍࡢ㓄៖ࡸᐶᐜ࠸࠺ほⅬ㔜ᚰࢆ⛣ࡍ㆟ㄽࡀᚲせࡉ ࢀ࡚࠸ࡿࡢ࡛ࡣ࡞࠸ࡔࢁ࠺ࠋ ᪥ᮏࡢᅜᐙ⚄㐨ࡢၥ㢟ࢺࣝࢥࡢࣛࢡࣜ࢟ࡣࠊࡑࢀࡒࢀ᪥ᮏࢫ࣮࣒ࣛୡ⏺࠸࠺㝈ᐃ ࡉࢀࡓᆅᇦෆ㒊ࡢၥ㢟ࡋ࡚㆟ㄽࡉࢀ࡚ࡁࡓࡀࠊࡑࢀࡔࡅ࡛ࡣ⿄ᑠ㊰✺ࡁᙜࡓࡾࠊ࠶ࡿ࠸ࡣ⏕ ⏘ⓗ࡛࡞࠸ㄦㅫ୰യ㝗ࡾࡀࡕࡔࡗࡓࠋ᪥ᮏࡢᅜᐙ⚄㐨ࢺࣝࢥࡢࣛࢡࣜ࢟ࢆẚ㍑᳨ウࡍࡿࡇ ࡼࡗ࡚ࠊୡㄽࠊ᐀ᩍᨻࠊ᐀ᩍୡ♫ࡢ㛵ಀࢆࡼࡾᗈ࠸ど㔝ࡽᤊ࠼࡞࠾ࡍࡇ ࡀྍ⬟࡞ࡿ࡛ࡣ࡞࠸ᛮࢃࢀࡿࠋ 48 ಙ௮ࡢ⮬⏤ࢆಖ㞀ࡍࡿࡓࡵ᠇ἲಙ௮ࡢ⮬⏤ࢆᐃࡵࡓࡀࠊྠኳⓚࢆ⌧ே⚄ࡋ࡚ᓫᣏࡍ ࡿࡇࢆᅜẸᙉ࠸ࡓࠋࡑࡢ▩┪ࢆᅇ㑊ࡍࡿࡓࡵࠊࠕ⚄㐨㠀᐀ᩍㄽࠖࢆᙇࡋࡓࠋ࢟ࣜࢫࢺᩍ ᚐಙ௮ࡢ⮬⏤ࢆㄆࡵࡿࡀࠊ⚄㐨ࡣ᐀ᩍ࡛ࡣ࡞࠸ࡇࢆ⌮⏤ࠊ᪥ᮏே࡛࠶ࡿࡂࡾ࢟ࣜࢫࢺᩍ ᚐࡶኳⓚᓫᣏࢆᙉ࠸ࡓࠋࡔࡀࠊ࢟ࣜࢫࢺᩍࡸ୍⚄ᩍࡣ᐀ᩍࡢ⚄ࢆᓫᣏࡋ࡞࠸ࠋࡑࡢⅬࢆྵࡵ ࡚チᐜࡋ࡞ࡅࢀࡤࠊಙ௮ࡢ⮬⏤ࢆಖ㞀ࡋࡓࡇ࡞ࡽ࡞࠸ࠋ᫂ᨻᗓࡢᙇ⌮ᒅࡣ᐀ᩍᏛⓗ ࡣㄗࡾࡔࡀࠊከࡃࡢ᪥ᮏேࡣࡇࡢ⌮ᒅࢆཷࡅධࢀ࡚ࡁࡓࠋᅜᐙ⚄㐨ࡣྂ௦ࡽᏑ⥆ࡍࡿ᪥ᮏࡢẸ ᪘᐀ᩍ↓㛵ಀ࡛ࡣ࡞࠸ࡀࠊ㏆௦ᅜᐙࢆ⮬ㄆࡍࡿ᫂ᨻᗓࡀ㏆௦ⓗࢼࢩࣙࢼࣜࢬ࣒ࡋ࡚᧯సࡋ ࡚タࡋࡓࢹ࢜ࣟࢠ࣮࡛࠶ࡿࠋᩍࡢㅖ᐀ὴࡣࡇࡢࢼࢩࣙࢼࣜࢬ࣒㏣ᚑࡋࠊᑡᩘὴࡢ࢟ࣜࢫ ࢺᩍᩍࡶኳⓚᓫᣏࢆཷࡅධࢀࡓࠋࡑࡇ᪥ᮏⓗ᐀ᩍࡢᯟ⤌ࡳࡢ᰿ᙉ࠸Ꮡ⥆ࢆᣦࡍࡿࡇࡶྍ ⬟ࡔࢁ࠺ࠋ ㏆௦᪥ᮏ࠾ࡅࡿᅜᐙ᐀ᩍࡢ㛵ಀࡣࠊࢺࣝࢥࡢሙྜࡼࡾ」㞧࡛ࠊㄽࡌࡃ࠸ᵓ㐀ࢆࡶࡘࠋ ➨୍ࠊኳⓚ࠸࠺ྂ௦᐀ᩍࢆ㏆௦ᅜᐙࡢྩᤣ࠼ࡓࡇࠊ➨ࠊ➨ḟୡ⏺ᡓࡢᩋᡓ࡛ ᅜᐙ⚄㐨ࡣゎయࡉࢀࡓࡀࠊࡑࡢពࢆኚ᭦ࡋ࡚᪥ࡲ࡛ኳⓚࡣṧᏑࡍࡿࠊ➨୕ࠊ⚄㐨ࡣࢫࣛ ࣮࣒␗࡞ࡾẸ᪘᐀ᩍ࡛࠶ࡾࠊ᐀ᩍࡋ࡚ᤊ࠼ࡃ࠸ࠋᅜᐙ⚄㐨ࡔࡅࡀ⚄㐨࡛ࡣ࡞ࡃࠊྛᆅࡢ⚄ ♫࡛ࡢึユࡸᏘ⠇ࡢ♩㸦ᖺ୰⾜㸧ࡣᏑ⥆ࡋ࡚࠸ࡿࠋᅜᐙ⚄㐨ࡣࠊ୍㠃࡛ࡣࠊ㌷ⓗ㏆௦ᅜᐙ ࡀᤐ㐀ࠊ᧯సࡋࡓࢹ࢜ࣟࢠ࣮࠸࠺ᛶ᱁ࢆࡶࡘࡀࠊྂ௦ࡽ㐃⥥Ꮡ⥆ࡋࡓẸ᪘᐀ᩍ࠸࠺ᛶ ᱁ࡶ࠶ࡾࠊࡑࢀࡣ᪥ࡶṧᏑࡍࡿࠋ࢟ࢱ࢞࣡ࡣ᪥ᮏⓗ᐀ᩍࢆ᐀ᩍࡢศᴗྡ࡙ࡅࡓࡀࠊ᪥ᮏே ࡣ⚄㐨㠀᐀ᩍㄽࡢᏛၥⓗㄗࡾࢆᣦࡍࡿࡇ࡞ࡃࠊᛣࡾࡶᛌឤࡶ࡞ࡃཷࡅධࢀࡓⅬࠊࠕ⚄㐨 ࡣ᐀ᩍ࡛ࡣ࡞࠸ࠖᢎㄆࡍࡿ᪥ᮏேࡢወጁ࡞᐀ᩍほ᪥ᮏⓗ᐀ᩍࡢᯟ⤌ࡳࡢᤊ࠼ࡃࡉࢆᣦࡍ ࡿࡇࡀ࡛ࡁࡿࠋ ➨ḟୡ⏺ᡓࡢᩋᡓᚋࠊ᪥ᮏࡢᨻయไࡽ⚄㐨ࡣศ㞳ࡉࢀࠊ㇟ᚩኳⓚࡣ㠀᐀ᩍⓗ Ꮡᅾ࡞ࡗࡓࡀࠊⓚᐊ⚄㐨ࡢ⚍♭ࡣኳⓚᐙࡢ⚾ⓗ⾜ࡋ࡚⥆ࡅࡽࢀ࡚࠸ࡿࠋࡲࡓᡓἐ⪅ࢆ㟹ᅜ ⚄♫ࡢ⚍⚄ࡋ࡚♭ࡗࡓఏ⤫ࡀࡶ⏕ࡁ࡚࠸ࡿࠋ㟹ᅜ⚄♫࡛ࡢᡓἐ⪅៘㟋⚍㛵ࡋ࡚ࠊ࡞࠾ࠊ ᨻᩍศ㞳ࢆၥ࠺ッゴࡀᩘከࡃ࡞ࡉࢀ࡚࠸ࡿࠋ᪥ᮏࡣࢫ࣮࣒ࣛᅇᖐ┦ᙜࡍࡿ᐀ᩍ⯆ࡣ࡞ࡃࠊ ࡴࡋࢁࠕ⮬⛠↓᐀ᩍࠖࠕ᐀ᩍ᎘࠸ࠖࡀከࡃࠊ᐀ᩍ㞳ࢀࡀ┠❧ࡗ࡚࠸ࡿࠋேࠎࡢ⮬⛠ࠕ↓᐀ᩍࠖ ࡶࢃࡽࡎࠊୡ♫⚄㐨ᩍࡣᏑ⥆ࡋࠊኳⓚࡢᛮះࡶ⥆࠸࡚࠸ࡿࠋᡓᚋࡢ᪥ᮏ࡛ࡣࠊ ᅜᐙ⚄㐨ࢆ᐀ᩍᏛࡢᑐ㇟ࡍࡿࡇࡣᑡ࡞ࡃࠊࡼ࠺ࡸࡃ᭱㏆࡞ࡗ࡚ࠊᓥⷵ㐍࡞ࡀ⪃ᐹࢆጞࡵ ࡚࠸ࡿࠋᓥⷵࡣࠊᡓ๓ࡢࠕไᗘࡉࢀࡓᅜᐙ⚄㐨ࠖࢆ⊃⩏ࡢᅜᐙ⚄㐨ࡋࠊᗈ⩏ࡢᅜᐙ⚄㐨ࡶ⪃ ࠼ࡽࢀࡿࡢ࡛ࡣ࡞࠸ࠊࡑࢀࡣ᪥ࡲ࡛⥆࠸࡚࠸ࡿ࠸࠺չࠋ ࢺࣝࢥࡢࣛࢡࣜ࢟᪥ᮏࡢ⚄㐨㠀᐀ᩍㄽࡣࠊḢ⡿ࣔࢹࣝࡢ㏆௦ᅜᐙࡢタᡂຌࡋࠊᨻᩍ ศ㞳ࡶᑟධࡋࡓࡀࠊࢫ࣮࣒ࣛ⚄㐨ࡣ࢟ࣜࢫࢺᩍࡣ␗㉁࡛࠶ࡾࠊࡾࢃࡅᩍไᗘࢆࡶࡓ࡞ ࠸᐀ᩍ࡛࠶ࡗࡓࡓࡵࠊᩍᅜᐙࡢศ㞳࠸࠺Ḣ⡿ࣔࢹࣝࢆࡑࡢࡲࡲ㐺⏝࡛ࡁࡎࠊ▩┪ࢆṧࡋ࡚ ࠸ࡿ㢧ⴭ࡞࡛࠶ࡿࠋ ࡲࡵ ࢺࣝࢥ᪥ᮏࡢࡘࡢࢣ࣮ࢫࡣከࡃࡢ᮲௳ࡀ␗࡞ࡿࡓࡵࠊ༢⣧ẚ㍑࡛ࡁ࡞࠸ࡇࢆᢎ▱ࡋ ࡚࠸ࡿࠋ୧⪅ࡶḢ⡿ᆺࣔࢹࣝࡢ㏆௦ᅜᐙࢆ┠ᣦࡋ࡞ࡀࡽࠊḢ⡿ࣔࢹࣝࡣ␗࡞ࡿ᐀ᩍᩥࠊᅜ ᐙᙧែࠊୡ♫ࢆಖࡗ࡚࠸ࡿࠋࡑࡢࡇࢆᢈุࡍࡿࡇࡀ┠ⓗ࡛ࡣ࡞࠸ࠋࡴࡋࢁ㏫ࠊྛఏ⤫ ᐀ᩍࡢࡶࡘ᰿※ⓗ࡞ᯟ⤌ࡳࡢ᰿ᙉࡉࡀ☜ㄆࡉࢀࡿⅬࢆᙉㄪࡋࠊࡑࢀࡒࢀ㏆௦ࢆᐇ⌧ࡋ࡚࠸ࡿ ⌧≧ࢆཷࡅ࡚ࠊᚑ᮶ࡢ㏆௦ㄽࡢ༑ศࡉࢆ᳨ドࡍࡿᚲせࡀ࠶ࡿࡇࢆᣦࡋࡓ࠸ࠋ ࢺࣝࢥඹᅜࡀ㑅ࢇࡔࣛࢡࣜ࢟࠸࠺ᨻᩍศ㞳ࡣࠊࢫ࣮࣒ࣛࡢఏ⤫ࢆ◚ቯࡍࡿぢ࠼ ࡿࡢᨵ㠉ࡔࡗࡓࠋࡔࡀࠊᅜᐙࡽࢫ࣮࣒ࣛࢆ㝖ࡍࡿ࡞ࡽࠊ᐀ົᗇ┦ᙜࡍࡿ⤌⧊ࢆᅜ 47 ࢃࡅぶࢫ࣮࣒ࣛᨻඪࡀໃຊࢆఙࡤࡋ࡚ࡁࡓ ᖺ௦௨ᚋࠊ᠇ἲุᡤࡣぶࢫ࣮࣒ࣛᨻඪᑐ ࡋ࡚ࣛࢡࣜ࢟ࡢ㐪ุ᩿ࡋ࡚ゎᩓࢆࡌ㸦 ᖺࠊ⚟♴ඪࡢุỴࠊ ᖺ⨾ᚨඪゎᩓ ௧ࠊ ᖺබṇⓎᒎඪࡢຓᡂ㔠ῶ㢠ุỴ㸧ࠊᅜ❧Ꮫᵓෆ࡛ࡢዪᛶࡢࢫ࣮࢝ࣇ╔⏝⚗Ṇࡢ ゎ㝖ࡢἲᚊつᐃࢆᥦࡋࡓᨻඪᑐࡋࠊࡑࢀࢆ㐪᠇ุ᩿ࡋࡓ㸦 ᖺุỴࠊ ᖺุỴ࡞㸧 ࡼ࠺ࠊࢺࣝࢥᨻᗓࡣᅜᐙබඹ㡿ᇦࡢࢫ࣮࣒ࣛࡢධࡣ㠀ᖖཝࡋࡃ⚗Ṇࡋ࡚ࡁࡓࠋࡔ ࡀࠊᅜᐙࡢ᐀ᩍⓗ୰❧ᛶࡢᑡᩘὴ᐀ᩍᑐࡍࡿ㓄៖ࡣ༑ศ࡛࠶ࡾࠊᅜᐙࡢ᐀ᩍⓗ୰❧ࡣ 㕌࠸ࠋᑠἨࡣ᐀ົᗇࡢᴗົࡀࢫࣥࢼὴࢫ࣮࣒ࣛ㝈ᐃࡉࢀ࡚࠸ࡿᐇ㛵ࡋ࡚ࠊୡᅜᐙࡀ᐀ ᩍࢆ⟶⌮ࡍࡿࡇࡀᨻᩍศ㞳ࢆᐇ⌧ࡍࡿࡓࡵᚲせ࡞ᮇࡶ࠶ࡿㄆࡵࡘࡘࠊࡑࡢ㐣࡞㛵 ᢈุⓗ࡛࠶ࡿࠋ᭱㏆ࠊබṇඪࡢ࢚ࣝࢻࣥࡀࠊᅜᐙࡢ᐀ᩍⓗ୰❧ᛶࢆࣛࢡࣜ࢟ࡢពࡋ࡚ᙉ ㄪࡋጞࡵ࡚࠸ࡿࡇᑠἨࡣὀ┠ࡋ࡚࠸ࡿࠋ +DNDQ<DYX] ࡣᨻᏛࡢ❧ሙࡽࠊࢺࣝࢥඹᅜࡢኚࢆヲ⣽⪃ᐹࡍࡿࠋࡑࡢ⤖ㄽ࡛ࠊࠕࢣ ࣐ࣝ⩏ࡣ㏆௦ᅜᐙ♫ࡢタᡂຌࡋࡓࡀࠊ⮬ᕫ⮬㌟ࡢ㏆௦ࡣኻᩋࡋࠊࡑࡢ⤖ᯝࠊᶒጾ ⩏࡞ࡗࡓࠋ㌷㒊ࡀ⌮ゎࡋࡓࢣ࣐ࣝ⩏ࡣࠊẸ⩏⮬ᚊⓗ࡞ᕷẸ♫࠸࠺Ẹ ⩏ࡢࡘࡢ᰿ᖿࢆෆ㠃ࡋᦆ࡞ࡗࡓࡽ࡛࠶ࡿࠖոࠋ<DYX] ࡣᨻၥ㢟ࡋ࡚ࡢࣛࢡࣜ࢟ࢆᢈ ุࡍࡿࠋ<DYX] ࡣࢺࣝࢥேࡢᖐᒓព㆑ࡢ㔜せ࡞せ⣲ࢫ࣮࣒ࣛࡀ࠶ࡾࠊࡑࢀࡶࢺࣝࢥⓗࢫࣛ ࣮࣒࡛࠶ࡿᣦࡋࠊ㏆௦ᅜᐙࡋ࡚Ⓨᒎࡋࡓ⤖ᯝࠊ⫱ࡗ࡚ࡁࡓẸ⩏ࢺࣝࢥேᖐᒓព㆑ࡀ ᭱㏆ࡢࢫ࣮࣒ࣛᨻඪࢆᨭᣢࡋ࡚࠸ࡿࡢࠊ᭱㏆ࡢࢣ࣐ࣝ⩏ࡣࡑࢀᩛᑐࡋ࡚࠸ࡿᢈุࡍࡿࠋ ࣛࢡࣜ࢟ࡢ≉␗ᛶࡣ᐀ົᗇࡢタ⨨ぢࡽࢀࡿࠋ࢜ࢫ࣐ࣥᖇᅜࡢ࣡ࢡࣇ┬ࢆᗫṆࡋࡓࡶࡢࡢࠊ ࢺࣝࢥඹᅜࡣ ᖺ⥲⌮ᗓ┤㎄ࡢ᐀ົᗇࢆタ⨨ࡋࠊ᐀ᩍ⪅ࡢ௵චࠊࢡ࣮ࣝࣥࡢฟ∧ࡸ᐀ ᩍᩍ⫱ࡢ┘╩ࠊᕠ♩ࡢ⤫ᣓ࡞ࢆ⾜ࡗ࡚࠸ࡿࠋᅜᐙᩍࡢศ㞳␗࡞ࡾࠊࢺࣝࢥ࡛ࡣୡᅜᐙ ࡀ᐀ᩍࢆ⟶⌮ࠊ⤫ไࡍࡿࡇ࡛ࠊࢫ࣮࣒ࣛࡀᅜᐙ㡿ᇦ㛵ࡍࡿࡇࢆ⚗ࡌࡓࠋࣔࢫࢡ⟶⌮ࡸ ࢫ࣮࣒ࣛᩍ⫱ࢆᢸᙜࡍࡿ࣐࣮࣒ࡀᅜᐙබົဨ࡛࠶ࡿࡇࡣࠊḢ⡿ᆺᨻᩍศ㞳࡛ࡣ࠶ࡾ࠼࡞࠸ ࡀࠊࢺࣝࢥ࡛ࡣ㐪ឤࢆᣢࡘேࡣᑡ࡞࠸ࠋࡇࡢⅬࠊࢫ࣮࣒ࣛ♫ࡢᯟ⤌ࡳఏ⤫ࡀṧᏑࡋ࡚ ࠸ࡿࠋ ࣛࢡࣜ࢟ࡢయไୗ࡛ࠊ ᖺ௦ࡽᛴ㏿⤒῭Ⓨᒎࢆ㐙ࡆࠊ࣐ࢫ࣓ࢹࡸฟ∧ࡢ⮬⏤ࡶᬑ ཬࡋࠊࡑࢀࡀேࠎࡢ᪂ࡋ࠸ࢫ࣮࣒ࣛᩍ⫱ࡢ㏻㊰࡞ࡾࠊ᩿㣗ࢆࡍࡿேᩘࡀቑຍࡋࠊࢫ࣮ࣛ ࣒ᅇᖐࢆຍ㏿ࡉࡏ࡚ࡁࡓࠋࢺࣝࢥ࡛ࡣࠊࢩ࣮ࣕࣜࡣ♩つ⠊ࡋ࡚㑂Ᏺࡉࢀ࡚࠸ࡿࠋ᪥ᖖⓗ ࡣすᬺᶆ‽ࢆ⏝࠸ࡿࡀࠊ᩿㣗ᮇ㛫ࡣࢫ࣮࣒ࣛᬺྛᆅࡈ␗࡞ࡿ᪥᪼᪥ἐᚑ࠺ࠋࡲ ࡓࠊṔྐⓗࡣࢨ࣮࢝ࢺ㸦႐ᤞ㸧⏤᮶ࡍࡿ࣡ࢡࣇࡸ㈈ᅋ㸦'HUQLN㸧ࡶά⏝ࡉࢀࠊᩍ⫱ࡸࣔࢫࢡ ᘓ⠏࡞㛵ࡋ࡚࠸ࡿࠋࣛࢡࣜ࢟ࡢཎ๎ࡣḢ⡿ᆺࡢᨻᩍศ㞳ࡔࡀࠊ᐀ົᗇࡢᙺࡣࢫ࣮ࣛ ࣒ࡢఏ⤫ⓗᯟ⤌ࡳ࡛࠶ࡿࠋ ࢺࣝࢥ᪥ᮏࡢẚ㍑ ࢺࣝࢥ㠉ࡣ᪥ᮏࡢ᫂⥔᪂࠸ࡃࡘࡢඹ㏻Ⅼࢆࡶࡘࠋ୧ᅜࡶ᳜Ẹᆅࢆචࢀࠊ⮬ຊ࡛ࠊ ᩘⓒᖺ⥆࠸ࡓ๓㏆௦ᅜᐙࡽḢ⡿ࣔࢹࣝࡢ㏆௦ᅜᐙࡢ㌿ࢆᡂࡋ㐙ࡆࡓࠋ๓㏆௦ࡢ᩿⤯ࡣࠊ ࢺࣝࢥࡢሙྜࠊࢫࣝࢱࣥไࢆᗫṆࡋ࡚ඹไࢆ᥇⏝ࡋࠊࢫ࣮࣒ࣛୡ⏺࡛࠶ࡾ࡞ࡀࡽᨻᩍศ㞳ࢆ ᐉゝࡋࡓࠋ᪥ᮏ࡛ࡣᚨᕝᖥᗓࢆಽࡋࠊᖥ⸬యไࢆᗫṆࡋ࡚ࠊ᫂ᨻᗓࡣኳⓚࢆྩࡍࡿ୰ኸ㞟 ᶒࡢ❧᠇ᅜᐙᩚ࠼ࡓࠋࢺࣝࢥࡶ᪥ᮏࡶ࢟ࣜࢫࢺᩍࡣ␗࡞ࡿ᐀ᩍఏ⤫ࡢࡶ࡛ࠊḢ⡿ᆺ㏆௦ᅜ ᐙࣔࢹࣝࢆᙉࡃព㆑ࡋࠊ࣮ࣚࣟࢵࣃࡢᅜᐙἲࢆཷᐜࡋࡓୡᅜᐙࢆᐇ⌧ࡋࡓࠋࡔࡀࠊᙜ↛࡞ࡀࡽࠊ ୧⪅ࡢᨻᩍศ㞳ࡣḢ⡿ࣔࢹࣝࡣ␗࡞ࡾࠊḢ⡿࡛ࡣ⏕ࡌ࡞ࡗࡓ▩┪ࡸᅔ㞴ࡀ⏕ࡌࡓࠋࢺࣝࢥᨻ ᗓࡣࢫ࣮࣒ࣛࢆᢚᅽࡍࡿ᪉ྥ࡛ୡⓗࢼࢩࣙࢼࣜࢬ࣒ࢆ࠶࠾ࡾࠊ᫂ᨻᗓࡣ࢟ࣜࢫࢺᩍࡢᐉᩍ 46 ࡀࠊࢫ࣮࣒ࣛ♫࡛࠶ࡿࠋࡇࡢࡼ࠺ࠊ㏆௦௨๓࠾࠸࡚ࡶ⌧ᅾ࠾࠸࡚ࡶࠊ᐀ᩍᅜᐙࡢ㛵 ಀࡣࠕᩍᅜᐙࠖ࠸࠺࢟ࣜࢫࢺᩍࣔࢹࣝࡔࡅ࡛ᤊ࠼ࡁࢀ࡞࠸ࠋ㏆௦ࡢ᮲௳ࡋ࡚ࠕᩍ ᅜᐙࡢศ㞳ࠖࢆᩍไᗘࡢ࡞࠸᐀ᩍ㐺⏝ࡍࡿࠊࡉࡲࡊࡲ࡞▩┪ࡸᩚྜࢆ⏕ࡌࡿࠋ᭱㏆ࡢㅖ ᐀ᩍࡢඹᏑࡢၥ㢟ࢆ⪃៖ࡍࢀࡤࠊᩍᅜᐙ࡛ࡣ࡞ࡃࠊୡ♫ᾐ㏱ࡋࡓከᩘὴ᐀ᩍᑡᩘὴ ᐀ᩍࡢ㛵ಀࡀၥ㢟࡞ࡢ࡛ࡣ࡞࠸ᛮࢃࢀࡿࠋ ࢺࣝࢥࡢୡ⩏ ࢺࣝࢥඹᅜࡣ࢜ࢫ࣐ࣥᖇᅜࡢゎయࠊ࣮ࣚࣟࢵࣃิᙉࡢධࡼࡿ㡿ᅵศࡢ༴ᶵࢆඞ᭹ࡋࠊ ㏆௦ᅜᐙࡢᐇ⌧ࢆ┠ᣦࡋࠊࢺࣝࢥ㠉ࡤࢀࡿ୍㐃ࡢᨵ㠉ࢆᐇ⌧ࡋࡓࠋࢫࣝࢱࣥไ࢝ࣜࣇ ไࡢᗫṆࠊࢫ࣮࣒ࣛᬺࡽすᬺࡢኚ᭦ࠊࢩ࣮ࣕࣜࡢᗫṆࠊࢫ࣮ࣇࢬ࣒㐨ሙ㸦ࢸࢵࢣ㸧ࡢ 㛢㙐ࠊ࣐࣮࣒ᩍ⫱ࢫ࣮࣒ࣛ⚄ᏛᰯࡢᗫṆࠊࢺࣝࢥㄒࡢ࣮࣐ࣟᏐ⾲グ᥇⏝࡞࡛࠶ࡿࠋ࢜ࢫ ࣐ࣥⓗ㑇⏘ࡣࡍ࡞ࢃࡕࢫ࣮࣒ࣛయไ࡛࠶ࡾࠊඹᅜࡢึᮇࡣ≉ཝ᱁ࡑࢀࡢ᩿⤯ࢆᙉ ㄪࡋࠊࢫ࣮࣒ࣛ⯡ࢆᢚᅽࡋࡓࠋࡇࡢᪧయไࡢ᩿⤯ࡢ㇟ᚩࡀࣇࣛࣥࢫࡢ ODLFLWH ⏤᮶ࡍࡿ ୡ⩏㸦ODLNOLN㸧ࡢཎ๎࡛࠶ࡿࠋࣛࢡࣜ࢟࠸࠺⏝ㄒࡣ ᖺ㐀ࡽࢀࠊ ᖺ᠇ἲグ ㍕ࡉࢀࡓࠋࡑࢀࡣࢫ࣮࣒࡛ࣛࡣ࡞ࡃࠊ㏆௦ࢆ➨୍┠ⓗࡍࡿᨻⓗ⌮⏤ࡔࡗࡓࠋࡑࡢᚋࠊ ࡔࡀࠊ ᖺ௦ࡽᚎࠎ࣐࣮࣒㺃ࣁࢸࢵࣉᏛᰯࡀቑ࠼ጞࡵࠊ」ᩘᨻඪࡶㄆࡵࡽࢀࡓࠋࢺࣝ ࢥ㺃ࢫ࣮࣒ࣛ⤫ྜ⩏ࡀၐ࠼ࡽࢀࡿࡼ࠺࡞ࡗࡓࡀࠊ ᖺ᠇ἲ࡛ࡣࣛࢡࣜ࢟ࢆヲ⣽つᐃ ࡋࠊࡑࢀࡢ㐪ࡸᨵᐃࢆ⚗Ṇࡍࡿ᮲㡯ࡀᐃࡵࡽࢀࡓࠋࡔࡀࠊ ᖺ௦ࢺࣝࢥ࡛ࡶࢫ࣮࣒ࣛ ᅇᖐࡢഴྥࡀᙉࡲࡾࠊ ᖺ௦௨ᚋࡣࠊẸⓗ࡞㑅ᣲࡼࡗ࡚ぶࢫ࣮࣒ࣛᨻඪ㸦⚟♴ඪࠊ බṇඪ㸧࡞ࡀໃຊࢆᣑࡋ࡚ࡁࡓࠋ ࢺࣝࢥࡢୡ⩏㛵ࡍࡿఱேࡢ◊✲⪅ࡢホ౯ࢆぢ࡚࠾ࡁࡓ࠸ࠋ:࣭&࣭ࢫ࣑ࢫࡢⴭసࡣ ᖺห⾜࡛ࠊ ᖺ௦ࡽ┒ࢇ࡞ࡿࢫ࣮࣒ࣛᅇᖐࡢ₻ὶࡢゝཬࡣ࡞࠸ࠋࢩ࣮ࣕࣜࡢᨺ Რࡣࢫ࣮࣒ࣛࡢྰᐃࡔࡍࡿࢫ࣮࣒ࣛ⩏⪅ࡓࡕࡽࡢᢈุᑐࡋ࡚ࠊࢫ࣑ࢫࡣேࠎࡢಙ௮ ࢆ㔜どࡋࠊࢺࣝࢥࡣỴࡋ࡚ࢫ࣮࣒ࣛࢆᨺᲠࡋࡓࡢ࡛ࡣ࡞ࡃࠊ㏆௦ⓗࢫ࣮࣒ࣛࡢ࠶ࡾ᪉ࢆ♧၀ ࡍࡿ㧗ࡃホ౯ࡍࡿճࠋࢺࣝࢥⓗࢫ࣮࣒ࣛࡢᶍ⣴࢟ࣜࢫࢺᩍ᐀ᩍᨵ㠉ࡶ┦ᙜࡍࡿྍ⬟ᛶࢆ ㄆࡵ࡚࠸ࡿࠋࡔࡀࠊࣛࢡࣜ࢟ࡣ᐀ᩍⓗ⌮⏤ࡼࡿ᐀ᩍᨵ㠉ࡣ␗࡞ࡿ⚾ࡣ⪃࠼ࡿࠋ )࣭ࣛࣇ࣐࣮ࣥࡣ ,VODP ᨵゞ∧㸦 ᖺ㸧࡛ࠊࢡ࣮ࣝࣥࡢᏐ⩏ⓗゎ㔘ࢆᙉㄪࡍࡿཎ⌮⩏ࢆ ཝࡋࡃᢈุࡍࡿմࠋࣛࣇ࣐࣮ࣥࡣ⮬ࡽࢆࣜ࣋ࣛࣝ࡞ࣔࢲࢽࢫࢺ⛠ࡋࠊࢡ࣮ࣝࣥࡢ࡛ࣜ࣋ࣛࣝ ⫹࡞ゎ㔘㸦Ṕྐⓗ᪉ἲㄽ⌮ᛶⓗุ᩿㸧ᇶ࡙ࡃࢫ࣮࣒ࣛ♫ࡢᨵ㠉ࢆᥦࡋ⥆ࡅࡓࠋࢺࣝ ࢥ㛵ࡋ࡚ࠊࠕࢫ࣮ࣇࢬ࣒ࡢ㈇ࡢ㑇⏘ྥࡁྜࡗࡓᨵ㠉⪅ࡣࢱࢳࣗࣝࢡࡔࡅࡔࡀࠊࡑࡢᑐฎ ࡣຊࡼࡿᙎᅽ࡛ࡋ࡞ࡗࡓյࠖࠊ࠶ࡿ࠸ࡣࠕࢺࣝࢥࡣୡἲ㌷ຊࡼࡗ࡚࡛࠶ࡿࡀࠊ ࢫ࣮࣒ࣛୡ⏺࡛၏୍ࠊୡ⩏ࢆᐇ⾜ࡋࠊ㒔ᕷ࡛ࡣබⓗ࡞ᩍ⫱ᨻ⟇ࡼࡾୡ⩏ࡢ᪉ྥ㐍 ࢇ࡛ࡁࡓࡀࠊࢱࢳࣗࣝࢡయไ௨ᚋࠊࢺࣝࢥ▱㆑ேࡼࡿୡ⩏ࡢ㔜せ࡞▱ⓗ⾲⌧ࡣࡲࡔ࡞࠸ նࠖ㏙ࡿࠋࣛࣇ࣐࣮ࣥࡣࢫ࣮࣒ࣛ♫ࡢ㏆௦ⓗᨵ㠉ࢆᙉࡃᮃࢇ࡛࠾ࡾࠊࢺࣝࢥࡀ㌷ຊࢆ ⾜ࡋࡘࡘࡶᨵ㠉ࢆᐇ⾜ࡋࡓⅬࢆホ౯ࡋࡘࡘࠊࡑࡢෆᐇࡣᢈุⓗ࡛࠶ࡿࠋࡓࡔࠊࠕୡ⩏ࡢ ᛮ㸦▱ⓗ⾲⌧㸧ࠖ࠸࠺⾲⌧ࡽ᥎ ࡍࡿࠊࣛࣇ࣐࣮ࣥࡣࣛࢡࣜ࢟ᇶ࡙ࡃ᪂ࡋ࠸ࢫࣛ ࣮࣒ᛮࡢฟ⌧ࠊᑡ࡞ࡃࡶࡑࡢྍ⬟ᛶࢆࠊᮇᚅࡋ࡚࠸ࡓࡢࡶࡋࢀ࡞࠸ࠋ ᑠἨὒ୍ࡣ᠇ἲᏛࡢ❧ሙࡽࠊࢫ࣮࣒ࣛୡ⏺ࡢ୰࡛ᨻᩍศ㞳ࢆ㑅ᢥࡋࡓࢺࣝࢥὀ┠ࡋࠊ ⪃ᐹࢆ⥆ࡅ࡚࠸ࡿࠋᙼࡣୡ⩏ࡢᡂ❧ኚࢆᴫほࡋࠊ᭱㏆ࡢ᠇ἲุᡤࡢุỴࢆศᯒࡋ࡚ḟ ࡢࡼ࠺ㄽࡌࡿշࠋᨻᩍศ㞳ࢆᅜᐙࡢ㠀᐀ᩍᛶᅜᐙࡢ᐀ᩍⓗ୰❧ᛶ࠸࠺ࡘࡢほⅬࡽ⪃ᐹ ࡍࡿࠊࣛࢡࣜ࢟ࡢᴫᛕࡣ᪉ࡢពࢆྵࡴࡀࠊᅜᐙࡼࡿ᐀ᩍ⤫ไ࠸࠺ᛶ᱁ࡀᙉ࠸ࠋࡾ 45 ࢫ࣮࣒ࣛࡣ᫂ࡽ᮶ୡᚿྥࡢୡ⏺᐀ᩍ࡛ࠊᇶᮏᩍ⩏ࡣ࢟ࣜࢫࢺᩍ㏆࠸ࠋࡔࡀࠊ⚄ࡀே 㛫ࢆ⢭⚄㌟యࡢ⤫ྜࡋ࡚㐀ࡋࡓࡋ࡚ࠊಙ௮⪅ࡢ♫⏕άࢆ㔜どࡋࠊ᐀ᩍࡀᨻ࣭ᅜᐙࢆ ໟᦤࡍࡿࢫ࣮࣒ࣛඹྠయ㸦࣐࢘ࣥ㸧ࢆᵓ⠏ࡋࠊࢩ࣮ࣕࣜᇶ࡙ࡃ⏕άᵝᘧ⤫ࢆ☜❧ࡋࡓࠋ ࢫ࣮࣒ࣛ♫ࡣྂ௦᐀ᩍᆺ♫㏫⾜ࡋࡓࡢ࡛ࡣ࡞ࡃࠊ࢟ࣜࢫࢺᩍࡸᩍࡀୡ♫ጇ༠ࠊ ゎࡋࡓẁ㝵ࡽࢫࢱ࣮ࢺࡋࡓ⪃࠼ࡿࡁࡔࢁ࠺ࠋࢫ࣮࣒ࣛࡢሙྜࠊ࢟ࣜࢫࢺᩍࡸᩍࡀୡ ♫ࡢゎࡸጇ༠ྥࡗࡓࡢࡣ㏫ࠊࢩ࣮ࣕࣜ௨እࡢつ⠊㸦ྛᆅࡢ័⩦ࡸ࢜ࢫ࣐ࣥᖇ ᅜࡢ࣮࢝ࢾ࣮ࣥἲ࡞㸧ࢆే⏝ࡋጞࡵࠊࢩ࣮ࣕࣜࢆ⿵ࡗ࡚ࡁࡓࠋࡇࢀࡣࠊ᐀ᩍ♫ࡢ⤫ྜ ࠸࠺ࢫ࣮࣒ࣛⓗ⌮ᛕࡶࠊྛᆅᇦࡸ௦ࡢኚᛂࡌ࡚ࠊୡ♫ࡢጇ༠ࡸゎࢆ㐙ࡆ࡚ࡁࡓ ࡶ⪃࠼ࡽࢀࡿࠋ ᨻᩍศ㞳ࡣす࣮ࣚࣟࢵࣃࡢ࢟ࣜࢫࢺᩍ♫࡛⏕ࡌࡓ᐀ᩍᨵ㠉ࢆࡁࡗࡅࠊᩍᅜᐙࡀศ 㞳ࡉࢀࡓࡇ⏤᮶ࡍࡿࠋࡑࢀࡣᨻⓗ⌮⏤࠸࠺ࡼࡾࠊ࢟ࣜࢫࢺᩍࡗ࡚ᩍᡤᒓࡍࡿࡇ ࡀᩆ῭ࡢ᮲௳࡛࠶ࡾࠊྛಶேࡀᖐᒓࡍࡿᩍࢆ⮬⏤㑅ᢥࡍࡿᚲ↛ᛶࡀ࠶ࡗࡓ࠸࠺᐀ᩍⓗ⌮ ⏤ᇶ࡙ࡃࠋࣝࢱ࣮ࡣேྖ⚍ࢆၐ࠼ࠊᩍ࡛ࡢ♩ࡼࡾಶேࡢಙ௮⪷᭩ࢆ㔜どࡋࡓࠋࡇࡢᩍ ⩏ࡣྛಙ௮⪅ࡼࡿࢡ࣮ࣝࣥࡢ㔜ど㢮ఝࡋ࡚࠾ࡾࠊ᪂ࡓ࡞ᩍࢆタࡍࡿᚲ↛ᛶࡣ࡞࠸ࡼ࠺ ᛮ࠼ࡿࠋࡶࢃࡽࡎࠊࣝࢱ࣮ὴᩍࡀタࡉࢀࡓ⌮⏤ࡣࠊࡸࡣࡾ࢚ࢫ࣭࢟ࣜࢫࢺࡢయ ࡋ࡚ࡢᩍࡢᚲ↛ᛶࢆពࡍࡿࡢࡔࢁ࠺ࠋࡑࡢࡼ࠺ࡋ࡚ᩍࡀ」ᩘ࡞ࡾࠊᅜẸࡢಙ௮ࡢ⮬⏤ 㸦ᡤᒓࡍࡿᩍࢆ㑅ᢥࡍࡿ⮬⏤㸧ࢆಖ㞀ࡍࡿࡣᅜᐙᩍࢆศ㞳ࡍࡿᚲせࡀ⏕ࡌࡓࠋୡ 㸦VHFXODUL]DWLRQ㸧ࡣ᭱ึࠊ࢝ࢺࣜࢵࢡᩍᡤ᭷ࡢබඹタࢆୡ㒔ᕷࡸୡᅜᐙࡑࡢᡤ᭷ᶒ ࢆ⛣ㆡࡍࡿࡇࢆពࡋࡓࠋබඹタࡀୡᅜᐙࡢᡤ᭷࡞ࡾࠊࣉࣟࢸࢫࢱࣥࢺࡣ♩ࡼࡾෆ㠃 ࡢಙ௮ࢆ㔜どࡋࠊ࢟ࣜࢫࢺᩍࡣ⚾㡿ᇦ␃ࡲࡿࠕぢ࠼࡞࠸᐀ᩍࠖ㸦3%HUJHU7/RRNPDQ㸧 ࡞ࡗࡓࡀࠊ୰ୡ࣮ࣚࣟࢵࣃࡢ࢟ࣜࢫࢺᩍⓗ⤫ྜࡢ⤖ᯝࠊୡ♫ࡶ࢟ࣜࢫࢺᩍⓗ౯್ほࡀᾐ ㏱ࡋ࡚࠸ࡿࠋࡋࡓࡀࡗ࡚ࠊḢ⡿ࡢᨻᩍศ㞳ࡣ࢟ࣜࢫࢺᩍ♫ෆ㒊࡛ࡢᅜᐙᩍไᗘࡢศ㞳㐣 ࡂ࡞࠸ࠋࡉࡽࠊḢ⡿࡛ࡶᨻᩍศ㞳ࡢෆᐇࡣከᵝ࡛ࠊࢠࣜࢫࡣⱥᅜᅜᩍ࡛࠶ࡾࠊཝ᱁࡞ᨻᩍ ศ㞳ࡣࣇࣛࣥࢫ㝈ࡽࢀࡿࠋ Ḣ⡿࡛㏆௦ࡀ㐍ࡳࠊ㏆௦ᅜᐙࡀᐇ⌧ࡋࡓࡢࡣࠊၨⵚ⩏ࠊ⏘ᴗ㠉ࠊ᳜Ẹᆅᨭ㓄࡞ࡢ」 ྜⓗせᅉࡢ⤖ᯝ࡛࠶ࡿࠋ⛉Ꮫᢏ⾡⤒῭ࡢⓎᒎࠊᬑ㏻ᩍ⫱ࡢᬑཬࠊᑒᘓไᗘ㌟ศ♫ࡢᔂቯ ࡽ㆟Ẹ⩏ᕷẸ♫ࡢ㌿ࡼࡾࠊ㏆௦ⓗ࡞ᅜẸᅜᐙࡀᡂ❧ࡋࡓࠋࡑࡇ࡛ࡣࠊಙ௮ࡢ⮬ ⏤ࢆྵࡴಶேࡢேᶒᑛ㔜࡞ࡀᚎࠎᐇ⌧ࡉࢀࡓࠋḢ⡿௨እࡢᆅᇦ࡛ࡣࠊḢ⡿ࡢᅜᐙࡸㅖไᗘࢆ ࣔࢹࣝࡋࡓ㏆௦ࡀጞࡲࡗࡓࡀࠊࣔࢹࣝࡣ㏆௦ྍḞ࡞ᬑ㐢ⓗ౯್Ḣ⡿࢟ࣜࢫࢺᩍ♫ ≉᭷ࡢ౯್ࡀΰᅾࡋ࡚࠸ࡿࡇ࠶ࡿࠋᨻᩍศ㞳ࡶ୧᪉ࡢពࡀ⒵╔ࡋ࡚࠸ࡿᛮࢃࢀ ࡿࠋ Ṕྐⓗࡳࢀࡤࠊ᐀ᩍᨻࡢ㛵ಀࡣ༢⣧ྜ⮴࣭⤫ྜศ㞳ศ࡛ࡁ࡞࠸ࠋࢫࣛ ࣮࣒ୡ⏺࡛ࡶࢩ࣮ࣕࣜࡔࡅ࡛⤫ࡋࡓࡣࢇ࡞࠸ࠋ᪥ᮏ࡛ࡣኳⓚࡀᐇ㉁ⓗ࡞ᨻᶒຊࢆ ⊂༨ࡋࡓᮇࡣྂ௦ࡽዉⰋ௦࡛ࠊࡑࡢᚋࠊኳⓚࡸୖⓚࡀᨻධࡋࡓࡀࠊᦤᨻ㛵ⓑࡑࡋ࡚ ᑗ㌷ࡀᐇᶒࢆᥱࡾࠊኳⓚࡣᨻᶒຊࢆኻࡗࡓࠋ᪥ᮏᨻࡢ≉␗ᛶࡣࠊࡑࡢᚋࡢⅭᨻ⪅ࡀᶒຊࢆኻ ࡗࡓኳⓚ୍᪘ࢆ࠶ࡿ✀ࡢᶒጾࡋ࡚Ꮡ⥆ࢆㄆࡵ࡚ࡁࡓࡇ࡛࠶ࡿࠋኳⓚࡀ࠶ࡿ✀ࡢ᐀ᩍᛶࢆᖏࡧ ࡚࠸ࡓࡇࢆྰᐃ࡛ࡁ࡞࠸ࡀࠊ᪥ᮏࡣࡶ⚄ࠎࡸࡀከᩘᏑᅾࡍࡿࡓࡵࠊ㢧ⴭ࡞୍⚄ᩍⓗᶒ ጾࡣ␗࡞ࡿࠋᖥ⸬యไ௨ᚋࠊ᐀ᩍࡀᨻࢆᨭ㓄ࡋࡓࡣゝ࠼࡞࠸ࡀࠊᚨᕝ௦ࡣࠊᖥ⸬యไ ㌟ศไᗘࠊ࠾ࡼࡧᐙ᪘ไᗘࡣ൲ᩍ⌮ᨭ࠼ࡽࢀࠊࡑࢀຍ࠼࡚ᩍࡼࡿṚ⪅♩♽ ඛᓫᣏࠊ⏕ᴗࢃࡿẸ⾗⚄㐨ࡢ⚍♩࡞ࡀ♫ᾐ㏱ࡋ࡚࠸ࡓࡇࡣࡲࡕࡀ࠸࡞࠸ࠋᅜᐙࠊ ⾜ᨻࠊ⤒῭࡞㧗ᗘ㏆௦ࡋࡓ᪥ᮏ࡛ࠊኳⓚไࡀṧᏑࡋࠊ᪂ᖺ✐㇏✨ࡸᏊᏞ⦾ᰤࡢ♳㢪ࡶ ⾜ࢃࢀࡿࡼ࠺ࠊ᪥ᮏⓗ᐀ᩍࡀᾐ㏱ࡋࡓୡ♫ࡀᏑᅾࡍࡿࠋࢺࣝࢥࡣࢫ࣮࣒ࣛᅜᐙ࡛ࡣ࡞࠸ 44 ᐀ᩍୡ♫ ᐀ᩍ♫ࡢ㛵ಀࡣ࢟ࣜࢫࢺᩍᩍᅜᐙࡢ㛵ಀࣔࢹ࡛ࣝ⪃ᐹࡉࢀ࡚ࡁࡓࠋࡍ࡛ -࣡ࢵࣁ ࡀࡑࡢ༑ศࡉẼ࡙ࡁࠊྂ௦࣭ᮍ㛤᐀ᩍࡢࠕྜ⮴㞟ᅋࠖࣔࢹࣝࢆຍ࠼࡚ಟṇࡋࡓࡀձࠊᨻᩍศ 㞳ࡢ㆟ㄽ࡛ࡣᩍᅜᐙࣔࢹࣝࡀᇶᮏ࡛࠶ࡿࠋࡔࡀࠊ⚄㐨ࠊࣘࢲࣖᩍࠊࣄࣥࢻ࣮ᩍ࡞Ẹ᪘᐀ ᩍ࠾ࡼࡧࠊୡ⏺᐀ᩍࡢࢫ࣮࣒ࣛࡣᩍไᗘࡀᏑᅾࡋ࡞࠸ࠋࡇࢀࡽࡢ᐀ᩍ࡛ࡣࠊ᐀ᩍᅜᐙࡢ 㛵ಀࡼࡾࡴࡋࢁ᐀ᩍୡ♫ࡢ㛵ಀὀ┠ࡍࡿᚲせࡀ࠶ࡿᛮࢃࢀࡿࠋ ᐀ᩍୡ♫ࡢ㛵ಀࢆᴫほࡋ࡚࠾ࡁࡓ࠸ࠋ☜ࠊྂ௦㺃ᮍ㛤᐀ᩍࡣ♩࠸࠺⪷࡞ࡿ㛫 ✵㛫ࢆᣢࡕࠊࡑࢀࡣ᪥ᖖⓗ࡞ୡ⏕άࡢ㛫✵㛫ᓧูࡉࢀ࡚࠸ࡿࡀࠊ᐀ᩍୡ♫ࡢᑐ❧ࡣ ┠❧ࡓ࡞࠸ࠋ♩ࡣ⮬↛⏺ࡢ⛛ᗎ♫⛛ᗎࡢᏳὈ⥔ᣢࠊࡘࡲࡾࡣேࠎࡢ᪥ᖖୡ⏺ᏳὈࢆ♳㢪 ࡍࡿ᐀ᩍ࡛ࠊ⌧ୡ⫯ᐃࡢ᐀ᩍ࡛࠶ࡿࠋྂ௦ᅜᐙ࡛ࡣ⚍♭ࢆᇳࡾ⾜࠺⚍ྖ⋤ࡸ࿚⾡ⓗ࡞་⒪⾜Ⅽࢆ ⾜࠺࿚་ࡀᏑᅾࡋࡓࡼ࠺ࠊ୍⯡ᨻࡸ་⒪᐀ᩍࡣᐦ᥋㛵㐃ࡋ࡚࠸ࡓࠋࡲࡓࠊ↓ᩥᏐ♫ ࡸᏛᰯไᗘࡢ࡞࠸♫࠾࠸࡚ࡶࠊே㛫ࡀே㛫࡞ࡿࡣゝㄒࠊ♫⩦័࡞ࡢᩍ⫱ࡀྍḞ࡛ࠊ ࡑࢀࢆᢸࡗࡓࡢࡶ᐀ᩍࡔࡗࡓࠋྂ௦࣭ᮍ㛤᐀ᩍࡣࠊᇶᮏⓗ᪥࡛ࡶࠊಶே࡛ࡣ࡞ࡃẸ᪘ࢆಙ௮ యࡍࡿඹྠయࡢ᐀ᩍ࡛࠶ࡾࠊᅜᐙࡽ⊂❧ࡋࡓᩍࢆᚲせࡏࡎࠊࡴࡋࢁ୧⪅ࡣᮍศࡔ ⪃࠼ࡽࢀࡿ㸦࣡ࢵࣁࡢྜ⮴㞟ᅋ㸧ࠋ ྂ௦࣭ᮍ㛤᐀ᩍࡢྜ⮴㞟ᅋࢆ◚ቯࡋࡓࡢࡣࠊ⌧ୡྰᐃࡢୡ⏺᐀ᩍࡢⓏሙ࡛࠶ࡿࠋᐙᗞ⏕ά ⤒῭άືࢆྰᐃࡍࡿᩍࡢฟᐙ⩏ࠊࠕ࢚࢝ࢧࣝࡢࡶࡢ㸻␗ᩍࡢ࣮࣐ࣟᖇᅜࠖࠕ⚄ࡢࡶࡢ㸻 ಙ௮ᩍࠖࢆศ㞳ࡋࡓึᮇ࢟ࣜࢫࢺᩍࡀࠊᩍୡ♫ࢆศ㞳ࡋࡓᆺ࡛࠶ࡿࠋ࢟ࣜࢫࢺ ᩍᩍࡣࠕࡇࡢୡ࠶ࡿࡀࠊࡇࡢୡࡢࡶࡢ࡛ࡣ࡞࠸ࠖࠋࡘࡲࡾᩍࡣୡୡ⏺Ꮡᅾࡍࡿࡀࠊࡇ ࡢୡⓗពࢆྰᐃࡋࠊ⚄ே㛫ࢆ⧅ࡄ㔜せ࡞㏻㊰࠸࠺ពࢆᢸ࠺ࠋࡔࡀࠊ࢟ࣜࢫࢺᩍࡣ ୡ⣖ ࣮࣐ࣟᖇᅜࡢᅜᩍ࡞ࡗ࡚௨ᚋࠊ⌧ୡࢆ∗ࡢᅜ㸦ኳᅜ㸧ᑐࡍࡿᏊࡢᅜࡋ࡚࢟ࣜࢫࢺᩍⓗ ព࡙ࡅࡓࠋ࢟ࣜࢫࢺᩍࡢᩆ῭ㄽ࡛ࡣࠊᩍࡣ࢚ࢫࡢయ࡛࠶ࡾࠊᅜ⋤࡛ࡉ࠼ᩍࡢᖐᒓࡑ ࡇ࡛ࡢ♩㸦࣑ࢧࠊ⪷యᣏཷ㸧ཧຍࡋ࡞࠸ࡂࡾࠊᩆ῭ࡉࢀ࡞࠸ࠋࡑ࠺ࡋࡓ᐀ᩍⓗ⌮⏤ࡽࠊ ᩍࡀᅜ⋤࡞࠸ࡋᅜᐙࡢୖ⨨ࡋࠊ୰ୡࡣᩍࢆ㡬Ⅼࡍࡿ࢟ࣜࢫࢺᩍ♫ࡀ⠏ࢀࡓࠋ ࡕ࡞ࡳࠊࡇࡢⅬ࡛ࠕ࢚࢝ࢧࣝࡢࡶࡢࠖࡣࡶࡣࡸ␗ᩍୡ⏺ࡢᶒຊ࡛ࡣ࡞ࡃࠊᏊࡢᅜ࠸࠺ព ኚ᭦ࡉࢀ࡚࠸ࡿࠋ ᩍࡣฟᐙ⪅୰ᚰࡔࡗࡓࡀࠊึᮇࡽᅾᐙಙ⪅ࡶᏑᅾࡋࠊฟᐙ⪅ࡢ⤒῭ⓗᨭḟୡ௦ࡢ ฟᐙ⪅ೃ⿵ࡢ⫱ᡂ࠸࠺ேᮦ㠃࡛ࡢᨭ࠸࠺㔜せ࡞ᙺࢆᢸࡗ࡚࠸ࡓࠋୖᗙ㒊ᩍࡸࢳ࣋ࢵࢺ ᩍࡣฟᐙ⩏ࢆಖᣢࡋࡘࡘࠊࡑࢀࡒࢀᩍᅜᐙࢆタࡋࡓࠋࡔࡀࠊ୰ᅜࡸ᪥ᮏࡢᩍࡣ⊂⮬ࡢ ♫つ⠊ࢆᵓ⠏ࡏࡎࠊ൲ᩍࡸ⚄㐨ᨭ࠼ࡽࢀࡓୡ♫ඹᏑࡋࡓࠋࡑࡢ⤖ᯝࠊᅾᐙᩍᚐࡣ᪤ Ꮡࡢ♫つ⠊ᚑࡗࡓࠋ᪥ᮏ࡛ࡣỤᡞ௦ᑎㄳࡅไᗘࡀ☜❧ࡉࢀࠊᩍࡣᐙࡢ᐀ᩍ࡞ࡾࠊⴿ ἲࢆ㏻ࡋ࡚♽ඛ⚍♭ࢆᢸ࠺ࡼ࠺࡞ࡾࠊ᪥ࡶࡑࢀࡀ⥆࠸࡚࠸ࡿࠋ᪉ࠊᑎ㝔ఫ⫋ࡀୡく ࡉࢀࡿࡼ࠺࡞ࡾࠊከࡃࡢൔࡀᐙᗞࢆᣢࡕࠊฟᐙ⩏ࡣᐇ㉁ⓗᔂቯࡋࡓࠋ᪥ᮏᩍࡣᩍ⩏ ࡋ࡚ࡣฟᐙ⩏ࢆಖᣢࡋࠊ♽ඛᓫᣏࢆㄆࡵ࡞࠸ࡀࠊᩍ⩏⌧ᐇࡣ▩┪ࡋࡓࡲࡲᨺ⨨ࡉࢀ࡚࠸ࡿࠋ ࢪࣙࢮࣇ࣭0࣭࢟ࢱ࢞࣡ࡣ᪥ᮏࡢ⚄㐨ࠊᩍࠊ൲ᩍࡢඹᏑࢆࠕ᐀ᩍࡢศᴗࠖྡ࡙ࡅࡓղࠋ᐀ᩍ ࡢศᴗࡣࠊಶேࡀ」ᩘࡢ᐀ᩍྠᖐᒓࡋ࡚ࠊࡋࡶ」ᩘࡢ᐀ᩍࡀ⼥ྜΰࡍࡿࡢ࡛ ࡣ࡞ࡃࠊேࠎࡣ」ᩘࡢ᐀ᩍࢆሙ㠃ࡼࡗ࡚࠸ศࡅ࡚࠸ࡿ≧ἣࢆㄝ᫂ࡍࡿ⏝ㄒ࡛࠶ࡿࠋ᪥ᮏ࡛ࡣ ᩍࡀఏ᮶ࡋࡓዉⰋ௦ࡽ⚄⩦ྜࡀ㐍ࢇࡔࡀࠊ࡞࠾ᑎ㝔⚄♫ࡢ༊ูࡣ㢧ⴭṧࡗ࡚࠸ࡿࠋ ࢟ࢱ࢞࣡ࡣỤᡞ௦ࡢ൲ᩍ㐨ᚨࢆ᪥ᮏⓗ᐀ᩍࡢ୍ࡘᤊ࠼ࡓࡀࠊ᪥ᮏ࡛ࡣ൲ᩍࢆ᐀ᩍ࡛ࡣ࡞ࡃ㐨 ᚨ࣭⌮ࡢᏛၥᤊ࠼ࡿ◊✲⪅ࡶከ࠸ࠋࡲࡓࠊᩍ⚄㐨ࡀ᫂௦௨ᚋࡶᏑ⥆ࡍࡿࡢᑐࡋࠊ ൲ᩍࡣᖥ⸬యไࡢ㌟ศ♫ࡢᔂቯࡶᙳ㡪ຊࢆኻࡗ࡚࠸ࡿࠋ 43 ୡ⩏ࡘ࠸࡚ ᑠ⏣ῄᏊ ࡣࡌࡵ ⚾ࡣ᐀ᩍᏛࡢどⅬࡽࠊ᐀ᩍୡ♫ࡢ㛵ಀࢆᴫほࡋࠊୡࡢࡶࡘṔྐⓗ⫼ᬒゝཬࡋ ࡓᚋࠊ㏆௦௨ᚋࡢ᪥ᮏࡢኳⓚไࡢẚ㍑ࢆࡲࡌ࠼࡚ࠊࢺࣝࢥඹᅜࡢୡ⩏㸦ODLNOLN㸧ࢆ⪃ ᐹࡍࡿࠋ ᐀ᩍᏛࠊ≉᐀ᩍ♫Ꮫ࠾࠸࡚ࠊ ᖺࡈࢁࡲ࡛ࡣୡࡀ㢟ࡋ࡚┒ࢇㄽࡌࡽࢀࡓࠋ ୡㄽࡣ㏆௦ㄽᐦ᥋㛵㐃ࡋࠊ㏆௦ࢆ㐩ᡂࡋࡓḢ⡿࢟ࣜࢫࢺᩍ♫ࡢ࠶ࡾ᪉ࢆ๓ᥦ㆟ ㄽࡀጞࡵࡽࢀࡓࠋࡑࡢ㆟ㄽࡣ࠸ࡃࡘࡢ␗࡞ࡿព࡞࠸ࡋ᪉ྥᛶࡀྵࡲࢀ࡚࠸ࡿࠋ➨୍ࡣࠊ ⛉Ꮫᢏ⾡⌮ᛶࡀⓎᒎࡋࠊ᐀ᩍྰᐃࡸ᐀ᩍᢈุࡀ┠❧ࡕጞࡵࡓ㏆⌧௦࠾ࡅࡿࠊேࠎࡢ᐀ᩍ㞳ࢀ ࠸࠺⌧㇟ࢆ⪃ᐹࡍࡿࠋࡑࡢ୰ࡣࠊ㏆⌧௦ࡢ≧ἣࢆ㋃ࡲ࠼࡚ࠊ᐀ᩍࡢᮏ㉁ࡸ࠶ࡾ᪉ࢆၥ࠸┤ࡍ ㆟ㄽࡶ࠶ࢀࡤࠊࣉࣟࢸࢫࢱࣥࢺ⩏ࡀᙉㄪࡋጞࡵࡓࡼ࠺ࠊ᐀ᩍࡣಶேࡢ⚾ⓗ✵㛫ࠊ⚾㡿ᇦ ␃ࡲࡗ࡚Ꮡ⥆ࡍࡿࡇࢆᙉㄪࡍࡿ㆟ㄽࡶ࠶ࡿࠋ➨ࠊḢ⡿ࡢᩍᅜᐙࡢศ㞳ࢆࣔࢹࣝࠊᨻ ᩍศ㞳ࡇࡑࡀ㏆௦ⓗ࡞♫࣭ᅜᐙ᐀ᩍࡢ㛵ಀ࡛࠶ࡿᙉㄪࡍࡿ❧ሙࡀ࠶ࡿࠋ ࡔࡀࠊୡㄽࡣḟ➨పㄪ࡞ࡾࠊ࠸ࡘࡢ㛫᐀ᩍ㛫ᑐヰ࣭ㅖ᐀ᩍࡢඹᏑࡸබඹဴᏛ ᐀ᩍࡢ㛵ಀ㛵ᚰࡀ⛣ࡗ࡚࠸ࡿࠋᚋ⪅ࡣ᐀ᩍࡢ᰿ᙉ࠸Ꮡ⥆ࢆ๓ᥦࡋࠊࡘ᐀ᩍࡣ⚾㡿ᇦ␃ ࡲࡽ࡞࠸࠸࠺᪂ࡓ࡞ㄆ㆑ࢆ๓ᥦࡋ࡚࠸ࡿࠋࡇࡢኚࡣ᐀ᩍ⯆ࡤࢀࡿືྥࢆᫎࡋ࡚࠸ ࡿࠋ➨୍ࠊୡ⏺⾪ᧁࢆ࠼ࡓࣛࣥ㺃ࢫ࣮࣒ࣛ㠉ࡸࠊ↓Ꮚࡢࢫ࣮࣒ࣛ㖟⾜ࡢタ❧࡞ ࢫ࣮࣒ࣛ⯆ࡀ┠❧ࡕጞࡵࠊ➨ࠊࢯࣅ࢚ࢺ㐃㑥ᔂቯక࠸ࠊࣟࢩṇᩍࡀάࡋࠊ୰ኸ ࢪ࡛ࡣࢫ࣮࣒ࣛࡢᅇᖐࡀ㐍ࢇ࡛࠸ࡿࠋ⡿ࢯᑐ❧ࡢ௦ࡣྛᆅࡢᆅᇦ⣮தࡣ⡿ࢯࡢ௦⌮ ᡓதࡳ࡞ࡉࢀࡓࡀࠊࡑࡢ⤊↉ᚋࡣࠊࣥࢻࡸࣂ༙ࣝ࢝ࣥᓥ࡞ࡢᆅᇦ⣮த᐀ᩍᑐ❧ࡢ୍㠃 ࡀᙉㄪࡉࢀጞࡵࡓࠋࡇࡢࡘࡢഴྥࡀࡰྠ┠❧ࡕጞࡵࠊ ୡ⣖༙ࡤࡲ࡛ໃ࠸ࡢ࠶ࡗࡓ᐀ ᩍ↓⏝ㄽࡀጼࢆᾘࡋࠊ᐀ᩍ⯆ὀ┠ࡀ㞟ࡲࡗࡓࠋࣁࣥࢳࣥࢺࣥࡢࠗᩥ᫂ࡢ⾪✺࠘ࡶࡇ࠺ࡋࡓ≧ ἣ࡛ฟ∧ࡉࢀࠊḢ⡿ࢫ࣮࣒ࣛୡ⏺ࡢᑐ❧ࢆ↽ࡿࠊࢫ࣮࣒ࣛ᎘࠸ࢆቑ㛗ࡍࡿ࡞ཝࡋ࠸ᢈุ ࡶฟࡉࢀࡓࡀࠊ」ᩘࡢ᐀ᩍఏ⤫ࡢᏑᅾࠊ᐀ᩍከඖ⩏ࢆ๓ᥦࡋࡓ㆟ㄽࡢ୍࡛࠶ࡿࠋ ᐀ᩍከඖㄽࡣ᐀ᩍ㛫ᑐヰ࠸࠺ࢸ࣮࣐࡛㆟ㄽࡉࢀࡿሙྜࡀከࡃࠊබᘧࡢᩍ⩏ࡸಙ௮⪅ࡢ❧ሙ ࡽ᐀ᩍࡢ⌮ゎࢆᶍ⣴ࡋࠊࡑࡢ⌮ㄽⓗ᰿ᣐࡸྍ⬟ᛶࢆồࡵࡿࠋࡑࡇ࡛ࡣ᪥ᮏࡢ⚄㐨ࡸẸ㛫ಙ௮ ࡢࡼ࠺⊂⮬ࡢ⚄Ꮫࢆࡶࡓ࡞࠸᐀ᩍࡢᏑᅾࡸࠊᩍ࡛࠶ࡗ࡚ࡶᩍ⩏ࢆ㐓⬺ࡍࡿẸ⾗ࡢ⣲ᮔ࡞ಙ௮ ᐇ㊶ࡣ↓どࡉࢀࠊㄽࡌࡽࢀࡿࡇࡣࢇ࡞࠸ࠋ⌧௦࠾࠸࡚ࠊ≉࣮ࣚࣟࢵࣃࡢ㒔ᕷ࡛ ࡣࠊ⛣Ẹ࡞ࡀከᵝ࡞᐀ᩍఏ⤫ࢆᣢࡕ㎸ࡳࠊ㣗ࡸ♩࡞ࡢ⏕άᵝᘧࡢ┦㐪ࠊ⩏ົᩍ⫱࡛⾜ࢃ ࢀࡿ᐀ᩍᩍ⫱ࡢ᪉ἲ㛵ࡋ࡚ࠊㅖ᐀ᩍࡢඹᏑࡀษᐇ࡞ၥ㢟࡞ࡗ࡚࠸ࡿࠋ᐀ᩍࡣ⚾㡿ᇦ㝈ᐃ ࡉࢀ࡚Ꮡ⥆ࡍࡿࡍࡿୡㄽࡣࠊࡇࡢ⌧ᐇࢆㄝ࡛᫂ࡁ࡞࠸ࡇࡀ᫂ࡽ࡞ࡗࡓࠋࡲࡓࠊྛ㒔 ᕷ࡛ࡢ」ᩘࡢ᐀ᩍࡢඹᏑࡣᅜᐙ࣭ᨻᗓ᐀ᩍ࣭ᩍࡢ㛵ಀ࡛࠶ࡿࡼࡾࠊ᪥ᖖ⏕άࢆඹ᭷ࡍࡿఫ Ẹ㛫ࡢၥ㢟࡛࠶ࡾࠊᩍ⩏ࣞ࣋ࣝࡢ㆟ㄽࡼࡾẸ⾗ࡢ⣲ᮔ࡞᐀ᩍほࡸ᐀ᩍⓗ࡞⏕άᵝᘧࢆ⪃ᐹࡍࡿࡇ ࡀ㔜せ࡛࠶ࡿࠋ᐀ᩍᏛࡢ❧ሙ࡛ࡣ᐀ᩍඹྠయࡸ♩ᐇ㊶ࢆ㔜どࡍࡿ◊✲ࡶྍ⬟࡛࠶ࡾࠊ⌧௦ ࠾ࡅࡿ᐀ᩍࡢ࠶ࡾ᪉ࢆከᵝ㆟ㄽ࡛ࡁࡿࡔࢁ࠺ࠋ ࡇࡢືྥࢆ⪃៖ࡋࡘࡘࠊࢺࣝࢥࡢୡ⩏ࡀᯝࡓࡋࡓ㏆௦ࡗ࡚ࡢᙺ⌧௦ࡢㄢ㢟ࢆ ⪃࠼࡚ࡳࡓ࠸ࠋ * 㛵すᏛ 42 ᰩཎⓎ࣭ᯇᒸእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠊ๓ᥖࠗ⊂㐓ᅵ⪥ྂ㛫ዲ ྍ᮲⣙㛵ಀ୍௳࠘ࠋ ୖᮧ௦⌮㸦ᅾⱥ㸧Ⓨ࣭ᯇᒸእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠊྠୖࠋ ᰩཎⓎ࣭ᮾ㒓እ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠕ⸽⫃ࢽᑐࢫࣝᙜ᪉ほ ࠖ ๓ᥖࠗᮾளᡓத㛵ಀ୍௳࣭㤋㛗➢ྕᢅ᮶ 㟁⥛➨ᅄᕳ࠘ࠋ ᰩཎⓎ࣭㇂እ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ ➨ ྕ㟁ࠊࠗ⊂ࠊᅵ㏻ၟ᮲⣙㛵ಀ୍௳࠘ %*7እྐᩱ㤋ⶶࠋ ๓ᥖ࣭ᑠᯘࠗࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࡢኪ࠘㸫 㡫ࠋ ๓ᥖࠗ୰❧ᨻ⟇ࡢྐⓗ◊✲࠘㸫 㡫ࠋ ᰩཎⓎ࣭ᅾḢබᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊྜ➨ ྕ㟁ࠕᅵࣀᑐ⊂᩿ࢽ㛵ࢫࣝ ௳ࠖࠊᰩཎⓎ࣭㔜ගእ┦ᐄࠊྠ᪥ࠊ➨ ྕࠕᅵ⪥ࣀືྥࢽ㛵ࢫࣝ௳ࠖࠗ➨ ḟḢᕞᡓ㛵ಀ୍௳࣭ᮏከグ㘓㸦ᅾ⊂ᓥ ࠊᅾఀ᪥㧗ࡑࡢࡼࡾࡢ᮶㟁⥛㸧࠘ $እྐᩱ㤋ⶶࠋ ᰩཎⓎ࣭㔜ගእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕࠕⱥ⡿ࢺ⸽⫃ࢺࣀ㛵ಀࢽ㛵ࢫ ࣝ௳ࠖ๓ᥖࠗ༑ᖺྛᆅ᮶㟁⥛࠘ࠋ ᰩཎⓎ࣭㔜ගእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠕᅵ⪥ཬᕮ∞ᖿࣤ⧑ࣝⱥ ⡿ᑐ⸽㛵ಀࣀ௳ࠖࠊྠୖࠋ ᰩཎⓎ࣭㔜ගእ┦ࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠕ⸽⫃ࣀᑐᕮ∞ᖿᕤసࢽ㛵 ࢫࣝ௳ࠖࠊྠୖࠋ ᰩཎⓎ࣭㔜ගእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠕᕮ∞ᖿሗࠖࠊྠୖࠋ ձ๓ᥖ࣭ᑠᯘࠗࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࡢኪ࠘ 㡫ࠋ ձᰩཎⓎ࣭㔜ගእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠕẚᓥసᡓࢽ㛵ࢫࣝ㡪 ࣀ௳ࠖ๓ᥖࠗ༑ᖺྛᆅ᮶㟁⥛࠘ࠋ ղ๓ᥖ࣭Ἠࠗ᪥ᮏ࣭Ḣ⡿㛫ࠊᡓୗࡢ᪑࠘ 㡫ࠊࢫࢫ◊✲᪥⍞㛵ಀࡢ࣮࣌ࢪ ࠗ ᡓ ᪥ Ḣ ᶓ ᩿ グ ࠘ KWWSZZZVDWXUQGWLQHMS㹼RKRULࠋ ճࡇࡢᅜࡀ࠶ࡗ࡚ࡶࠊࢹ࣐࣮ࣥࢡࡣ ࢻࢶࡀව௵ࡋࠊࣝࣛࣥࢻࡣࢲ * 㜰Ꮫ㝔Ꮫᅜ㝿Ꮫ㒊 ᖇሯᒣᏛᩍᤵ * 㛵すᏛᩍᤵ * ࣈࣜࣥ⥲㡿ࡀὴ㐵ࡉࢀ࡚࠸ࡓࡍࡂ࡞ ࠸ࠋ մ బ⸨㸦ᅾࢯ㐃㸧Ⓨ࣭㔜ගእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠕ᪂㥔᪥ᅵ ࢺࣀㄯࢽ㛵ࢫࣝ௳ࠖࠗᮾளᡓத㛵 ಀ୍௳࣭ྛᅜࣀែᗘ➨ᕳ࠘$ እྐᩱ㤋ⶶࠋ࡞࠾ࠊࢠࣙࢣࣝࡣࠊ እྐࢆᑓ㛛ࡍࡿᏛᩍᤵࢆ⤒࡚ࠊࢺࣝ ࢥᅜࡢእጤဨ㛗ࢆົࡵ࡚࠸ࡓࠋ๓ᥖ࣭ ᑠᯘࠗࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࡢኪ࠘ 㡫ࠋ ᰩཎⓎ࣭㔜ගእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠕᅵࣀᑐ᪥ືྥࢽ㛵ࢫࣝ௳ࠖ ๓ᥖࠗ༑ᖺྛᆅ᮶㟁⥛࠘ࠋ ᰩཎⓎ࣭㔜ගእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠕᑐ᪥᩿ㄽࢽ㛵ࢫࣝ௳ࠖࠊ ྠୖࠋ ᰩཎⓎ࣭㔜ගእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠕ㜿ᐩờࣀᒁㄯࢽ㛵 ࢫࣝ௳ࠖࠊྠୖࠋ ๓ᥖ࣭ᑠᯘࠗࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࡢኪ࠘ 㡫ࠋ ᰩཎⓎ࣭㔜ගእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ ➨ ྕ㟁ࠕᅵᅜࣀᑐᖇᅜᨻ⤒῭᩿ࢽ㛵 ࢫࣝᅜẸ㆟ࣀỴ㆟ࣀ௳ࠖࠊྠ᪥ࠊ➨ ྕ 㟁ࠕᅵࣀᑐᖇᅜ᩿ࢽ㛵ࢫࣝ㆟Ỵ㆟ࣀ௳ࠖ ๓ᥖࠗᮾளᡓத㛵ಀ୍௳࣭ྛᅜࣀែᗘ ➨ᕳ࠘ࠋ ࠕᅵ⪥ᅜࣀᑐ᪥᩿ࠖࠊྠୖࠋ ࠕ᪥ᅵ᩿ࢽ㛵ࢫࣝ⃝⏣ḟᐁࢺᅾிᅵ⪥ ࢺࣀㄯ㘓ࠖࠊࠕ᪥ᅵ᩿ࢽ㛵ࢫࣝᅾ ிᅵ⪥ཧᐁࢺᑠ℧᭩グᐁࢺࣀㄯ㘓ࠖࠊ ྠୖࠋ ᢚ␃ᮇ㛫୰ࡣࠊ㥔බࡽᖐᮅ㏵୰ࠊ ࢯ㐃ࡢࣦࢨࡀୗࡾ࡞࠸ࡓࡵࢺࣝࢥ㊊Ṇ ࡵࢆ㣗࠸ࠊࡑࡢࡲࡲࢺࣝࢥ㤋࡞ࡗ ࡚࠸ࡓ༓ⴥ୍ࡀࠊ ᖺ ᭶ࠊጔࢆẅࡋ ࡚⮬ᐖࡍࡿ࠸࠺௳ࡀ㉳ࡇࡗ࡚࠸ࡿࠋ๓ ᥖ࣭ᑠᯘࠗࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࡢኪ࠘㸫 㡫ࠋ ࣒࢘ࢵࢺ࣭ࣝࢡࠗ᪥ᮏࢺࣝࢥ࠘㸦ࢧ ࣐ࣝฟ∧ࠊ ᖺ㸧 㡫ࠋ ᑠᆏὒྑࠗ᪥ᮏே⊁ࡾ㸫⡿ࢯሗᡓࡀࢫࣃ ࡋࡓ⏨ࡓࡕ࠘㸦᪂₻♫ࠊ ᖺ㸧 㸫 㡫ࠋ ๓ᥖ࣭ᑠᯘࠗࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࡢኪ࠘㸫ࠊ 㡫ࠋ * 41 ᅜ㝿᪥ᮏᩥ◊✲ࢭࣥࢱ࣮ࠊᩍᤵ ࠙トࠚ ๓⏣⩏ᚨࠕே㛫ㆭḷ㸫ᛀࢀᚓࡠ᪥ࠎࠖࠗ ᡂ᪂⪺࠘ ᖺ ᭶ ᪥ࠊᚿ㈡ಙኵࠗ๓ ⏣⩏ᚨ࠘㸦ࠕ๓⏣⩏ᚨࠖห⾜ࠊ ᖺ㸧 㡫ࠊ㸫 㡫ࡼࡾᘬ⏝ࠋ ࢟ࢣࣟࡘ࠸࡚ࡣࠊ࠼ࡤࠊ1LJHO:HVW $7KUHDGRI'HFHLW(VSLRQDJH0\WKVRI :RUOG :DU ϩ 5DQGRP +RXVH 1HZ <RUN SS ࢆཧ↷ࠋ 㡲☻බࡢሗᕤసࡘ࠸࡚ࡣࠊࢤࣝࣁࣝ ࢺ࣭ࢡ࣮ࣞࣉࢫࠕ➨ḟୡ⏺ᡓୗࡢ᪥ ᮏ࣭ࢫ࣌ࣥ㛵ಀㅁሗάືࠖࠗᡂᇛἲᏛ࠘ ྕ࣭ ྕ㸦 ᖺ ᭶ࠊ ᖺ ᭶㸧ࠊ ᐑᮡᾈὈࠕ⪃࣭㥔ࢫ࣌ࣥබ㡲☻ᘺྜྷ 㑻ࡢሗ㞟άືࠖ㸦 ᖺ ᭶ ᪥ࠊᡓ ␎◊✲Ꮫ➨ ᅇሗ࿌せ᪨㸧ࢆཧ↷ࠋ ᰩཎⓎ࣭ᯇᒸእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ ᶵᐦ➨ ྕࠕᅇᩍཬ㏆ᮾໃㄪᰝᶵ㛵ࣤ ྩᗓࢽタ⨨᪉⛺⏦ࣀ௳ࠖࠗᅇᩍཬ㏆ᮾໃ ㄪᰝᶵ㛵タ⨨㛵ಀ୍௳࠘㸦$㸧እ ྐᩱ㤋ⶶࠋ࡞࠾ࠊእྐᩱ㤋ᡤⶶࡢ㛵ಀ ᩥ᭩ࡸᡓᮇࡢ᪥ᅵ㛵ಀࡘ࠸࡚ࡣࠊྠ㤋 ࡢ⇕⏣ぢᏊẶࡢࡈᩍ♧ࢆᚓࡓࠋグࡋ࡚ㅰព ࢆ⾲ࡋࡓ࠸ࠋ ࢺࣝࢥᨻᗓࡣኟᏘࠊࣥ࢝ࣛࡽࢫࢱࣥ ࣈ࣮ࣝ⛣㌿ࡋ࡚࠸ࡓࡢ࡛ࠊእᅋࡶࡑࢀ ᛂࡌ࡚ྠᆅ⛣㌿ࡋ࡚࠸ࡓࠋࡋࡓࡀࡗ࡚ࠊ ࣥ࢝ࣛࡢࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࡶ 㤋ົᡤࡀ࠶ࡗࡓࠋ ᑠᯘ㧗ᅄ㑻ࠗࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࡢኪ㸫እవ 㘓࠘㸦୍ὒ♫ࠊ ᖺ㸧㸫 㡫 ฟ࡚ࡃࡿࠕ㹌კクࠖࡀࠊࡇࡢ୰ᑿヱᙜࡍ ࡿே≀ࡔࢁ࠺ࠋᑠᯘࡼࢀࡤࠊ1 კクࡣእ ົ┬ࣟࢩㄒ␃Ꮫ⏕ฟ㌟࡛ࠊ࣓ࢵ࢝ᕠ♩ࢆ ⤒㦂ࡋࡓᅇᩍᚐ࡛ࡶ࠶ࡾࠊࢺࣝࢥᅾఫ ᖺࠊࢺࣝࢥዪᛶ⤖፧ࡋࠊᅇᩍၥ㢟ࠊ㏆ᮾ ၥ㢟㏻ࡌ࡚࠸ࡓࠋ ᰩཎⓎ࣭ᯇᒸእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠊࠗᅇᩍཬ㏆ᮾໃㄪᰝᶵ 㛵タ⨨㛵ಀ୍௳࠘ࠋ ᆤୖ㸦ᅾࢱ㸧Ⓨ࣭ᮾ㒓እ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠕᅾᅵ⪥ྂ 㤋ෆࢽᅇᩍᚐ㛵ಀᑓ⟶ဨタ⨨᪉ࣀ௳ࠖࠊྠ ୖࠋ ᑠᯘࡘ࠸࡚ࡣࠊ๓ᥖࡢᙼࡢᅇ㘓ࠗࢫ ࢱࣥࣈ࣮ࣝࡢኪ࠘ࡀ࠶ࡿࠊἨᏕⱥࠗ᪥ 40 ᮏ࣭Ḣ⡿㛫ࠊᡓୗࡢ᪑㸫➨ḟୡ⏺ᡓ ୗࠊ᪥ᮏே ᮶ࡢグ㘓࠘㸦ῐ♫ࠊ ᖺ㸧 㡫ᙼࡢ␎Ṕࡀグࡉࢀ࡚࠸ࡿࠋ࡞࠾ࠊ እົ⮧ᐁᡣேㄢࠗእົ┬⫋ဨ㘓࠘ 㸦 ᖺ ᭶ ᪥⌧ᅾ㸧ࡢᅾࢺࣝࢥ㤋 ࡢ㡯㸦እົ┬ⓒᖺྐ⦅⧩ጤဨ⦅ࠗእົ┬ ࡢⓒᖺୗᕳ࠘ཎ᭩ᡣࠊ ᖺࠊ 㡫㸧 ࡣࠊᑠᯘࡀᮍ㉱௵ࡢ୕➼᭩グᐁࡋ࡚グ ㍕ࡉࢀ࡚࠾ࡾࠊᙼࡢࢺࣝࢥὴ㐵ࡀ࡞ࡾ᪩ ࠸ᮇࡽỴࡲࡗ࡚࠸ࡓࡇࢆ࠺ࡀࢃࡏ ࡿࠋ ᰩཎⓎ࣭ᮾ㒓እ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠕ᪥⊂ఀ୕ᅜࣀᑐ㏆ᮾཬ༳ ᗘᕤసࢽ㛵ࢫࣝ௳ࠖࠗᮾளᡓத㛵ಀ୍ ௳࣭㤋㛗➢ྕᢅ᮶㟁⥛➨ᅄᕳ࠘ $እྐᩱ㤋ⶶࠋ ᰩཎⓎ࣭ᮾ㒓እ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠕᑐࠕࣛࣅࣖࠖᕤసࢽ㛵 ࢫࣝ௳ࠖࠊྠୖࠋ ཧㅛᮏ㒊⦅ࠗᮡᒣ࣓ࣔ㸫ᮏႠ࣭ᨻᗓ㐃⤡ ㆟➼➹グୗ࠘㸦ཎ᭩ᡣࠊ ᖺ㸧㸫 ࠊ㸫ࠊ㸫 㡫ࠋኴ⏣୍㑻┘ ಟࠗ᪥ᮏእྐ➨ ᕳᮾளᡓத࣭ᡓ እ࠘㸦㮵ᓥ◊✲ᡤฟ∧ࠊ ᖺ㸧 㸫 㡫ࠋ ᰩཎⓎ࣭㔜ගእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠕ% ሗ㛤タࣀ௳ࠖࠗ ༑ᖺྛᆅ᮶㟁⥛࠘㸦እྐᩱ㤋ⶶ㸧ࠋ ࠗ୰❧ᨻ⟇ࡢྐⓗ◊✲㸫➨୍ḟᡓཬࡧ➨ ḟᡓ࠾ࡅࡿ୰❧ᨻ⟇࠘㸦㜵⾨ᗇ㜵⾨ ◊✲ᡤᡓྐ㒊ࠊ◊✲㈨ᩱ 52㸫㸲+ࠊ ᖺ㸧ࠊ 㡫ࠋࡇࡢ◊✲ሗ࿌᭩࡛ࢺࣝࢥࡢ 㡯ࡢᇳ➹⪅ࡣ㉥ᮌ∞ࠋ ᰩཎⓎ࣭ᯇᒸእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠊࠗ⊂㐓ᅵ⪥ྂ㛫ዲྍ ᮲⣙㛵ಀ୍௳࠘%*7እྐᩱ 㤋ⶶࠋ ᰩཎⓎ࣭ᯇᒸእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠊྠୖࠋ ᰩཎⓎ࣭ᯇᒸእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ ➨ ྕ㟁ࠊྠୖࠋ ᰩཎⓎ࣭ᯇᒸእ┦ᐄࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ➨ ྕ㟁ࠊ๓ᥖࠗᮾளᡓத㛵ಀ୍ ௳࣭㤋㛗➢ྕᢅ᮶㟁⥛➨ᅄᕳ࠘ࠋ ࡔࡀࠊ࡛ࣥ࢝ࣛࡣࠊ ᭶ ᪥ࡽ㤋⫋ဨࡑࡢᐙ᪘ࡣ㤋බ㑰ᢚ␃ࡉࢀࡿ ࡇ࡞ࡗࡓࠋᮇᚅࡋ࡚ᢚ␃⏕άࡣ㛗ᮇཬࢇࡔ७ࠋᙼࡽࡀࣥ࢝ࣛࢆ㞳ࢀࡿࡢࡣ⣙ ᖺᚋ ࡢ ᖺ ᭶ ᪥ࠊᾆ㈡฿╔ࡋࡓࡢࡣྠᖺ ᭶ ᪥ࡢࡇ࡞ࡿࠋ ᖺ ᭶ ᪥ࠊࢺࣝࢥࡣ᪥ᮏࢻࢶᑐࡋ࡚ᐉᡓࢆᕸ࿌ࡋࡓࠋࡑࢀࡣࣖࣝࢱ㆟ࡢྜព ᇶ࡙ࡁ㐃ྜᅜഃࡽࠊ ᭶ ᪥ࡲ࡛ᯡ㍈ᅜᐉᡓࢆᕸ࿌ࡍࢀࡤࠊࢧࣥࣇࣛࣥࢩࢫࢥ࡛㛤ദࡉ ࢀࡿ㐃ྜᅜࡢయ㆟ࡍ࡞ࢃࡕᅜ㝿㐃ྜࡢ❧㆟ཧຍ࡛ࡁࡿࠊ㏻࿌ࡉࢀࡓࡽ࡛࠶ࡗࡓࠋ ㏫ゝ࠼ࡤࠊࡑࢀࡲ࡛ᐉᡓࢆᕸ࿌ࡋ࡞ࡅࢀࡤࠊᅜ㐃ࡍ࡞ࢃࡕ⪅㐃ྜࡼࡿᅜ㝿⤌⧊ࡣཧ ຍ࡛ࡁ࡞ࡃ࡞ࡿࠊ࠸࠺㏻࿌࡛࠶ࡗࡓࠋࢻࢶࡢ⬣ጾࡀཤࡗࡓᚋࠊࢯ㐃ࡢ⬣ጾࢆࣄࢩࣄࢩឤࡌ ࡘࡘ࠶ࡗࡓࢺࣝࢥࡗ࡚ࠊᐉᡓᕸ࿌௨እࡢ㑅ᢥ⫥ࡣ࠶ࡾᚓ࡞ࡗࡓࠋࢺࣝࢥࡔࡅ࡛ࡣ࡞࠸ࠋ᪥ ᮏᅜ᩿⤯୰ࡢ࢚ࢪࣉࢺࠊࣛࣥࠊ࢚ࢡࢻࣝࠊࣃࣛࢢࠊ࣮࣌ࣝࠊ࢘ࣝࢢࠊࣦ࢙ࢿࢬ ࢙ࣛࡶᅜ㝿㐃ྜຍࢃࡿࡓࡵࢺࣝࢥࢇྠࡌᮇᑐ᪥ᐉᡓࢆᕸ࿌ࡋࡓࡢ࡛࠶ࡿࠋ ࡴࡍࡧ ᑐ᪥ᐉᡓ㋃ࡳษࡗࡓࡁࠊࢺࣝࢥࡢࣁࢵࢧ࣭ࣥࢧ࢝እ┦ࡣᅜ࡛ࡢㄝ࡛᫂ࠊ࣓ࣜ࢝ࡀࢺ ࣝࢥᑐ᪥᩿ࢆせồࡋࡓ⌮⏤ࡣࠊࢺࣝࢥࡀ᪥ᮏࡗ࡚㐃ྜᅜ㌷ࡢືࡁࢆ┘どࡍࡿୖ࡛ࡢ㔜せ ᣐⅬ࡞ࡗ࡚࠸ࡿࡇ࠶ࡿࠊ㏙࡚࠸ࡿ८ࠋࡓࡋࠊࡑࡢ࠾ࡾ࡛࠶ࡗࡓࠋᮏ✏࡛ࡣ㥔ᅾ Ṋᐁࡢάືࢆᢅࡗ࡚ࡣ࠸࡞࠸ࡢ࡛ࠊࢺࣝࢥ㥔ᅾࡋࡓ㌷ேࡓࡕࡀࢀࡢሗάືࢆᒎ㛤ࡋ࡚ ࠸ࡓࡢࠊ✺ࡁṆࡵࡿࡇࡣ࡛ࡁ࡞࠸ࠋࡓࡔࡋࠊࢺࣝࢥ㥔ᅾࡋࡓእᐁࡓࡕࡀ㐃ྜᅜࡢືྥ 㛵ࡍࡿሗ㞟㧗࠸㛵ᚰከࡃࡢດຊࢆഴࡅ࡚࠸ࡓࡇࡣ㛫㐪࠸࡞࠸ࠋ ࡋࡋࠊࡑࡢດຊࡣຠᯝⓗ࡞ࡉࢀࡓࡢࡔࢁ࠺ࠋᡂᯝࡣศᣲࡀࡗࡓࡢࡔࢁ࠺ࠋᮏ✏ ࡛☜ㄆࡋࡓ㝈ࡾ࡛ࡣࠊᅾࢺࣝࢥ㤋ࡢሗ㞟άືࡣ࠶ࡲࡾຠᯝⓗ࡛ࡣ࡞ࡃࠊᡂᯝࡶศᣲ ࡀࡗࡓࡣゝ࠸㞴࠸ࠋᢡゅࡢࠕᅇᩍཬ㏆ᮾໃㄪᰝᶵ㛵ࠖࡢヨࡳࡶࠊᑠつᶍࡢㄪᰝࢫࢱࢵࣇ⤊ ጞࡋࡓࠋࢺࣝࢥᨻᗓෆ㒊࠸ࡓሗᥦ౪⪅ࡢᏑᅾࡣὀ┠ࡉࢀࡿࡀࠊᙼࡽࡀᥦ౪ࡋࡓሗࡢ☜ᗘ 㔜せᗘࡣࠊホ౯್ࡍࡿࡢࡶࡢ࡛ࡣ࡞ࡗࡓࡼ࠺ᛮࢃࢀࡿࠋ㏫ࠊ㐃ྜᅜഃࡼࡿ᪥ᮏ 㤋ෆࡢ㣗࠸㎸ࡳ࠸࠺ྍ⬟ᛶࡶ࠶ࡗࡓࡶࡋࢀ࡞࠸ࠋ➼᭩グᐁ࡛ࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝ㥔ᅾࡋࠊ ࡑࡢᚋᅾࣈࣝ࢞ࣜබ㤋ົ࡞ࡗࡓἨ㢱ⶶࡣࠊᡓᚋࢯ㐃ࡢ࢚࣮ࢪ࢙ࣥࢺ࡛࠶ࡿࡇࡀⓎぬࡋ ࡓࠋᡓ୰ࠊᙼࡀࡢࡼ࠺࡞ሗࢆࢯ㐃ഃᥦ౪ࡋ࡚࠸ࡓࡢࠊ࠸ࡲࡔࡉࡔ࡛ࡣ࡞࠸८ࠋ ᮾளᡓதึᮇࠊᰩཎࡣࢺࣝࢥࡢᯡ㍈ᅜཧຍࡀᙜ↛࡛࠶ࡿࡢࡼ࠺ほ ࡋࡓࠋࢺࣝࢥ ࡢᑐ⊂᩿ࠊᑐ᪥᩿ࡘ࠸࡚ࡶࠊᅾࢺࣝࢥ㤋ࡢุ᩿ࡣࡸࡸᴦほⓗ࡛࠶ࡗࡓࡼ࠺ᛮࢃࢀࡿࠋ እົ┬㠉᪂ὴࡢᰩཎࡢࠕࢯඹࠖⓗᛮ⪃ᵝᘧࡀࠊᙼࡢศᯒࡢࣞࣥࢬࢆࡽࡏࡓሙྜࡶ࠶ࡗ ࡓࠋᑠᯘ㧗ᅄ㑻ࡼࢀࡤࠊᅾࢺࣝࢥ㤋࡛ࡣࠊ➼᭩グᐁࡢ㟷ᮌ┒ኵࡀࠕ㟷ᑗࠖ࠶ࡿ࠸ࡣ ࠕࣥ࢝ࣛ⋤ࠖࡤࢀࠊ௨ୖࡢᙳ㡪ຊࢆⓎࡋ࡚࠸ࡓ࠸࠺ࠋ㟷ᮌࡣእົ┬㠉᪂ὴࡢඛ 㗦ศᏊ࡛ࡶ࠶ࡗࡓࡀࠊ࠶ࡽࡺࡿࡇ࡛࠸ࡀࡳྜ࠸ࠊ㤋ࡢෆ㒊ࡣ㝜ㅛㄦㅫ୰യࡀ ᕳ࠸࡚࠸ࡓࡉࢀࡿࠋࡋࡶ㟷ᮌࡣࠕሗࠖࡼࡗ࡚ᡭࢆ❧࡚ฟୡࢆᮃࢇ࡛࠸ࡓᑠᯘࡣ㏙ ࡚࠸ࡿࠋࡑࡋ࡚ࠊࡑࡢࠕሗࠖ㏣ồࡀࠕᗁぬ㸦࣮ࣜࣗࢪࣙࣥ㸧ࠖࢆ⏕ࡳࠊࡑࢀࡀࠕ⌧ᐇࠖ㘒 ぬࡉࢀࡓࡢࡔࠊ९ࠋࡶࡋᑠᯘࡢ㏙࡚࠸ࡿࡇࡀᐇ࡛࠶ࡿࡍࢀࡤࠊᅾࢺࣝࢥ㤋ࡢሗ άືࡣ࡞ࡾࡁ࡞ṍࡳࡢ୰࡛ᒎ㛤ࡉࢀ࡚࠸ࡓࡇ࡞ࡿࡔࢁ࠺ࠋ 39 ࢯྠᅜࡀ᪥ᮏ㸦బ⸨ᑦṊ㸧➼ࢆᣍ࠸࡚༗㣶ࢆ㛤࠸ࡓࡀࠊࡑࡢᢡࢠࣙࢣࣝࡣࠊࠕᅵ ⊂᩿ࣁ᪥ᅵᅜࢽࣁ୍ษᙳ㡪ࢭࢫዴఱࢼࣝࢥࢺࣜࢺࣔ୧ᅜᅜࣁᣢ⥆ࢭࣛࣝ࣊ࠖࡋࠊᙉㄪ ࡋࡓࠋᙼࡣࠊฟᅜ๓ྠࡌ㊃᪨ࢆᰩཎࡶ᩿ゝࡋࡓ࠸࠺ऴࠋ ྠᖺ ᭶ࠊᅾࢺࣝࢥ᪥ᮏ㤋࡛ࡣࠊ㥔ᅵࢠࣜࢫࡀࢺࣝࢥᨻᗓᑐࡋࠊࢠࣜࢫࡋ ࡚ࡣࢺࣝࢥࡢᑐ᪥᩿ࢆᮇᚅࡍࡿ࠸࠺㊃᪨ࢆ⏦ࡋධࢀࡓࠊࡢሗࢆᚓࡓࠋࡇࡢ௳㛵ࡋ㥔ᅵ ࢫࢫබ㤋ဨࡽࡣࠊ᭶ᮎࡢᅜ㸦ᅜẸ㆟㸧࡛ᑐ᪥᩿ၥ㢟ࡀ㆟ㄽࡉࢀࡿࡇࡣ☜ᐇࡔࡢ ሗࡀᐤࡏࡽࢀࡓࠋࡇࡢࢫࢫேࡼࢀࡤࠊࢺࣝࢥᨻᗓࡣࡲࡔែᗘࢆỴᐃࡋ࡚ࡣ࠸࡞࠸ࡀࠊࡇࡢ ၥ㢟ࢆᅜୖ⛬ࡍࡿࡇ࡛ࢠࣜࢫࡢ⏦ࡋධࢀᛂ࠼࡚࠸ࡿ࣏࣮ࢬࢆࢁ࠺ࡋ࡚࠸ࡿࡢ࡛ࡣ ࡞࠸ࠊほ ࡉࢀࡓ०ࠋ᪩㏿ࡇࡢ௳ࢆሗᥦ౪⪅ࡢࠕ,ࠖ☜ㄆࡋ࡚ࡳࡿࠊࠕ,ࠖࡣࠊᅜ㆟ ဨ୰ࡣᑐ᪥᩿ࢆᙇࡍࡿ⪅ࡶ࠶ࡿࡀࠊᨻᗓࡀ┿ࡑࢀࢆྲྀࡾୖࡆࡿࡣಙࡌࡽࢀ࡞࠸㏙ ࡓ१ࠋྠࡌ㡭ࠊ㥔ᅵࣇ࢞ࢽࢫࢱࣥࡣࠊࡇࡢ௳ࢆᑜࡡࡽࢀ࡚ࠊ᪥ᅵ᩿ࡢშࡣ▱ࡽ࡞࠸ࡀࠊ ࡑࡢྍ⬟ᛶࡣᖖ ࣃ࣮ࢭࣥࢺᙅࡣ࠶ࡿ⟅࠼࡚࠸ࡿࠋࡓࡔࡋᙼࡼࢀࡤࠊ࣮ࣚࣟࢵࣃࡢໃ ࡀΰἁࡋ࡚࠸ࡿࡢ࡛ࠊⱥ⡿ࡀࢺࣝࢥࡢᑐ᪥᩿࠸ࡗࡓၥ㢟ᣊࡿࡶᛮࢃࢀ࡞࠸ࠊ࠸࠺ࡢ ࡛࠶ࡗࡓ२ࠋ ࡑࡢᚋࠊࢺࣝࢥᅜ࡛ᑐ᪥᩿ၥ㢟ࡀ㆟ㄽࡉࢀࡓࡢ࠺ࠊࡉࡔ࡛ࡣ࡞࠸ࠋ᪥ᮏ㤋 ࡛ࡣࠊࡋࡤࡽࡃࡣ᩿ࡢྍ⬟ᛶࡀ㐲ࡢ࠸ࡓᕼᮃⓗほ ࡀ࡞ࡉࢀ࡚࠸ࡓࡢࡶࡋࢀ࡞࠸ࠋࡓࡔࡋࠊ ࡇࡢⅬ㛵ࡋ࡚ࡣࠊࡸࡸಙࡌࡽࢀ࡞࠸ࠕドゝࠖࡶ࠶ࡿࠋᑠᯘ㧗ᅄ㑻ࡼࡿࠊࠕࢺࣝࢥࡀᑐ᪥እ ᩿⤯ࢆࡍࡿࡽࡋ࠸࠸࠺㢼ㄝࡀ㣕ࡪࠊㄡࡶᙼࡶࡑࡢ᪥ࡢ୍᪥ࡶ᪩ࡃ᮶ࡿࡇࢆ✼㢪ࡘࡓࠖ ࠸࠺ࡢ࡛࠶ࡿࠋᅜࡀ᩿⤯ࡍࢀࡤࠊᅾ᪥ࢺࣝࢥእᐁ࡛ᖐᅜࡍࡿࡇࡀ࡛ࡁࡿࠊࡓ࠼ ᢚ␃ࡉࢀࡿࡇࡀ࠶ࡗ࡚ࡶ㛗ᮇ࡞ࡿࡣࡎࡣ࡞࠸ࠊእᐁ࡛࠶ࡿࡽࡣ㌟య༴ᐖࢆຍ࠼ࡽࢀ ࡞࠸ࡇࡶಖドࡉࢀ࡚࠸ࡿࠊ⪃࠼ࡽࢀࡓࠋᅜ᩿⤯ࡢヰࢆࡍࡿࡁࡢ㤋ဨࡢࠕ㢦ࡣ㞃ࡋ ษࢀ࡞࠸႐Ⰽࡀ࠶ࡘࡓࠖ࠸࠺३ࠋࡴࢁࢇᖐᅜࢆ㢪࠺ࡢࡣࠊ༢࡞ࡿᮃ㒓ࡢᛕࡔࡅ࡛ࡣ࡞ࡗࡓࠋ ♽ᅜࡢ༴ᛴࢆఱᩆ࠺ࡓࡵ᪩ࡃᖐࡾࡓ࠸ࠊ࠸࠺↔៖ࡶస⏝ࡋ࡚࠸ࡓࠋ ᖺࡀ᫂ࡅ࡚ࡲࡶ࡞ࡃ ᖺ ᭶ ᪥ࠊࢺࣝࢥᅜࡣᨻᗓᥦᇶ࡙ࡁᑐ᪥᩿ࢆỴᐃࡋࡓ ࡢⓎ⾲ࡀ࡞ࡉࢀࡓࠋᅜ࡛ࡢእົ⮧ࡢㄝ᫂ࡼࢀࡤࠊ ᭶ᮎࠊ࣓ࣜ࢝ࡽᑐ᪥ᡓதࡢ ಁ㐍ࡢࡓࡵᑐ᪥᩿ࡢせㄳࡀ࠶ࡾࠊࢠࣜࢫࡶᡓࡢ⤊⤖ࢆ᪩ࡵࡿࡓࡵ࣓ࣜ࢝ࡢせㄳྠ ពࡍࡿࡢពྥࡀఏ࠼ࡽࢀࡓࡢ࡛ࠊࢺࣝࢥᨻᗓࡶᑐ᪥᩿㋃ࡳษࡿỴពࢆᅛࡵࡓࡢࡔ࠸࠺ࠋ ᰩཎࡣࠊእ┦ࡢ₇ㄝࡀᑐ⊂᩿ࡢࡁࡣ㛗ࠎࢻࢶࡢ␎ࢆᨷᧁࡋ࡚࠸ࡓࡢࠊᑐ᪥᩿ ࡘ࠸࡚ࡣࡁࢃࡵ࡚⡆༢࡞ㄝ᫂ࡋ࡞ࡉࢀ࡞ࡗࡓࡇࠊࢃࡎࡢ៘ࡵࢆぢฟࡋࡓࡼ࠺࡛࠶ ࡿ४ࠋ ⩣ ᭶ ᪥ࢺࣝࢥࡢࣁࢵࢧ࣭ࣥࢧ࢝እ┦ࡣᰩཎබᩥࢆᡭࡋࠊ ᭶ ᪥༗ᚋ ࢆࡶ ࡗ࡚᪥ᅵ㛫ࡢእ࣭⤒῭㛵ಀࡣ᩿⤯ࡍࡿࡇ࡞ࡗࡓࠋ୍᪉ࠊ᪥ᮏࡶ ᭶ ᪥ࠊ⃝⏣ᗮ୕እົḟ ᐁࡀࢠࣙࢣࣝࢆᣍ⮴ࡋࠊ ᭶ ᪥㐳ࡗ࡚⫋ົᇳ⾜ࡀṆࡉࢀ࡚࠸ࡿࡇࢆ㏻࿌ࡋࡓ५ࠋࡇ ࡢࡁࢠࣙࢣࣝࡣ㍍ἑᅾࡋ࡚࠾ࡾࠊᛴ㑉ᮾிᣍ⮴ࡉࢀࡓࠋᙼࡼࢀࡤࠊ 㐌㛫ࡃࡽ ࠸๓ᮏᅜᨻᗓࡽࠕ㔜ࢼࣝ㏻ሗࠖࢆࡍࡿࡢ㐃⤡ࡀ࠶ࡗࡓࡀࠊࡑࡢᚋఱࡢ㏻ሗࡶ࡞ࡗࡓࡢ ࡔ࠸࠺ࠋᅜࡣ᩿⤯ࡉࢀࡓࡀࠊࡆࡆࡋ࠸ࡸࡾྲྀࡾࡣ࡞ࡗࡓࡼ࠺࡛࠶ࡿࠋ᪥ᮏࡣࣞࢩࣉࣟ ࢩࢸᇶ࡙ࡁࠊࢺࣝࢥഃࡀࡗࡓᥐ⨨ೌ࠸ࠊබົࡢᇳ⾜ࢆṆࡍࡿࡀࠊ㤋ົᡤࡢ⏝ࠊ 㟁ሗ࣭㒑౽≀ࡢⓎཷࠊᬯྕ㟁ሗࡢⓎཷࢆㄆࡵࠊ⚾⏕ά࡛ࡶ㟁ヰࡢ⏝ࠊ▷Ἴࣛࢪ࢜ࡢ⫈ྲྀࠊእ ฟ࣭᪑⾜ࠊゼၥᐈࡢ᥋ཷࢆチᐜࡋࠊ㈨⏘⤖ࡸ㡸㔠ᘬฟ⚗Ṇ࡞ࡣ⾜ࢃ࡞࠸㏻࿌ࡋࡓ६ࠋ 38 ᡓ㜚ᶵࣀ㔞⏝ཬ᪂⛎ᐦරჾࣀ⏝➼ࣤ㛤ጞࢫࣝࢽ⮳ࣛࣁⱥ⊂ᖹࣀබ⟬ከࢩࢺㄆ࣓ᒃࣞࣜࠖ ⤖ㄽ࡙ࡅ࡚࠸ࡿयࠋ ࡇ࠺ࡋࡓሗᥦ౪⪅ࡽࡢศᯒ࣭ほᐹࢆࠊᰩཎࡣࡌࡵࢺࣝࢥ㤋࡛ࡣࠊࡢࡼ࠺ཷ ࡅṆࡵࠊホ౯ࡋ࡚࠸ࡓࡢࡔࢁ࠺ࠋᙼࡽࡢศᯒࡸほᐹࢆࠊࢇఱࡢࢥ࣓ࣥࢺࡶࡅࡎࡑࡢ ࡲࡲ㏦ࡗ࡚࠸ࡿࡇࡽࡍࢀࡤࠊࡶ㤋ဨࡶࠊࡇࢀ ࣃ࣮ࢭࣥࢺ㈶ྠࡣࡋ࡚࠸࡞ࡃ࡚ ࡶࠊᑡ࡞ࡃࡶᑐ࡛ࡣ࡞ࡗࡓࡇ࡞ࡿࠋᐇࠊࢻࢶࡢ⛎ᐦරჾࡢᮇᚅࡀࡲࡇࡋࡸ ㄒࡽࢀ࡚࠸ࡓࡇࡣࠊᑠᯘ㧗ᅄ㑻ࡢᅇࡽࡶ࡙ࡅࡽࢀࡿरࠋࡑࢀࡋ࡚ࡶࠊࡇࡢᮇཬࢇ ࡛ࠊⱥ⊂ᖹࡢྍ⬟ᛶ࠸࠺ࡢࡣࠊ࠶ࡲࡾࡶ㠀⌧ᐇⓗ࡛࠶ࡗࡓࠋ ᖺ ᭶ࠊ᪥ᮏࡣྎ‴Ἀ⯟✵ᡓࡢᡓᯝࢆࠎⓗሗࡌࡓࠋᡓᯝࡢ☜ㄆ࣑ࢫᇶ࡙ࡃࡲࡗࡓ ࡃࡢㄗሗ࡛࠶ࡗࡓࠋࢺࣝࢥࡢྛ᪂⪺ࡣࠊࡑࡢᚋ⡿㌷ࡀࣇࣜࣆࣥ㸦ࣞࢸ㸧ୖ㝣ᡂຌࡋࡓࡇ ࡼࡾࠊ᪥ᮏࡢሗ㐨ࡣᐉఏ࡛࠶ࡿᣦࡋࡓࠋ᪥ᮏࡢᡓᯝࡀᐇ࡞ࡽࡤࠊ⡿㌷ࡢࣇࣜ ࣆࣥୖ㝣ࡀᡂຌࡍࡿࡣࡎࡣ࡞࠸ㄽࡌࡓࡢ࡛࠶ࡿࠋࡇࢀᑐࡋ࡚ࠊᰩཎࡣࠊࠕᏊ౪ࣛࢩ࢟ㄽ ᣐࣤ௨ࢸࢫࣝୗຎࢼࣝ⓶⫗࡛ࠖ࠶ࡿᢈุࡋࠊࢺࣝࢥࡢ᪂⪺ࡣࠕ㢖ࣜࢽ⡿ᅜഃࢽ㏄ྜࢩᒃࣞࣜࠖ ሗ࿌ࡋࡓऱࠋࡔࡀࠊ㏄ྜࡋ࡚࠸ࡓࡢࡣᰩཎࡸ㤋ࡢ࠺࡛࠶ࡗࡓࠋᮏᅜࡸᯡ㍈ྠ┕ᅜ ᑐࡋ࡚࡛ࡣ࠶ࡗࡓࡀࠋ 㸱㸬᪥ᅵ᩿ ᮾளᡓதࡀጞࡲࡗ࡚ࡽࠊ᪥ᮏࢺࣝࢥࡢ㛫ࡣᐇ㉁ⓗ࡞ᐖࡢᑐ❧ࡀ࡞ࡗࡓゝࡗ ࡚ࡼ࠸ࠋ㏻ၟ㛵ಀࡣࠊᐇୖ㏵⤯ࡋ࡚࠸ࡓࠋ᪥ᮏࡗ࡚ࡣࠊᰩཎࡢࡼ࠺ࠊࢺࣝࢥࡢᯡ㍈ ᅜࡢཧຍࡀᮃࡲࡋ࠸ᙇࡍࡿ⪅ࡶ࠶ࡗࡓࡀࠊ୰❧㛵ಀࡀ⥔ᣢ࡛ࡁࢀࡤศ࡛࠶ࡗࡓࠋ୰❧ᅜ ࡋ࡚ࢺࣝࢥࡣࠊࣛࢡ࠾ࡅࡿ᪥ᮏࡢ┈௦⾲ᅜ࡞ࡗ࡚ࡃࢀࡓࠋ᪥ᮏࡗ࡚ࢺࣝࢥࡢ᭱ ࡢ౯್ࡣࠊࡇࢀࡲ࡛ࡢླྀ㏙ࡀ᫂ࡽࡋࡓࡼ࠺ࠊࡑࡇ࡛㐃ྜᅜࡢືྥࡘ࠸࡚┤᥋ࠊሗࢆ 㞟ࡍࡿࡇࡀྍ⬟࡛࠶ࡿࡇ࡛࠶ࡗࡓࠋ ࡶ࠺ࡦࡘࠊࢺࣝࢥࡢᏑᅾࡀ᪥ᮏࡗ࡚౯್ࡀ࠶ࡗࡓࡢࡣࠊ࣮ࣚࣟࢵࣃࡢ㐃⤡ࡢ㔜せ࡞ ୰⥅ᆅ࡛࠶ࡗࡓࡇ࡛࠶ࡿࠋ ᖺ ᭶ࡢ⊂ࢯᡓࡢຨⓎࡼࡗ࡚ࠊࢩ࣋ࣜ㕲㐨ࢆ࠸ࣔࢫࢡ ࣡⤒⏤࡛࣮ࣚࣟࢵࣃ᪥ᮏࢆ㐃⤡ࡍࡿࡇࡣྍ⬟࡞ࡗࡓࠋᮾளᡓதࡢ㛤ᡓࡼࡗ࡚ࠊᾏ ㊰ࢆ⏝࠸ࡓ᪥Ḣ㐃⤡ࡶ࡛ࡁ࡞ࡃ࡞ࡗࡓࠋ࣮ࣚࣟࢵࣃࡽࡢ၏୍ṧࡉࢀࡓ㐃⤡㊰ࡣࠊࣂࣝ࢝ࣥㅖᅜ ࢆ⤒࡚ࢺࣝࢥධࡾࠊࡑࡇࡽࢥ࣮࢝ࢧࢫࢆ㉺࠼୰ኸࢪฟ࡚ࠊࢩ࣋ࣜ㕲㐨ࡾ‶ᕞ ⮳ࡿࠊ࠸࠺࣮ࣝࢺࡔࡅ࡛࠶ࡗࡓࠋࢯ㐃ࡀ࡞࡞ࣦࢨࢆⓎ⤥ࡋ࡞ࡗࡓࡓࡵࠊࢺࣝࢥࡣࣚ ࣮ࣟࢵࣃࡽᖐᅜࡍࡿ᪥ᮏேࡀࡋࡤࡋࡤ㛗ᮇ୍ᅾࡍࡿࡇ࡞ࡗࡓलࠋ ࡇࢁ࡛ࠊ ᖺ ᭶ᮎẁ㝵࡛᪥ᮏࡀᅜࢆ⥔ᣢࡋࡶࡋࡃࡣබࢆᖖ㥔ࡉࡏ࡚࠸ࡓࡢࡣࠊ ୰ᅜ㸦ứ㖭ᨻᶒ㸧ࠊ‶Ὢᅜࠊࢱࠊࢻࢶࠊࢱࣜࠊࢺࣝࢥࠊࢯ㐃ࠊࣇࣛࣥࢫ㸦ࣦࢩ࣮ᨻ ᶒ㸧ࠊࢫࢫࠊࢫ࣌ࣥࠊ࣏ࣝࢺ࢞ࣝࠊࢫ࢙࣮࢘ࢹࣥࠊࣇࣥࣛࣥࢻࠊࣁ࣮ࣥ࢞ࣜࠊ࣮࣐ࣝࢽࠊ ࣈࣝ࢞ࣜࠊࣝࢮࣥࢳࣥࠊࣇ࢞ࢽࢫࢱࣥࠊࣂࢳ࢝ࣥࡢྛᅜ࡛࠶ࡿळࠋࡇࡢ࠺ࡕྠᖺ୰ࢱ ࣜࡣᡓ⥺ࡽ⬺ⴠࡋࠊࣇࣛࣥࢫࡢࣦࢩ࣮ᨻᶒࡶ ᖺ ᭶ࡢ㐃ྜ㌷ࡢࣇࣛࣥࢫୖ㝣ᚋࠊࡲ ࡶ࡞ࡃᐇୖᾘ⁛ࡋࡓࠋす㒊ᡓ⥺࡛ࡶᮾ㒊ᡓ⥺࡛ࡶࠊࡲࡓኴᖹὒᡓ⥺࡛ࡶࠊᯡ㍈ᅜഃࡢᩋໃࡀ⃰ ཌ࡞ࡿࠊ ᖺ ᭶ࡣࣇࣥࣛࣥࢻࠊ ᭶ࡣ࣮࣐ࣝࢽࠊ ᭶ࡣࣈࣝ࢞ࣜࡀ┦ḟ ࠸࡛ᑐ᪥᩿㋃ࡳษࡗࡓࠋ ᪥ᮏࡣࠊࢺࣝࢥࡀࢻࢶᅜࢆ᩿⤯ࡉࡏࡓࡁࡽࠊ᪥ᮏࡢᅜ᩿⤯ࡢྍ⬟ᛶࢆ៧៖ࡋ ࡚ࡁࡓࠋ ᖺ ᭶ࠊࢠࣙࢣࣝ᪂㥔᪥ࢺࣝࢥࡀ㉱௵㏵ୖࠊࣔࢫࢡ࣡❧ࡕᐤࡗࡓࡁࠊ㥔 37 ࡽ୍ᤲࡋࡓࠋྠᖺ ᭶ࠊ㐃ྜ㌷ࡣࢩࢳࣜᓥࡢୖ㝣సᡓᡂຌࡋࠊࡑࡢ㐍ᧁᢲࡉࢀ࡚࣒ࢯ࣮ࣜ ࢽࢆᨻᶒࡽ㏣࠸ฟࡋࡓࢱࣜࡣࠊྠᖺ ᭶ࠊ↓᮲௳㝆అࡋࡓࠋ୍᪉⊂ࢯᡓ⥺࡛ࡣࠊྠᖺ ᭶ ᮎࠊࢫࢱ࣮ࣜࣥࢢ࣮ࣛࢻࡢᡓ࠸࡛ࢻࢶ㌷ࡀ㝆అࡋࠊࡑࡢᚋ୍㐍୍㏥ࢆ⥆ࡅ࡚࠸ࡓࡀࠊࢻࢶࡢ ᩋໃࡣྰᐃࡋ㞴ࡃ࡞ࡗ࡚࠸ࡓࠋ ࡇࡢࡼ࠺࡞≧ἣ࠾࠸࡚ࠊᅾࢺࣝࢥ᪥ᮏ㤋ࡀᡓதࡢ᥎⛣ࢆࡢࡼ࠺ほᐹࡋࠊࡑࢀࡀࢺ ࣝࢥࡢ୰❧ⓗ❧ሙ࠸࡞ࡿᙳ㡪ࢆཬࡰࡍศᯒࡋ࡚࠸ࡓࡢࠊṧᛕ࡞ࡀࡽࡑࢀࢆ≀ㄒࡿ㈨ᩱࡣ ṧࡉࢀ࡚࠸࡞࠸ࠋ࠼ࡤ ᖺ๓༙ᮾி࡛ࡣࠊࣇࣜ࢝ࢆᮾ㐍ࡋ࡚᮶ࡿ࣓ࣟࣥࣝ㌷ࡀࢫ࢚ ࢬ㐠Ἑࢆ㉺࠼ࠊ⊂ࢯᡓࢆ᭷ᡓࡗࡓࢻࢶ㌷ࡀࢥ࣮࢝ࢧࢫࢆ㉺࠼࡚༡ୗࡋ㏆ᮾ᪉㠃㐍ฟࡋ࡚ ᮶ࡿࡢྜࢃࡏ࡚ࠊᮾளᡓத⥴ᡓ࡛㍤ࡋ࠸ᡓᯝࢆࡵࡓ᪥ᮏ㌷ࡶࠊࣥࢻࢆᶓ᩿ࡋ࡚すࢪ ࣭㏆ᮾ᪉㠃ྥ࠸ࠊࡑࡇ࡛ᯡ㍈㌷ࡀࢻࢵ࢟ࣥࢢࡍࡿࠊ࠸࠺ኊ࡞ィ⏬㸦すளᡴ㏻సᡓィ⏬㸧 ࡀࠊ㝣㌷୰ኸ࡛┿ウ㆟ࡉࢀ࡚࠸ࡓࡀࠊࡰྠࡌᵓࢆᣢࡗ࡚࠸ࡓᰩཎࡣࡇࢀࢆࡢࡼ࠺ ཷࡅṆࡵࡓࡔࢁ࠺ࠋ⯆῝࠸ၥ㢟ࡔࡀࠊ᥎ ࢆྍ⬟ࡍࡿ㈨ᩱࡍࡽぢᙜࡓࡽ࡞࠸ࡢࡀṧᛕ࡛ ࠶ࡿࠋ ᖺ ᭶ࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝ╔௵ࡋࡓᑠᯘ㧗ᅄ㑻㸦୕➼᭩グᐁ㸧ࡼࢀࡤࠊࡑࡢ㡭ࡢ ᅾእබ㤋ࡢໃศᯒࡣࠊᅾࢺࣝࢥ㤋ࡶྵࡵࠊ⊂ࢯᡓࡢᵝ┦ࡸ➨ᡓ⥺ᵓ⠏ࡢྍ⬟ᛶ࡞ࡘ ࠸࡚ࠊᴟᗘࡢᴦほ⩏㝗ࡾ⌧ᐇ㞳ࢀࡋ࡚࠸ࡓࡉࢀ࡚࠸ࡿऩࠋ ᖺධࡿࠊⱥ⡿ࢯ୕ᅜࡣࢺࣝࢥᑐࡋ࡚ࡋࡁࡾཧᡓࢆせㄳࡍࡿࡼ࠺࡞ࡿपࠋᡓᒁ ࡶ㐃ྜᅜࡢ᭷ᒎ㛤ࡋࡓࠋ ᖺ ᭶ࢯ㐃㌷ࡣࣞࢽࣥࢢ࣮ࣛࢻࢆゎᨺࡋࠊ ᭶ࡣすഃ㐃ྜ ㌷ࡀࣀ࣐ࣝࣥࢹୖ㝣ᡂຌࡋࡓࠋྠᖺ ᭶ࢺࣝࢥࡣ㐃ྜᅜࡢᅽຊࢆཷࡅࠊᯡ㍈ᅜᑐࡍࡿࢡࣟ ࣮࣒㖔ࡢ㍺㏦Ṇࢆᐉゝࡋࡓࠋࡑࡋ࡚ྠᖺ ᭶ ᪥ࢺࣝࢥࡣࢻࢶࡢᅜ᩿⤯㋃ࡳษࡿࡀࠊ ᰩཎࡀࢺࣝࢥࡢᑐ⊂ᅜ᩿⤯ࡢษ㏕ࢆሗࡌࡓࡢࡣࠊࡑࡢ ᪥๓࡛࠶ࡗࡓफࠋ㟁ᩥࡽぢࡿ㝈 ࡾࠊࢺࣝࢥࡢືࡁࡣᰩཎࡗ࡚ࡸࡸ၈✺࡛࠶ࡗࡓࡼ࠺࡛࠶ࡿࠋ᭱ࡶᠱᛕࡉࢀࡓࡢࡣᅜ᩿ ⤯ࡀྠࡌᯡ㍈ᅜࡢ᪥ᮏࡶ࡞ࡉࢀࡿ࠺࡛࠶ࡗࡓࡀࠊࡇࢀࡣᙜ㠃ࡑࡢྍ⬟ᛶࡀ࡞࠸ุ᩿ࡉ ࢀࡓࠋ ࢻࢶໃຊࡢᚋ㏥ࡼࡾࠊࡑࡢᚋࠊᅾࢺࣝࢥ㤋ࡢ㛵ᚰࡣࣂࣝ࢝ࣥࢆࡵࡄࡿࢯ㐃ⱥ⡿ ࡢゅ㏲ྥࡅࡽࢀ࡚ࡺࡃࠋ࣮࣐ࣝࢽࠊࣈࣝ࢞ࣜࠊࣝࣂࢽ➼ࢯ㐃㌷ࡀ㐍㥔ࡋࠊࢠࣜࢩ ࢆྵࡴࣂࣝ࢝ࣥᇦࡢໃࡀὶືࡋࡘࡘ࠶ࡗࡓࠋඛ⤂ࡋࡓࠗ༑ᖺྛᆅ᮶㟁⥛࠘ࡢ୰ ࡢᰩཎ㟁ሗࡢ༙ࡀࣂࣝ࢝ࣥໃ㛵ࡍࡿࡶࡢ࡛࠶ࡗࡓࡢࡣࠊࡇࡢࡓࡵ࡛࠶ࡿࠋࡑࡢ୰࡛ὀ┠ࡉ ࢀࡿࡢࡣࠊࢺࣝࢥᨻᗓෆࡢሗᥦ౪⪅ࡽࡶࡓࡽࡉࢀࡓሗ࡛࠶ࡿࠋ ࠼ࡤࠊࠕ,ࠖ࠸࠺⛎༏ྡ࡛ࡤࢀࡓே≀ࡣࠊࠕ᭱㏆ࣀᅜ㝿ໃୖ≉ࢽὀពࣤせࢫ࣊࢟ࣁ➨ ୍ࢽ⊂㐓ࣀᏲഛእࢽᅛ࢟ᐇࢺ➨ࢽࣁⱥ⡿ࢺ⸽⫃ࣀ㛵ಀ୍ᛂỴࢭࣝࢥࢺࢼࣜࠖࡋबࠊࡇ ࡢᩥ⬦ࡽࢺࣝࢥࡢ❧ሙࢆศᯒࡋࡓࠋࠕ,ࠖࡼࢀࡤࠊࠕᅵ⪥ࣁᩥᏐ㏻ࣜᑐᕮ∞ᖿࠊᑐ⸽⫃ࣀ せሰࢺࢩࢶࢶࣜࠖࠊ᮶ࡢᑐࢯཧᡓࢆᘓ๓ࡋ࡚‽ഛࢆ㐍ࡵ࡚࠸ࡿࡀࠊᐇ㝿ⱥ⡿ࢯ㐃 ࡢ㛫ᡓதࡀጞࡲࡗࡓ࡞ࡽࠊࡇࢀࡲ࡛ྠᵝ࡛ࡁࡿࡔࡅධࡋ࡞࠸ࡼ࠺ດࡵࡿࡔࢁ࠺ࠊほᐹࡉࢀ ࡓࠋࡲࡓࠊࠕⱥ⡿ࢺࢩࢸࣁᑐ⸽㛵ಀࣀ⪃៖ࣚࣜ⊂㐓ࣤᛴ㏣ࢩṈࣀୖⳘࢼࣝᦆᐖࣤ⿕ࣝࣤ㑊ࢣࣥ ࢺດ࣒࣊࢟ࣔࠖࠊୡㄽࡢᡭ๓ࡶ࠶ࡾࠊ࠸ࡲࡉࡽᨻ⟇ࡢ᰿ᮏⓗ㌿ࡶྍ⬟࡛࠶ࡿࡽࠊࠕ⊂㐓ࣤ ࢪࣜࢪࣜᨷ࣓ஆࣛ⸽⫃ࣀฟ᪉ࣤ┘どࢭࣥࢺࢫࣝពྥ࡛ࠖ࠶ࡿุ᩿ࡉࢀࡓभࠋࢯ㐃ࡢࢲ࣮ࢲࢿࣝ ࢫᾏᓙ㛵ࡍࡿせồࡸࢠࣜࢩࢆྵࡴࣂࣝ࢝ࣥࡢ㐍ฟࡽࡍࢀࡤࠊⱥ⡿ࢯ㛫ࡢᑠᗣ≧ែࡶࠊ ࠕ⸽⫃ࣁ⊂㐓ࣀ㜵⾨ពእࢽᙉ࢟Ⅽⱥ⡿ഃࢺ୍ጇ༠ࢭࣝࢽ㐣࢟ࢫࠖぢ࡞ࡉࢀࡓमࠋ ࡲࡓࠊඛ⤂ࡋࡓࠕ%ࠖࡣࠊࣂࣝ࢝ࣥ࠾࠸࡚ⱥࢯࠕ୧ᅜ࢝ఱࣞࣁ⾪✺ࢫ࣊࢟ࣁ᫂࢝ࢺபࣇ ࣊ࢩࠖ㏙ࠊࡉࡽࢻࢶࡢᧁ࣭ᢠࡀᙉຊ࡛࠶ࡿࡇࢆᣦࡋ࡚ࠊࠕྛ᪉㠃ࢽࢣࣝ⊂㐓 ࣀᢠᙉ࢟ᐇࣁⱥ⡿⸽㛫ࣀỴᐃⓗỴ⮳ྑྠ┕ᅜ㛫ࣀᨻதⓎ⏕ࣤ㜵Ṇࢩᒃࣝฎ㏆ࢡ⊂㐓ഃ࢝ 36 ᰩཎࡣࠊࡇࡢࡼ࠺࡞ࢺࣝࢥࡢⱞቃ࠶ࡲࡾྠࢆᐤࡏ࡞ࡗࡓࡼ࠺࡛࠶ࡿࠋࡼࢀ ࡤࠊࡢࡇࢁࢻࢶࡣࢺࣝࢥᑐࡋ࡚୕ᅜྠ┕ཧຍ̿̿ࡘࡲࡾ୰❧ᨺᲠ̿̿ࢆせồࡋ࡚ࡣ࠸࡞ ࠸ࡀࠊࢺࣝࢥ㤳⬻ࡶࡑࡢ㑊ࡅ㞴࠸ࡇࡣゎࡋ࡚࠸ࡿࡉࢀࠊࠕ၏ၥ㢟ࣁዴఱࢽࢩࢸෆእࢽᑐࢫ ࣝ㠃┠ࣤയࢶࢡࣝࢥࢺ↓ࢡయࣚࢡᯡ㍈ཧຍࣤ⾜ࣇࣖࣀ᪉ἲࢽࣜࠖࠊከᑡ㛫ࡣࡿࡔࢁ࠺ ࡀࠊࠕఱࣞࢽࢭࣚໃࣁ᪤ࢽᅵࣀᯡ㍈ཧຍࢽഴ࢟ᒃࣝࣔࣀࢺぢࢸᕪᨭ↓࢟࢝ዴࢩࠖほᐹࡉࢀࡓ րࠋ⊂ᅵ΅ࡣࠕ㡰ㄪࢽ㐍⾜୰࡛ࠖࠊࢺࣝࢥࡣࠕ⊂ࢽᑐࢩ᭱㝈ࣀㆡṌࣤヨ࣑ྈ⟶ᅜᅵࣀಖࣤ ᅗࣝࢽỮࠎࢱࣝ᭷ᵝࠖࡶぢ࡞ࡉࢀࡓցࠋ ࡸࡀ࡚ࣛࢡࡢⱥࢡ࣮ࢹࢱ࣮ࡣ㙠ᅽࡉࢀࠊࢻࢶ㌷ࡢࢺࣝࢥ㡿ෆ㏻㐣ࡢពࡣ࡞ࡃ࡞ࡗࡓࠋ ᰩཎࡣ୍ࠊࠕㅖሗุ᩿ࣚࣜࢩ⊂㌷㏆ࢡࠕࢩࣜࠖࢽ㐍㥔ࢫ࣊࢟ࣁࢼࢩࢺほࣛࣞᒃࣞࣜࠖ ሗࡌࡓࡀւࠊࡑࡢ୍㐌㛫ᚋࡣࢩࣜ㐍㥔ࡢ↛ᛶࢆᐇୖྰᐃࡋ࡚ࠊࢻࢶࡢ࢚ࢪࣉࢺࢆ┠ ᶆࡍࡿ㏆ᮾ᪉㠃సᡓࡣࡋࡤࡽࡃ୰᩿ࡋࠊࡑࡢ㛫ࠊⱥᮏᅵୖ㝣సᡓᑐࢯᡓࡀ࡞ࡉࢀࡿྍ⬟ᛶࡀ 㧗࠸㏙࡚࠸ࡿࠋࣄࢺ࣮ࣛࡣࠊⱥᖇᅜࢆᔂቯࡉࡏࡿࡓࡵࠊⱥᮏᅵୖ㝣ࡢ๓࢚ࢪࣉࢺࣥ ࢻ⬣ጾࢆ࠼ࠊࡉࡽࢯ㐃ࢆ∦࡙ࡅࡼ࠺⪃࠼ࡿࡔࢁ࠺ࠊࡣศᯒࡋࡓࠋࡼࢀࡤࠊ ᅾࢺࣝࢥ࣭ࢻࢶ㤋ဨࡀ᪥ᮏ㤋ဨࠊḟࡢసᡓࡣす᪉࡛ࡣ࡞࠸⪥ᡴࡕࡋࡓࡶ࠸࠺փࠋ ᰩཎࡣࠊ௵ᅜࢺࣝࢥࡢໃศᯒ㛵ࡋ࡚ࡣࡸࡸⓗࢆእࢀࡓ㒊ศࡶ࠶ࡗࡓࡀࠊ⊂ࢯ㛵ಀࡘ࠸ ࡚ࡣ຺ࡀ෪࠼࡚࠸ࡓࡼ࠺࡛࠶ࡿࠋ ᭶ ᪥ࠊࢺࣝࢥࢻࢶࡢ㛫ዲྍ᮲⣙ࡀ⥾⤖ࡉࢀࡓࠋࡇࡢ᮲⣙ࡣࠊ୧ᅜࡢࠕ⌧ Ꮡ⣙᮰ࣤ␃ಖࠖࡍࡿࡋքࠊࢺࣝࢥࡀ ᖺ ᭶ⱥࡢ㛫⤖ࢇ࡛࠸ࡓ୕ᅜ┦ຓ᮲⣙ࡢ ᭷ຠᛶࢆྰᐃࡋ࡞ࡗࡓࠋࢺࣝࢥࡣࠊᕦࡳ࡞እࡼࡗ࡚୰❧ࢆಖᣢࡋࡓࡢ࡛࠶ࡿࠋࢠࣜࢫࡢ ࣮ࢹࣥእ┦ࡣᅾⱥࢺࣝࢥᑐࡋࠊ⊂ᅵ᮲⣙ࡢ⥾⤖‶ࢆ⾲᫂ࡋࡘࡘࠊࢺࣝࢥࡢⱞ⾺ࡣࡼ ࡃ⌮ゎࡋ࡚࠸ࡿ㏙ࠊぶⱥⓗ࡞ࢺࣝࢥࢆࡴࡋࢁ៘ࡵࡿࡔࡗࡓ࠸࠺दࠋ ᰩཎࡣࠊࢺࣝࢥໃࡼࡾࡶࠊ⊂ᅵ᮲⣙⥾⤖ࡢ ᪥ᚋጞࡲࡗࡓ⊂ࢯᡓࡢ᥎⛣ࡢ࠺㛵 ᚰࡀ࠶ࡗࡓࡢࡶࡋࢀ࡞࠸ࠋྠᖺ ᭶ࠊࢯ㐃ࡀࢻࢶ㌷ࡢ㐍ᧁ୍᪉ⓗ㏣࠸ࡲࡃࡽࢀࠊ᪥ᮏ ࡀᮾளᡓதࢆ㛤ጞࡋࡓ┤ᚋࠊࡣࠊ࡞ໃ㏣࠸㎸ࡲࢀ࡚ࡶࢯ㐃ࡣࠕୡ⏺ᡓࣀⓎᒎࣤจ どࢩΰࢽࢩࢸㅖẸ᪘ඹ⏘ࣀᶵࣤᤊ࣊ࣥࢺࢫࣝ᰿ᙉ࢟ᮃࣤ᭷ࢩᒃࣝࢽࣛࢫࣖࠖほ ࡋࠊࠕ⸽⫃㑥ࣀ⬣ጾࣤ᰿⤯ࢩ⨨࢝ࢧࣝ㝈ࣜ᪂⛛ᗎࣀᘓタࣁ᩿ࢩࢸ⎍ࣤᮇࢩ㞴࢟ࢽ͐͐ዲᶵࣤ ᤊ࣊ࢸ᩿இ᪉࣊ࣔⓎືࢫࣝᚲせࣝ࣊ࢩࠖពぢල⏦ࡋࡓࠋᑐࢯᡓࡣࠕ᪤ࢽᚚỴព῭࣑ࢽࢸᅛ ࣚࣜ⺬㊊ࢺಙࢫࣝࣔⅭᛕࠖ࠸࠺ᰩཎࡢ≀ゝ࠸ࡣࠊᮏᅜᨻᗓࡢᑼࢆࡓࡓࡃ࠸࠺ពᅗࡀឤ ࡌࡽࢀࡼ࠺धࠋ ⊂ᅵ㛵ಀࡘ࠸࡚ࡣࠊዲྍ᮲⣙⥆࠸࡚ྠᖺ ᭶㏻ၟ༠ᐃࡀ⥾⤖ࡉࢀࡓࡀࠊࡑࡢ⥾ ⤖΅࠾࠸࡚ࡶࠊࡲࡓࡑࡢᚋࡢ୧ᅜ㛫ࡢ΅࠾࠸࡚ࡶࠊࡓࡿㄽ㆟ࡢᑐ㇟࡞ࡗࡓࡢࡣࠊࢺ ࣝࢥࡢ≉⏘ရ࡛ᡓ␎≀㈨ࡢࢡ࣮࣒ࣟ㖔ࡢ㍺ฟၥ㢟࡛࠶ࡗࡓࠋᚑ᮶ࠊࢡ࣮࣒ࣟ㖔ࡢ༙ࡣࢠࣜࢫ ㍺ฟࡉࢀ࡚࠸ࡓࡀࠊࢻࢶࡀࡑࡇࡾ㎸ࡳࢆᅗࡗࡓࡽ࡛࠶ࡿࠋࢺࣝࢥࡢࢡ࣮࣒ࣟ㖔ࡢ㍺ฟ ࢆࡵࡄࡗ࡚ⱥ⊂㛫ࡢ⃭ࡋ࠸እᡓࡀ⧞ࡾᗈࡆࡽࢀࡓࡢ࡛࠶ࡗࡓࠋ᪥ᮏࡣࠊࡇࡢືࡁࢆὀどࡋ࡚࠸ ࡓࡼ࠺࡛࠶ࡿࠋࢺࣝࢥࡣࢡ࣮࣒ࣟ㖔ࡢ㍺ฟࢆᕦࡳࡗ࡚ࠊࠕⱥ⡿ཬ⊂᪉ࣤ≌ไࢩᒃࣝ㊃ࢼࣜࠖ ࢺࣝࢥ㤋ࡣほ ࡋ࡚࠸ࡿनࠋࢡ࣮࣒ࣟ㖔㍺ฟၥ㢟ࡣࢺࣝࢥࡢ୰❧ᨻ⟇ࡢືྥࠊࡘࡲࡾࡑࢀ ࡀ㐃ྜᅜഃᯡ㍈ᅜഃࡢࡕࡽഴ࠸࡚࠸ࡿࡢࠊࢆ༨࠺㔜せ࡞ุ᩿ᮦᩱ࡛࠶ࡗࡓࠋ ࡇࢁ࡛ࠊᙜึᯡ㍈ᅜഃ᭷᥎⛣ࡋ࡚࠸ࡓᡓࡣࠊ ᖺᚋ༙ධࡾࠊḟ➨ኚࡋጞ ࡵࡿࠋ࣓ࣟࣥࣝ⋡࠸ࡿࢻࢶ࣭ࣇࣜ࢝㌷ᅋࡣࣇࣜ࢝ࢆᖍᤥࡋࢫ࢚ࢬࡲ࡛㐩ࡍࡿࡢࡼ࠺ ࡞ໃ࠸ࢆ♧ࡋࡓࡀࠊྠᖺ ᭶࢚࣭࣓ࣝࣛࣥࡢᡓ࠸࡛ᩋࢀࠊᚋ㏥ࢆ⥆ࡅ࡞ࡅࢀࡤ࡞ࡽ࡞ࡃ࡞ ࡗࡓࠋࡸࡀ࡚㐃ྜ㌷ࡣ࢜ࣛࣥࠊࣝࢪ࢙➼ࡢୖ㝣ᡂຌࡋࠊ ᖺ ᭶ᯡ㍈㌷ࢆࣇࣜ࢝ 35 ࡸࡸࡶࡍࢀࡤᯡ㍈ᅜഃࡢసᡓᅗࢆᭀ㟢ࡋ࡚ࡋࡲ࠺ࢀࡀ࠶ࡾࠊ┠ୗᚤጁ࡞㛵ಀ࠶ࡿࢺࣝࢥࠊ ࢩࣜࠊ࢚ࢪࣉࢺ࡞ཬࡰࡍᙳ㡪ࡀࡁ࠸ࠊ࠸࠺ࡢ࡛࠶ࡗࡓࠋ᭱ึゝ࠸ฟࡋࡓࢻࢶࡋ ࡚ࡣࠊ࠶ࡲࡾㄝᚓຊࡢ࡞࠸ྰᐃⓗᅇ⟅࡛࠶ࡗࡓࡀࠊࢻࢶࡀࡑ࠺ゝ࠺௨ୖࠊ᪥ᮏࡋ࡚ࡶࡇࢀࢆ ཷࡅධࢀࡊࡿࢆᚓ࡞ࡗࡓսࠋ ࡇ࠺ࡋࡓ⤒⦋ࡣࠊࠕᅇᩍཬ㏆ᮾໃㄪᰝᶵ㛵ࠖࡢάືࡶᾘᴟⓗᙳ㡪ࢆཬࡰࡋࡓࡢ࡛ࡣ࡞࠸ࡔ ࢁ࠺ࠋࡑࡢᚋࠊࡇࡢㄪᰝᶵ㛵ࡢᣑࢆッ࠼ࡿពぢࡀぢᙜࡓࡽ࡞࠸ࡢࡣࠊࡇࡇࡶ୍ᅉࡀ࠶ࡗࡓ ࡢ࡛ࡣ࡞࠸ࡔࢁ࠺ࠋࡓࡔࡋࠊࢺࣝࢥ㤋ࡀ୰ᮾໃ㛵ࡍࡿሗ㞟࣭ศᯒࢆ᩿ᛕࡋࡓࢃࡅ ࡛ࡣ࡞࠸ࠋࡑࡢࡦࡘࡢࡋ࡚ࠊࡇࢀࡲ࡛ࢇ⏝ࡉࢀࡓࡇࡢ࡞࠸ࠗ༑ᖺྛᆅ᮶ 㟁⥛࠘࠸࠺ࣇࣝࢆぢ࡚ࡳࡼ࠺ࠋࡇࡢࣇࣝࡣ ᖺ ᭶ᮎࡽ ᭶ୗ᪪ࡲ࡛ᰩཎ ࡀ㔜ගⵇእົ⮧ᐄ࡚࡚ᡴࡗࡓ ㏻ࡢ㟁ᩥࡀࡵࡽࢀ࡚࠸ࡿࠋᮇⓗ㝈ᐃࡉࢀ࡚࠸ࡿࡋࠊ ࡇࡢᮇᰩཎࡀᮏ┬ᡴ㟁ࡋࡓࡶࡢࢆࡍ࡚㘓ࡋ࡚࠸ࡿࢃࡅ࡛ࡶ࡞࠸ࠋࡋࡋࠊࡇࡢ㟁 ᩥࡽࠊࢺࣝࢥ㤋ࡼࡿሗ㞟㛵ࡋ࡚ࠊ࠶ࡿ⛬ᗘࡢ≉ᚩࢆᘬࡁฟࡍࡇࡣྍ⬟࡛࠶ࢁ࠺ࠋ ㏻ࡢ࠺ࡕ᭱ࡶከࡃࡢྜࢆ༨ࡵࡿࡢࡣࢺࣝࢥࡢෆᨻ࣭እࢆྵࡴࣂࣝ࢝ࣥໃ㛵ࡍࡿሗ ࿌ࡔࡀࠊ㏆ᮾໃ㛵ࡍࡿሗ࿌ࡶ ㏻࠶ࡿࠋࣞ࢟ࢧࣥࢻ࡛ࣜ㛤ࢀࡓࣛࣈ㐃┕ணഛ㆟ ࢆࡵࡄࡿ㏆ᮾྛᅜࡢືࡁࠊࢩ࣭ࣜࣞࣂࣀࣥࡢ⊂❧ࢩࣜ㐃ྜࡢ㛵ಀࠊࣃࣞࢫࢳࢼ࡛ࡢࣘ ࢲࣖே⛣ఫ⪅ࢆࡵࡄࡿ㌵㎚ࠊࢫ࣮ࢲࣥࡢ⊂❧ၥ㢟ࠊ࢚ࢪࣉࢺࡢᨻኚ㑅ᣲໃࠊࣛࣥࡢ▼Ἔ㛤 Ⓨࢆࡵࡄࡿࢯ㐃ࡢ΅ࠊࢯ㐃ࡢ㏆ᮾ㐍ฟ࣓ࣝࢽ࣭ࢡࣝࢻᕤసࠊࢩ࣭ࣜࣞࣂࣀ࡛ࣥࡢⱥ 㛫ࡢ┈ᑐ❧ࠊ࣓ࣜ࢝ࡢ㏆ᮾᆅᇦᑐࡍࡿ㛵ࠊࣃࣞࢫࢳࢼ㧗➼ᘚົᐁࡢᬯẅ௳ࣘࢲࣖ ேࢸࣟࣜࢫࢺᅋయࠊ➼ࠎࡢ⌧ᆅໃࡀሗ࿌ࡉࢀ࡚࠸ࡿࠋሗ※ࡣ᪂⪺ࡸࣛࢪ࢜࡞ࡢබ㛤ሗࡢ ࠊ୰❧ᅜࡢእᐁࡽࡢሗᥦ౪ࡶ࠶ࡗࡓࠋࢺࣝࢥᨻᗓෆᩘேࡢሗᥦ౪⪅ࡀ࠶ࡾࠊᙼࡽ ࡽࢺࣝࢥࡼࡿ㏆ᮾሗศᯒࡋ࡚ఏ࠼ࡽࢀࡿࡶࡢࡶ࠶ࡗࡓࠋ≉ࠕ㹀ࠖ࠸࠺⛎༏ྡ࡛ࡤ ࢀࡓሗᥦ౪⪅ࡣࠊᅾࢺࣝࢥ࣭ࢻࢶ㤋ࡢሗᐁࡽᘬࡁ⥅࠸ࡔே≀࡛ࠊࢺࣝࢥෆ㛶ሗᒁ ົࡋ㔜せᩥ᭩ࢆㄞࡴᶵࡀ࠶ࡿࡉࢀ࡚࠸ࡿվࠋ ࡶ࠺ࡦࡘὀ┠ࡉࢀࡿࡢࡣࠊࢺࣝࢥ㤋ࡀࣥࢻ㛵ࡍࡿሗ㞟ࢆ࡞ࡾ⢭ຊⓗ⾜ࡗ࡚ ࠸ࡿࡇ࡛࠶ࡿࠋ ㏻ࡢᰩཎ㟁ሗࡢ࠺ࡕࠊࣥࢻ㛵ࡍࡿࡶࡢࡣ ㏻࠶ࡿࠋ࢞ࣥࢪ࣮ࢪࣥࢼ ࣮ࡢㄯࠊࣄࣥࢻ࣮ᩍᚐᅇᩍᚐࡢ༠ຊࢆࡵࡄࡿືࡁࠊࣥࢻᑐࡍࡿ⡿ⱥࡢᕤస࡞ࡀ ሗ࿌ࡉࢀ࡚࠸ࡿࠋࡍ࡚ࡀࠕ᪂⪺ሗࠖࡉࢀ࡚࠸ࡿࡢ࡛ࠊࡑࢀ㈗㔜࡞ሗࡀሗ࿌ࡉࢀࡓࢃ ࡅ࡛ࡣ࡞࠸ࡔࢁ࠺ࡀࠊࡑࢀࡋ࡚ࡶࢺࣝࢥࡀࣥࢻሗࢆ㞟ࡍࡿᣐⅬࡢࡦࡘࡉࢀ࡚࠸ࡓࡇ ࡣ⯆῝࠸ࠋඛ⤂ࡋࡓᅾࢱ㤋ࡽࡢせᮃࡀࠊ୍㒊ᐇ⌧ࡉࢀ࡚࠸ࡓࡢࡶࡋࢀ࡞࠸ࠋ 㸰㸬⊂ᅵ㛵ಀ ➨ḟୡ⏺ᡓୗࡢࢺࣝࢥࡣࠊࡑࡢᮎᮇࡲ࡛ⱥ⡿➼ࡢ㐃ྜᅜࠊࢯ㐃ࠊ⊂ఀ➼ࡢᯡ㍈ᅜࠊ࠸ࡎ ࢀࡶࡰ➼㊥㞳ࡢዲ㛵ಀࢆಖࡕࠊ୰❧ࢆ⥔ᣢࡋࡓࠋࡑࡢእࡣࠕ㦫ࡃࡁ㞳ࢀᢏࠖホࡉࢀ ࡿ࡛࠶ࡿտࠋࡴࢁࢇࠊࡑࡢ୰❧ᨻ⟇ࡣࡋࡤࡋࡤ༴ᶵ┤㠃ࡋࡓࠋ≉ᡓึᮇࠊᡓᒁࡀᯡ㍈ ᅜഃ᭷ᒎ㛤ࡋ࡚࠸ࡓᮇࡣࡑ࠺࡛࠶ࡿࠋ ᖺ ᭶ࠊ᪥⊂ఀ୕ᅜྠ┕ࡀᡂ❧ࡋࡓ┤ᚋࠊ ࢻࢶ㌷ࡣ ᭶࣮࣐ࣝࢽࠊ⩣ ᖺ ᭶ࡣࣈࣝ࢞ࣜࠊࡉࡽྠᖺ ᭶࣮ࣘࢦࠊࢠ ࣜࢩࡶ㐍㥔ࡋ࡚ࠊࡲࡓࡓࡃ㛫ࣂࣝ࢝ࣥࡢࡰᇦࢆไᅽࡋࡓࠋࡑࡋ࡚ ᭶ࠊࣛࢡ࡛ⱥ ὴࡢࢡ࣮ࢹࢱ࣮ࡀ㉳ࡇࡾࠊࢻࢶຓࢆせㄳࡍࡿࠊࡇࢀࢆཷࡅ࡚ࢻࢶࡣࢺࣝࢥᑐࡋ࡚ࠊ ㌷㟂ရࡸ㌷㝲ࡢࢺࣝࢥ㡿ෆ㏻㐣ࢆせồࡋࡓࠋࢺࣝࢥࡣࡇ࠺ࡋࡓࢻࢶࡢᅽຊࢆཷࡅ࡚ࠊ㛫ࢆ✌ ࡂࡘࡘ୰❧ࢆᏲࡿࡃࢠࣜࢠࣜࡢእࢆᒎ㛤ࡋࡘࡘ࠶ࡗࡓࠋ 34 㛤ࢀࡓࡁࠊᕼᮃỴ㆟ࡋ࡚ࠊࡇࡢ✀ㄪᰝᶵ㛵ࡢタ⨨ࡀ᥇ᢥࡉࢀ࡚࠸ࡓࡢࡔ࠸࠺ࠋṧᛕ࡞ ࡀࡽࠊࡇࡢࡁࡢබ㤋㛗㆟㛵ࡍࡿグ㘓ࡣ⣮ኻࡋṧᏑࡋ࡚࠸࡞࠸ࠋࡓࡔࡋࡇࡇ࡛ࡣࠊㄪᰝᶵ㛵 タ⨨ࡢᵓࡀ࡞ࡾ௨๓ࡽ࠶ࡗࡓࡀࠊࡑࢀࡀࡋࡤࡽࡃᐇ⌧ࡋ࡚࠸࡞ࡗࡓࡇࢆ☜ㄆࡋ࡚࠾ࡅ ࡤࡼ࠸ࠋ ᰩཎࡣࠊࠕᒁᑗ᮶ࣀືྥࢽ㚷࣑ࠖࠊㄪᰝᶵ㛵タ⨨ࢆࠕ⮳ᛴ᳨ࠖウࡍࡿࡼ࠺⮧ồࡵ ࡓࡀࠊࡑࢀつᶍ࡞⤌⧊ࢆ⪃࠼࡚࠸ࡓࢃࡅ࡛ࡣ࡞࠸ࠋつᶍ࡞ᶵ㛵タ⨨ᐇ⌧ࢆᮃࡴࡢࡣ࠶ࡲ ࡾᐇ㝿ⓗ࡛ࡣ࡞࠸ࡋࠊ㝣㌷Ṋᐁഃ࡛㏆ᮾໃࡢࠕ⤌⧊ⓗ◊✲ࠖࢆ㐍ࡵ࡚࠸ࡿࡁ࡛ࡶ࠶ࡿࡢ࡛ࠊ 㝣㌷Ṋᐁഃᐦ᥋࡞㐃⤡ࢆಖᣢࡋࡘࡘࠊᙜึࡣࡈࡃᑡᩘࡢᢸᙜ⪅ࢆ௵ࡋࠊḟᚲせᛂࡌ࡚ቑ ဨࢆᅗࡿࡇࡋࡓ࠸ࠊࡣ㏙ࡓࠋලయⓗ࡞ィ⏬ࡣ௨ୗࡢࡼ࠺࡞ࡶࡢ࡛࠶ࡿࠋࡲࡎࠊࠕᮏ ௳ၥ㢟ࢽ┦ᙜࣀⷥཬ㆑ぢࣤ᭷ࢫࣝ⪅ࠖ ࡞࠸ࡋ ྡࢆ᭩グᐁࡲࡓࡣㄪᰝᐁ௵ࡋࠊࡑࡢୗ ࠊࡇࡢᆅᇦ␃Ꮫࡋࡓⱝᡭ᭩グ⏕ࢆ⨨ࡃࠋሙᡤࡣࠊࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࡢ㤋ົᡤյࡢ୍㒊ࢆ ᙜࡍࡿࠋᅗ᭩࣭㞧ㄅ➼㉎ධ㈝ࢆྵࡵᖺ㛫ࡢ⤒ᖖ㈝ࡣ ࣜࣛ⛬ᗘࠊㄪᰝ㈝࣭᪑㈝ࡣᚲせᛂ ࡌู࡚㏵ㄳồࡍࡿࠋࠕ⌧ࢽ㌍ືࢩࢶࢶࣝᨻⓗ᪉㠃ࣚࣜࣀㄪᰝࣤࢺࢩ⣧Ꮫ⾡ⓗㄪᰝࣤᚑࢺࢫࠖ ࡢ᪉㔪ࡀㅻࢃࢀࡓࡀࠊࡘ࡚ᮏ┬ㄪᰝ㒊㛗ࢆົࡵእ࠾ࡅࡿㄪᰝ◊✲ࡢ㔜せᛶࢆㄆ㆑ࡋ࡚࠸ ࡓࡣࡎࡢᰩཎࡋ࡚ࡣࠊ࠸ࡶᑠࡾࡢ⤌⧊࡛࠶ࡗࡓࠋ ࡇࡢᚋࠊㄪᰝᶵ㛵ࡀࡢࡼ࠺࡞ࡓࡕ࡛タ⨨ࡉࢀࡓࡢࠊグ㘓ࡀ࡞࠸ࡢ࡛ࡼࡃศࡽ࡞࠸ࠋ ྠᖺ ᭶ࠊᰩཎࡣࠊ୰ᑿ࡞ࡿே≀շࢆკクࡋࠊࢺࣝࢥෆᨻ㡯ࡢࠕᅇᩍㄪᰝົࠖ ࢆ⿵బࡉࡏࠊ㝣㌷ࡽ᭶ ࣜࣛࡢᡭᙜࢆᡶ࠺ࠊࡢሗ࿌ࢆ㏦ࡗ࡚࠸ࡿոࠋࡲࡓࠊ⩣ ᖺ ᭶ࠊࢱࡢ㤋࡛ࡣࠊࠕすளᅇᩍᚐᨻᅋయࢺࣀ㐃⤡ᕤసࠖࠕすளᅇᩍᚐࣀ୍⯡ᨻⓗ≉ࢽ༳ ᗘၥ㢟ࢽᑐࢫࣝືྥධᡭࠖࢆྠᆅ࡛⾜࠺ࡇࡀ㞴ࡋ࠸ࡢ࡛ࠊࡇࢀࢆᢸᙜࡍࡿᑓ㛛ᐁࢆࢺࣝࢥ 㤋ෆ⨨ࡃࡼ࠺せㄳࡋ࡚࠸ࡿչࠋ ᭶ࠊㄪᰝ㒊➨୕ㄢົࡋ࡚࠸ࡓᑠᯘ㧗ᅄ㑻ࡀ୕➼᭩グᐁ ࡋ࡚ࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝ╔௵ࡋࡓࠋᑠᯘࡣࣔࣥࢦࣝᏛࡀᑓ㛛ࡔࡗࡓࡀࠊࣟࢩㄒࠊ୰ᅜㄒࡀሓ⬟࡛ࠊ ㏆ᮾᆅᇦࡢṔྐ࣭ᩥ࣭᐀ᩍ➼ࡶᙉ࠸Ꮫၥⓗ㛵ᚰࢆᣢࡗ࡚࠸ࡓࡢ࡛ࠊࠕᮏ௳ၥ㢟ࢽ┦ᙜࣀⷥ ཬ㆑ぢࣤ᭷ࢫࣝ⪅ࠖࡋ࡚㑅ᢤࡉࢀࡓࡢ࡛ࡣ࡞࠸᥎ ࡉࢀࡿպࠋࡇ࠺ࡋ࡚ࡳࡿࠊ࠾ࡑࡽ ࡃࡣᰩཎࡀᥦࡋࡓࡼ࠺࡞ࠊࡈࡃᑠつᶍࡢㄪᰝࠕᶵ㛵ࠖࡀࠊ࠶ࡿ࠸ࡣண⟬ᥐ⨨ࢆకࢃ࡞࠸㠀 බᘧࡢ⤌⧊ࡋ࡚ࢺࣝࢥ㤋ෆタࡅࡽࢀ࡚࠸ࡓࡶࡢ⪃࠼ࡽࢀࡼ࠺ࠋ ࡇࡢࡼ࠺࡞ືࡁ୪⾜ࡋ࡚ࠊᮾளᡓத㛤ᡓᚋࡲࡶ࡞ࡃᰩཎࡣࠊ㏿ࡸࣛࣅᕤస ╔ᡭࡍࡿࡇࢆල⏦ࡋ࡚࠸ࡿࠋ᪥ᮏ㌷ࡢࣅ࣐ࣝ㐍ᧁࡀᮇᚅ௨ୖ㡰ㄪ㐍ࡳࠊࡑࢀᛂࡌ࡚ࣅ ࣐ࣝࡢ⊂❧ࢆࡧࡅࡓᮾᲄⱥᶵ㤳┦ࡢ㆟₇ㄝࡀࣥࢻࡸ㏆ᮾ᪉㠃㡪ࢆ⏕ࢇ࡛࠸ࡿࡢ࡛ࠊ ࡛ࡁࢀࡤᯡ㍈୕ᅜࡢ㌷㝲ࡀ㏆ᮾ㐍ฟࡋࠊࡑࡇ࡛㐃⤡ࡍࡿࡢࡀ⌮ⓗࡔࡀࠊࡑࢀࡣᙜ㠃↓⌮ࡔࢁ ࠺ࡽࠊࡇࡢᶵఱࡽࡢᨻᕤసࢆᐇࡋᑗ᮶ࡢసᡓࢆᐜ᫆ࡍࡿࡇࡀᶵᐅࡢᥐ⨨࡛࠶ࡿࠊ ᰩཎࡣ㏙ࡓࠋࡑࡋ࡚ࡑࡢලయࡋ࡚ᥦ㉳ࡉࢀࡓࡢࡣࠕ᪥⊂ఀ୕ᅜࣀྡࣀୗࢽ㏆ᮾཬ༳ ᗘ᪉㠃⿕ᅽ㏕Ẹ᪘㛤ᨺ㸦࣐࣐㸧ཬ⊂❧ຓࢽ㛵ࢫࣝඹྠᐉゝࣤⓎࢫࣝࢥࢺ࡛ࠖ࠶ࡗࡓࠋࡇࡢᥦ ࡣࠊ㤋㝣㌷Ṋᐁࡢ❧▼᪉ு୰బࡽࡶ๓ᖺ ᭶ࠊ㛤ᡓ┤ᚋཧㅛᮏ㒊ල⏦ࡉࢀࡓ࠸ ࠺ջࠋࡉࡽᰩཎࡣࠊ㑇᠍࡞ࡀࡽࢠࣜࢫࡢࣛࣅᕤసࡀ┦ᙜࡢຠᯝࢆᣲࡆࡘࡘ࠶ࡾࠊ⌧ ᆅ࡛ࡣᯡ㍈ᅜഃࡗ࡚≧ἣࡀ࡞⌧≧࠶ࡿࡢ࡛ࠊ᪥⊂ఀ୕ᅜࡣ࡞ࡿࡃ᪩ࡃࠕࠕࣛࣅࠖ Ẹ᪘ࣀ⊂❧ࣤㄆ࣒ࣝ᪨ࣀᐉゝࠖࢆⓎ⾲ࡍࡁ࡛࠶ࡿッ࠼ࡓռࠋ ᐇࡣࡕࡻ࠺ྠࡌ㡭ࠊ⊂ఀ୧ᅜࡽࣥࢻ࣭ࣛࣅࡢ⊂❧㛵ࡍࡿ୕ᅜඹྠᐉゝࢆฟࡍࡇ ࡀ᪥ᮏᑐࡋ࡚ᥦࡉࢀࠊ᪥ᮏᨻᗓ࠾ࡼࡧ㝣㌷ࡢᐇົ᳨࡛ࣞ࣋ࣝウࡀ࡞ࡉࢀ࡚࠸ࡓࠋ ᖺ ᭶ ᪥ࠊᮏႠᨻᗓ㐃⤡㆟ࡣ୕ᅜᐉゝࢆỴᐃࡋࠊᮾᲄ㤳┦ࡣࡇࢀࢆ࡞ࡿࡃ㏿ࡸⓎ⾲ ࡍࡁ࡛࠶ࡿᙇࡋࡓࠋࡇࢁࡀࠊࡇࡢᚋࠊࢻࢶഃලయⓗ࡞ᢡ⾪ධࡿࠊඛ᪉ࡣᙜ㠃ᐉ ゝࢆぢྜࢃࡏࡓ࠸ࡢពྥࢆఏ࠼࡚ࡁࡓࠋࣥࢻࡣࡶࡃࠊࣛࣅࡸ㏆ᮾ㛵ࡍࡿᐉゝࡣࠊ 33 ➨ḟୡ⏺ᡓୗࡢᅾࢺࣝࢥ᪥ᮏ㤋 ᡞ㒊Ⰻ୍ ࡣࡌࡵ ᡓᚋࠊ1+. 㛗ࢆົࡵࡓ๓⏣⩏ᚨࡣࠊ ᖺ ᭶ࠊᮅ᪥᪂⪺ࡢࢺࣝࢥ㥔ᅾᨭᒁ㛗ࡋ࡚ࢫ ࢱࣥࣈ࣮ࣝ╔௵ࡋࡓࡀࠊࡑࡢ㡭ࡢࢺࣝࢥࡘ࠸࡚ḟࡢࡼ࠺ᅇࡋ࡚࠸ࡿࠋࠕᙜࡢࢺࣝࢥࡣࠊ ࢻࢶࠊࢱࣜࠊࢠࣜࢫࠊ࣓ࣜ࢝࡞ྛᅜࡢࢫࣃࡀධࡾࢀ࡚࠸ࡲࡋࡓࠋ࠸ࢃࡤㅁሗྜ ᡓࡢ୍ಟ⨶ሙ࡛ࡍࠖձࠋ➨ḟୡ⏺ᡓୗࡢ୰❧ᅜࢺࣝࢥࡀࠕㅁሗྜᡓࡢ୍ಟ⨶ሙ࡛ࠖ࠶ࡗ ࡓࡇࡣࠊ࠼ࡤࢫࣃ࣭࢟ࢣࣟࡢࢣ࣮ࢫࡀࡼࡃ≀ㄒࡗ࡚࠸ࡿղࠋ ࡛ࡣࠊ᪥ᮏࡣࡇࡢࠕㅁሗྜᡓࡢ୍ಟ⨶ሙ࡛ࠖࡢࡼ࠺࡞ሗάືࢆᒎ㛤ࡋ࡚࠸ࡓࡢࡔࢁ࠺ ࠋᙜࠊ᪥ᮏࢆྵࡴᯡ㍈ᅜ㐃ྜᅜࡀάⓎ࡞ሗάືࢆᒎ㛤ࡋ࡚࠸ࡓࡢࡣࠊࢺࣝࢥࡢࣥ࢝ࣛ ࡸࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࡔࡅ࡛ࡣ࡞࠸ࠋྠࡌ୰❧ᅜࡢࢫࢫࠊࢫ࢙࣮࢘ࢹࣥࠊࢫ࣌ࣥࠊࣂࢳ࢝ࣥࠊ࣏ ࣝࢺ࡛࢞ࣝࡶࠎᐇࠎࡢㅁሗྜᡓࡀ⧞ࡾᗈࡆࡽࢀ࡚࠸ࡓࠋ᪥ᮏ㛵ࡋ࡚࠸࠼ࡤࠊ≉ࢫ࣌ࣥ㥔 ᅾබ࣭㡲☻ᘺྜྷ㑻ࡀࢫ࣌ࣥேࢆࡗ࡚ືࡋ࡚࠸ࡓ࠸࠺ㅁሗࢿࢵࢺ࣮࣡ࢡࡢࠕᮾࠖሗࡀ ᭷ྡ࡛࠶ࡿճࠋ ࡇࢀᑐࡋ࡚ࠊࢺࣝࢥࡢ᪥ᮏ㤋ࡢሗάືࡘ࠸࡚ࡣࠊࢇ▱ࡽࢀ࡚࠸࡞࠸ࠋୖ㏙ ࡢ୰❧ㅖᅜࡢ࠺ࡕࢫࢫ௨ୗࡢྛᅜࡣබ㤋ࡋ⨨࠸࡚࠾ࡽࡎࠊ㤋ࢆ⨨࠸࡚࠸ࡓࡢࡣࢺࣝ ࢥࡔࡅࡔࡗࡓࡶࢃࡽࡎࠊ࡛࠶ࡿࠋࡇࡢᮇࡢ᪥ᅵ㛵ಀ୍⯡ࡍࡽࠊ࠶ࡲࡾࡼࡃ▱ࡽࢀ࡚ࡣ࠸ ࡞࠸ࠋࡑࡢ⌮⏤ࡢ༙ࡣࠊ㛵㐃㈨ᩱࡀஈࡋ࠸ࡇ࠶ࡿࠋࡑࡇ࡛ᮏ✏࡛ࡣࠊࡇࢀࡲ࡛ࢇ ⏝ࡉࢀ࡞ࡗࡓእົ┬እྐᩱ㤋ࡢྐᩱࢆ⏝࠸࡚ࠊࢺࣝࢥ㤋ࡀࡢࡼ࠺࡞ሗࢆࠊࡢࡼ࠺ ࡋ࡚㞟ࡋ࡚࠸ࡓࢆ⪃ᐹࡋࠊࡑࡢ⪃ᐹࢆ㏻ࡋ࡚ࠊᙜࡢ᪥ᅵ㛵ಀࡢ୍➃ࢆ᫂ࡽࡋ࡚ࡳࡓ ࠸ࠋ ௨ୗࠊᮏㄽ࡛ࡣࡲࡎࠊ୰㏆ᮾ㛵ࡍࡿሗ㞟ࡢᐇែࢆ᳨ウࡋࠊḟ࠸࡛ࢺࣝࢥࢻࢶࡢ㛵 ಀࢆࡵࡄࡿሗ㞟ໃศᯒࢆྲྀࡾୖࡆࡿࠋࡑࡋ࡚᭱ᚋࠊ ᖺࡢࢺࣝࢥࡼࡿᑐ᪥᩿ ࣭ᐉᡓ⮳ࡿ⤒⦋ࢆࠊ㤋ࡢሗ㞟ሗศᯒࡽ᫂ࡽࡋ࡚ࡳࡓ࠸ࠋࡇࡢᮇࡢࢺࣝ ࢥ㥔ᅾࡣእົ┬㠉᪂ὴࡢ࣮ࣜࢲ࣮ࡢ୍ே࡛࠶ࡗࡓᰩཎṇ࡛࠶ࡾࠊᙼࡢୗ࡛ࢺࣝࢥ㤋ࡣࡸ ࡸ␗ᖖ࡞ែ㝗ࡗ࡚࠸ࡓゝࢃࢀࡿࠋࡇࡢⅬࡶຍࡋ࡚ࠊࢺࣝࢥ㤋ࡢሗᶵ⬟ࡢᐇែࢆᤊ ࠼࡚ࡳࡼ࠺ࠋ 㸯㸬୰㏆ᮾሗ እྐᩱ㤋ࡢᡤⶶᩥ᭩ࡢ୰ࠊࠗᅇᩍཬ㏆ᮾໃㄪᰝᶵ㛵タ⨨㛵ಀ୍௳࠘㢟ࡍࡿ⯆῝࠸ ࣇࣝࡀ࠶ࡿࠋࢱࢺࣝࡣ⯆῝࠸ࡢࡔࡀࠊࡑࡢ୰⥛ࡌ㎸ࡲࢀࡓᩥ᭩ࡣ㟁ᩥ➼ࡀࢇࡢᩘ㏻ ࡔࡅ㐣ࡂ࡞࠸ࠋࡲࡎࠊࡇࡇࡽࢺࣝࢥ㤋ࡢሗάືࡢᴫせࢆ᥈ࡗ࡚ࡳࡼ࠺ࠋ ࣮ࣚࣟࢵࣃ࡛➨ḟୡ⏺ᡓࡀጞࡲࡗ࡚ࡽ⣙ ᖺ༙⤒ࡗࡓ㡭ࠊࡲࡔ᪥ᮏࡀᮾளᡓத㸦ኴ ᖹὒᡓத㸧ࢆ㛤ጞࡍࡿ ࣧ᭶๓ࡢ ᖺ ᭶ࠊᰩཎṇࢺࣝࢥࡣᯇᒸὒྑእົ⮧බ ಙࢆ㏦ࡾࠊࠕᅇᩍཬ㏆ᮾໃㄪᰝᶵ㛵ࠖࢆࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝタ⨨ࡍࡿࡼ࠺ពぢල⏦ࡋ࡚࠸ࡿմࠋ ࡇࡢබಙࡼࢀࡤࠊ ᖺ ᭶ࢫࢱࣥࣈ࣮࡛ࣝࠕࠕࣂࣝ࢝ࣥࠖཬ㏆ᮾ᪉㠃බ㤋㛗㆟ࠖࡀ * ᅜ㝿᪥ᮏᩥ◊✲ࢭࣥࢱ࣮ 32 ࠙トࠚ ձ ௨ୖࡘ࠸࡚ࡣࠊ⏣ࠎᐑⱥኴ㑻㸦㸧 㡫௨ୗཧ↷ࠋ ղ ๓ᥖ᭩ࠊ 㡫ࠋ ճ ๓ᥖ᭩ࠊ 㡫ࠋ մ ௨ୖࡘ࠸࡚ࡣࠊ๓ᥖ᭩ 㡫௨ୗཧ↷ࠋ յ ࣟࣥࢻࣥ᮲⣙㛵ࡋ࡚ࡣᨻእྐࡢ❧ ሙࡽࠊࡉࡋ࠶ࡓࡾ㛵㟼㞝㸦㸧ཧ↷ࠋ ն ௨ୖࡘ࠸࡚ࡣࠊ๓ᥖ᭩ 㡫௨ୗࠊࡃ 㡫௨ୗཧ↷ࠋ շ ௨ୖࡘ࠸࡚ࡣࠊ๓ᥖ᭩ 㡫௨ୗཧ↷ࠋ ո ௨ୖࡘ࠸࡚ࡣࠊ๓ᥖ᭩ 㡫ࠊ 㡫௨ ୗཧ↷ࠋ չ ๓ᥖ᭩ 㡫௨ୗཧ↷ࠋ պ ึᮇ㟷ᖺᑗᰯ㐠ືࡢ㛵ಀ࡛ࠊ➉ᒣㆤኵ 㸦㸧 㡫௨ୗཧ↷ࠋࡲࡓࠊ♫⯡ ࡢ㛵ಀ࡛ࠊᡞ㒊Ⰻ୍㸦㸧 㡫௨ୗ ཧ↷ࠋ ջ ⏣ࠎᐑ㸦㸧 㡫௨ୗཧ↷ࠋ ռ ᒣཱྀᐃ㸦㸧 㡫௨ୗཧ↷ࠋ ս ⏣ࠎᐑ㸦㸧 㡫ཧ↷ࠋ վ ࡉࡋ࠶ࡓࡾࠊ➉ᒣㆤኵ㸦㸧 㡫௨ୗ ཧ↷ࠋ տ ௨ୖࡘ࠸࡚ࡣࠊ⏣ࠎᐑ㸦㸧 㡫௨ ୗཧ↷ࠋ ր ⏣ࠎᐑ㸦㸧 㡫௨ୗࡼࢀࡤࠊ 㸦 㸧ฟ∧ࡉࢀࡓࠗᶫᮏబࡢᡭ グ࠘㸦ࡳࡍࡎ᭩ᡣ㸧ࡢ⦅⪅࡛࠶ࡿ୰㔝㞞ኵ ࡣࠊᮾிุࡲ࡛ᮏ᭩ࡀฟ∧ࡉࢀ࡚࠸ ࡓࡽ⤠㤳ฮࡣචࢀ࡞ࡗࡓホ౯ࡋ࡚࠸ ࡿࡀࠊᮾிุࡢホ౯つ‽ࡽࡳุ࡚Ỵ ࡣኚࢃࡽ࡞࠸ࡉࢀࡿࠋࡓࡋࠊ⏣ࠎ ᐑࡢุ᩿ࡣጇᙜ࡛࠶ࡿࡋ࡚ࡶࠊᮏ᭩࡛ ᴗ⦼ࡋ࡚グ㏙ࡉࢀ࡚࠸ࡿࠊ୰ᅜ࡛ࡢ✚ ᴟᨻ⟇ࡢᶫᮏࡢ㛵ࡀࠊᮾிุ࠾ ࠸࡚ࠊᮏᩥᚋ㏙ࡢࠕໃุ᩿ࠖࡢᙳ㡪 ௨እࡣࠊᮏேࡼࡗ࡚ࡶఅࡏࡽࢀ࡚࠸ࡓ ࡇࡣᐇ࡛࠶ࡿࠋ ց ᒣཱྀ㸦㸧 㡫௨ୗཧ↷ࠋ ւ ๓ᥖ᭩ࠊ 㡫௨ୗཧ↷ࠋࡇࢀࡘ࠸࡚ࡣࠊ ๓㏙ࡢࠕୖࡽࣇࢩࢬ࣒ࠖࠕୗࡽ ࣇࢩࢬ࣒ࠖࡢ㛵㐃࡛ࠊᒣཱྀᐃ㸦㸧 㡫௨ୗࢆࡶཧ↷ࠋ փ ⏣ࠎᐑ㸦㸧 㡫௨ୗཧ↷ࠋ ք ๓ᥖ᭩ࠊ 㡫ࠋ ᒣཱྀ㸦㸧 㡫௨ୗࡣࠊࢱࣜࢻ ࢶࡢࣇࢩࢬ࣒ࡀୡ⏺ྐ࠾࠸࡚ࠊ➨୍ ḟୡ⏺ᡓ┤ᚋࡢ ᖺᡂ❧ࡋࡓࡇ ὀ┠ࡋ࡚࠸ࡿࡀࠊ᪥ᮏ࡛ࡢࠗᅜᐙᨵ 㐀ཎ⌮⥘࠘ࡀྠᖺ⬺✏ࡋࡓࡇ ࡶゝཬࡋ࡚࠸ࡿࠋ 㛵ᮾ㌷ࡘ࠸࡚ࡣࠊᓥ⏣ಇᙪ㸦㸧 31 㡫௨ୗཧ↷ࠋ ᪂㸦㸧 㡫ཧ↷ࠋᮏ᭩ࡣࢺࣝࢥㄒ ࢆㄞࡵ࡞࠸ከࡃࡢ᪥ᮏேࡗ࡚ࠊ࢜ࢫ ࣐ࣥࡢᨵ㠉㛵ࢃࡗࡓṔ௦ࡢ▱㆑ேࡢぢ ゎࢆ⥙⨶ࡋࡓࡁࢃࡵ࡚᭷┈࡞᭩࡛࠶ࡿࠋ ࡑࡋ࡚ࠊࡇࡇࢱࢳࣗࣝࢡᶫᮏࡢ᥋Ⅼࡀ࠶ࡗࡓࡢ࡛࠶ࡾࠊᙜࡢࢺࣝࢥ᪥ᮏࡢᅜᐙయ ไࡀᇶ♏ࡋࡓᅜẸᅜᐙᛮࡣ࡞ࡾ㢮ఝࡋࡓ㛵ಀ࠶ࡿࠋࡾࢃࡅࠊࢱࢳࣗࣝࢡࡢᨻᶒୗ࡛ ࡢྠᨻ⟇ࡸ ᖺ௨㝆☜❧ࡉࢀࡓ୍ඪ⊂యไࢆ㢳៖ࡍࡿࠊࢺࣝࢥࡢᅜᐙయไࢆࣇࢩ ࢬ࣒ࡋ࡚≉ᚩ࡙ࡅࡿࡇࡶྍ⬟࡛࠶ࢁ࠺ࠋࡋࡋࠊᮏ✏࡛ࡣࡇࡢ㆟ㄽ❧ࡕධࡿࡇࡣ࡛ࡁ࡞ ࠸ࡢ࡛ࠊ᭱ᚋࡇ࠺ࡋࡓ㐣ཤࡢࣇࢩࢬ࣒ᅜᐙࡢṔྐࡀ⌧௦ఱࢆᩍ࠼࡚ࡃࢀࡿࡢࢆ⡆༢ᒎ ᮃࡍࡿࡇࡋࡓ࠸ࠋ ➨ḟୡ⏺ᡓࡢࡢࡕ⌧௦ࡢᅜẸᅜᐙࡢከࡃྠᵝࠊ᪥ᮏࡶ⮬⏤⩏ⓗ࡞ᅜᐙయไࢆྲྀࡗ ࡓࠋࡋࡋ࡞ࡀࡽࢹ࢜ࣟࢠ࣮࡛࡞ࡃ⌧ᐇࡢୡ⏺ࢆࡳࡿࡁࠊࡑࢀࡼࡗ࡚ᡓதࡸᢚᅽࡀඞ᭹ࡉ ࢀࡓࢃࡅ࡛ࡣ࡞ࢁ࠺ࠋࡉࡽ࠸ࡲࡸࠊ㡿ᅵᣑᙇⓗ࡞ព࡛ࡣ࡞ࡃࠊ⤒῭ⓗࡲࡓࡣᩥⓗ࡞ព ࡛ᣑ⩏ࢆࡿᅜࡀࠊࠕᖇᅜࠖ࡞࠸ࡋࠕᖇᅜ⩏ࠖࡋ࡚ࡩࡓࡓࡧၥ㢟ࡉࢀ࡚࠸ࡿࡇࡀ ὀ┠ࡉࢀࡿࠋࡑࢀࡣࠊᅜẸᅜᐙࡋ࡚ࡢ⤫ྜࢆᇶ♏⤒῭ⓗ㌷ⓗࡢഃ㠃ࢆ୰ᚰᅜ㝿ⓗ࡞ 㛵ಀࢆࠊ㡿ᅵࡢᣑࢆ㏻ࡌ࡚ᵓ⠏ࡋࡼ࠺ࡋࡓࡘ࡚ࡢࣇࢩࢬ࣒ࡀࠊ⌧௦ᙧࢆኚ࠼࡚Ꮡ⥆ࡋ ࡚࠸ࡿࡼ࠺ᛮ࠼ࡿࡽ࡛࠶ࡿࠋ ࡇࢀࢆ᪥ᮏ㛵ಀ࡙ࡅ࡚⪃࠼ࡿ࡞ࡽࠊࡲࡎࠊ⤒῭ⓗࡣࠊ➨ḟୡ⏺ᡓᚋࡢᅜ㝿⤒῭࠾ ࡅࡿ᪥ᮏࡢඃ㉺ⓗᆅࡣࠊ⏕⏘ᣐⅬࡋ࡚ࡢࢪࡢ㐍ฟᨭ࠼ࡽࢀ࡚࠸ࡓࠋࡑ࠺ࡋࡓᐇࡣࠊ ࠕᮾளඹᰤᅪࠖࡢᛮࡀ㐜ࢀ࡚ࡁࡓᖇᅜ⩏ᅜࡢ❧ሙࡽ᧦ㆤࡋࡼ࠺ࡋࡓࠕ⏕Ꮡᅪᛮࠖ ࡇ┦㏻ࡌࡿࡶࡢࡀ࠶ࡿࠋ࠸ࡲࡸᅜẸࡣ⤒῭❧ᅜ᪥ᮏࡢᴗᡓኈࡋ࡚ࠊࡘ࡚ྠᵝ୰ᅜ ࡉࡽࡣᮾ༡ࢪ㐍ฟࡋࡓࡢ࡛࠶ࡿࠋࡲࡓ㌷ⓗࡣࠊ᭱ప㝈ࡢ⮬⾨ຊࡢࡳࢆ⮬๓࡛ࡶࡘ ࡣ࠸࠼ࠊୡ⏺ⓗ࡞ᡓ␎ࢆᒎ㛤ࡋ࡚ୖグࡢࠕᖇᅜࠖࡶ┠ࡉࢀࡿ࣓ࣜ࢝ࡢྠ┕ࡼࡗ࡚ࠊ᪥ᮏ ࡣ࣓ࣜ࢝ᖇᅜ⩏ࡢせဨࡋ࡚ぢࡽࢀࡊࡿࢆ࠼࡞࠸㠃ࢆࡶࡗ࡚࠸ࡿࠋࡇࡢࡼ࠺⪃࠼ࡿࡁࠊ ࢃࢀࢃࢀ᪥ᮏேࡋ࡚ࡣࡾࢃࡅᮾࢪㅖᅜࡢᅜ㝿㛵ಀࡢᇶᮏጼໃ㛵ࡋ࡚ࠊᖹ⚟♴ࡢ どⅬࡽ᪥ᮏࣇࢩࢬ࣒ࡢṔྐࢆᨵࡵ࡚ぢ┤ࡍᚲせࡀ࠶ࡿࡢ࡛ࡣ࡞ࢁ࠺ࠋ 30 ࡣ้ࠎࡋ࡚ᅜẸࢆ⬣ጾࡋࡘࡘ࠶ࡾࠖփࠋࡇࡇ࡛ࡣࠊ✚ᴟጼໃࡀ㣗⣊ၥ㢟ࡘ࡞ࡀࡗ࡚࠸ࡿࡇ ࡣࠊᚋ㏙ࡢࠕ⏕Ꮡᅪᛮࠖ㛵㐃ࡋ࡚࠸࡚ὀពࡍࡁ࡛࠶ࡿࠋࡲࡓᶫᮏ㛵ࡋ࡚ࡣࠊᴟᮾᅜ㝿㌷ ุࡢᘚㄽࡣ୍㈏ࡋ࡚୰ᅜၥ㢟ࡢ㛵ࢆྰᐃࡋࡓࡀࠊᶫᮏ⮬㌟ࡀุ࠾࠸࡚ࠊ୕᭶௳┤ ᚋཧㅛᮏ㒊࡛సᡂࡉࢀࡓࠕໃุ᩿ࠖࠊࡾࢃࡅࡑࡢ⤖ㄽ㒊ศࡢ☜ᐃᙳ㡪ࢆ࠼ࡓࡇࢆㄆ ࡵ࡚࠸ࡿࠋࡇࡢ⤖ㄽࡣࠊࠕ‶ᕞࡣฎ⌮ࡏࡊࡿࡽࡎࠊ⪋ࡋ࡚ᨻᗓ࡚㌷ࡢពぢᚑࡣࡊࡿ ሙྜࡣ᩿↛ࡓࡿฎ⨨ฟࡿࡢぬᝅࢆせࡍࠖք࠸࠺ࡶࡢ࡛࠶ࡿࠋࡑࡋ࡚ࠊࡇࡢࠕໃุ᩿ࠖࡣᶫ ᮏࡔࡅࡢᙳ㡪ࡣ࠸࠼ࡲ࠸ࡀࠊཧㅛᮏ㒊ࡢᇶᮏ᪉㔪࡞ࡾࠊ‶ᕞኚࡀຨⓎࡍࡿࡢࡀྠᖺࡢ ᭶ ࡛࠶ࡿࠋࡇࡢࡼ࠺ࡁࡃࡳࢀࡤࠊᶫᮏࡢᅜᐙᨵ㐀ィ⏬ࡣ୰ᅜࡶ㛵ಀࡋ࡚࠸ࡿࡢ࡛࠶ࡿࠋ ࡲࡓࠊ㌷㒊ࡢ㠉᪂ὴ⤖ࡧࡘ࠸ࡓᕝࡸࡶࠊࡑࡢᛮࡢࡶࡶࡽ୰ᅜࡢ㐍ฟࢆᅗ ࡋ࡚࠸ࡓࠋᕝࡣ 㸦ṇ 㸧ᖺࡽ༡‶ᕞ㕲㐨㸦‶㕲㸧ࡢㄪᰝᶵ㛵ࡢࡦࡘ࡛࠶ࡿᮾள⤒῭ ㄪᰝᒁົࡋ࡚࠸ࡿࠋࡲࡓࠊᕝࡀࡶ 㸦ṇ 㸧ᖺタࡋࡓ๓㏙ࡢ⊰Ꮡ♫ࡣࠊ ࡢࠗᅜᐙᨵ㐀ཎ⌮⥘࠘ࢆᐇ⌧ࡍࡿࡇࢆ┠ᶆࡋࡓࡀदࠊࡑࡢࠗ⥘࠘ࡑࡢࡶࡢࡢ┠ᶆࡣ ୰ᅜࢆྵࡴࢪࡢゎᨺ࠶ࡗࡓࠋࡉࡽࠊ᪥ᮏࡢ‶ᕞᕤసࡗ࡚ࡁࢃࡵ࡚㔜せ࡞ࠊ㸦 㸧ᖺࡢᙇస㟒⇿ẅ௳ࡢ㤳ㅛ⪅࡛࠶ࡗࡓἙᮏసబࡀࠊࡑࡢᚋࡣணഛᙺ࡞ࡾࠊ୕᭶௳ ࠾࠸࡚ᶫᮏᕝࡢ㛫ࡢ௰ᙺࡋ࡚ᬯ㌍ࡋ࡚࠸ࡿࡢ࡛࠶ࡿࠋࡓࡋࠊ୰ᅜ࡛ࡢ✚ᴟᨻ⟇ 㛵ࡋ࡚ࡣࠊ▼ཎⳏ∞ࡸᯈᇉᚁᅄ㑻௨᮶ࠊ௦ࠎᅜෆࡣ⊂⮬ࡢᣦᑟ⪅ࢆ௮࠸ࡔ㛵ᮾ㌷࠸࠺ࠊ⌧ᆅ ࡛ࡢάືᣐⅬࡀ࠶ࡗࡓधࠋࡋࡋࠊᙜࡢᅜෆࡢືࡁࡀᴟᮾࡢືྥࠊࡾࢃࡅ୰ᅜࡢືྥࡁ ࡞ព࡛ᛂࡋ࡚࠸ࡿࡇࡣ☜࡛࠶ࢁ࠺ࠋ ࡴࡍࡧ ௨ୖࡢࡼ࠺ࠊ᪥ᮏࡀࡉࡋ࠶ࡓࡾ୰ᅜࡢ㛵ಀ࠾࠸࡚ᖇᅜ⩏ᨻ⟇ࢆྲྀࡗ࡚ࠊ୰ᅜࡢ✚ ᴟⓗ࡞㐍ฟࢆ⾜ࡗࡓ࠸࠺ࡇࢆࠊࢺࣝࢥẚ㍑ࡋࡓሙྜࠊࢺࣝࢥࡣすḢࡢิᙉࡼࡿᖇᅜ⩏ ᨻ⟇ࡢᑐ㇟ᅜ࡛࠶ࡗࡓࠋࡇࡢどⅬࡽࡳࢀࡤ᪥ᮏࡣᖇᅜ⩏ࡢഃ࠶ࡾࠊࡇࢀᑐࡋ࡚ࢺࣝࢥࡣ ୰ᅜྠᵝ㐍ฟࡉࢀࡓᑐࡢഃ࠶ࡿࠋࡋࡶ ᖺ௦࠾࠸࡚ࠊࢺࣝࢥࡣ࢜ࢫ࣐ࣥᖇᅜࡢ ఏ⤫ࢆࠊࡲࡓࠊ୰ᅜࡶΎᖇᅜࡢఏ⤫ࢆᘬࡁ⥅࠸࡛࠾ࡾࠊ୧⪅ࡣࡶࠕᖇᅜ⩏ᅜ࡛ࠖࡣ࡞࠸ ࠕᖇᅜࠖࡢᮎ⿰࡛࠶ࡗࡓࠋࡇࡇ࡛࠸࠺ࠕᖇᅜ⩏ᅜࠖࡣࠊ࢘ࣛࢹ࣑࣮࣭࣮ࣝࣞࢽࣥࡀࡇࡢゝ ⴥࢆࡗ࡚⾲⌧ࡋࡓࠊ ୡ⣖ᮎࡢ⊂༨ẁ㝵࠶ࡿ㈨ᮏ⩏ᅜࢆពࡋ࡚࠾ࡾࠊ㔠⼥㈨ᮏᑟ ࢀࡓ⊂༨యไࡼࡗ࡚ᾏእࡢ㡿ᅵศࢆࡵࡊࡍᅜᐙࡢࡇ࡛࠶ࡿࠋࡋࡶࠊ᪥ᮏࡣࢻࢶࡸࢱ ࣜࡶᚋ㐍ࡢᖇᅜ⩏ᅜ࡛࠶ࡾࠊࢠࣜࢫࡸࣇࣛࣥࢫ࠸ࡗࡓิᙉࡀඛ㐍ࡢᖇᅜ⩏ᅜ ࡋ࡚㡿ᅵศࢆ⤊࠼ࡓ࠶ࠊᣑ⩏ࢆၐ࠼ࡓᅜᐙ࡛࠶ࡗࡓࠋ ඛ㐍ࡢᖇᅜ⩏ᅜࡢ㡿ᅵศࡢ⯙ྎࡣ࢜ࢫ࣐ࣥࡸΎ࠸ࡗࡓୖグࡢࠕᖇᅜ࡛ࠖ࠶ࡗࡓࡀࠊࡑ ࢀࡽࡢᅜࡀ㡿ᅵศࢆ㣗࠸Ṇࡵࡿࡓࡵࡢ᪉⟇ࡣࡲࡎࡣ⮬ࡽࡢᅜᐙయไࡢኚ㠉࡛࠶ࡗࡓࠋࡇ࠺ࡋࡓ ኚ㠉ࡣ୧ᅜ࠾࠸࡚ࡾࢃࡅ ୡ⣖ධࡿ㡭ࡽᙉࡃព㆑ࡉࢀࡓࡀࠊࡶࢃࡽࡎࠊᚲせ ࡉࢀࡿᢤᮏⓗ࡞ኚ㠉ࡣᣦᑟⓗ࢚࣮ࣜࢺᒙᨭᣢࡉࢀ࡞ࡗࡓࠋࢺࣝࢥ㛵ࡋ࡚ࡣࠊࡇ࠺ࡋࡓ ࢆ᪂ᨻ⨾ࠗ࢜ࢫ࣐ࣥᖇᅜࡣ࡞ࡐᔂቯࡋࡓࡢ࠘ࡣࠊỗࢺࣝࢥ⩏ࢆክࡋࡘࡘ࣓ࣝࢽே 㐠ືࡶ⌮ゎࢆ♧ࡍࠊࠕ࢜ࢫ࣐࣭ࣥࢿ࣮ࢩࣙࣥࠖࡢྠᨻ⟇ࢆྰᐃࡋ࠼࡞࠸ࡇࢁࠊ࢜ࢫ࣐ ࣭࢚࣮ࣥࣜࢺࡗ࡚ࡢࠕ࢜ࢫ࣐ࣥࡢᏑᅾࡢ㔜ࡉࠖᙼࡽࡢࠕ⮬⏤ࡉࠖࡀ࠶ࡗࡓᣦࡋ࡚࠸ ࡿनࠋࡇࡢࡇࡣࠊࡲࡗࡓࡃྠᵝࡇࡢᮇࡢ୰ᅜࡢ࢚࣮ࣜࢺࡶᙜ࡚ࡣࡲࡿࡼ࠺ᛮ࠼ࡿࠋࡇ ࢀࢆᡴ㛤ࡋ࡚᪂ࡓ࡞ᅜᐙయไᑟ࠸ࡓࡢࡀࢺࣝࢥࡢᅜẸᅜᐙᛮ࡛࠶ࡾࠊ୰ᅜࡢඹ⏘⩏ᛮ࡛ ࠶ࡗࡓࠋ 29 ୡ⏺ྐⓗ࡞ど㔝ࡽ ௨ୖࡢࡼ࠺࡞ᶫᮏࡢ⤒Ṕࢆࡳ࡚ࡶࠊ᪥ᮏࡢᡓ๓ᡓࡢᨭ㓄యไࢆࣇࢩࢬ࣒ࡢ࢝ࢸࢦ࣮ࣜ ྵࡵࡿࡇࡀ࡛ࡁࡿࡢࡔࡀࠊࡇࢀࡲ࡛ゐࢀ࡚ࡇ࡞ࡗࡓࠊᶫᮏࡢ⾜ືᾏእࡢ㛵ಀࢆ᫂ࡽ ࡍࡿࡇࡼࡗ࡚ࠊࡇࡇ࡛ࣇࢩࢬ࣒ࡢᅜ㝿ⓗ࡞⨨࡙ࡅࠊࡉࡽࡣୡ⏺ྐⓗ࡞⨨࡙ࡅࡶゝ ཬࡋ࡚࠾ࡁࡓ࠸ࠋࡇࡇ࡛࠸࠺ᾏእࡢ㛵ಀࡣࠊࡾࢃࡅ୰ᅜࡢ㛵ಀ࡛࠶ࡿࠋ ๓㏙ࡢࡼ࠺ࠊᶫᮏࡢ⤖ᡂࡋࡓᱜࡣࠊ ᖺ ࡘࡢ㌷ࢡ࣮ࢹࢱ࣮ࡢ⏬ẕయ࡞ࡿࡀࠊ ࡇࡢ୕᭶௳༑᭶௳ࡣ࠸ࡎࢀࡶᮍ㐙⤊ࢃࡿࠋࡋࡋࠊྠᖺ୧௳ࡢ㛫㉳ࡉࢀࡓ୰ᅜ ࡛ࡢ‶ᕞኚࡣᡂຌࡋࠊ⩣ᖺࡢ ᖺࡢ‶ᕞᅜタ❧ࡢᇶ♏ࢆ⠏ࡃࠋࡇࡢ‶ᕞኚᮍ㐙ࡢ㌷ ࢡ࣮ࢹࢱ࣮ࡢ㛫ࡢ㛵ಀࡀࡇࡇ࡛ࡢၥ㢟࡛࠶ࡿࡀࠊࡑࡢ㝿ࠊࡇࡢ㛵ಀࢆࡢ࡛ࣞ࣋ࣝྲྀࡾୖࡆࡿࡢ ࡉࡋ࠶ࡓࡾὀពࡀᚲせ࡛࠶ࡿࠋᶫᮏࡢ‶ᕞኚࡢ㛵ࡢ࠺ࡕࠊ㌷ุୖࡢ㈐௵ࢆၥࢃࢀ ࡿ㛵ࡀࠊᴟᮾᅜ㝿㌷୍ุ࡛㈏ඹྠㅛ㆟୰ᅜᑐࡍࡿ␎ᡓதࡢ 㡯┠ࡘ࠸࡚ㄆࡵࡽࢀࠊ ⤊㌟⚗㘑ࡢุỴࡀୗࡉࢀ࡚࠸ࡿրࠋࡋࡋࠊࡇࡇ࡛ၥ㢟ࡍࡿࡢࡣࠊᐇࡋ࡚ࡢᶫᮏࡢ㛵࡛ ࠶ࡾࠊࡉࡽࡑࢀࡢṔྐⓗ࡞⬦⤡࠾ࡅࡿព࡛࠶ࡿࠋ ࡉ࡚ࠊ‶ᕞኚ㇟ᚩࡉࢀࡿࡼ࠺࡞᪥ᮏࡢᑐ୰ᅜ✚ᴟእࡣࠊᅜẸࡼࡗ࡚ࡶᨭᣢࡉࢀࡿࡀࠊ ࡑࢀࡣ᪥ᮏࡢࡑࢀࡲ࡛ࡢᅜ㝿ⓗ࡞ᡓ␎ᐦ᥋㛵㐃ࡋ࡚࠸ࡿࠋ᪥ᮏࡣすḢࡢ㏆௦ᨻ⟇ࢆ᳜Ẹᆅ ᨻ⟇ࡶ㍺ධࡋࠊࢪࡢᆅᇦ࠾࠸࡚ࠊࡲࡎ 㸦᫂ 㸧ᖺྎ‴ࢆࠊ㸦᫂ 㸧 ᖺ㡑ᅜࢆ᳜Ẹᆅࡋ࡚㡿᭷ࡍࡿࠋࡇ࠺ࡋࡓ᳜Ẹᆅ࡛ࡣ⛣Ẹᨻ⟇ࡀࡽࢀ㌷ᨻࡀᩜࢀࡿࡢࡔࡀࠊ ᅜẸࡣࡇ࠺ࡋࡓṔྐⓗ࡞✚ࡳ㔜ࡡࢆ㏻ࡌ࡚᳜Ẹᆅᅜᐙࢆ⮬ᕫព㆑ࡋ࡚ࡺࡃࠋṔྐⓗ࠸࠼ࡤࠊ ᳜ẸᆅࡢᣑࢆࡵࡊࡍすḢิᙉࡢᖇᅜ⩏ࡣࠊ㈨ᮏ⩏ࡢⓎ㐩ࡶ ୡ⣖ᚋ༙᭱┒ᮇࢆ ㏄࠼ࡿࠋࡇࢀᑐࡋ࡚ࠊࡼ࠺ࡸࡃࡇࡢⅬ࡛㏆௦ࢆ┠ᶆయไ㌿ࢆᐇ⌧ࡋࡓ᪥ᮏࡣࠊࢻࢶ ࡸࢱࣜྠࡌࡃ㐜ࢀ࡚ࡁࡓᖇᅜ⩏ᅜࡋ࡚ୡ⏺ศཧຍࡍࡿ࠸࠺ࡢࡀࠊᙜࡢᅜ㝿ⓗ ࡞࡛࠶ࡿցࠋ ࡇࡢࡼ࠺࡞≧ἣࡣࠊࡲࡉᶫᮏࡢᒚṔయ⌧ࡉࢀ࡚࠸ࡿࡢ࡛࠶ࡿࠋࡍ࡛㏙ࡓࡼ࠺ࠊᶫ ᮏࡀࢱࢳࣗࣝࢡὀ┠ࡋࡓࡢࡣẸ᪘⩏❧⬮ࡋࡓᅜẸࡢ⤫ྜ࡛࠶ࡗࡓࠋࡇࢀࡘ࠸࡚ࡢᶫᮏ ࡢ⪃࠼ࡣ୍㈏ࡋ࡚࠸ࡓ࠸࠼ࡿࡀࠊ⤫ྜࡢయࡘ࠸࡚ࡢ⪃࠼ࡣࠊ๓㏙ࡢࡼ࠺ࠊᱜࡢタ❧ ࡢ㌷㒊࠾ࡅࡿ୰ሀᑗᰯࡽ㟷ᖺᑗᰯࠊࡉࡽ࣭භ௳ࡢࡢࡕࡣᅜẸࡢ࠺ࡕࡢ᭷ᚿ⛣ ⾜ࡍࡿࠋࡑࡢᮇࠊᶫᮏࡣ๓㏙ࡢࠕ᪥ᮏ㟷ᖺඪࠖ࠸࠺ᨻ⤖♫ࢆ⤖ᡂࡋࠊࡑࡢ⌮ࡢᐇ⌧ ྥࡅࡓᅜẸ㐠ືࢆᒎ㛤ࡍࡿࠋࡍ࡛ࢱࢳࣗࣝࢡࡢ௦ࢆ㐣ࡂࡓᙜࠊୡ⏺ࡢᅜẸᅜᐙࡣᅜẸ⤫ ྜࡢഴྥࢆᙉࡵࠊከࡃࡣᅜᐙ⥲ືဨࡢయไࢆ᥇⏝ࡍࡿࡇ࡞ࡿࠋࡋࡋࠊࡑࡢ᪉ྥࡣ⮬⏤⩏ ⓗయ⩏ⓗࡢ ✀㢮ศࢀࠊᚋ⪅ࡣࡉࡽࣇࢩࢬ࣒ⓗඹ⏘⩏ⓗศࢀࡿࡀࠊࡍ ࡛ゝཬࡋࡓᒣཱྀࡼࡿࣇࢩࢬ࣒ࡢ ࡘࡢ≉ᚩ࡛ࡣࠊࡑࢀࢆඹ⏘⩏ࡽ༊ู࡛ࡁࡎࠊࡑࢀࡽ ࡢ≉ᚩࡣయ⩏ࡢ≉ᚩࡔ࠸࠺ࡇ࡞ࡿࠋᒣཱྀࡼࢀࡤࠊࡇࡢ୧⪅ࢆศࡘ➨ ࡢ≉ᚩࡣࠊ ㌷ࡸᐁ࡞ࡢ᪤ᡂࡢᨭ㓄ᒙࡢືࡋࡓ㒊ศ୰㛫ⓗㅖ㝵ᒙࢆᇶ┙ࡋࡓ⾗㐠ືࡢᣦᑟ⪅ ࡢྠ┕࡛࠶ࡿ࠸࠺ࠋ๓⪅ഴࡃࡁᶒጾ⩏ⓗࣇࢩࢬ࣒ࡀࠊᚋ⪅ഴࡃࡁఝ㠉ⓗࣇ ࢩࢬ࣒ࡀⓏሙࡍࡿࡉࢀࡿւࠋᶫᮏࡣᚋ⪅ࢆᶆᴶࡍࡿࡀࠊ᪥ᮏᐇ㝿ᡂ❧ࡋࡓኳⓚไࣇࢩࢬ ࣒ࡣ๓⪅ᒓࡍࡿࡢ࡛࠶ࡿࠋࡇࡢࡼ࠺࡞᪥ᮏࡢࣇࢩࢬ࣒ࡣࠊ๓㏙ࡢ᳜Ẹᆅᨻ⟇࠾࠸࡚୰ᅜ ࡘࡡ㛵ࢃࡾࢆࡶࡗ࡚ࡁ࡚࠸ࡿࠋ ࡑࡢ✚ᴟᨻ⟇ࡣࡉࡋ࠶ࡓࡾࠊᱜࡢ㊃ព᭩࠾࠸࡚ࡘࡂࡢࡼ࠺࡞እ୍⯡㛵ࡍࡿពぢ⾲᫂ ࡳࡿࡇࡀ࡛ࡁࡿࠋ⌧ᅾࡢ♫ໃࡣ⮳ࡿࡇࢁ࡛㏥ᗫࡋⲨᗫࡋ࡚࠸ࡿࡀࠊࠕ᭦அࢆእົ᪉ 㠃ぢࡿⅭᨻ⪅ࡣᅜᐙⓒᖺࡢ㛗ィࢆᛀ༷ࡋࠊิᅜࡢ㰯ᜥࢆ❚ࡩࡇࡢࡳỮࠎࡋ࡚ఱ➼ᑐእ Ⓨᒎࡢ⇕ࢆ᭷ࡏࡎࠊ⥔᪂௨᮶ࠊ✚ᴟ㐍ྲྀࡢẼ㨨ࡣࡃᾘ☻ࡋཤࡾࠊⅭேཱྀ㣗ᩱၥ㢟ゎỴࡢΰ㏞ 28 ࡢࣇࢩࢬ࣒ࠖࡍࡿぢゎࡀ࠶ࡾࠊࡇࢀࡣࡇ࠺ࡋࡓ㐠ືᙧែࡢ㛫ࡢ┦㐪ࢆ⌮ゎࡍࡿࡢ㔜せ࡛࠶ ࡿࠋࡓࡔࠊ㏆ᖺࡢ◊✲ࡼࢀࡤࠊ⊂ఀࡢࣇࢩࢬ࣒࠾࠸࡚ࡶࠕୖࡽࠖࡢせ⣲ࠊ᪥ᮏࡢࣇࢩ ࢬ࣒࠾࠸࡚ࡶࠕୗࡽࠖࡢせ⣲ࡀᣦࡉࢀ࡚࠸࡚ࠊࡑࡢ┦ᑐⓗ࡞ព࠶࠸ࢆ▱ࡗ࡚࠾ࡃᚲせࡀ ࠶ࡿռࠋ ࡇࢀ㛵㐃ࡋ࡚ࠊ᪥ᮏࡢࣇࢩࢬ࣒ࡢయ࡛࠶ࡿ㌷㒊࠾࠸࡚ࠊᑟᶒࡀⓚ㐨ὴࡽ⤫ไὴ ⛣ࡗࡓࡇࢆㄝ᫂ࡏࡡࡤ࡞ࡽ࡞࠸ࠋ๓㏙ࡢࡼ࠺ࠊ༑᭶௳࡛ࢡ࣮ࢹࢱ࣮ኻᩋࡋࡓࡢࡣࠊᶫ ᮏ࣭ᕝὴࡽす⏣࣭ὴࡀ㞳ࢀࡓࡓࡵ࡛࠶ࡿࡀࠊᚋ⪅ࡢ୍ὴࡀⓚ㐨ὴ࡛࠶ࡾࠊ㌷㒊ࡢᑚᐁ⣭ࢆ ୰ᚰ⤌⧊ࡉࢀ࡚࠸࡚బᐁ⣭୰ᚰࡢ๓⪅ࡣ␗࡞ࡿࠋࡋࡋࠊᶫᮏ⮬㌟ࡣ୕᭶௳ࡢኻᩋᚋࠊ ᅇ㢳ᡭグ࡛ḟࡢࡼ࠺㏙࡚࠸ࡿࠋࠕᢚࠎ㝣ฟ㌟⪅ࡣໃ㏄ྜࡍࡿฟୡ⪅㒊ࢆ༨ࡴࡿࡀ ᙜࡢ㏻ᘢ࡞ࡾࡁࠋᨾணࡣ୕᭶௳ࢆᶵࡋᱜဨࡢኚ᭦ࢆỴࡋࠊ᭟ዲࡴฎ࠶ࡽࡊࡾࡋ㝲 㝃ࡁᑡኊᑗᰯࡧࡃࠋ᮶ࡿࡶࡢ⥆ࠎࡋ࡚ᚿẼ᪲┒ࠊಙᛕࡢᙉᅛ࡞ࡿࡇᏛฟ㌟⪅ࡢẚ ࠶ࡽࡎࠋஅࡼࡾࡋ࡚㝲㝃ࠊ㝣Ꮫ⏕ࠊ◙ᕤᏛᰯࠊኈᐁᏛᰯࠊᡞᒣᏛᰯ᮶ࡓࡾཧࡎࡿࡶࡢᩘ▱ࢀࡎࠖ սࠋࡇ࠺ࡋࡓᅇ㢳ㄯࡽࡍࢀࡤࠊ୕᭶௳ᚋࡢᶫᮏࡢ᪉㔪㌿ࡣほⓗ࡞ᛮ࠸␃ࡲࡾࠊ༑᭶ ௳ࡶࡲࡓኻᩋ⤊ࢃࡿࠋ ࡑࡢᚋࠊࢡ࣮ࢹࢱ࣮ィ⏬ࡢᑟᶒࡣⓚ㐨ὴࡀᥱࡾࠊࡘࡢ㌷ࢡ࣮ࢹࢱ࣮ࢆỴ⾜ࡍࡿࠋ୧⪅ ࡶᨻᗓࡢせேࢆくᧁࡋ࡚࠸ࡿࡀࠊ㸦 㸧ᖺࡢ୍࣭௳ࡣᭀⓎⓗ࡞▐ࡢ௳࡛ ࠶ࡿࡢᑐࡋ࡚ࠊ ᖺࡢ࣭භ௳ࡣୗኈᐁ ྡవࡾࡢཧຍࡢࡶィ⏬ⓗᐇ⾜ࡉࢀࠊ Ọ⏣⏫ࡸ㟘ࣨ㛵࡞ᨻࡢ୰ᚰᆅᇦࡀ༨ᣐࡉࢀࡿࠋࡔࡀࠊࡇࡢ㒊㝲ࡣ ᪥ᚋ㙠ᅽࡉࢀ࡚ࡋࡲ࠸ࠊ ࡑࡢᚋࡣࠊỴ⾜య࡛࠶ࡿⓚ㐨ὴࡀᑐᢠࡋ࡚࠸ࡓ୰ሀᑗᰯࡢ⤫ไὴࡀ㌷㒊ࡢᑟᶒࢆᥱࡾࠊᨻᶒ ࡼࡾࡁ࡞ᙳ㡪ࢆཬࡰࡍࡇ࡞ࡿࠋࡇࢀࡼࡗ࡚ࠊ㌷㒊ᑟࡢᨻᶒ㐠Ⴀࡢࡶ࡛ࠊࣇࢩࢬ ࣒ࡀⓚ㐨ὴࡢᙇࡼࡾࡶ⦆ࡉࢀࡓᙧ࡛╔ᐇ᥎ࡋ㐍ࡵࡽࢀࡿࡇ࡞ࡿࠋ๓㏙ࡢࡼ࠺ࠊࣇ ࢩࢬ࣒ࡢ➨୍ࡢ≉ᚩࡋ୍࡚ඪ⊂ࡼࡿᙉไⓗྠ୍ࡀᣲࡆࡽࢀ࡚࠾ࡾࠊࢱ࡛ࣜࡶࢻࢶ ࡛ࡶࣇࢩࢫࢺᨻඪࡼࡿ⊂ࡀᐇ⌧ࡉࢀ࡚࠸ࡿࠋࡋࡋࠊ᪥ᮏࡢࣇࢩࢬ࣒ࡣࡑࡢయไࡢᯟ ࠾࠸࡚ࠊ㸦 㸧ᖺࡢᅜᐙ⥲ືဨἲࡢࡶ࡛ࡣࣇࢩࢬ࣒ࡢ➨୕ࡢ≉ᚩࡋ࡚ࡢ⾗ ືဨࡢᇶ┙⤖ࡧࡘ࠸࡚ࠊ」ᩘᨻඪᨻࡢᣲඪయไ࠸࠺ᙧែࢆࡗࡓࡋࠊᨻඪࡢゎᩓࢆࡶ ࡞ࡗࡓ ᖺࡢᨻ⩼㈶ࡢࡶ࡛ࡶࠊࡑࡢᙧែࢆኻ࠺ࡇ࡞ࡃࠊ୍ඪ⊂ࡸ㌷㒊⊂⮳ࡿ ࡇࡣ࡞ࡗࡓࡢ࡛࠶ࡿվࠋ ࡇࢁ࡛ᶫᮏࡣ࠸࠼ࡤࠊ㸦 㸧ᖺ࣭භ௳㛵ࡋ࡚ࠊ㝣㌷ࡢணഛᙺᘔࡉ ࢀࠊྠᖺࢺࣝࢥ㟷ᖺඪࢆ㐃ࡉࡏࡿࠊẸ㛫ࡢᅋయࡢ᪥ᮏ㟷ᖺඪࢆタ❧ࡍࡿࠋࡑࡢ⤖ඪᘧ࠾ ࠸࡚Ⓨ⾲ࡉࢀࡓࠕᶫᮏḠ㑻ᐉゝࠖ࠾࠸࡚ࠊᶫᮏࡣ᪥ᮏ㟷ᖺඪࡢࡀࠕᅜẸ⥲ືဨࢆ┠ᶆ ࡍࡿ୍ᅜ୍ඪࡢᐇ⌧࠶ࡿࠖ᫂ゝࡋ࡚࠸ࡿࠋࡇࡇࡣࠊᶫᮏࡢᵓࡀ᪥ᮏࡢ⌧ᐇ࡛࠶ࡿ㌷㒊 ࣇࢩࢬ࣒௨ୖࠊࣇࢩࢬ࣒ⓗ࡛࠶ࡗࡓࡇࡀ❚࠼ࡿࠋࡑࡋ࡚ࠊ๓㏙ࡢᨻ⩼㈶ࡢ⤖ᡂᚋࠊ ᶫᮏࡣᖖ௵⥲ົᑵ௵ࡍࡿࡀࠊᨻ⩼㈶ࡢ㠀ᨻⓗ࡞⤌⧊యไࢆᢈุࡋ࡚⩣ᖺ㎡௵ࡍࡿࠋࡋ ࡋࠊᨻⓗ࡞άືࡣ⥅⥆ࡍࡿࡢ࡛࠶ࡗ࡚ࠊᮾ᮲ෆ㛶ࡣ 㸦 㸧ᖺ⩼㈶㑅ᣲࢆᐇࡋ ࡚ࣇࢩࢫࢺⓗ࡞୍ඪ⊂ࡍࡇࡋ㏆࡙ࡃࡀࠊᶫᮏࡣࡑࡢ㑅ᣲ࡛⾗㆟㝔㆟ဨᙜ㑅ࡋࠊᅜᨻཧ ຍࡍࡿࡇ࡞ࡿࠋᡓᚋࡣᴟᮾ㌷ุ࡛⤊㌟⚗㘑ࡢุỴࢆཷࡅࠊฟᡤᚋࠊཧ㝔㑅❧ೃ⿵ࡋࡓ ࡀⴠ㑅ࡋ࡚ࠊ㸦 㸧ᖺ ṓ࡛Ṛཤࡍࡿտࠋ 27 ࣥࠊࢱࣜࡢ࣒ࢵࢯ࣮ࣜࢽࠊࢻࢶࡢࣄࢵࢺ࣮ࣛࠊ࣌ࣝࢩࣕࡢࣜࢨ࣭ࣁࣥ㸦ࣞࢨ࣮࣭ࣃࣇࣦࣛ ࣮㸧࡞ࠊୡ⏺ࡣᣲᅜ୍⮴ࡼࡗ࡚ᅜᐙ⤫ไࢆ⾜࠺ᨻయไྥࡗ࡚࠸ࡿ࠸࠺ࠋࡑࢀࡶ ࢃࡽࡎࠊ᪂⪺ࡽ❚࠼ࡿ᪥ᮏࡢᐇࡣࠊ⮬⏤⩏ࢆ᭱ୖࡢࡶࡢࡋ࡚ࡑࡢᅪෆ࠶ࡾࠊࡇࡢ ࡲࡲ࡛ࡣୡ⏺➇தࡢⴠః⪅࡞ࡿุ᩿ࡋ࡚࠸ࡿչࠋ ᪥ᮏࡢࡇࡢࡼ࠺࡞ホ౯ࡣࠊṇࢹࣔࢡࣛࢩ࣮࠸࠺ࡑࢀࡲ࡛ࡢ᪥ᮏࡢẸ⩏ⓗ࡛⮬⏤ ⩏ⓗ࡞ᨻࢆᑐ㇟ࡋ࡚࠸ࡿࠋ㸦ṇ 㸧ᖺཎᩗࡼࡗ࡚ࠊ᫂ࡢඖ௨እࡢᨻඪ⥲ ࡼࡿෆ㛶ࡀࡣࡌࡵ࡚⤌⧊ࡉࢀࠊ㸦ṇ 㸧ᖺࡣࠊ ṓ௨ୖࡢ⏨Ꮚဨ㑅ᣲᶒࢆ࠼ࡿ ᬑ㏻㑅ᣲἲࡀබᕸࡉࢀࡓࠋࡲࡓࠊ➨୍ḟୡ⏺ᡓࡢ≧ࡣࣦ࢙ࣝࢧࣘ᮲⣙ࢆฟⓎⅬࡋ࡚ᅜ㝿 ⓗ࡞ᖹ㐠ືࢆចࡁ㉳ࡇࡋࡓࡀࠊ᪥ᮏࡶᖹᛮࡢᛮ₻ࡀᢲࡋᐤࡏ࡚࠸ࡓࠋࡑ࠺ࡋࡓ≧ἣࡣ㌷ ⓗࡣᅜ㝿ⓗ࡞㌷⦰ᨻ⟇⌧ࢃࢀ࡚࠸࡚ࠊ ᭶௳ࡢ┤᥋ⓗዎᶵࡋ࡚๓㏙࡛ゝཬࡋࡓࣟࣥࢻ ࣥ᮲⣙ࡶࡑࡢὶࢀࡢ୰࠶ࡾࠊ᪥ᮏᨻᗓࡶࡑࢀᚑ࠺ࡃ㌷㒊ᅽຊࢆࡅࡿࡢ࡛࠶ࡿࠋࡉࡽ ᙜࡣࠊ㌷ேᑐࡍࡿẸ㛫ேࡢព㆑ࡶ෭ࡸࡸ࡛ࠊ㌷㒊ࡢ‶ࡀ㨚✚ࡋ࡚࠸ࡓࡶᣦࡉࢀ࡚࠸ ࡿպࠋ ࡋࡋࠊࡇ࠺ࡋࡓ⮬⏤⩏ࠊࡲࡓᖹ⩏ࡢ⇕ពࡣࠊࡇࢀࡽࡢᨻ⟇ࢆ㐙⾜ࡍࡿࡣࡎࡢᨻඪࡀ ᨻதࡸở⫋ࡲࡳࢀ࡚࠸ࡿ࠸࠺⌧ᐇࢆ┤㠃ࡋ࡚ࠊᨻඪᨻࡢಙᅽಽࡉࢀ࡚ࡋࡲ࠺ࠋࡑ࠺ ࡋࡓᨻಙࢆᡴ㛤ࡍࡿ࠸࠺Ⅼ࡛ࠊᶫᮏࡽࡢࢡ࣮ࢹࢱ࣮ィ⏬ࡣୡㄽ࠾࠸࡚ᚰⓗㄆࡉࢀ ࡓ㠃ࡀ࠶ࡗࡓ࠸࠼ࡼ࠺ࠋࡑࢀࡣࠊ㌷㒊ࡼࡿ༑᭶௳ࡢฎ⌮ࡶࡳࡽࢀࠊ㤳ㅛ⪅࡛࠶ࡗࡓᶫᮏ ࡛ࡉ࠼㔜ㅽៅ ᪥ࡢ⾜ᨻฎศࡢࡢࡕࠊጲ㊰ࡢ㔝◙㐃㝲ᕥ㑄ࡉࢀࡓࡢࡳ࡛࠶ࡗࡓջࠋࡇ࠺ࡋ ࡓὶࢀࡀ 㸦 㸧ᖺࡢ୍࣭௳ࠊ㸦 㸧ᖺࡢ࣭භ௳࠸࠺ⱝᡭᑗᰯ ࡢ㌷ࢡ࣮ࢹࢱ࣮ࡘ࡞ࡀࡾࠊࡑࡢᚋࡢᣲᅜ୍⮴యไኴᖹὒᡓதࡢ✺ධ࠸࠺ែࢆᣍࡃ ࡢ࡛࠶ࡿࠋ ࡓࡔࠊࡇࡇ࡛ὀពࡍࡁࡇࡣࠊ๓⪅ࡢࢡ࣮ࢹࢱ࣮ࡀࡑࡢࡲࡲࠊᶫᮏࡀࡢࡒࢇࡔᣲᅜ୍⮴య ไࢆᶞ❧ࡋࡓࢃࡅ࡛ࡣ࡞࠸࠸࠺ࡇ࡛࠶ࡿࠋࡲࡓࠊ᪥ᮏࢺࣝࢥࡢᣲᅜ୍⮴ࡣࡑࡢෆᐇࢆ␗ ࡋ࡚࠸ࡓࡇࡶὀពࡍࡁ࡛࠶ࡗ࡚ࠊࢱࢳࣗࣝࢡࡢሙྜࡣࠊ࢜ࢫ࣐࣭ࣥࢺࣝࢥࡢᪧయไࡽ ⤫㡿⊂ୗࡢ㏆௦ⓗ࡞ඹไࡢᅜᐙᨵ㐀࡛࠶ࡾࠊ࡞ࡾከᵝ࡞ࢺࣝࢥẸ᪘ࡢ⤫ྜ࠸࠺ከẸ ᪘⩏࡛࠶ࡿࠋࡇࢀᑐࡋ࡚ᶫᮏࡢሙྜࡣࠊ᫂⥔᪂࡛ᪧయไࢆኚ㠉ࡋ࡚ᶞ❧ࡋࡓ㏆௦ⓗ࡞❧᠇ ྩไࢆࣇࢩࢬ࣒ᅜᐙ⦅ࡍࡿᅜᐙᨵ㐀࡛࠶ࡾࠊẸ᪘ᑟࡢẸ᪘⩏ⓗ⤫ྜ࡛࠶ࡿࠋ ࡇࢀࡽᣲᅜ୍⮴యไẸ᪘⩏ࡢၥ㢟ࡘ࠸࡚ࡣࠊࡢࡕྲྀࡾୖࡆࡿࡇࡋ࡚ࠊᮏ✏ࡀࡉࡋ࠶ ࡓࡾࡢ㛵ᚰᑐ㇟ࡣࣇࢩࢬ࣒࡛࠶ࡾࠊ୍㐃ࡢࢡ࣮ࢹࢱ࣮ࡢ࠶タ❧ࡉࢀࡓᣲᅜ୍⮴యไࡀࡢࡼ ࠺࡞ព࡛ࣇࢩࢬ࣒࡛࠶ࡗࡓࡢࢆࡲࡎㄝ᫂ࡏࡡࡤ࡞ࡽ࡞࠸ࠋ ࿘▱ࡢࡼ࠺ࠊࣇࢩࢬ࣒㸦IDVFLVP㸧ࡣࢱ࡛ࣜ ᖺ⤖ᡂࡉࢀࡓࠕཧᡓරኈࡢࣇ ࢵࢩ㸦IDVFLGLFRPEDWWLPHQWR㸧ࠖࢆㄒ※ࡋ࡚࠸ࡿࡀࠊඪ㤳ࡢ࣋ࢽ࣮ࢺ࣭࣒ࢵࢯ࣮ࣜࢽࡣ࣮ࣟ ࣐㐍㌷ࢆᩒ⾜ࡋ࡚ ᖺୡ⏺࡛ึࡢࣇࢩࢬ࣒ᨻᶒࢆタࡍࡿࠋࡇࢀ⥆࠸࡚ࡣࠊ ᖺ ࢻࢶࡢࢼࢳࢬ࣒ࡀࠊࢻࣝࣇ࣭ࣄࢵࢺ࣮ࣛࡢ⋡࠸ࡿᅜẸ♫⩏ࢻࢶປാ⪅ඪ㸦16'$3 1DWLRQDOVR]LDOLVWLVFKH'HXWVFKH$UEHLWHUSDUWHL㸧ࡢᨻᶒࡼࡗ࡚⌧ᐇࡢᨻࢆᑟࡃࡇ࡞ ࡿࠋ୍⯡ࡣࠊࡇࡢࡼ࠺࡞ࢱࣜࡢࣇࢩࢬ࣒㸦⊃⩏㸧ࢻࢶࡢࢼࢳࢬ࣒ࢆཎᆺࡋ࡞ࡀ ࡽࠊ㸦 㸧ᖺࡢ᪥⊂ఀ୕ᅜ㌷ྠ┕ࢆᛕ㢌᪥ᮏࡢኳⓚไࣇࢩࢬ࣒ࢆྵࡵ࡚ࠊࣇ ࢩࢬ࣒ࡢᆺࡀᐃࡉࢀࡼ࠺ࠋᒣཱྀᐃࠗࣇࢩࢬ࣒࠘ࡼࢀࡤࠊࡇࡢࡼ࠺࡞ࣇࢩࢬ࣒ࡢ≉ᚩࡣࠊ ࡲࡣࠊ➨ ୍ඪ⊂ࡼࡿᙉไⓗྠ୍ࠊ➨ ᨻ㆙ᐹࡼࡿ⮬⏤⩏ⓗㅖᶒࡢᢚ ᅽࠊ➨ ᪂⛛ᗎྥࡅ࡚ࡢ⾗ືဨ࠶ࡿࡉࢀࡿࠋࡋࡋࠊ๓⪅ࡢࣇࢩࢬ࣒࡛ࡣ⾗ⓗ ࡞ᨻඪ⤌⧊ࡽ㐠ືࡀ㐍ࡵࡽࢀࡓࡢᑐࡋ࡚ࠊ᪥ᮏࡢࣇࢩࢬ࣒ࡣࠊᅜᐙస⏝ࢆ࡞࠺㌷㒊ࡢ ࢽࢩࢸࣈ࡛᥎㐍ࡉࢀࡓ࠸࠺ᐇࡽࠊ๓⪅ࢆࠕୗࡽࡢࣇࢩࢬ࣒ࠖࠊᚋ⪅ࢆࠕୖࡽ 26 Ⅽᨻ⪅ࡢṇᅜົࡢఙᙇ㈨ࡍࡿࡃぬᝅࡍࡿࡶࡢ࡛࠶ࡿࠊ⾲᫂ࡋ࡚࠸ࡿࠋࡘࡲࡾࠊᨻᶒࡀ ࡇࢀࡽᝏࡋࡁ≧ἣఱࡽᑐฎࡍࡿࡇࡢ࡞࠸ᅜࢆ៧࠼࡚ࠊᅜᐙࡢᨵ㐀ࡀၐ࠼ࡽࢀࡿࡢ࡛࠶ࡿմࠋ ࡇ࠺ࡋࡓᅜᐙᨵ㐀ࡢィ⏬ࡣࠊ 㸦㸧ᖺࡢ୕᭶௳༑᭶௳࠸࠺㌷㒊ࡼࡿᮍ㐙ࢡ ࣮ࢹࢱ࣮ࢆ㏻ࡌ࡚᫂ࡽ࡞ࡿࠋ୕᭶௳ࡢ┤᥋ⓗ࡞ዎᶵࡣࠊ๓ᖺࡢࣟࣥࢻࣥ㌷⦰᮲⣙ࡢ⥾⤖ ࠶ࡾࠊࡑࡢ┤ᚋᾏ㌷㌷௧㒊ཧㅛࡢ⮬Ỵࡶ㌷⦰ࡀᅜ㜵ࢆ༴࠺ࡃࡍࡿ࠸࠺㌷㒊ࡢពぢࡸୡㄽໃ ࠸ࢆ࠼ࡓյࠋ୕᭶௳ࡢࢡ࣮ࢹࢱ࣮ィ⏬ࡣᶫᮏࡀᱜࢆ㏻ࡌ࡚ࡅࡓ࠸ࢃࢀࡿࡀࠊࡶ࠺୍ ᪉ࡢᙜ⪅࡛࠶ࡿẸ㛫ேࡢᕝ࿘᫂ࡀ࠸࡚ࠊ㌷ົᒁ㛗ࡢᑠ☾ᅜ⤖ࡧࡘ࠸࡚ᑟᶒࢆᥱࡗࡓࠋ ᕝࡣ 㸦ṇ 㸧ᖺᅜᐙ⩏ࡢᨻᅋయ࡛࠶ࡿ⊰Ꮡ♫ࠊࡉࡽ 㸦ṇ 㸧ᖺ⾜ᆅ ♫ࢆ⤖ᡂࡋ࡚࠸ࡿࠋ ィ⏬࡛ࡣࠊࡇࡢᕝࡀࡲࡎᮾி୍ேࡢᨻᗓࢹࣔࢆࡋࡅࠊྠᨻᗓせேࡢබ㑰⇿ ᙎᨷᧁࢆࡅࡿࠋࡑࡋ࡚ࠊࡑࢀࢆᶵᡄཝ௧ࢆᩜࡁࠊࡑࡢ㛫㌷㝲ࡀ㆟ࢆ༨ᣐࡋ࡚ෆ㛶⥲㎡ ⫋ࡉࡏࠊᏱᇉ୍ᡂ㝣㌷ᑗ⤌㛶ࡢࡀ㝆ୗࡍࡿࡢࢆᚅࡘࠋᡓᚋఏ࠼ࡽࢀࡓ᭩㢮ࡽࡣࠊࡇ ࠺ࡋࡓ⤌㛶ࡲ࡛ࡢィ⏬ࢆヲ⣽▱ࡿࡇࡀ࡛ࡁࡿࡀࠊ⤌㛶ᚋࡢᨻ⟇ࡢලయⓗ࡞ෆᐜࡣ᫂☜࡛ࡣ࡞ ࠸ࠋࡲࡓࠊᕝࡢᏱᇉᐄ᭩⡆ࡶࠊᨻඪᨻࢆࡋࡓ㌷㒊⊂ࡢᨻᶒࢆ⋡࠸࡚ࠊࠕ㏥㌿ࡢಙᛕࠖ ࠕ៓ࡢẼࠖࢆࡶࡗ࡚ࠕྩᅜࡢ⩏ᣕᤣࠖࡋࠊࠕྩᅜࡢ⩏ࢆ㈇Ⲵࡋ࡚ⓚᅜࡢ㠃┠ࢆ୍᪂ࡋࠊ ⓚጾࢆෆእᐉᥭࡍࡿࠖࡇࢆ㢪࠺ࡢࡳ࡛࠶ࡾࠊ๓グࡢ㊃ព᭩ྠᵝᢳ㇟ⓗ࡞ゝ㎡␃ࡲࡿࡢ ࡳ࡛࠶ࡿնࠋ ࡇࡢ௳ࡣࠊ⤖ᒁࠊᏱᇉࡢྠពࡼࡾⓎ⤊ࢃࡾࠊࡼࡾ㐣⃭࡞༑᭶௳Ⓨᒎࡍࡿࠋ ༑᭶௳ࡢィ⏬࡛ࡣࠊᶫᮏࡀඛᑟࡋ࡚㌷㒊ࡀ┤᥋๓㠃ฟ࡚ࠊᕝ࡞Ẹ㛫ேࡣ࠺ࡋࢁ㏥ࡃࠋ ィ⏬ࡼࢀࡤࠊ㌷㒊ࡀᨻᗓせே㝣㌷㤳⬻㒊ࢆᛴくࡋ㆙どᗇ᪂⪺♫ࢆ༨ᣐࡋ࡚ࠊⲨᮌ㈆ኵ㝣㌷ ୰ᑗࡢ㝆ୗࢆኳⓚዌୖࡍࡿ࠸࠺ࡶࡢ࡛࠶ࡗࡓࠋࡋࡋࠊࡇࡢィ⏬ࡣ㠉᪂ὴᑗᰯࡢෆ㒊 ศࡢ⤖ᯝࠊ᠇ර㝲ࡼࡿᶫᮏ࡞Ỵ⾜ၐ⪅ࡢ㐊ᤕࡼࡗ࡚ᮍ㐙⤊ࢃࡿࠋࡇࡢෆ㒊ศࡣࠊ ᱜࡢ୰ᚰ࡛࠶ࡗࡓబᐁ⣭ࡢᨵ㠉ὴᑚᐁ⣭ࡢ㝲ࡁࡢ㟷ᖺᑗᰯࡢᨵ㠉ὴࡢ㛫㉳ࡗࡓࡶࡢ࡛ࠊ ᚋ⪅ࡢ⌮ㄽⓗ࡞ᣦᑟ⪅ࡣ୍㍤࡛࠶ࡗࡓࠋࡣࡍ࡛ 㸦ṇ 㸧ᖺࠗᅜᐙᨵ㐀ཎ⌮⥘࠘ ࢆⴭࡋࠊ๓㏙ࡢ⊰Ꮡ♫ࠊࡉࡽ⾜ᆅ♫ᒓࡋ࡚ࠊᕝࡶᅜᐙᨵ㐀㐠ືᦠࢃࡿࠋࡋࡋࠊ 㸦ඖ㸧ᖺὴࡀᕝὴࡽศࡋ࡚⬺㏥ࡋࠊ㟷ᖺᑗᰯࡢከࡃࡣࡘࡁࠊⓚ㐨ὴ ࡤࢀࡿࢢ࣮ࣝࣉࡋ࡚᫂☜࡞ࡿࠋࡓࡔࠊ༑᭶௳ࡢᙜึࡣⓚ㐨ὴࡢᑗᰯࡶィ⏬ཧຍࡍࡿࡢࡔ ࡀࠊ⤊┙࠾࠸࡚ࡣᶫᮏᕝࡢ㊰⥺ᑐ❧ࡋ࡚ࠊከࡃࡀᢤࡅࡿࡇ࡞ࡿշࠋ ࡇࢀࡽ ࡘࡢ௳ࡣࠊ㌷㒊ᑟࡢᨻᶒࡢࡶ࡛ᅜᐙࢆᨵ㐀ࡋࡼ࠺ࡍࡿࠊᶫᮏࡸᕝࡢᙇ ᑟࢀࡓࡶࡢ࡛ࠊṊຊࡼࡗ࡚㠀ྜἲᨻᶒࢆዣྲྀࡍࡿ࠸࠺ព࠾࠸࡚ࢡ࣮ࢹࢱ࣮࡛࠶ࡗ ࡓࠋࡇࢀࡀồࡵࡓࡶࡢࡣࠊࡉࡋ࠶ࡓࡾⓚ㐨ὴࡶྵࡵ࡚ࠊࠕྩഃࡢዮࠖࡢᤲウࡼࡿ㌷㒊⊂ࡢᶞ ❧࡛࠶ࡗࡓࠋࡋࡋࠊࡣᙜࡢᶫᮏࡸᕝࡢࡼ࠺㌷㒊⊂⩏࠶ࡿ࠸ࡣኳⓚ⤯ᑐ⩏࡛ࡣ ࡞ࡃࠊᅜẸ⩏ⓗ࡞య⩏ഴࡃࡶࡢ࡛࠶ࡗࡓࠋࡇࡢࡇࡣࠊᱜࡢࠕ┕ㅖኈࠖᕝࡀྵ ࡲࢀ࡚࠸ࡿࡢᑐࡋ࡚ࠊࡀࡑ࠺࡛ࡣ࡞࠸ࡇ⌧ࢃࢀ࡚࠸ࡿࡼ࠺ᛮ࠼ࡿոࠋ ࣇࢩࢬ࣒ࡢ㐨 ᶫᮏࡢ⥔᪂ࡢᚰࢱࢳࣗࣝࢡࡢ㠉ࡢ⢭⚄ࡢඹ㏻ᛶࡣࠊࡍ࡛ࡳࡓᱜࡢ⤖ᡂࡢ㊃᪨ ࡳࡿࡇࡀ࡛ࡁࡿࡀࠊࡑࢀࡣࠊࡁࡃ࠸࠼ࡤᅜᐙᨵ㐀Ẹ᪘⩏࡛࠶ࡿࠋࡉࡽࠊ୧⪅ࡢ⤖ࡧࡘ ࡁࡢࡑࡢᚋࡢ⏬⟇άືࡢ㛵ಀࡘ࠸࡚ࠊᶫᮏ⮬㌟ࡀぢゎࢆ㏙࡚࠸ࡿࡀࠊࡑࢀࡼࢀࡤࠊ ᶫᮏࡣࢱࢳࣗࣝࢡࢆ㏻ࡌ࡚ୡ⏺ࡢᨻⓗ࡞㊅ໃࢆࡳࡓ࠸࠺ࡇ࡛࠶ࡗ࡚ࠊࣟࢩࡢࢫࢱ࣮ࣜ 25 ㏆௦ࡢ⾜᪉᪥ᮏࣇࢩࢬ࣒ 㸫 ᶫᮏḠ㑻ࡢࢱࢳࣗࣝࢡീࢆᡭࡾࡋ࡚ 㸫 ➉ୗ ㈼ ࡣࡌࡵ ᶫᮏḠ㑻㸦㹼㸧ࡣ㝣㌷ᑡబ࡛࠶ࡗࡓ 㸦㸧ᖺࠊ ᡯ࡛ᅾࢺࣝࢥ᪥ᮏ 㤋Ṋᐁࡋ࡚ࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝ㉱௵ࡍࡿࠋࡑࢀࡲ࡛ࡣཧㅛᮏ㒊ࡢࣟࢩ⌜ᡤᒓࡋ࡚࠾ࡾࠊ ࡲࡓࠊࣁࣝࣆࣥࠊ‶ᕞ㔛ࠊࣁࣛࣝ࠸ࡗࡓ‶ᕞࡢ≉ົᶵ㛵እᆅ⤒㦂ࢆࡶࡘࠋᙜࡢࢺࣝࢥ ࡣࠊ➨୍ḟୡ⏺ᡓࡢᩋᡓᚋࠊ࡛ࣥ࢝ࣛࡢᅜẸ㆟ࡢ㛤ࠊࢺࣝࢥᅜẸ㌷ࡼࡿ㐃ྜ㌷ࡢᧁ◚ࠊ ᅜẸ㆟ࡼࡿࢫࣝࢱࣥ㸦ⓚᖇ㸧ไࡢᗫṆࠊ࣮ࣟࢨࣥࢾㅮ᮲⣙࠸࠺ࡼ࠺⃭ືࡢྈ୰࠶ࡗ ࡓࠋ ᖺᅜẸ㆟ࡣඹᅜᐉゝࢆ⾜࠸ࠊ㠉ࡢᣦᑟ⪅࡛࠶ࡿࢣ࣐࣭ࣝࢱࢳࣗࣝࢡࢆึ௦ ࡢ⤫㡿㑅ฟࡍࡿࠋࡑࡢᚋࠊࢱࢳࣗࣝࢡࡣ࢝ࣜࣇ㸦ᩍⓚ㸧ไࢆᗫṆࡋࠊ୍ኵ୍፬ไᗘࡢᑟධ ࡸࣛࢸࣥᩥᏐࢆ᥇⏝ࡍࡿ࡞ࠊᅜෆࡢ㏆௦ࢆ✚ᴟⓗ᥎ࡋ㐍ࡵࡿࠋ ᶫᮏࡣࡇ࠺ࡋࡓ㠉ᮇࡢࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝ ᖺవࡾᅾࡋࡓࡢࡔࡀࠊࡑࡢᙜࠊࢱࢳࣗࣝ ࢡࡢᚰ㓉ࡣⴭࡋࡃࠊࡑࡢ㠉ࡢ◊✲ἐ㢌ࡋ࡚࠸ࡓఏ࠼ࡽࢀ࡚࠸ࡿձࠋࡓࡋࠊࢱࢳࣗ ࣝࢡࡼࡾ㐙⾜ࡉࢀࡓࡢࡣࠊࢼࢩࣙࢼࣜࢬ࣒❧⬮ࡋࡓ㌷㒊ᑟࡢᅜẸ㠉࡛࠶ࡾࠊࡑࡢⅬ࡛ࡣࠊ ᚋ㏙ࡍࡿᶫᮏࡢࡵࡊࡋࡓᅜᐙᨵ㐀㢮ఝࡋ࡚࠸ࡿࠋᮏ✏ࡣࠊᶫᮏࡢ⾜ືࢆṔྐⓗࡓࡾ࡞ࡀࡽࠊ ࢺࣝࢥࡢᅜẸ㠉ࡢẚ㍑࠸࠺どⅬࡽ᪥ᮏࣇࢩࢬ࣒ࡢୡ⏺ྐⓗ࡞ពࢆ᳨ウࡍࡿࡇࡋ ࡓ࠸ࠋ➹⪅ࡋ࡚ࡣࠊࡇ࠺ࡋࡓ᳨ウࡢᡂᯝࡀ⌧௦࠾࠸࡚↓どࡉࢀࡿࡇࡢከ࠸ᖹࢆᨭᣢࡍࡿ ㆟ㄽࠊ㈉⊩ࡍࡿࡇࢆᮃࡴࡶࡢ࡛࠶ࡿࠋ ᶫᮏḠ㑻ࡢᅜᐙ⌮ࢡ࣮ࢹࢱ࣮ 㸦㸧ᖺᅜᐙᨵ㐀ࡢᮇᚅࢆᢪ࠸࡚᪥ᮏᖐᅜࡋࡓᶫᮏḠ㑻ࡣࠊཧㅛᮏ㒊ࣟࢩ⌜ 㛗᪼௵ࡍࡿࡀࠊྠᖺࠊࡓࡔࡕ୰ሀᑗᰯࡢ◊✲⤌⧊ࡋ࡚ᱜࢆ⤖ᡂࡋࡓࠋ⩣ᖺࡣࡑࡢ࣓ࣥ ࣂ࣮ࡣ ᩘྡ࡞ࡾࠊࡑࡢከࡃࡣ㝣㌷Ꮫᰯࢆ༞ᴗࡋࡓబᐁ௨ୗࡢᑗᰯ࡛࠶ࡗࡓࠋᱜࡣ⥘㡿 ࠊࠕᅜᐙᨵ㐀ࢆ௨࡚⤊ᴟࡢ┠ⓗࡋࠊஅࡀࡓࡵせࡍࢀࡤṊຊࢆ⾜ࡍࡿࡶ㎡ࡏࡎࠖղ ࡍࡿ ┠ⓗつᐃࢆᥖࡆ࡚࠸ࡿࡀࠊྠࠊᅜᐙᨵ㐀ࡢࡓࡵࡢලయࡢసᡂࢆ࡞࠾ㄢ㢟ࡋ࡚ᥦ♧ࡍࡿ ␃ࡲࡗ࡚࠸ࡿࠋ ࡓࡔࠊᱜࡢ㊃ព᭩ࡣࠊᅜᐙᨵ㐀ࡢᚲせᛶࡀㅻࢃࢀ࡚࠸ࡿࠋࡲࡎᨻඪᨻࡢࡶ࡛㌷⦰ᨻ ⟇ࡀ㐍ࡵࡽࢀ࡚࠸࡚ࠊࡇࢀ࡛ࡣẸ᪘ࡢ⌧ᅾࡢୡ⏺ⓗᆅྡࡣ⥔ᣢ࡛ࡁ࡞࠸ࡢ࡛ࠊ㌷㒊ࡢ ୰ሀ࠸ࡿࡶࡢࡣ⤖᮰ࡋ࡚ឡᅜࡢ⇕ࢆࡶࡗ࡚Ⅽᨻ⪅ࡢ⭉ᩋᑐᢠࡍࡁ࡛࠶ࡿㄒࡗ࡚࠸ࡿࠋ ࡲࡓࠊᨵ㐀ࡉࢀࡿࡁᅜᐙࡢᝏࡋࡁ≧ἣࡀ௨ୗࡢࡼ࠺㐃⥥᭩ࡁ⥛ࡽࢀ࡚࠸ࡿࠋࠕ㧗⣭Ⅽᨻ⪅ ࡢᚨ⾜Ⅽࠊᨻඪࡢ⭉ᩋࠊ⾗↓⌮ゎ࡞ࡿ㈨ᮏᐙࠊ⳹᪘ࠊᅜᐙࡢᑗ᮶ࢆᛮࡣࡎࠊᅜẸᛮࡢ㏥ ᗫࢆㄏᑟࡍࡿゝㄽᶵ㛵ࠊ㎰ᮧࡢⲨᗫࠊኻᴗࠊᬒẼࠊྛ✀ᛮᅋయࡢ㐍ฟࠊ⣃∉ᩥࡢ㌍㐍ⓗ᧺ 㢌ࠊᏛ⏕ࡢឡᅜᚰࡢḞዴࠊᐁබྣࡢ⮬ᕫಖᏑ⩏➼ࠊ㑥ᐙࡢⅭᐰᐮᚰሓࡊࡿ㇟ሁ✚࡞ࡾࠖ ճࠋࡇࡢࡼ࠺࡞♫ᗈࡃᘏࡍࡿ㏥ᗫᑐฎࡍࡿᨻ⟇ࢆࠊⅭᨻ⪅ࡣఱࡽᡴࡕฟࡍࡇ࡞ࡃࠊ⌧ ୗࡢໃࡣᖇᅜࡢ๓㏵ࡢᬯ♋࡞ࡗ࡚࠸ࡿࡋࠊࡇࡇ⤖㞟ࡍࡿࡶࡢࡣ㌷ே⢭⚄ࢆⓎࡋ࡚ࠊ * 㛵すᏛ 24 ࠙トࠚ ᑠᖭ㓀ྜྷఏグห⾜⦅ࠗᑠᖭ㓀ྜྷ࠘ᑠᖭ㓀 ྜྷఏグห⾜ࠊ ᖺࠋ ụඃ࣭ᆏᮏຮ⦅ࠗ㏆௦᪥ᮏࢺࣝࢥୡ⏺࠘ 㸦ວⲡ᭩ᡣࠊ ᖺ㸧ᡤࡢᆏᮏຮࡼࡿ ࠕࡲ࠼ࡀࡁࠖϻ࣮࣌ࢪࠋ బྂࠗᮍࡢ⤒῭እ̿ᖯཎᅜ㝿༠ㄪ㊰ ⥺ࡢᢡ࠘㸦3+3 ᪂᭩ࠊ ᖺ㸧 ࣮࣌ࢪࠋ ࡞࠾ࠊࡇࡢࡇࢁࡢ᪥ᮏࡢ㈠᫆≧ἣࡘ࠸࡚ ࡣࠊᮏㄽᩥᮎᑿࡢ࠙ཧ⪃㈨ᩱࠚࢆぢࡼࠋ ྠୖࠊ ࣮࣌ࢪࠋ࡞࠾ࠊࠕᖯཎ⤒῭እࠖ ࡘ࠸࡚ࡣࠊᖯཎᖹ㈈ᅋ⦅ࠗᖯཎ႐㔜㑻࠘ 㸦ᖯཎᖹ㈈ᅋࠊ ᖺ㸧㹼 ࣮࣌ ࢪࠊ๓ഴࠗᮍࡢ⤒῭እ̿ᖯཎᅜ㝿༠ㄪ ㊰⥺ࡢᢡ࠘㹼 ࣮࣌ࢪࠊబྂࠕ ṇᮇ⤒῭እࡢどⅬࠖ㸦㛵㟼㞝⦅ⴭࠗࠕ ṇࠖ⪃̿ᕼᮃᏳࡢ௦࣑࠘ࢿࣦࣝ ᭩ᡣࠊ ᖺ㸧㹼 ࣮࣌ࢪࢆཧ↷ࡏࡼࠋ 㛗ሙ⣫ࠗ㏆௦ࢺࣝࢥぢ⪺㘓࠘᠕⩏ሿᏛ ฟ∧ࠊ ᖺࠊ ࣮࣌ࢪࠋ ๓ᥖࠗᑠᖭ㓀ྜྷ࠘ ࣮࣌ࢪࠋ ྠୖࠊ ࣮࣌ࢪࠋ ⏣ࠎᐑⱥኴ㑻ࠗᶫᮏḯ㑻୍௦グ࠘Ⱗ᭩ ᡣࠊ ᖺࠊ㹼 ࣮࣌ࢪࠋ ๓ᥖࠗᑠᖭ㓀ྜྷ࠘ ࣮࣌ࢪࠋ ๓ᥖࠗ㏆௦ࢺࣝࢥぢ⪺㘓࠘ ࣮࣌ࢪࠊ ๓ᥖࠗᑠᖭ㓀ྜྷ࠘ ࣮࣌ࢪࠋ ྠୖࠗᑠᖭ㓀ྜྷ࠘㹼 ࣮࣌ࢪࠋ ๓ᥖࠗ㏆௦ࢺࣝࢥぢ⪺㘓࠘ ࣮࣌ࢪࠋ ྠୖࠊ ࣮࣌ࢪࠋ ๓ᥖࠗᑠᖭ㓀ྜྷ࠘ ࣮࣌ࢪࠋ࡞࠾ࠊ✄ ⏿ኴ㑻ࡘ࠸࡚ࡣࠊᮌᮧᫀேࠕ✄⏿ ኴ㑻᪥ᅵẸ㛫⤒῭እࠖ㸦๓ᥖࠗ㏆௦ ᪥ᮏࢺࣝࢥୡ⏺࠘ᡤ㸧ࢆཧ⪃ࡏࡼࠋ ๓ᥖࠗᑠᖭ㓀ྜྷ࠘ ࣮࣌ࢪࠊ ࣮࣌ ࢪࠋ ྠୖࠊ ࣮࣌ࢪࠋ ๓ᥖࠕ✄⏿ኴ㑻᪥ᅵẸ㛫⤒῭እࠖ 㹼 ࣮࣌ࢪࠊ ࣮࣌ࢪࠊᒣ⏣㑥 ⣖࣭ᆏᮏಇኵࠗ᫂ࡢ⏨ඣࢺࣝࢥ㊴ ࡪ̿ᒣ⏣ᐥḟ㑻ఏ࠘⌧௦᭩㤋ࠊ ᖺࠊ ࣮࣌ࢪࠊ๓ᥖࠗᑠᖭ㓀ྜྷ࠘㹼 ࣮࣌ࢪࠊ๓ᥖࠗᖯཎ႐㔜㑻࠘ ࣮࣌ࢪࠋ ụඃࠕ୍භᖺ㏆ᮾ㈠᫆㆟ࠖ㸦๓ ᥖࠗ㏆௦᪥ᮏࢺࣝࢥୡ⏺࠘ᡤ㸧㸧 㹼 ࣮࣌ࢪࠋ 23 ྠୖ 㹼 ࣮࣌ࢪࠋ እົ┬グ㘓ࠕ㏆ᮾ㈠᫆㆟ࠖእົ┬እ ㈨ᩱ㤋ⶶࠋ ๓グࠕ✄⏿ኴ㑻᪥ᅵẸ㛫⤒῭እࠖ ࣮࣌ࢪࠋ ྠୖࠊ ࣮࣌ࢪࠋ ๓ᥖࠗᑠᖭ㓀ྜྷ࠘ ࣮࣌ࢪ ๓ᥖࠕ୍භᖺ㏆ᮾ㈠᫆㆟ࠖ ࣌ ࣮ࢪࠋ ๓ᥖࠗᑠᖭ㓀ྜྷ࠘ ࣮࣌ࢪࠋ ྠୖࠊ ࣮࣌ࢪࠋ ๓ᥖࠕ୍භᖺ㏆ᮾ㈠᫆㆟ࠖ ࣌ ࣮ࢪࠋࡇࡢᮇ㛫ࡢ᪥ᮏࡢ㍺ฟ⥲㢠ࡘ࠸ ࡚ࡣᮏㄽᩥᮎᑿࡢ࠙ཧ⪃㈨ᩱࠚࢆぢࡼࠋ ๓ᥖࠕ✄⏿ኴ㑻᪥ᅵẸ㛫⤒῭㛵ಀࠖ 㹼 ࣮࣌ࢪࠋ ๓ᥖࠕ୍භᖺ㏆ᮾ㈠᫆㆟ࠖ㹼 ࣮࣌ࢪࠋ ࡛࠶ࡿึ௦ࢺࣝࢥᑠᖭ㓀ྜྷࡑࡢே࡛࠶ࡿ᩿ゝࡋ࡚ࡶࠊࡋ࡚␗ㄽࡶ࡞ࢁ࠺ᛮࢃࢀࡿ ࡢ࡛࠶ࡿमࠋ ᑠᖭࡓࡕࡀⵗ࠸ࡓࡑࡢ✀ࡀⓎⱆࡋጞࡵ࡚࠸ࡓ ᖺ ᭶ࠊᙼࡣึ௦ࢺࣝࢥࡋ࡚ࡢ ᖺ ࡢ௵ົࢆ⤊࠼ࡼ࠺ࡋ࡚࠸ࡓࠋࡇࡢ᭶ࡢ ᪥ࠊᙼࡣᮾிྥࡗ࡚ࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࢆⓎࡗࡓࡀࠊ ࡑࡢ⬚୰ࡣࠊ୰㏆ᮾ࠾ࡅࡿᙼࡢࠕ⤒῭እࡢᒎ㛤ࠖࡢ⤖ᯝᑐࡍࡿ‶㊊ឤ⁄ࢀ࡚࠸ࡓࡕࡀ ࠸࡞࠸ࠋ ᭱ᚋࠊ⣙ ᖺ๓ࡢᑠᖭ㓀ྜྷࡢࡇࢁࡢ᪥ᅵ㛵ಀ⌧ᅾࡢ᪥ᅵ㛵ಀࢆ⡆༢ẚ㍑ࡍࡿࠊ ࡶ᫇ࡶ᪥ᅵ୧ᅜẸ㛫ࡢぶ㏆ឤࡣኚࢃࡗ࡚࠸࡞࠸ࠊࡲࡓ⌧ᅾ୧ᅜ㛫㞴ࡋ࠸ᨻⓗ࡞ၥ㢟ࡣఱ୍ ࡘ࡞࠸ࠊࡑࡋ࡚࠸࠺ࡲ࡛ࡶ࡞ࡃ⤒῭㛵ಀࡣࡇࡢ㔜せ࡛ࠊᚋࡉࡽ࡞ࡿࠕ⤒῭እࡢᒎ㛤ࠖ ࡀᮇᚅࡉࢀ࡚࠸ࡿࠋࡇࢀࡽࡢⅬࡣᑠᖭࡢ௦ࡃኚࢃࡗ࡚࠸࡞࠸ࡀࠊࡓࡔ୍ࡘⰋ࠸ព࡛ ࡁࡃኚࢃࡗࡓⅬࡀ࠶ࡿࠋࡑࢀࡣࠊ୧ᅜ㛫ࡢᩥ㛵ಀࡢ⥭ᐦ࠸࠺ࡇ࡛࠶ࡿࠋ⌧ᅾࡣᑠᖭࡢ ࡇࢁẚ࡚᪥ᮏࢺࣝࢥࡢᩥ㛵ಀࡀẚ㍑࡞ࡽ࡞࠸⥭ᐦ࡞ࡗ࡚࠸ࡿࠋ≉᪥ᮏᅜẸࡢ 㛫࡛ࡢࢺࣝࢥほගࣈ࣮࣒ࡣࠊᑠᖭࡶࡲࡗࡓࡃክࡶᛮࢃ࡞ࡗࡓ⌧㇟࡛࠶ࡿࠋ ࡇࡢࡼ࠺⥭ᐦࡀ㐍ࡴ୧ᅜ㛫ࡢᩥ㛵ಀࡢࡉࡽ࡞ࡿⓎᒎࡢࡓࡵࠊ࣓ࢸ࣭ࢺࣥࢪࣙࢡᩍᤵ ࢆึࡵࡍࡿࢺࣝࢥࡢேࠎᡃࠎ᪥ᮏேᏛ⪅ࡢᅇࡢᏛ⾡ⓗὶࡀ࠸ࡉࡉ࡛ࡶ㈉⊩࡛ࡁࡓ ࡋࡓࡽࠊᡃࠎࡋ࡚ࡶࡇࢀ௨ୖ႐ࡤࡋ࠸ࡇࡣ࡞࠸ࠋ ࠙ཧ⪃㈨ᩱࠚ ᪥ᮏࡢ㈠᫆㢠㸦༢㸸ⓒ㸧 すᬺ ㍺ฟ ㍺ධ ㈠᫆ᨭ ഛ⪃ 㸫 s ➨ ḟୡ⏺ᡓຨⓎ 㸩 㸩 㸩 㸩 ➨ ḟୡ⏺ᡓ⤊⤖ 㸫 ࣃࣜㅮ㆟ 㸫 ᡓᚋᜍៃ 㸫 㸫 㸫 㛵ᮾ㟈⅏࣭࣮ࣟࢨࣥࢾ᮲⣙ 㸫 ຍ⸨㧗᫂ෆ㛶ᡂ❧㸦ᖯཎ⤒῭እ㸧 㸫 ᑠᖭ╔௵ 㸫 ㏆ᮾ㈠᫆㆟ 㸫 㔠⼥ᜍៃ 㸫 ᑠᖭ㞳௵ 㸫 ୡ⏺ᜍៃ 㸫 㔠ゎ⚗ ͤୗ⥺ࡀࡉࢀࡓ㍺ฟ㢠ࡣࠊ๓ᖺᗘẚ࡚ῶᑡࡋ࡚࠸ࡿࡇ♧ࡋ࡚࠸ࡿࠋ 22 㤋ࡢ᪂タࠊࡑࡢእົ┬ᅾእᶵ㛵ࡢᐇࠊ୕ࠊ㍺ฟ⤌ྜࢆ⤌⧊ࡋࠊྠ⤌ྜࡼࡾேࢆὴ㐵 ࡍࡿࡇࠊᅄࠊぢᮏᕷࢆ㛤ࡃࡇࠊࠊ㏆ᮾ୪ࡧ༡㟢┤㏻⯟㊰ࢆ㛤ጞࡍࡿࡇ➼ࢆ㆟Ỵ ࡋࠊ㆟ࡣணᐃࡢᡂ⦼ࢆࡵࡓࠋࠖप ぢᮏᕷ㛵ࡋ࡚ࡣࠊࡇࡢ㏆ᮾ㈠᫆㆟ࡀ㛤ࢀࡿ๓᪤ࠊࡍ࡞ࢃࡕࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࡽ ᭶ ᪥ࡲ࡛ࡢ ᪥㛫ࢃࡓࡾࠊࡾ࡞᪥ᮏၟရࡢぢᮏᕷࡀࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࡢࠕࢺࣝࢥே ࢡࣛࣈ࡛ࠖ㛤ࢀ࡚࠸ࡓࠋࡑࡇ࡛ࡣ⥥⣒ࠊ⥥ᕸࠊ⤱ᕸࢆึࡵࠊ⋵ලࠊ࣎ࢱࣥࠊ㖄➹࡞ࡢ㞧㈌㢮 ࡶᒎ♧ࡉࢀࠊᮇ୰ᑠᖭ⮬ࡽࡶࢺࣝࢥேᴗ⪅ᑐࡋ࡚Ⲕࢆദࡋ࡚᪥ᮏၟရࡢ⤂ᙜࡗࡓ ࡾࡋࡓࠋࡑࡢ⤖ᯝࠊ࡞ࡾከ㢠ࡢၟㄯࡶ⧳ࡲࡾࠊࡇࡢぢᮏᕷࡣ᪥ᮏၟရࡢᾏእぢᮏᕷࡋ࡚ࡣ⏬ ᮇⓗ࡞ࡶࡢ࡞ࡗࡓࠋ ࡇࡢࡢࡕࠊࡇࡢ✀ࡢぢᮏᕷࡣࠊᑠᖭࡢᅾ௵୰ࠊࢬ࣑ࣝࠊࢧࣟࢽ࢝ࠊࢸࢿࠊ࢝ࣟ࡞ ࡛㛤ദࡉࢀࠊ ᖺᮎࡣ᪥ᅵ㈠᫆㢠ࡣᑐ࣮ࣚࣟࢵࣃ㈠᫆࠾࠸࡚ࠊ࣋ࣝࢠ࣮ࡸࢫࢫࢆᢤࡁ ཤࡾࠊ࢜ࣛࣥࢲḟࡄ➨ ࢆ༨ࡵ⮳ࡗࡓफࠋ ᪥ᅵ⤒῭㛵ಀࡢ✀ⵗࡁ ᑠᖭࡽࡢࡇࡢࡼ࠺࡞ດຊࡢ⤖ᯝࠊ᪥ᮏࡢࢺࣝࢥᑐࡍࡿ㍺ฟ㢠ࡣᛴ㏿ቑࡋࡓࠋ ᪥ᮏࡢᑐࢺࣝࢥ㍺ฟ㢠㸦㍺ฟ㢠ᑐࡍࡿᵓᡂẚ㸧㸸 ᖺࡽ ᖺब ᖺ 㸦㸧 Ў㸣ቑ ᖺ 㸦㸣㸧 Ўቑ ᖺ 㸦㸣㸧 Ўቑ ᖺ 㸦㸣㸧 ͤ ᖺࡽ ᖺࡲ࡛ࡢ ᖺ࡛ ಸ௨ୖ࡞ࡿࠋ ࡇࡢ᪥ᮏࡢᑐࢺࣝࢥ㍺ฟࡢఙᙇᑐࡋ࡚ࠊ ᖺ௦ᚋ༙ࡽ ᖺ௦ึࡵࡅ࡚ࡢࢺࣝࢥ ࡢᑐ᪥㍺ฟࡣᚤࠎࡓࡿࡶࡢ࡛ࠊ᪥ᅵ㈠᫆㛵ಀࡣࢺࣝࢥഃࡢᖜ࡞㉥Ꮠࡀ⥆ࡃࡀࠊ ᖺ௦ධ ࡿࠊ᪥ᮏࡢ㍺ฟ㢠ࡣఙࡧᝎࡳࠊḟ➨ⴠࡕ㎸ࢇ࡛࠸ࡃࡢᑐࡋ࡚ࠊࢺࣝࢥࡢᑐ᪥㍺ฟࡢ᪉ࡣᛴ ㏿ቑຍࡋ࡚ࡺࡁࠊ᪥ᅵ㈠᫆㛵ಀࡣᆒ⾮ࡀྲྀࢀࡓࡶ࡞ࡗ࡚⾜ࡃࠋभࠋ ௨ୖࡢࡼ࠺ࠊᑠᖭࢺࣝࢥࡢ╔௵㏆ᮾ㈠᫆㆟ࡢ㛤ദࡀዎᶵ࡞ࡗ࡚ࠊ᪥ᅵ㛫ࡢ⤒῭㛵 ಀࡣᵝ┦ࢆ୍ኚࡉࡏ࡚⾜ࡃࡇ࡞ࡿࡢࡔࡀࠊࡇࡢ㆟ᮏ┬ࡢ௦⾲ࡋ࡚ཧຍࡋࡓᒣᮏ⇃୍ࡣࠊ ᪩ࡃࡶᖐᅜᚋࡢㅮ₇ࡢ୰࡛᪤ࠊࡇࡢ㆟ࡀ᭷ࡍࡿࡇ࡞ࡿṔྐⓗព⩏ࢆⓗ☜ᤊ࠼࡚࠸ࡿࠋ ࡍ࡞ࢃࡕࠊᒣᮏࡣࠊ㏆ᮾ㆟ࢆࠕᚑ᮶࠸ࢃࡤⓑ⣬࡛࠶ࡗࡓᡤ᪂ࡓ✀ࡲࡁࢆࡋࡓ㆟࡛ࠖ࠶ࡾࠊ ࠕࡇࡢ᪉㠃ᑐࡍࡿᖹⓗၟᡓࡢഄᐹ㝲࡛ࠖ࠶ࡗࡓ࠸࠺ぢ᪉ࢆᢨ㟢ࡋ࡚࠸ࡿࡢ࡛࠶ࡿࠋࡑࡋ࡚ࠊ ࡇࡢ✀ࢆⵗ࠸ࡓேࠎࡢ࠺ࡕ࡛┿ࡗඛࡑࡢྡࢆᣲࡆࡡࡤ࡞ࡽ࡞࠸ே≀ࡇࡑࠊࡲࡉᮏㄽࡢேබ 21 ᑐࡋ㍍ࡢᛕࢆ࠼ࡿ࠶ࡾࠋᚑࡗ࡚ࠊྑぢᮏࡢእ⌧௦᪥ᮏࡢᕤᴗࢆ௦⾲ࡍࡿࡀࡈࡁ〇㐀 ရࡢぢᮏࢆຍ࠼ࡿࡇࢆせࡍࠋࠖք ణࡋࠊࡇࡢᥦࡀ༑ศᑛ㔜ࡉࢀᐇ⾜ࡉࢀࡓࡢࠊ࠶ࡿ࠸ࡣᐇ⾜ࡉࢀࡓࡅࢀࡶᛮࡗࡓࡼ࠺ ࡞ຠᯝࡀୖࡀࡽ࡞ࡗࡓࡢࠊࠕᏳࢁ࠺ᝏࢁ࠺ࠖ࠸࠺᪥ᮏၟရࡢ࣓࣮ࢪࢆࢫࢱࣥࣈ࣮ ࣝ࡞ࡢேࠎࡽᣔ࠸ྲྀࡿࡇ༑ศࡣᡂຌࡋ࡞ࡗࡓࡼ࠺࡛࠶ࡿࠋࠗၟ᭶ሗ࠘ ᖺ ᭶ྕᥖ㍕ࡉࢀࡓୖᮧ㎮ᕭࡢࠗ᭱㏆ࡢࢺࣝࢥ࠘ࡣḟࡢࡼ࠺グࡋ࡚࠸ࡿࠋ ࠕࢠࣜࢩࠊ࣮࣐ࣝࢽࠊࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࡢேࠎࡗ࡚ࡣࠊ᪥ᮏၟရࡣရ㉁ࡀୗ➼ࡍ ࡂࠊᢡゅ᪥ᮏ࠸࠺ᅜࡣ⨾⾡ᅜ࡛ࠊࡲࡓࡑࡢᕤᴗࡢⓎ㐩ࡢ⛬ᗘࡶすḢ㈇ࡅ࡞࠸ࡃࡽ࠸㐍 Ṍࡋ࡚࠾ࡿ⪺࠸ࡓᮇᚅࢆษࡽࢀࡓឤࡀ࠶ࡗࡓࡼ࠺࡛࠶ࡗࡓࠖदࠋ ࡞࠾ࠊ㆟࠾࠸࡚ぢ㏦ࡾỴᐃࡉࢀࡓᖖタࡢࠕၟရ㝞ิ㤋࡛ࠖ࠶ࡿࡀࠊࡇࢀࡣࠊ ᖺ ࡞ࡗ࡚ࠊ᪥ᅵ㈠᫆༠ࡢᡭࡼࡗ࡚ࠊࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࠕࢥࣥࢫࢱࣥࢳࣀ࣮ࣉࣝ᪥ᮏၟရ㤋ࠖ ࡋ࡚タ❧ࡉࢀࠊࡑࡇ࡛᪥ᮏၟရࡀᆅඖᴗ⪅ࡢࡓࡵᖖᒎ♧ࡉࢀࡿࡼ࠺࡞ࡗࡓधࠋ ᪂⯟㊰ࡢ㛤タ ➨ࡢỴᐃࡣࠊࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝ┤⯟ࡢᐃᮇ౽ࢆ㛤タࡍࡿࡇࡼࡗ࡚ࠊ㈌≀ࡢ✚ࡳ࠼㈝⏝ ࢆ࡞ࡃࡍࡔࡅ࡛࡞ࡃࠊ〇ရ㍺㏦ࡢ㏿ᗘ౽ᐅᛶࢆ㧗ࡵࡿ࠸࠺ᥐ⨨࡛࠶ࡗࡓࠋణࡋࠊࡑࡢࡼ࠺࡞ ᪂⯟㊰ࡣ᥇⟬ࡀࢀࡿ࠺ணࡵㄪᰝࡋ࡚࠾ࡃᚲせࡀ࠶ࡿ࠸࠺᮲௳ࡀࡅࡽࢀࡓࠋ ᑠᖭࡀࡋ࡚ࢺࣝࢥ㉱௵ࡋࡓࡇࢁࠊ᪥ᮏ㒑⯪♫ࡢᐃᮇ౽ࡣࠊ࣏࣮ࢺࢧࢻࢆฟࡿࠊ ࢼ࣏ࣜࡲ࡛Ṇࡲࡽ࡞ࡗࡓࠋࡢせㄳᛂࡌ࡚ࠊ᪥ᮏ㒑⯪ࡣࠊヨࡳᆅ୰ᾏᕠ⯟ࢆࡸࡗ࡚ࡳࡓࠋ ࡑࡢ⤖ᯝࠊࣅࢪࢿࢫࡋ࡚๓㏵᭷ᮃ࡞ࡿࡇࡀุ᫂ࡋࡓࡢ࡛ࠊ ᖺ㒑⯪ࡣࠊࣞࢡࢧࣥࢻࣜ ࡽࢬ࣑ࣝࠊࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࠊࣆ࢚ࣞ࢘ࢫᅇ⯟ࡍࡿ᪂ᐃᮇ⯟㊰ࢆ㛤タࡋࡓࠋྠ౽ࡣࠊ᪥ ᮏࡢ㈌≀ࡔࡅ࡛࡞ࡃከ㔞ࡢእᅜ㈌≀ࡶྲྀᢅ࠸ࠊண௨ୖࡢ┈ࢆୖࡆࡓࡢ࡛ࠊྠ♫ࡣࡲࡶ࡞ࡃቑ ౽ࡍࡿࡇ࡞ࡿनࠋ ぢᮏᕷࡢ㛤ദ ➨୕ࠊࢺࣝࢥᨻᗓࡣࢺࣝࢥᅜẸࡢၟᴗάື⯡ࡁ࡞ᙳ㡪ຊࢆᣢࡗ࡚࠸ࡿࡢ࡛ࠊ≉ྠ ᨻᗓᑐࡋ࡚᪥ᮏ〇ရࡢ㍺ධ༠ຊࡋ࡚ࡃࢀࡿࡼ࠺ാࡁࡅࡿ࠸࠺ᥐ⨨ࡀỴᐃࡉࢀࡓࠋ ㆟ࡢཧຍ⪅ࡣࠊࡇࡢⅬ㛵ࡋ࡚ࢺࣝࢥᐁẸࡽࡢዲᛂࢆᮇᚅࡋ࡚࠸ࡓࡀࠊࡑࡢ᰿ᣐࢆḟ ࡢࡼ࠺࡞ே✀ⓗࠊᨻⓗ࡞㛵ಀ⏤᮶ࡍࡿࠊࢺࣝࢥேࡢᑐ᪥ឤồࡵ࡚࠸ࡿࠋ ࠕࢺࣝࢥࡢᑐ᪥ឤࡣᐁẸࡶࠊࢺࣝࢥேࡶ᪥ᮏேࡶྠࡌࢪேࡔ࠸࠺ᐇࠊ ᪥ᮏࡣࢺࣝࢥᑐࡋ࡚ఱࡽᨻⓗ㔝ᚰࢆᢪ࠸࡚࠸࡞࠸࠸࠺ᐇᇶ࡙࠸࡚ࠊすὒㅖᅜ ᑐࡍࡿࡼࡾࡶࡣࡿዲⓗ࡛࠶ࡿᛮࢃࢀࡿࠋࠖऩ ㆟ࡀ⤊ࡗࡓ⩣᪥ࠊᑠᖭࡣᮏ┬ḟࡢࡼ࠺࡞⤖ᯝሗ࿌᭩ࢆ㏦ࡗ࡚࠸ࡿࠋ ࠕカ௧ࡢㅖⅬ㆟ࢆ㔜ࡡࡓ⤖ᯝࠊ㏆ᮾࣂࣝ࢝ࣥ᪉㠃㏻ၟࢆಁ㐍ࡍࡿࡓࡵࠊᮏ㑥 ࠾࠸࡚ᛴ㏿ྲྀࡿࡁᥐ⨨ࡋ࡚ࡣࠊ୍ࠊⅭ᭰ྲྀ⤌ࡢᨵၿࠊࠊၟົᐁࡢὴ㐵ࠊࢫ࣑ࣝࢼ㡿 20 ㏆ᮾ㈠᫆㆟㛤ദ ㏆ᮾ㈠᫆㆟㛤ദࡢ≌ᘬ㌴࡞ࡗࡓ⤌⧊ࡣࠊᑠᖭࡀࢺࣝࢥ௵ࡉࢀࡿ ࣨ᭶๓ࡢ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ㜰ၟᴗ㆟ᡤෆタ❧ࡉࢀࡓ᪥ᅵ㈠᫆༠࡛࠶ࡗࡓࠋ㛗ࡣ㜰ၟᴗ ㆟ᡤ㢌ࡢ✄⏿ኴ㑻ࡀࠊྡ㛗ࡣࣇࢵࢺ࣭࣋㥔᪥ࢺࣝࢥ௦⌮ࡀࠊ⌮㛗ࡣ㛗 ᖺ᪥ᅵዲ㛵ಀࡢⓎᒎᐤࡋ࡚᮶ࡓᒣ⏣ᐥḟ㑻ࡀᑵ௵ࡋࡓࠋᅜෆ࡛ࡣࡇࡢ㜰㈈⏺ࢆయࡋ ࡓẸ㛫⤒῭ᅋయࡀࠊࡲࡓྠᾏእࡽࡣࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝ╔௵ࡋࡓࡤࡾࡢᑠᖭࡀࠊእົ ┬ാࡁࡅࡓ⤖ᯝࠊࠕ⤒῭እࠖࢆၐᑟࡍࡿᖯཎእົ⮧ࡣࠊ ᖺ ᭶ ᪥ࠊࠕ᪥ᮏ ࣂࣝ࢝ࣥ㯮ᾏἢᓊࠊ㏆ᮾཬࡧᇕཬ᪉㠃ࡢ㈠᫆ಁ㐍ࡢⅭࡢ㆟㛤ദࠖࡍ࡞ࢃࡕࠕ㏆ᮾ㈠᫆㆟ࠖ ࡢ㛤ദࢆỴᐃࡋࡓցࠋ ࡇ࠺ࡋ࡚ᐁẸࡢ୍⮴༠ຊࡼࡗ࡚ࠊ ᖺ ᭶ ᪥㏆ᮾ㈠᫆㆟ࡀ㛤ദࡉࢀࡿ⮳ࡗࡓࡢ ࡛࠶ࡿࡀࠊࡇࡢ㆟ཧຍࡋࡓࡢࡣࠊ㆟㛗ࡢᑠᖭࡢࡣࠊࢺࣝࢥ㤋ဨ㸦ⰱ⏣ᆒ୍➼᭩グ ᐁࠊෆ⸨ᬛ⚽㏻ヂᐁ㸱ྡ㸧ࠊṊ⪅ᑠ㊰࣮࣐ࣝࢽබࠊዟᒣࢠࣜࢩබࠊ㯮ᮌ࣏࣮ࢺࢧࢻ 㡿ࠊబࠎᮌ࢜ࢹࢵࢧ㡿ࠊࡑࡋ࡚ࠊእົ┬ࡽ௦⾲ࡋ࡚ὴ㐵ࡉࢀࡓᒣᮏ⇃୍᭩グᐁࡢ㠃ࠎ ࡛࠶ࡗࡓࠋ㆟࡛ࡣᗈ⠊ᅖࢃࡓࡿ㆟㢟ࡘ࠸࡚ㄽࡌࡽࢀࠊࡉࡲࡊࡲ࡞ሗࡀ⾜ࢃࢀࡓࡀࠊ ᮏㄽ࡛ࡣࠊ᪥ᅵ⤒῭㛵ಀ┤᥋㛵ಀࡍࡿ㝈ࡗ࡚ࠊྠ㆟ࡀᚓࡓ⤖ㄽࡢ࠸ࡃࡘࢆ⡆༢⤂ ࡍࡿࡵࡿւࠋ ᕠᅇぢᮏᕷ ࡇࡢ㏆ᮾ㈠᫆㆟㛵ࡍࡿᅾࢺࣝࢥ㤋ሗ࿌᭩ࡼࡿࠊᙜࡢࢺࣝࢥᕷሙࡢ⌧≧ࡘ࠸ ࡚ࡣḟࡢࡼ࠺࡞ほᐹࡀ࡞ࡉࢀ࡚࠸ࡿࠋ ࠕࢺࣝࢥᅜẸࡣ ᖺࡲ࡛⣙ ᖺ㛫ࡶᡓதⱞࡋࡳ⥆ࡅࠊࡸ⑂ປᅔࡋษࡗ࡚࠸ࡿ ࡢ࡛ࠊࡑࡢ㉎㈙ຊࡣపୗࡋ⥆ࡅ࡚࠸ࡿࠋࡋࡋࠊࡇࡢప࠸㉎㈙ຊࡣࠊẚ㍑ⓗᏳ౯࡞᪥ᮏ〇ရ ࡗ࡚ࡣࠊ࣮ࣚࣟࢵࣃࡢ㧗⣭ရࡢ➇தୖ᭷ാࡃྍ⬟ᛶࡀ࠶ࡿࠋ᭱㏆ࠊⱥࡢ〇ရࡀ ⊂ఀࡢ〇ရࡼࡗ࡚ࢺࣝࢥᕷሙࡽ㥑㏲ࡉࢀࡓࡼ࠺ࠊࡑࡢࡼ࠺᪥ᮏࡢ㍺ฟရࡀࠊ᪥ᮏே ࡢດຊࡼࡗ࡚ࠊ⊂ఀࡢࡑࢀࡗ࡚௦ࡿྍ⬟ᛶࡣ༑ศ࠶ࡿࠋࠖ ࡲࡓྠሗ࿌᭩ࡣࠊࢺࣝࢥࡽࡢ᭷ᮃ࡞㍺ධရࡋ࡚ࠊ⨺ẟࠊࣔ࣊ࠊ⥥ⰼࠊࢱࣂࢥࠊ࣮࢜ࣜ ࣈἜࠊࡋࣈࢻ࢘ࠊ⇱ࢳࢪࢡ࡞ࢆୖࡆ࡚࠸ࡿփࠋ ㆟ࡣࠊ᪥ᅵ㈠᫆⯆⟇ࡋ࡚୕ࡘࡢ⥭ᛴᥐ⨨ࢆỴᐃࡋࡓࠋ ➨୍ࠊ᪥ᮏၟရࡢᗈ࿌⤂ࡢ᪉ἲࡋ࡚ࠊࠕၟရ㝞ิ㤋ࠖࡢタ⨨ࡀ᭷ຠࡳ࡞ࡉࢀࡓࡀࠊ ࡇࢀࡣࠕᕧ㢠ࡢ㈝⏝ࠖࠕ≉Ṧࡢᢏ⾡⪅ࠖࡀᚲせ࠸࠺⌮⏤ࡽࠊࠕẚ㍑ⓗ⊃ᑠ࡞ࡿࡇࡢ᪉㠃 ࡢᕷሙ࡛ࠖࡢタ⨨ࡣぢ㏦ࡽࢀࠊᕠᅇぢᮏᕷࡢ㛤ദࢆᐇࡍࡿࡇࡋࡓࠋ ᐇ࠶ࡓࡗ࡚ࡣࠊࢺࣝࢥࡢ㈠᫆ၟ࠾ࡼࡧᾘ㈝⪅᪥ᮏ〇ရࡀᏳ౯࡛࠶ࡿࡤࡾ࡛࡞ࡃရ㉁ ࡶⰋ࠸ࡇࢆᗈࡃ▱ࡽࡏࡿࡇࢆ㔜どࡋࠊࡑࡢ᪉ἲࡋ࡚ሗ࿌᭩ࡣࠊḟࡢࡼ࠺࡞ලయⓗ࡞ᥦࡶ ⾜ࡗ࡚࠸ࡿࠋ ࠕぢᮏࡣ⌧㏆ᮾ᪉㠃⾜࠶ࡿ≀ရࠊᑗ᮶᭷ᮃ࡞ࡿရࢆࡋ࡚せᮃࡍࡿࡣㄽ࡞ࡿ ࡶࠊ㏆ᮾྥࡅࡢᗮ౯ရࡢࡳࢆ㝞ิࡍࡿࡣぢࡿ⪅㈋ᙅࡢឤࢆ࠼ࠊច࠸࡚᪥ᮏࡢ⏘ᴗయ 19 ඛ⤂ࡋࡓᒣᮏⱥ㍜ᾏ㌷୰ᑗࡣࠊ㌷ேࡽࡋࡃ࣏࢞ࣜࣜࡢᡓ࠸࡞ࡶゐࢀ࡞ࡀࡽࠊࢱࢳ ࣗࣝࢡࡢᨵ㠉ࡘ࠸࡚ࡶࠊᑠᖭྠᵝࠊḟࡢࡼ࠺㧗ࡃホ౯ࡋࠊࡑࡢ๓㏵ࡁ࡞ᮇᚅࢆᐤࡏ࡚࠸ ࡿࠋ ࠕᮏᖺᅄ༑ඵṓࡢࢣ࣐ࣝࡣࠊ㐣ཤ༑ᖺ㛫ࣂࣝ࢝ࣥ➨୍ḟࠊ➨ḟࡢᡓதࠊୡ⏺ᡓ ᘬࡁ⥆࠸ࡓᡓதࡢ⚝ࠊ⑂ᘢࡋࡘࡃࡋࡓᅜෆࡢໃࢆ㐩ほࡋࠊ㟢すளࢆึࡵ㞄㑥ㅖእᅜᖹ ⓗእែᗘฟ࡚ࠊᩍ⫱ࠊ㕲㐨ࠊ⾨⏕ࠊ⏘ᴗ➼㗦ពෆᑓᛕࡋࠊ ᖺᖌᅋ㛗ࡋ࡚࢞ࣝࣂ ࣮ࣜ㸦࣏࢞ࣜࣜ㸧༙ᓥⱥ㐃ྜ㌷ࢆ⢊○ࡋࡓពẼࢆ௨ࡗ࡚ࠊ᪂⯆ᅵ⪥ྂࡢ㐠ࢆ㛤ᣅࡋ࡚࠸ ࡃ࡛࠶ࢁ࠺ࢆ⚾ࡣಙࡌ࡚ࢃࡠࡢ࡛࠶ࡾࡲࡍࠋࠖս III. ᑠᖭࡢ⤒῭ⓗᴗ⦼ ᑠᖭࡢỴព ࠕ⤒῭እࡢᒎ㛤ࠖ ࡉ࡚ࡇࡇ࡛᭱ᚋࡢࠊࡑࡋ࡚ᮏㄽࡢ୰ᚰⓗ࡞ၥ㢟ࠊࡍ࡞ࢃࡕࠊᑠᖭࡀ㸱ᖺࡢ௦ᡂࡋ㐙 ࡆࡓᴗ⦼୰ࠊ≉⤒῭ⓗᴗ⦼ⓗࢆ⤠ࡗ࡚ぢ࡚ࡳࡿࡇࡋࡼ࠺ࠋ ࡋ࡚ࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝ㉱௵ࡍࡿ࠶ࡓࡗ࡚ࠊᑠᖭࡣᖯཎእ┦ࡽࡑࡢ⤒῭እࡘ࠸ ࡚ヲࡋࡃヰࢆ⪺ࡁࠊࡲࡓ✄⏿ኴ㑻㜰ၟᕤ㆟ᡤ㢌ࡽᐇᴗᐙࡓࡕࡢヰࢆࡶ⪺࠸࡚ࡳ࡚ࠊእົ ┬ࡔࡅ࡛࡞ࡃࠊᙼࡽᐇᴗᐙࡶࡲࡓ୰㏆ᮾᕷሙࡢ㛤ᣅ㠀ᖖ⇕ᚰ࡛࠶ࡿࡇࢆ▱ࡗࡓࠋࡉࡽᑠ ᖭ⮬㌟ࡶ๓ࢺࣝࢥࡢṔྐࠊᨻࠊ⤒῭ࢆᚭᗏⓗㄪᰝࡋࡓࠋࡑࡢ⤖ᯝࠊᙼࡣ᪥ᅵ㛫ࡣᕪࡋ ᙜࡾ㞴ࡋ࠸ᨻၥ㢟ࡶ࡞࠸ࡼ࠺ᛮ࠼ࡓࡢ࡛ࠊᖯཎእ┦ࡢᵓᇶ࡙࠸ࡓࠕ⤒῭እࡢᒎ㛤ࠖࢆ ࡋ࡚ࡢ➨୍ࡋࡼ࠺ᚰᐦỴពࡋࡓվࠋ ࡇࡢỴពࢆࠊ㉱௵ࢆ┠๓᥍࠼ࡓ࠶ࡿ᪥ࠊᙼࡣᐇᴗᐙࡓࡕࡢ࠶ࡿྜ࡛ḟࡢࡼ࠺⾲᫂ࡋ ࡚࠸ࡿࠋ ࠕᡃࡀᅜࡢ㏻ၟⓎᒎࡢࣔࢵࢺ࣮ࡋ࡚ᨭ㑣࠾ࡅࡿᡃࡀၟᶒࢆ᧦ㆤࡏࢇࡍࡿ࡞ࡽࡤࠊ ࣥࢻὒࡢ➨୍⥺ࢆᏲࡽ࡞ࡅࢀࡤ࡞ࡽ࡞࠸ࠋࣥࢻࡢၟᶒࢆᏲࡽࢇࡍࡿ࡞ࡽࡤ୰㏆ᮾࡢ➨ ୍⥺ࢆ㛤Ⓨࡋ࡚᧦ㆤࡋ࡞ࡅࢀࡤ࡞ࡽࡠࠋࡑࡇ࡛ᡃࡀ㍮ࡀᗘࢺࣝࢥ㉱௵ࡋࡓ࡞ࡽࡤࠊࡇࡢ ᪉㔪ᇶ࡙࠸࡚⤒῭እࡢᒎ㛤ຊࢆഴὀࡍࡿ✚ࡶࡾࡔࠋ ᚑࡗ࡚ࡇࡢ┠ⓗࢆ㐩ᡂࡍࡿࡓࡵࡣࠊ➨୍୰㏆ᮾㅖᅜᅜࢆ㛤ࡃࡇࢆດࡵࡿඹ ࠊ➨㏻ၟ⤒῭ࡢ㈍㊰ࢆ㛤ᣅࡍࡿࡓࡵࠊᆅ୰ᾏࡽ㏆ᮾㅖᅜࡅ࡚᪂⯟㊰ࢆ㛤ࡃࠊ ၟᴗぢᮏᕷࢆ┒ࢇ㛤࠸࡚ࠊ᪥ᮏၟရࢆࡇࡢ᪉㠃⤂ࡋ࡞ࡅࢀࡤ࡞ࡽ࡞࠸ᛮࡗ࡚࠸ࡿࠋ ➨୕ࡣࡇࡢ┠ⓗࢆࢫ࣒࣮ࢬᒎ㛤ࡍࡿࡓࡵ㏆ᮾ㈠᫆㆟ࡸබ㤋㛗㆟ࢆ㛤࠸࡚⥭ᐦ࡞ࡿ 㐃⤡ࢆࡆ࡞ࡅࢀࡤ࡞ࡽࡠࡶ⪃࠼࡚࠸ࡿࠋࠖտ ᑠᖭࡀᣲࡆ࡚࠸ࡿ➨୍ࡢ୰㏆ᮾㅖᅜࡢᅜࡣࠊᙼࡢດຊࡶࢃࡽࡎࠊᙼࡢᅾ௵୰ල యⓗ࡞ᡂᯝࡣᣲࡀࡽ࡞ࡗࡓࡀࠊࡇࡢᙼࡢດຊࡀዎᶵ࡞ࡗ࡚ࠊᙼࡢ㞳௵ᚋࡲࡶ࡞ࡃࠊ࢚ࢳ࢜ࣆ ࠊ࣮ࣘࢦࢫࣦࣛࠊࣛࣥࠊࣛࢡࠊࢠࣜࢩࠊ࢚ࢪࣉࢺࠊࣈࣝ࢞ࣜ࡞ࡢ㛫ᅜࡀ 㛤ࢀࡿࡇ࡞ࡿրࠋ ➨ࡢ᪂⯟㊰ぢᮏᕷࡘ࠸࡚ࡣࠊ➨୕ࡢ㏆ᮾ㈠᫆㆟ࡢせ࡞㆟㢟ࡶ࡞ࡗ࡚࠸ࡿࡢ࡛ࠊ ḟࠊᑠᖭࡀ⮬ࡽ㆟㛗࡞ࡗ࡚ ᖺ ᭶ ᪥ࡽ ᭶ ᪥ࡲ࡛ࡢ ᪥㛫ࢫࢱࣥࣈ࣮ ࡛ࣝ㛤ദࡋࡓ㏆ᮾ㈠᫆㆟ࡘ࠸࡚ぢ࡚⾜ࡃࡇࡋࡼ࠺ࠋ 18 ➨୍ᅇࡣすᬺⓒᖺ௦ᩍᛮࡀ㍺ධࡉࢀࡓࡢࡇ࡛ࠊࡇࡢ᪂ᛮࡣ᪥ᮏᅛ᭷ࡢᅾ ᮶ᛮ⃭ࡋࡃ⾪✺ࡋࠊᨻୖࡢதࢆច㉳ࡋࡓࠋࡋࡋࠊࡑࡢ࠺ࡕࡇࡢẘ⣲ࡣ᪥ᮏᅛ᭷ ࡢᛮㄪࡍࡿ⮳ࡾࠊࡑࡢᚋయ࠾࠸࡚Ᏻᐃࡋࡓ௦ࡀ⥆࠸ࡓࠋ ➨ᅇࡣすᬺ୍ඵࠐࠐᖺ௦すὒᩥ᫂ࡀᛣ℀ࡢࡈࡃධࡋ࡚᮶ࡓࡢࡇ࡛ࠊࡇࢀ ࡀືᶵ࡞ࡗ࡚㛤ᅜ࣭ዀࡢᨻⓗㄽதࡀᘬࡁ㉳ࡇࡉࢀࠊᅜෆᨻࡶືᦂࡋࠊࡘ࠸᫂ ⥔᪂࡞ࡗࡓࡀࠊࡇࡢ㠉᪂ࡀ᪂᪥ᮏⓎᒎࡢᇶ♏࡞ࡗ࡚᪥ࡢ᪥ᮏᖇᅜࡀᘓタࡉࢀࡿ⮳ ࡗࡓࠋ ᚑࡗ࡚ᅇࡢඹ⏘⩏ᛮࡢく᮶ࡣṇ➨୕ᅇ┠ࡢ༴ᶵ࡛࠶ࡿࡀࠊ࠾ࡑࡽࡃ㐣ཤᅇ ࢃࡓࡾ༑ศ⬟ຊࢆⓎࡋࡓ᪥ᮏᅜẸࡣᅇࡢヨ⦎ࡶࡕᢤࡃ┦㐪࡞࠸ࠋ᪥ᮏᅜẸࡣእ᮶ ᛮࡑࡢࡶࡢࢆ㬼࿐ࡳࡶࡏࡎࠊࡑࡢ㛗ᡤࡢ᥇ࡿࡁࡣ᥇ࡗ࡚ࠊࡑࡢᘢᐖࡣࡇࢀࢆ㑊ࡅࠊᕦ ࡳࡇࢀࢆ⮬ᐙࡢᩥ᫂‐୍⼥ࡋ࡚⮬ᐙⓎᒎࡢᶵ౪ࡍࡿ࡞ࡽࡤࠊࡴࡋࢁࡑࡢ⤖ᯝࡣ᪥ ᮏࡢࡓࡵ࡞ࡿᛮ࠺ࡢ࡛࠶ࡿࠋ ࡇࡢᩍᛮすὒᩥ᫂ࡢཷᐜ࠸࠺ࡘࡢṔྐⓗయ㦂ࡽ᪥ᮏேࡣࠊእ᮶ᛮࡣᜍࢀ ࡍࡂ࡚ࡶ࠸ࡅ࡞࠸ࡋࠊ↓᮲௳᥇⏝ࡍࡁࡶࡢ࡛ࡶ࡞࠸ࡇࢆᏛࢇࡔࠋࡇࡢព࠾࠸࡚᪥ ᮏᅜẸࡢ⢭⚄ࡉ࠼࡛࠶ࡿ࡞ࡽࡤࠊᡃࠎࡣ᪥ࡢඹ⏘⩏ࡢく᮶ࡼࡿᡃࡀᛮ⏺ࡢືᦂ ࡞ࡉࡲ࡛ࡇࢀࢆ៧࠺ࡿᚲせࡣ࡞࠸☜ಙࡋ࡚࠸ࡿࠋࠖջ ఏ⤫ⓗ࡞ᅛ᭷ࡢᩥ࣭ᛮ᪂ወ࡞እ᮶ࡢᩥ࣭ᛮࡢ㛵ಀ㛵ࡍࡿᑠᖭࡢ⪃࠼ࡣࠊᙼ⊂ ⮬ࡢࡶࡢ࡛࡞ࡃࠊ᪥ᮏ࡛ࡣࡕࡽ࠸࠼ࡤ㏻ㄝⓗ࡞ࡶࡢ࡛࠶ࡿࠋ࠼ࡤࠊᑠᖭࡢヰࡶ࠶ࡿࡼ ࠺ࠊᩍࡀΏ᮶ࡋࡓࡁࠊ᪥ᮏேࡣࠊࡇࡢᩥⓗࢹࣥࢸࢸ࣮ࡢヨ⦎ࠕ⚄⩦ྜࠖ ࠕ⚄ΰΆ࡛ࠖᑐᛂࡋࡓࠋࡍ࡞ࢃࡕࠊ᪥ᮏᅛ᭷ࡢ⚄㐨እ᮶ࡢᩍࢆㄪ⼥ྜࡉࡏࡓࡢ࡛࠶ࡿࠋ ࡲࡓ୰ᅜࡢ൲ᩍᩥࡀὶධࡋࡓࡁࡣࠊࠕ㨦₎ᡯ࡛ࠖᑐᛂࡋࠊすὒᩥ᫂ࡀᢲࡋᐤࡏ࡚ࡁࡓ ࡁࡣࠕ㨦ὒᡯࠖࠊࠕすὒⱁ⾡࣭ᮾὒ㐨ᚨࠖࠕ᥇㛗⿵▷࡛ࠖᑐᛂࡋࡓࠋⱝࡁ᫂ኳⓚࡣࠕⰋࡁ ࢆྲྀࡾᝏࡋࡁࢆᤞ࡚࡚እࡘᅜຎࡽࡠᅜ࡞ࡍࡼࡋࡶࡀ࡞ࠖ࠸࠺ḷࢆసࡗ࡚࠸ࡿࡀࠊᑠᖭࡢ ⪃࠼ࡶඹ㏻ࡍࡿࡇࡢ᫂ኳⓚࡢᚚ〇ࡇࡑࠊᅛ᭷ᩥእ᮶ᩥࡢ㛵ಀࡅᑐࡍࡿ᪥ᮏே୍⯡ ࡢ⪃࠼᪉ࢆ௦⾲ࡍࡿࡶࡢゝࡗ࡚㐣ゝ࡛ࡣ࡞ࢁ࠺ࠋ ௨ୖࡀඹ⏘⩏ࡢᑐᛂἲࡢ㛵㐃࡛ᑠᖭࡀ⤫㡿ᑐࡋ࡚ᒎ㛤ࡋࡓࠊ᪥ᮏேࡢእ᮶ᩥࠊ እ᮶ᛮࡢཷᐜࡢ᪉㛵ࡍࡿᙼࡢぢ᪉ࡢ࠶ࡽࡲࡋ࡛࠶ࡿࡀࠊṧᛕ࡞ࡀࡽࠊ⚾ࡢ▱ࡿ㝈ࡾ࡛ࡣࠊ ⤫㡿ࡀࡇࡢࡼ࠺࡞ぢ᪉ࡘ࠸࡚࠺ᛮࡗࡓࡢࠊᑠᖭࡢ᪥グࡣఱࡶグࡋ࡚࠸࡞࠸ࠋ ࢱࢳࣗࣝࢡᣦᑟୗࡢᨵ㠉ࡘ࠸࡚ ୖ⤂ࡋࡓࡼ࠺࡞ࢱࢳࣗࣝࢡ⤫㡿ࡢ㐟ࢆ㏻ࡌ࡚ࠊᑠᖭࡣ⤫㡿ࡢே≀ࢆࡲࡍ ࡲࡍ㧗ࡃホ౯ࡍࡿࡼ࠺࡞ࡗࡓࡢ࡛࠶ࢁ࠺ࠊᙜࠊ⤫㡿ࡢᣦᑟࡢୗ࡛᥎㐍ࡉࢀ࡚࠸ࡓࢺࣝࢥࡢ ᨵ㠉ࠊ㠉᪂ࡘ࠸࡚ࠊᑠᖭࡣᖐᅜᚋࡢㅮ₇ࡢ୰࡛ḟࡢࡼ࠺⛠ㆭࡋ࡚࠸ࡿࠋ ࠕࡇࢀࡣᨻⓗࡁࢃࡵ࡚㔜㔜せ࡞ᨵ㠉࡛ࠊࢺࣝࢥࡢᅜ㐠ࡢ㐍ᒎ㔜࡞㛵ಀࡀ࠶ࡿࠋ ᩘⓒᖺ᮶ࢺࣝࢥᅜẸࢆᣊ᮰ࡋࠊ♫ࡢ㐍ᒎࠊᅜໃࡢⓎ㐩ࢆጉࡆ࡚᮶ࡓᨻᩍ୍⮴࡞ࡢᅉくࡀࠊ ࡇࡢᨵ㠉ࡼࡗ࡚ᡴ◚ࡉࢀࠊṇᩍศ㞳ࡀ᩿⾜ࡉࢀࡓࠋࡋࡋࠊࡶࡋࢺࣝࢥࡀࡶࡗ᪩ࡃᨻᩍ ศ㞳ࢆ⟇ࡋ࡚࠸ࡓ࡞ࡽࡤࠊኧ❧ὴ࡞ᅜᐙࡋ୍࡚ẁࡢ㐍ᒎࢆ♧ࡋ࡚࠾ࡗࡓࢁ࠺ࠋࠖռ 17 グࡋࡓᚋࠊ⥆ࡅ࡚ࠊᙼࡀࢱࢳࣗࣝࢡ⤫㡿ࡽཷࡅࡓึ༳㇟ࢆḟࡢࡼ࠺᭩ࡁࡵ࡚࠸ ࡿࠋ ࠕ⤫㡿ࡢ㢼㔗ࡣ⫼ྜ㧗ࡃࠊ㡹ࡢయ᱁࡞ࡿࡀዴࡃࠊ║㝤┱㏕ࡾࠊ║ගࡣ ⅥⅥࡋ࡚ගࡿࡶࠊ㢋⛮ⴠࡕࠊ㢋㦵㧗ࡃࠊ㢦Ⰽ⪵៳ⓑࠊ㡾ࡿពᚿሀ๛ࠊ⚄⤒㉁ࡽࡋࡁ ┦ㇺ࡞ࡾࠋ㡢ྤࡣⲮ㔜ᙉࡳ࠶ࡿㄒẼ࡚ᖹ⏕↓ཱྀࡢேࡽࡋࡃぢࡺࠋవ㎾ከࡃࡢෆእேᥱ ᡭࢆࢃࡋࡓࡿࡶࠊ┿ࡑࡢ೧࡞ࡿࢆ⫗ឤࡋࡓࡿࡣࢣ࣐ࣝ⤫㡿ᨭ㑣ࡢ⿁ୡถࡢே࡞ ࡿࢆឤࡎࠋࡃᑜᖖே㠀ࡊࡿࡀዴࡁ༳㇟ࢆᚓࡓࡾࠋࠖչ ᑠᖭࡢᅾ௵୰ࢱࢳࣗࣝࢡ⤫㡿ㅜぢࡋࠊࡑࡢ༳㇟ࢆ᭩ࡁṧࡋ࡚࠸ࡿⴭྡ࡞᪥ᮏேࡀࡶ ࠺୍ே࠸ࡿࠋᾏ㌷୰ᑗᒣᮏⱥ㍜࡛࠶ࡿࠋᒣᮏྖ௧ᐁࡣ ᖺ ᭶⦎⩦Ⰴ㝲ࢆ⋡࠸࡚ࢺࣝࢥࢆ ゼၥࡋࠊྠ᭶ ᪥ᑠᖭకࢃࢀ࡚⤫㡿ࡗ࡚࠸ࡿࡀࠊᙼࡶࡲࡓᑠᖭྠᵝࡑࡢึ༳㇟ ࢆ║ග㗦ࡁ೧࡞ࡿே≀ࡋ࡚ḟࡢࡼ࠺ᥥࡋ࡚࠸ࡿࠋ ࠕ࣮ࣔࢽࣥࢢࢆ╔࡚ࠊィࡢ㙐ࢆࢳࣙࢵ࢟ࡢୖ࣏ࢣࢵࢺ㥽රᆺࡘࡅࠊࣁࣥ࢝ࢳࡢ➃ ࢆୖ╔ࡢ࣏ࢣࢵࢺࡽなࡏࡓᙼࡣࠊ㦵᱁㏾ࡋࡁ୍ಶࡢ೧ኵ࡛࠶ࡿࠋᙼࢆ≉㛗࡙ࡅࡿ㣬ࡃ ࡲ࡛⃰࠸┱ࠋ㗦࠸║ࠊᑐᡭࡢ㊊チࡽୖぢୖࡆࡿⒷࠊⓑே㏆࠸ࡲ࡛ぢࡺࡿⓑⓤ࡞㢦ࠊ ⛮㉥ࢆᖏࡧࡓᗣࡑ࠺࡞㢋ࠊⷧ࠸၁ࢆሀࡃ⤖ࢇ࡛㢕ࡢ⣽ࡃ✺ࡁฟࡓ⏨ᛶⓗጼែࠋ୍ぢࡍ ࡿᙼࡣ㌟ពᚿࡢ⤖ᬗࡢࡼ࠺࡛࠶ࡿࠋࡑࡋ࡚⳹㯇࡞ࠊ∉㝡ࡢᴟ㐩ࡋࡓᪧ㒔ࢆᤞ࡚࡚Ἃ₍ ࡢዴࡃⲨᾴࡓࡿࣥࢦࣛ㘵ࢆᇳࡿ┦ᛂࡋ࠸㢼㞼ඣ࡛࠶ࡾࡲࡍࠋࠖպ ࢱࢳࣗࣝࢡࡢㄯ ᑠᖭࡣ ᖺࡢ௵ᮇ୰ᩘᗘ⤫㡿ぢࡋࡓࠋ࠶ࡿᬌࠊኪ༙㏆ࡃࠊ⤫㡿ࡣ✺↛⮬ࡽᑠ ᖭ㟁ヰࢆࡋ࡚ࡁ࡚ࠊࠕྩࠊ㣧ࡳ᮶࡞࠸ࠖㄏࡗࡓࠋᑠᖭࡣ㓇ዲࡁࡋ࡚▱ࡽࢀ࡚࠸ࡓࠋࡇ ࡢࡼ࠺࡞♩ᢤࡁࡢᡴࡕゎࡅࡓ㞺ᅖẼࡢ୰࡛ࠊேࡀぶࡋࡃㄒࡾྜࡗࡓࡢࡣࠊࠕ࠸ࡍࢀ ࡤࠊࢺࣝࢥࢆ⤒῭ⓗⓎᒎࡉࡏࡿࡇࡀ࡛ࡁࡿࠖ࠸࠺ࡇ࡛࠶ࡗࡓࡀࠊ ࠶ࡿࡁࡣࠊᑠ ᖭࡀ᫂⥔᪂௨᮶ࡢ㏆௦᪥ᮏࡢⓎᒎ㐣⛬ࡘ࠸࡚ㄒࡗࡓࡇࡶ࠶ࡗࡓࠋࡑࡢ㝿ࠊᑠᖭࡣ᫂ኳⓚ ࡢጾᚨࢆ⛠ㆭࡋࡘࡘࠊ᪥ᮏࡀ࠸ࡋ࡚ẚ㍑ⓗ▷ᮇ㛫ࡢ࠺ࡕୡ⏺ࡢᅜࡢ୍ࡘ࡞ࡗࡓࢆ ㄝ᫂ࡋࡓࠋࡍࡿࠊ⤫㡿ࡣࠕ᫂ኳⓚࢆ⠊ࡋ࡚ࡑࡢᚨࡽᏛࡧࡓ࠸ࠖゝ࠸ฟࡋࠊࠕ೧࡞ ኳⓚࡢ㋱ࡘ࠸࡚᭩ࢀࡓᮏࢆ㏦ࡗ࡚ࡃࢀ࡞࠸ࠖ㢗ࢇࡔ࠸࠺ࠋ࡞࠾ࠊᑠᖭࡀࡇࡢ ࡁ᪥ᮏࡢࡇࢆࠕᅜࠖࡢ୍ࡘ࠸ࡗࡓࡢࡣࠊ ᖺࡢࣃࣜㅮ㆟࡛᪥ᮏࡀⱥ⡿ఀ ࡶᅜࡳ࡞ࡉࢀࡓࡇࢆ㋃ࡲ࠼࡚ࡢࡇ࡛࠶ࢁ࠺ࠋ ཪูࡢᶵࡣࠊඹ⏘⩏ࡢ⬣ጾࡀேࡢヰ㢟ࡢࡰࡗࡓࠋࢱࢳࣗࣝࢡࡣᑠᖭゝࡗࡓࠋ ࠕᡃࡀᅜࡣḢᕞᡓதᮎᮇࡼࡾࢯ㐃ࡢዲ㛵ಀࢆᣢ⥆ࡋ࡚࠸ࡿࡀࠊඹ⏘ᛮࡢධᑐ ࡋ࡚ࡣ┦ᙜ㆙ᡄࡋ࡚࠸ࡿࠋ୍య᪥ᮏ࡛ࡣ࠺ࡋ࡚࠸ࡿࠋࠖ ࡇࡢ㉁ၥᑐࡋ࡚ᑠᖭࡣ࡞ࡾヲࡋࡃ⟅࠼࡚࠸ࡿࡀࠊࡑࢀࢆせ⣙ࡍࡿḟࡢࡼ࠺࡞ࡿࠋ ࠕ᪥ᮏࡣࡸඹ⏘⩏ࡢく᮶ࡼࡗ࡚㠀ᖖ༴㝤࡞௦┤㠃ࡋ࡚࠸ࡿࡀࠊࡇࢀࡣᡃࡀ᪥ ᮏࡗ࡚ࡣ୕ᅇ┠ࡢ༴㝤≧ែ࡛࠶ࡿࠋ 16 ᑠᖭ㥔ࢺࣝࢥ 㡿ุᶒၥ㢟࠸࠺㞀ᐖࡀ࡞ࡃ࡞ࡗࡓࠊ᪥ᮏࡣࢺࣝࢥࡢᅜᶞ❧ࢆ⇕ᮃࡋࡓࠋࡃࡋ ࡚ࠊᑐࢯ㌷ᡓ␎ⓗ࡞㛵ᚰࡽࡼࡾࡶࡴࡋࢁ⤒῭ⓗ࡞㛵ᚰࡽࠊ᪥ᮏᨻᗓࡣࠊ ᖺ ᭶ࢫ ࢱࣥࣈ࣮ࣝ᪥ᮏ㤋ࢆ㛤タࡋࠊᑠᖭ㓀ྜྷࢆึ௦ࢺࣝࢥ௵ࡋࡓࠋࢺࣝࢥࡣᮾḢ୰㏆ ᮾ࠾࠸࡚᪥ᮏࡀࢆࡋࡓ᭱ึࡢᅜ࡛࠶ࡾࠊୡ⏺࡛ࡣࢠࣜࢫࠊ࣓ࣜ࢝ࠊࢻࢶࠊࣇࣛ ࣥࢫࠊࢱࣜࠊ࣮࢜ࢫࢺࣜࠊࣟࢩࠊ࣋ࣝࢠ࣮ࠊࣈࣛࢪࣝࡘࡄ ␒┠ࡢᅜ࡞ࡗࡓࠋ࡞ ࠾ࠊᮾிࢺࣝࢥ㤋ࡀ㛤タࡉࢀࡓࡢࡣྠᖺ㸵᭶ࡢࡇ࡛࠶ࡿյࠋ ࡡ࡚ࡽእᐁࡋ࡚ࡢᑠᖭࢆ㧗ࡃホ౯ࡋ࡚࠸ࡓᖯཎእ┦ࡣࠊᚅ୰ࡢᑠᖭࢆึࡵ㥔ⱥ ᢤ᧻ࡋࡼ࠺ࡋࡓࠋࡋࡋࠊᑠᖭࡣ㥔ᨭබ௦㥔ᨭࢠࣜࢫබࡢࢧ࣮࣭ࢪ࣭ࣙࣥࢪࣙ ࣮ࢲࣥᑐᨭእᨻ⟇ࢆࡵࡄࡗ࡚⃭ࡋࡃ⾪✺ࡋࡓࡇࡶ࠶ࡾࠊࠕࢠࣜࢫࡣ⮬ศዲឤࢆࡶࡗ࡚ ࠸࡞࠸ࠖࡳ࡚࠸ࡓࠋࡇ࠺࠸࠺ࡇࡶ࠶ࡗ࡚ࠊᖯཎࡢᢡゅࡢ່ࡵ࡛ࡣ࠶ࡗࡓࡀࠊࠕࡣⱥᅜྥࡁ ࡌࡷ࡞࠸ࡼࠖゝࡗ࡚ࡑࡢ⏦ࡋฟࢆ᩿ࡗࡓࠋ ࡑࡇ࡛ḟᖯཎࡀࠕึ௦ࢺࣝࢥࡣ࠺່ࠖࡵࡿࠊᑠᖭࡣࠕᮾὒⓗ࡞᪂⯆ᅜ࣭ࢺࣝ ࢥࠖࠕ㏆௦ୡฟࡢⱥഔࢣ࣐࣭ࣝࣃࢩࣕ࠸࠺೧ኵࠖ㠀ᖖ࡞⯆ࢆ♧ࡋࠊ༶ᗙࡇࡢ⏦ࡋ ฟࢆཷㅙࡋࡓࠋᙼࠊ ṓࡢࡁࡢࡇ࡛࠶ࡿնࠋ ᑠᖭࡀ⋡࠸ࡿ㤋ࢫࢱࢵࣇࡣࠊཧᐁⰼᒸṆ㑻ࠊ࣌ࣝࢩฟᙇ୰ࡢྠࡌࡃཧᐁ⎼ රࠊ୍➼᭩グᐁⰱ⏣ᆒࠊ୕➼᭩グᐁΏ㎶ಙ⏨ࠊ⌮ᐁ᐀ᮧଢ଼⏕ࠊ୍➼㏻ヂᐁෆ⸨ᬛ⚽ⱝᖸࡢ ᭩グᐁࠊࡑࡋ࡚ᾏ㌷Ṋᐁࡋ࡚ᒸᩗ⣧ᑡబࡢ㠃ࠎ࡛࠶ࡾࠊ㝣㌷Ṋᐁࡣᑠᖭࡀ㉱௵ᙜࡣḞဨ࡛࠶ ࡗࡓࡀࠊ ᖺ ᭶ࠊᶫᮏḠ㑻ᑡబࡀึ௦ࢺࣝࢥ㤋㝃㥔ᅾṊᐁ௵ࡉࢀࡓշࠋࡇࡢᶫ ᮏᑡబࡀ࠾ࡼࡑ ᖺ༙ࡢࢺࣝࢥᅾ௵୰ࢣ࣐࣭ࣝࢱࢳࣗࣝࢡ⤫㡿ᚰ㓉ࡋࠊࢱࢳࣗࣝࢡࡀ ㉳ࡇࡋࡓࢺࣝࢥ㠉࡞ࡽࡗ࡚ࠊ⮬ศࡶ᪥ᮏ࡛ᅜᐙᨵ㐀ࢆᐇ⌧ࡍࡃࠊᖐᅜᚋࡢ ᖺ㝣㌷ ᑡኊᑗᰯࡽ࡞ࡿࠕᱜࠖࢆ❧ࡕୖࡆࡓヰࡣ᭷ྡ࡛࠶ࡿոࠋ II. ᑠᖭࢱࢳࣗࣝࢡ⤫㡿 ࢱࢳࣗࣝࢡࡽཷࡅࡓึ༳㇟ ᑠᖭ㓀ྜྷࡣࠊ ᖺ ᭶ᐙ᪘ࡶᮾிࢆⓎࡕࠊ ᭶ ᪥ࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࡢ᪥ᮏ 㤋ධࡗࡓࡀࠊ ᭶ ᪥ࣥ࢝ࣛࡢ⤫㡿ᐁ㑰࡛ᅜ᭩ᤝ࿊ᘧࡀணᐃࡉࢀ࡚࠸ࡓࡓࡵࠊ ᪥ ࡣࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࢆⓎࡕࣥ࢝ࣛྥࡗࡓࠋ ᅜ᭩ᤝ࿊ᘧࡢᙜ᪥ࠊࢱࢳࣗࣝࢡ⤫㡿ࡢㅜぢ┤๓࡞ࡗ࡚ࠊࢺࣝࢥഃࡀ᪥ᮏഃಙ௵≧ ࠶ࡿ⤫㡿ࡢ๓ࠕJD]Lࠖ㸦ᖖᑗ㌷㸧࠸࠺⛠ྕࢆධࢀࡿࡼ࠺せㄳࡋ࡚᮶ࡓࡓࡵࠊ୍╔ ࠶ࡗࡓࡀࠊ࡞ࢇணᐃ㏻ࡾ᪂ࡣࢳࣕࣥ࢝ࡢ⤫㡿ᐁ㑰࡛ࢱࢳࣗࣝࢡ⤫㡿ಙ௵≧ࢆ ᤝ࿊ࡍࡿࡇࡀ࡛ࡁࡓࠋ ⤫㡿ᐁ㑰ࡢ༳㇟ࡘ࠸࡚ࠊࡇࡢ᪥ࡢ᪥グᑠᖭࡣࠊ ࠕᐁ㑰ࡣୣ㝠㉳అࡢ㛫ᘓ⠏ࡏࡽࢀࡓࡿ℣ὗࡓࡿᑠᘓ≀ࡋ࡚ࠊ฿ᗏ᪂⯆ඹᅜඖ㤳ࡢ ఫᒃぬࡋࡽࡎࠋᅜ᭩ᤝ࿊ࡢᐊࡶ᭩ᩪࡽࡋࡃ༑␚㊊ࡽࡊࡿᛮࢃࡿࡿᑠᐊ࡞ࡾࠋࠖ 15 ୡ⣖ᮎࡽ ୡ⣖ࡢึ㢌ࡅ࡚ࠊ᪥Ύᡓத㸦a ᖺ㸧ᚋࡢ㟢⊂୕ᅜᖸ΅ࠊࣟࢩࡢ ᪑㡰࣭㐃⛒ࠊ⩏ᅋ௳㸦 ᖺ㸧ᚋࡢࣟࢩ㌷ࡼࡿ‶ᕞ༨㡿ࠊࣟࢩໃຊࡢᮅ㩭༙ᓥ ࡢ㐍ฟ࠸࠺௳ࡀ㐃⥆ࡋ࡚㉳ࡾࠊ᪥ᮏேࡣ᪥᪥ᙉࡍࡿࣟࢩࡢ⬣ጾࡀ⮬ᅜྥࡗ࡚ ᛴ㏕ࡋࡘࡘ࠶ࡿឤࡌ࡚࠸ࡓࠋࡇࡢࡼ࠺࡞ᴟᮾࡢ༴ᶵ┤㠃ࡋ࡚࠸ࡓ᪥ᮏᨻᗓࡣࠊᑐ㟢㌷ᡓ␎ ୖࢺࣝࢥࡣ࠸ᙺ❧ࡘᅜࡔࡳ࡞ࡋࡓࠋࠕᅵᅜࡣ㩃ࡢす㛛ࢆᢋࡋࠊ᪥ᮏࡣᮾ㛛ࢆᢋࡍඹ㩃 ᅜࡢ㛵㛛࡞ࡾࠖղ࠸࠺ゝⴥࡀ࠶ࡿࡼ࠺ࠊ᪥ᮏᨻᗓࡣࠊࢺࣝࢥࡀ᪥ᮏࡢ௬ᩛᅜࡓࡿࣟࢩࡢ ືྥࢆࡘࡪࡉ┘どࡋࢳ࢙ࢵࢡࡍࡿࡢᆅᨻᏛⓗ᭱㐺ࡢ⨨࠶ࡿࠊࡳ࡞ࡋࡓࡢ࡛࠶ࡿࠋࡋ ࡋࠊ ᖺࡢᑐ㟢ᡓࠊ ᖺࡢ᪥㟢༠ၟࡼࡗ࡚ࠊࣟࢩࡢ⬣ጾࡀᚋ㏥ࡍࡿࠊ᪥ᮏᨻᗓ ࡗ࡚㌷ᡓ␎ⓗほⅬࡽࢺࣝࢥࡢᅜᶞ❧ࢆᛴࡄ࠸࠺ᚲせᛶࡣపୗࡋࡓࠋࡋࡶࠊࡇࡢ ࡁ౫↛ࡋ࡚㡿ุᶒၥ㢟ࡀ᪥ᅵᅜᶞ❧ࢆ㜼ᐖࡍࡿせᅉࡋ࡚ཝ↛Ꮡᅾࡋ࡚࠸ࡓࠋ ᖯཎ⤒῭እ୰㏆ᮾ㈠᫆ ࡇࡢࡼ࠺࡞ὶࢀࢆኚ࠼ࡓࡢࡀ࣮ࣟࢨࣥࢾ᮲⣙࡛࠶ࡗࡓࠋࡍ࡞ࢃࡕࠊᑠᖭ㥔ᨭබࡀிࢆཤ ࡗࡓ ᖺࠊࢺࣝࢥ࠾ࡅࡿ㡿ุᶒ⤊Ṇ➢ࢆᡴࡘࡇ࡞ࡿ࣮ࣟࢨࣥࢾ᮲⣙ࡀ⥾⤖ࡉࢀࠊ ࡇࡇࡘ࠸᪥ᅵ୧ᅜࡢᅜᶞ❧ࡢ๓❧ࡕࡣࡔࡗ࡚࠸ࡓ᭱ࡢ㞀ᐖࡀ㝖ཤࡉࢀࡓࡢ࡛࠶ࡿࠋ ࡇࢀຍ࠼࡚ࠊ᪥ᮏᨻᗓࡀࢺࣝࢥࡢᅜᶞ❧ࢆỴ᩿ࡍࡿ⮳ࡗࡓࡶ࠺୍ࡘࡢࡁ࡞✚ᴟⓗ ⌮⏤ࡀ࠶ࡗࡓࠋࡑࢀࡣ⤒῭ⓗ࡞⌮⏤࡛࠶ࡗࡓࠋඹ⏘⩏ᅜᐙࢯ㐃ࡢ㆙ᡄᚰࡽⓎࡍࡿ᪥ᅵ㛫ࡢ ༠ຊࡢᚲせ࠸࠺⌮⏤ࡶ࡞ࡃࡣ࡞ࡗࡓࡀࠊ᭱ࠊႚ⥭ࡢ⌮⏤ࡣ⤒῭ⓗ࡞ࡶࡢ࡛࠶ࡗࡓࠋ ࣮ࣟࢨࣥࢾ᮲⣙⥾⤖ࡢ⩣ᖺࠊࡍ࡞ࢃࡕࠊ ᖺ᪥ᮏ࡛ࡣຍ⸨㧗᫂ෆ㛶ࡀᡂ❧ࡋࠊእ┦ࡣ ᖯཎ႐㔜㑻ࡀᢤ᧻ࡉࢀࡓࡀࠊࡇࡢෆ㛶ࡢ᭱㔜せㄢ㢟ࡢ୍ࡘࡣࠊ᪥ᮏࡀ῝้࡞⤒῭ἣࡽ࠸ ࡋ࡚⬺༷ࡍࡿ࠸࠺⤒῭ၥ㢟࡛࠶ࡗࡓࠋ ᪥ᮏࡀࡇࢀࡢ⤒῭ἣⱞࡋࡴ⮳ࡗࡓ⤒⦋ࢆ⡆༢ぢ࡚ࡳࡿࠊ᪥ᮏࡣ➨㸯ḟୡ⏺ ᡓࡼࡗ࡚✵๓ࡢዲᬒẼἛࡁࠊᑐእ㈠᫆ࡣᡓத୰ྐୖึࡵ࡚㯮Ꮠࢆグ㘓ࡋࡓࠋࡋࡋᡓதࡀ ⤊ࢃࡾḢ⡿ㅖᅜࡀᅜ㝿㈠᫆ᖐࡍࡿࠊࡑࡢᙳ㡪࡞ࡼࡾࠊ ᖺࡣ᪥ᮏࢆྲྀࡾᕳࡃ⤒ ῭ໃࡣ୍ኚࡋࠊ᪥ᮏࡣࠕᡓᚋᜍៃࠖࡤࢀࡿἣぢ⯙ࢃࢀࠊ▐ࡃ㛫ᑐእ㈠᫆ࡶࡧ㉥ Ꮠᛴ㌿ⴠࡋࡓࠋࡇࡢᡓᚋᜍៃࡀ㐍⾜ࡍࡿ࡞ࠊ㏣࠸ウࡕࢆࡅࡿࡼ࠺ࠊ ᖺࠊᮾிࠊᶓ ࢆ୰ᚰࡍࡿ㛵ᮾᆅ᪉ࢆᮍ᭯᭷ࡢ㟈⅏㸦࣐ࢢࢽࢳ࣮ࣗࢻ 㸧ࡀくࡗࡓࠋ㤳㒔ᅪࡣቯ⁛ⓗ⅏ ᐖ㸦Ṛ⪅࣭⾜᪉᫂ ேࠊ⿕⅏⪅ ேࠊቯ࣭↝ኻᐙᒇ ᡞࠊ⿕ᐖ⥲㢠ࡣᅜᐙண⟬ࡢ ಸ┦ᙜࡍࡿ ൨㸧ࢆ⿕ࡾࠊࡇࡢࡓࡵ᪥ᮏ⤒῭ࡣࡉࡽᝏࡋࠊࢇᗏ✺ࡁⴠࡉࢀ ࡚ࡋࡲࡗࡓࠋࡇ࠺ࡋ࡚ࠊ㛵ᮾ㟈⅏ࡢ⩣ᖺᡂ❧ࡋࡓຍ⸨㧗᫂ෆ㛶ࡣࠊᙜ↛ࠊ⤒῭ၥ㢟ࡢゎỴࠊ ࡍ࡞ࢃࡕ῝้࡞ἣࡽࡢ⬺༷ࢆ⥭ᛴࡢ᭱㔜せㄢ㢟ࡏࡊࡿࢆ࠼࡞ࡗࡓࡢ࡛࠶ࡿճࠋ እ┦ࡋ࡚ࡢᖯཎࡶࠊࡇࡢࡼ࠺࡞᭱ᝏࡢ⤒῭≧ἣᑐฎࡍࡿࡓࡵࠊእົ┬ࡗ࡚ࡢࠕ้ ୗࡢᛴົࠖࡣఱࢆ⪃✲ࡋࠊࡑࢀࡣࠕᅜ㝿㈚ࡢᨵၿ࡛ࠖ࠶ࡿࡢ⤖ㄽ㐩ࡋࡓࠋࡑࡋ࡚ᙼᙼ ࡢእົ┬ࡣࠊࡇࡢ้ୗࡢᛴົࡢ㐙⾜ࡢࡓࡵࡣࠊ㏻ၟ㈠᫆ࡢᣑࠊ≉ᾏእࡢ᪂ᕷሙࡢ㛤ᣅࡀ㔜 せ࡛࠶ࡿ࠸࠺ㄆ㆑ࢆᣢࡘ⮳ࡗࡓࠋᙜࠊ᪥ᮏࡢ᭱ࡢ㍺ฟ┦ᡭᅜࡣ࣓࡛ࣜ࢝ࠊ㍺ฟ⥲㢠ࡢ 㹼㸣ࢆ༨ࡵࠊ➨ ࡣ୰ᅜ࡛ࠊ㸣๓ᚋ࡛࠶ࡗࡓࡀࠊࡑࡢᮾḢࡸ୰㏆ᮾ࡞࡛ࡢ㈠᫆㔞ࡣ ࢇྲྀࡿ㊊ࡽ࡞࠸ࠊᚤࠎࡓࡿࡶࡢ࡛࠶ࡗࡓࠋࡑࢀࡺ࠼ࠊᖯཎࡓࡕࡣࠊ᪂ᕷሙࡢ㛤ᣅࠊ㈠ ᫆┦ᡭᅜࡢከゅ࠸࠺ほⅬࡽࠊࣂ༙ࣝ࢝ࣥᓥ୰㏆ᮾ╔┠ࡋࠊྠᆅᇦ࠾ࡅࡿࠕᖯཎ⤒῭ እࠖࡢ୰ᚰⓗ࡞ᒎ㛤ᇶᆅࡋ࡚ࢺࣝࢥࢆ㑅ࢇࡔࡢ࡛࠶ࡿմࠋ 14 ึ௦ࢺࣝࢥᑠᖭすྜྷࢺࣝࢥ̿a ᖺ I. 㛵 㟼㞝 ึ௦ࢺࣝࢥ௵ࡉࢀࡿࡲ࡛ ᑠᖭ㓀ྜྷࡢ␎Ṕ ᑠᖭ㓀ྜྷࡣࠊ ᖺࠊࡍ࡞ࢃࡕࠊ᫂⥔᪂ᚋ ᖺ┠ࡢᖺࠊ▼ᕝ┴㔠ἑᕷ⏕ࡲࢀࠊ㛗ࡌ࡚ ᮾிᖇᅜᏛἲᏛ㒊Ꮫࡧࠊ ᖺࠊእᐁヨ㦂ྜ᱁ࠊࡑࡢᚋ ᖺࡽ ᖺࡲ࡛ࡢ ᖺ㛫ࡢ࠺ࡕᐇ ᖺࡶࡢ㛗ᖺ᭶ࢆ୰ᅜᅾࡋࡓࠋᑠᖭ㥔⳹බࡀிࢆཤࡿࡢࡣ ᖺࡢࡇ ࡛࠶ࡿࡀࠊࡇࡢࡁᙼࡣ ṓ࡞ࡗ࡚࠸ࡓࠋ࡞࠾ࠊᙜࡣࡲࡔ᪥୰㛫࡛ࡢࡣ⾜ࢃࢀ ࡚࠸࡞ࡗࡓࠋ ࡇࡢࡼ࠺୰ᅜᅾࡀ㠀ᖖ㛗ࡗࡓࡓࡵࠊࡇࡢ㛫ࠊᑠᖭࡣእົ┬㝶୍ࡢࠕᨭ㑣㏻ࠖࡋ ࡚▱ࡽࢀࡿࡼ࠺࡞ࡾࠊࡲࡓࠊ୰ᅜࡢఏ⤫ᩥᑐࡍࡿ῝࠸㊃ࡢᣢࡕࡋ࡚ࡶ᭷ྡ࡛࠶ࡾࠊ ₎リࢆࡼࡃࡋࠊቚ⤮ࡶᕦࡳ࡛࠶ࡗࡓࠋ ிࡽࡢᖐᮅᚋᚅ୰࡛࠶ࡗࡓᑠᖭࡣࠊ ᖺ ᭶ࠊึ௦ࢺࣝࢥඹᅜ௵ࡉࢀࠊ ྠᆅ࡛ ᖺࡵࡓ࠶ࠊ⥆ࡅ࡚ࢻࢶࠊ㈗᪘㝔㆟ဨࠊᯡᐦ㢳ၥᐁࢆṔ௵ࡋࠊ ᖺࠊ ṓ࡛Ṛཤࡋࡓࠋ᪥ᮏࡀᡓதᩋࢀࡓ ᖺᚋࡢࡇ࡛࠶ࡗࡓձࠋ ᖺ௨๓ࡢ᪥ᅵእ㛵ಀ ௨ୗࠊᮏㄽ࡛ࡣࠊࡲࡎ᪥ᅵ㛫࡞ࡐṇᘧ࡞እ㛵ಀࡀ ᖺࡲ࡛㛤ࢀ࡞ࡗࡓࡢࠊࡑࡢ ⌮⏤ࢆ㏙ࠊḟࠊᑠᖭ㓀ྜྷࢺࣝࢥࡣᅾ௵୰ࢣ࣐࣭ࣝࢱࢳࣗࣝࢡ⤫㡿ఱᗘㄯࡋ ࡚࠸ࡿࡀࠊࡑࡢㄯෆᐜࢆ࠸ࡃࡘ⤂ࡋࠊ᭱ᚋࢺࣝࢥࡋ࡚ ᖺ㛫ᡂࡋ㐙ࡆࡓᙼࡢᴗ ⦼ࠊ≉ࡑࡢ⤒῭ⓗᴗ⦼ࡘ࠸࡚ぢ࡚⾜ࡃࡇࡍࡿࠋ ᪥ᮏࢺࣝࢥࡣࠊᆅ⌮ⓗࡣࡑࢀࡒࢀࡀࢪࡢᴟᮾᴟす⨨ࡋ࡚㐲ࡃ㞳ࢀ࡚࠸࡞ࡀ ࡽࡶࠊ᫂ࡢึࡵࡽࠊࡶࠕᖹ➼᮲⣙ࠖࡢ᱑ᱹⱞࡋࡴྠࡌࢪேࡔ࠸࠺ඹ㏻ㄆ㆑ࢆ ᢪ࠸࡚࠸ࡓࠋࡇࡢඹ㏻ㄆ㆑ࡽࠊ࠸ぶ㏆ឤࢆᢪࡁࠊᅜᶞ❧ࡢヨࡳࡶఱᗘ⾜ࢃࢀࡓࡀࠊࡑ ࡢヨࡳࡣኻᩋ⥆ࡁ࡛࠶ࡗࡓࠋࡑࡢኻᩋࡢ᭱ࡶࡁ࡞⌮⏤ࡣࠊἲᶒᅇᚋࡢ᪥ᮏᨻᗓࡢࢺࣝࢥᨻᗓ ᑐࡍࡿែᗘ࠶ࡗࡓࠋࡍ࡞ࢃࡕࠊ᪥ᮏᑐࡋ࡚すὒิᙉࡀ ᖺ௨᮶ ᖺ௨ୖࡶࡢ㛫ಖᣢࡋ ⥆ࡅ࡚࠸ࡓ㡿ุᶒࢆࠊ᪥ᮏࡣ ᖺ࡞ࡗ࡚ࡼ࠺ࡸࡃすὒิᙉᨺᲠࡉࡏࡿࡇᡂຌࡋ ࡓࡀࠊࡇࢁࡀࠊࡑࡢᚋࡢ᪥ᮏᨻᗓࡣࢺࣝࢥᑐࡋ࡚ࡣࡑࢀࡲ࡛ࡢྠ┦ࢀࡴ࠸࠺ែᗘࢆ⩻ ࡋࠊṇᘧ࡞እ㛵ಀᶞ❧ࡢ᮲௳ࡋ࡚ྠᅜ࠾࠸࡚すὒேࡀாཷࡋ࡚࠸ࡿࡢྠࡌᆅᚅ㐝ࠊ ୰࡛ࡶ≉㡿ุᶒࢆせồࡋࡓࠊࡇࡇ΅㋢㊚ࡢ୍ཎᅉࡀ࠶ࡗࡓࠋ ࡇࡢࡼ࠺࡞ࡁ࡞㞀ᐖࡀ࠶ࡗࡓࡶࢃࡽࡎࠊἲᶒᅇᚋࡶ᪥ᮏࡣࢺࣝࢥࡢᅜᶞ❧ࢆ ㅉࡵ࡚ࡣ࠸࡞ࡗࡓࠋࡑࡢ➨୍ࡢ⌮⏤ࡣࠊᩥⓗ࡞ࡶࡢ࡛ࡶே✀ⓗ࡞ࡶࡢ࡛ࡶ࡞ࡃࠊ⤒῭ⓗ࡞ࡶ ࡢ࡛ࡍࡽ࡞ࡗࡓࠋࡑࢀࡣ㌷ᡓ␎ⓗ࡞⌮⏤ࡽ࡛࠶ࡗࡓࠋ * ᖇሯᒣᏛ 13 ࠙トࠚ ᮾி᪥᪥᪂⪺ ᖺ ᭶ ᪥ྕእ ྠୖ ᖺ ᭶ ᪥ ྠୖ ྠୖ ᖺ ᭶ ᪥ ྠୖ ᖺ ᭶ ᪥ ᮾிᮅ᪥᪂⪺ ᖺ ᭶ ᪥ 㒑౽ሗ▱᪂⪺ࠊᮾிᮅ᪥᪂⪺ࠊ᪂ ሗ ᖺ ᭶ ᪥௨㝆ࡢグ ᪂ሗ ᖺ ᭶ ᪥ ᮾிᮅ᪥᪂⪺ ᖺ ᭶ ᪥ ྠୖ ᖺ ᭶ ᪥ 㒑౽ሗ▱᪂⪺ ᖺ ᭶ ᪥ 㒑౽ሗ▱᪂⪺ ᖺ ᭶ ᪥ࡣࠕ࢚ ࣝࢻࢢࣟࠖࠊᮾிᮅ᪥᪂⪺ ᖺ ᭶ ᪥ࡣࠕ࢚ࣝࢻࢢࣟ࢘ࣝࠖࡋ࡚࠸ࡿࠋ ᮾிᮅ᪥᪂⪺ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ㒑౽ ሗ▱᪂⪺ ᖺ ᭶ ᪥࡞ ᮾிᮅ᪥᪂⪺ ᖺ ᭶ ᪥ ᪂ሗ ᖺ ᭶ ᪥ ᮾிᮅ᪥᪂⪺ ᖺ ᭶ ᪥ 㜰ᮅ᪥᪂⪺ ᖺ ᭶ ᪥ḍእグ ྠୖ ᖺ ᭶ ᪥ ྠୖ ᖺ ᭶ ᪥ ྠୖ ᖺ ᭶ ᪥ ྠୖ ྠୖ ᖺ ᭶ ᪥ ྠୖ ᖺ ᭶ ᪥ ⚄ᡞཪ᪂᪥ሗ ᖺ ᭶ ᪥ ྠୖ ᖺ ᭶ ᪥ ྠୖ ྠୖ ᖺ ᭶ ᪥ ᒣ㝧᪂ሗ ᖺ ᭶ ᪥ ⚟㝠᪂ሗࠊᾏ༡᪂⪺ࠊᮾዟ᪥ሗ ᖺ ᭶ ᪥ ᮾዟ᪥ሗ ᖺ ᭶ ᪥ ᒣ㝧᪂ሗ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ⚄ᡞཪ᪂ ᪥ሗ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ㜰ᮅ᪥᪂⪺ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ ⚟㝠᪂ሗ ᖺ ᭶ ᪥ ⚟㝠᪂ሗ ᖺ ᭶ ᪥ ᮾிᮅ᪥᪂⪺ ᖺ ᭶ ᪥ ཎᙪࠗ᪥ᮏ᪂⪺㏻ྐ࠘⌧௦ࢪ࣮ࣕ ࢼࣜࢬ࣒ฟ∧ ᖺ S ᳃ಟ⦅ⴭࠗࢺࣝࢥ㌷Ⰴ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝ ྕࡢ㐼㞴࠘ḷᒣ┴❧୵ᮏ㧗➼ᏛᰯṔ ྐ㒊 ᖺ SS 12 ᾏ㌷┬බᩥഛ⪃ ᫂ ᖺ Ⰴ⯪㒊 ୗ ᕳ QR ྠୖQR ྠୖQR ๓ᥖ ࠗࢺࣝࢥ㌷Ⰴ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕ ࡢ㐼㞴࠘ S ྠୖ S ᮾிᮅ᪥᪂⪺ ᖺ ᭶ ᪥ࠊ ᪥ ๓ᥖ ࠗ᪥ᮏ᪂⪺㏻ྐ࠘ S ௨ୗ ࡢྛ⣬ࡢⓎ⾜㒊ᩘࡣࠊࠗㆫ㈽᪂⪺ඵ༑ ᖺྐ࠘S ࠕྛ᪂⪺⣬ࡢྛ୍᪥ࡢᖹ ᆒⓎ⾜㒊ᩘࡣࠊ⣙ࡑࡢ㸦ᖺ㛫Ⓨ⾜㒊 ᩘ㸧ࡢ୕ⓒศࡢ୍ᙜࡿ࡛࠶ࢁ࠺ࠖ ࠸࠺グ㏙ࢆࡶ᥎ィࡋࡓࠋ ㆫ㈽᪂⪺♫ࠗㆫ㈽᪂⪺ඵ༑ᖺྐ࠘ㆫ㈽ ᪂⪺♫ ᖺ SS ྠୖ SS 㧗ᶫᛅஂ⦅࢚ࠗࣝࢺ࣮ࣝࣝྕᅇ㢳ᒎ࠘ ୰㏆ᮾᩥࢭࣥࢱ࣮㝃ᒓ༤≀㤋 ᖺ SS ࣈ㸧ࠖグࡋ࡚࠶ࡿࠋࡇ࠺ࡋࡓ≧ἣୗ࡛௳ࡀ┴ᗇࡸ୰ኸᐁᗇఏ㐩ࡉࢀࡓࡓࡵࠊ᪂⪺࠾ ࠸࡚ࡶከࡃࡀࠕⓚ᪘࢜ࢫ࣐࣭ࣥࣃࢩࣕࠖ࠸࠺ㄗࡗࡓሗࢆὶࡋࡓ࠸࠼ࡿࠋࡇࢀࡽࡣࠊࢺࣝࢥ ⠇ࡀ ᭶ ᪥ᶓධ ࡋࠊⱝᖸࡢሗ㐨ࡀ࡞ࡉࢀ࡚࠸ࡓࡶࢃࡽࡎࠊࡑࡢヲ⣽ࡣ▱ ࡽࢀ࡚࠸࡞ࡗࡓࡇࢆᩍ࠼࡚ࡃࢀࡿࠋ ࡲࡓࠊྛ⣬ࡢ⣬㠃ࢆぢࡿࠊ㜰ᮅ᪥᪂⪺⚄ᡞཪ᪂᪥ሗࡣ࠶ࡿ⛬ᗘࡢ⊂⮬ᛶࡀぢࡽࢀࡿ ࡀࠊඛᮾዟ᪥ሗࡢࢆᣲࡆࡓࡼ࠺ࠊࡢᆅ᪉⣬ࡣࡇࡢ ⣬ࡸᮾிᅪࡢグ㓞ఝࡋ࡚࠸ࡿ ࠊࡃྠࡌグࡀᥖ㍕ࡉࢀ࡚࠸ࡿࠋᙜࡢᆅ᪉⣬ࡣࠊ௳ࡢᐇ㛵ಀࡘ࠸࡚ࡣᮾிࡸ㜰 ࠸ࡗࡓ㒔ᕷࠊ࠶ࡿ࠸ࡣ௳Ⓨ⏕ᆅ㏆㎶ࡢ᪂⪺౫Ꮡࡏࡊࡿࢆᚓࡎࠊඛ⾜ࡋ࡚ሗ㐨ࡋࡓ᪂⪺ࡢㄗ ࡾࡶࡑࡢࡲࡲఏ࠼࡚࠸ࡓࡢ࡛࠶ࡿࠋࡓࡔࠊ⚄ᡞཪ᪂᪥ሗࡸ⚟㝠᪂ሗࡀ⩏㔠ࡢເ㞟ࡘ࠸࡚㒑౽ ሗ▱ࡢㄽㄪ᫂☜ᑐࡋ࡚࠸ࡿࡼ࠺ࠊពぢ⾲࡛᫂ࡣ⊂⮬ᛶࢆฟࡍవᆅࡀ࠶ࡗࡓ࠸࠼ࡿࠋ ࡉ࡚ࠊ௳ᙜࡢ᪥ᮏࡢ⥲ேཱྀࡣ⣙ ே᥎ィࡉࢀ࡚࠸ࡿࠋ୍᪉ࠊ᪂⪺ࡢ ᪥ࡢⓎ⾜ 㒊ᩘࡣ௳ࡢ ᖺᚋࡢ ᖺ࡛ࠊ⣙ 㒊᥎ィࡉࢀࡿࠋᮾிᅪࡢྛ᪂⪺ࡢⓎ⾜㒊 ᩘࡣ ᖺࡢグ㘓࡛ࡣࠊ㒑౽ሗ▱ࡀ⣙ 㒊ࠊᮾிᮅ᪥᪂⪺ࡀ⣙ 㒊ࠊ᪂ሗࡀ⣙ 㒊ࠊᮾி᪥᪥᪂⪺ࡀ⣙ 㒊࡞ࡗ࡚࠸ࡿ㸧ࠋᆅ᪉᪂⪺࡛ࡣࠊ ᖺ㜰ᮅ᪥᪂ ⪺ࡀ⣙ 㒊ࠊ⚄ᡞཪ᪂᪥ሗࡀ⣙ 㒊ࠊᒣ㝧᪂ሗࡀ⣙ 㒊ࠊ⚟㝠᪂ሗࡀ⣙ 㒊࡞ ࡞ࡗ࡚࠸ࡿࠋ᪥ᮏ࡛ࡣ ᖺ᭱ึࡢ᪥ᮏㄒ᪥ห⣬ࡀⓎ⾜ࡉࢀࠊࡲࡶ࡞ࡃᆅ᪉⣬ࡀⓎ⾜ ࡉࢀጞࡵࡓࡀࠊ☜ᙜࡢ᪂⪺ࡢⓎ⾜㒊ᩘࡣࡲࡔࡲࡔ㠀ᖖᑡ࡞࠸ࠋࡋࡋࠊᴗᡤࡸᐙᗞ࡞ ࡛ 㒊ࢆఱேࡀㄞࢇ࡛࠸ࡓ⪃࠼ࡽࢀࠊᑡ࡞ࡃࡶ▱㆑ேࡢ㔜せ࡞ሗ※࡞ࡗ࡚࠸ࡓࡇ ࡣ㛫㐪࠸࡞࠸࠸࠼ࡿࠋ᪥ᮏ࡛ࡣỤᡞ௦ࡽࠊࢺࣝࢥ㛵ࡍࡿሗࡀஈࡋ࠸࡞ࡀࡽࡶఏ࠼ࡽࢀ ࡚࠸ࡓࡀࠊࡇࢀࡽࡢሗࡣࡈࡃᑡᩘࡢ⪅ࡋ▱ࡽࢀ࡚࠸࡞ࡗࡓࠋ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕ㐼㞴௳ ࡢሗ㐨ࡣࠊᮾிࡸ㜰ࠊ⚄ᡞ࠸ࡗࡓ㒔ᕷᅪ࡛ሗ㐨➇த࠸ࡗ࡚ࡶ࠸࠸ᵝ┦ࢆ࿊ࡋࠊேࠎࡢ㛫 ࡢ㔜࡞㛵ᚰ࡞ࡗࡓ⪃࠼ࡽࢀࡿࠋᙜ↛ࠊ௳ሗ㐨క࠺ࢺࣝࢥ㛵ࡍࡿሗࡶᗈࡃఏࡋ ࡓ⪃࠼ࡿࡢࡀ⮬↛࡛࠶ࢁ࠺ࠋࡉࡽࠊඛゝཬࡋࡓࠕྠ┦បࡴࠖ࠸࠺ᮾி᪥᪥᪂⪺ࡢ♫ㄝ ࢆึࡵࡍࡿࢺࣝࢥ⠇ࡢᴟࡵ࡚ዲពⓗ࡞ㄽㄪࠊࢺࣝࢥྠࡌࡼ࠺᮲⣙ᨵṇࢆᙉࡃᕼồࡋ ࡚࠸ࡓከࡃࡢ᪥ᮏேࡀඹឤࢆぬ࠼ࡓࡇࡶീ㞴ࡃ࡞࠸ࠋከ㢠ࡢ⩏ᤑ㔠ࡀ㞟ࡲࡗࡓࡾࠊ᪩ࠎ ៘㟋☃ࡢᘓ❧ࡀỴࡵࡽࢀࡓࡇࡽࡶᙜࡢ᪥ᮏࡢ㞺ᅖẼࢆఛ࠺ࡇࡀ࡛ࡁࡿ࡛࠶ࢁ࠺ࠋ ࠾ࢃࡾ ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕࡢ㐼㞴ࡣṇᝒ࡛࠶ࡗࡓࡀࠊ᪉࡛ࠊ᪥ᮏࡢ᪂⪺ࡼࡗ࡚ᅜࡇࡢ ௳ࡀሗ㐨ࡉࢀࠊ᪥ᮏேࢺࣝࢥࡢᏑᅾࡀᗈࡃ▱ࡽࢀࡿࡇ࡞ࡗࡓࠋࡑࡢሗ㐨ࡣࠊᙜࡢ㏻ಙయ ไࡢࡸゝㄒࡢၥ㢟࡞ࡽ༑ศṇ☜ࡣ࠸࠼࡞ࡗࡓࡀࠊ⠇ࡢᝒ㐠ຍ࠼ࠊᖹ➼᮲⣙ ゎᾘࡢᙉ࠸ḧồࢆᣢࡗ࡚࠸ࡓ᪥ᮏఝࡓࡼ࠺࡞ቃ㐝࠶ࡿࢪᅜᐙ࢜ࢫ࣐ࣥᖇᅜࡢඹឤࢆ ⏕ࡳࠊ᪥ᅵዲࡢ♏࡞ࡗࡓ࠸࠺ࡇࡶᐇ࡛࠶ࡿࠋ ⌧ᅾࡶࠊ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕ㐼㞴ࡢᆅࡣ㐼㞴⪅ࡢ៘㟋☃ࡀ࠶ࡾࠊࠕࢺࣝࢥグᛕ㤋ࠖࡣ㑇ရ࡞ ࡀᒎ♧ࡉࢀ࡚࠸ࡿࠋ୵ᮏ⏫ᙺሙࡣࢺࣝࢥᢸᙜ⪅ࡀ㓄⨨ࡉࢀࠊ ᖺ ᭶ࡶ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝ ྕࡢ㑇ရࡢᅇసᴗࡀࢺࣝࢥ⠇ᅋࡶ⾜࡞ࢃࢀࡓࠋ 11 ࡍࡇຮࡵࡼࠖ㸦㸧ࡋ࡚࠸ࡿࠋࡇࡢグࡣࠊ๓㏙ࡢ㒑౽ሗ▱ࡢ ᪥ࡅグᑐࡍࡿ ㄽ⪃࠼ࡽࢀࡿࠋ ࡑࡢࡢᆅ᪉᪂⪺ࡣࠊୖグࡢ ⣬ ᪥㐜ࢀ࡚ ᪥௳ࢆఏ࠼ࡓࠋᒣ㝧᪂ሗࠊᾏ༡᪂⪺ࠊ ⚟㝠᪂ሗࠊᮾዟ᪥ሗࡢ୰࡛ࡣࠊᒸᒣ࡛Ⓨ⾜ࡉࢀ࡚࠸ࡓᒣ㝧᪂ሗࡀ ᪥ࡢ 㠃ࡢࢇࢆࡗ ࡚௳ࢆሗࡌࠊࡑࡢᚋࡶ௳㛵㐃ࡢグࢆ᭱ࡶᩘከࡃᥖ㍕ࡋ࡚࠸ࡿࠋᒸᒣࡣࠊ㜰ࠊ⚄ᡞ ㏆ࡗࡓࡇࡀࡑࡢ⌮⏤⪃࠼ࡽࢀࡿࠋ᪉ࠊ⚟ᒸࡢ⚟㝠᪂ሗࡸࠊឡࡢᾏ༡᪂⪺ࠊᮏᕞ᭱➃ ࡛࠶ࡿ㟷᳃ࡢᮾዟ᪥ሗࡶ ᪥௳ࢆఏ࠼࡚࠸ࡿࡀࠊ௨ᚋࠊẖ᪥⥆ሗࢆᥖ㍕ࡍࡿ࠸࠺ࡶ ࡢ࡛ࡣ࡞ࡗࡓࠋ ࡲࡓࠊࡇࢀࡽࡢᆅ᪉᪂⪺ࡢグෆᐜࡣࠊᮾிᅪࡢ᪂⪺ࡀᥖ㍕ࡋ࡚࠸ࡿグ㓞ఝࡋ࡚࠸ࡿࠋ ࠼ࡤࠊᮾዟ᪥ሗࡢ ᭶ ᪥ࡅグࠕᅵ⪥㌷Ⰴỿἐࡢヲሗࠖࡣࠊ᪂ሗ ᪥ࡅグ ྠࡌ㢟ྡ࡛࠶ࡾࠊෆᐜࡶࡰྠࡌࡶࡢ࡞ࡗ࡚࠸ࡿ㸦㸧ࠋ ⩏ᤑ㔠ࡘ࠸࡚ࡣࠊ ᪥ᒣ㝧᪂ሗࡀ᪂ሗᮾி᪥᪥᪂⪺ࡢ⩏ᤑ㔠ເ㞟ࡘ࠸࡚ሗ㐨 ࡋࠊ ᪥⚄ᡞཪ᪂᪥ሗࡀࠊ ᪥㜰ᮅ᪥᪂⪺ࡀ⩏㔠ࡢເ㞟ࢆ㛤ጞࡋ࡚࠸ࡿࠋ⚟㝠᪂ሗ ࡣࠊྠࡌࡃ ᪥ᮾிࡢ୕᪂⪺♫ࡀ⩏㔠ເ㞟ࢆࡋ࡚࠸ࡿࡇࢆఏ࠼ࠊ ᪥ࡣࠕ᯾Ꮚ∖ ࡢゝࠖࡋ࡚ࠊࢺࣝࢥ㌷Ⰴࡢỿἐࢆᝒࡋࢇ࡛᪥ᮏேẸ୰⩏ᤑ㔠ࡢᣲࡀ࠶ࡿࡶࢃࡽࡎࠊ᯾ Ꮚ∖ࡀࢺࣝࢥ㌷රᩆຓⓗ࡞ࡿ⯙࠸ࢆࡍࡿࡢࡣ༷ࡗ࡚↓♩࡛࠶ࡿ࠸ࡗ࡚࠸ࡿࡀࠊࠕ᯾Ꮚ∖ࡢ ゝࡋወபࡩࡋࠖ㸦㸧᫂☜ᢈุࡋ࡚࠸ࡿࠋ ᪂⪺ሗ㐨ึᮇ᪥ᅵ㛵ಀ ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕ㐼㞴௳ࡣࠊ ᭶ ᪥㉳ࡇࡗࡓࠋṇ☜࡞㛫ࡣ᫂ࡔࡀࠊ༗ᚋ 㡭࡛ ࡣ࡞࠸᥎ᐃࡉࢀࡿࠋࡋࡋࠊ᪂⪺ࡀࡇࡢ௳ࢆሗ㐨ࡋࡓࡢࡣࠊᮾி᪥᪥᪂⪺ࠊ㜰ᮅ᪥᪂ ⪺ࠊ⚄ᡞཪ᪂᪥ሗࡢ ᭶ ᪥ࡀ᭱ࡶ᪩࠸࡛࠶ࡿࠋᆅ᪉⣬࡞ࡿࠊ ᪥㐜ࢀࡢ ᪥࡞ࡿࠋ ࡇࡢཎᅉࡢ୍ࡘࡣࠊሗఏ㐩⥙ࡢၥ㢟ࡀ⪃࠼ࡽࢀࡿࠋᮾிᮅ᪥᪂⪺ࡣ ᭶ ᪥ࡢࠕᅵⰄỿἐࡢ ≉ሗࠖ࠸࠺グࡢ୰࡛㜰㏻ಙဨࢆ㓄⨨ࡋ࡚࠸ࡿࡇࢆ᫂♧ࡋ࡚࠸ࡿࠋࡋࡋࠊᙜࡢ ᪥ᮏࡣ㟁ಙ⥙ࡀ༑ศᩚഛࡉࢀ࡚࠸ࡿࡣ࠸࠼ࡎࠊ᪂⪺ࡢ㏿ሗᛶ࠸࠺Ⅼ࡛እᅜ㛵ࡍࡿሗ㐨ࡣࡶ ࡕࢁࢇࡢࡇࠊ᪥ᮏᅜෆ࡛ࡶ㐲㝸ᆅࡢሗ㐨ࡘ࠸࡚㞴Ⅼࡀ࠶ࡗࡓࠋ ௳ࡘ࠸࡚ࡢሗࡣࠊ௨ୗࡢࡼ࠺࡞ᡭ㡰࡛ఏ㐩ࡉࢀ࡚࠸ࡿࠋ௳ࡀ㉳ࡇࡗࡓᓥᮧᮧ㛗Ἀ ࿘ࡢ᪥ㄅࡼࡿࠊ⌧ሙࡽᮧᙺሙ▱ࡽࡏࡀᒆ࠸ࡓࡢࡣ ᪥༗๓ ศ࡛ࠊḟ࠸࡛ ᓥᮧࡀᒓࡍࡿᮾ∹፝㒆ࡢ㒆ᙺᡤ௳ࢆሗ࿌ࡋࠊḷᒣ┴ᗇࡣす∹፝㒆ࡢ⏣㎶㟁ಙᒁ౫㢗 ࡋ࡚㟁ሗࢆᡴࡗࡓࠋἈࡽࡣᾏ㌷⮧ࡶ ᪥Ⓨࡢ㟁ሗࡀⓎࡏࡽࢀ࡚࠸ࡿࠋḷᒣ┴ࡀ ௳ࢆ▱ࡗࡓࡢࡣ ᪥ࡢ῝ኪ࡛࠶ࡾࠊ▱ࡣ ᪥ᾏ㌷⮧ᑐࡋ㟁ሗ࡛௳ࢆሗ࿌ࡋࡓࠋ ࡶ࠺୍ࡘࡢ࣮ࣝࢺࡣ ᪥༗ᚋ 㡭⯪࡛⚄ᡞ฿╔ࡋࡓ ேࡢ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕ⤌ဨࢆ㏻ ࡋ࡚ࡢ⚄ᡞ࣮ࣝࢺ࡛ࠊරᗜ┴▱௳ࢆఏ࠼ࠊ▱ࡣࡇࢀࢆ ᪥༗๓ ศⓎࡢ㟁ሗ࡛ᐑ ෆ⮧ఏ࠼࡚࠸ࡿࠋࡇࡢ⤖ᯝࠊᮾி࡛ᨻᗓࡀែࢆᢕᥱࡋࡓࡢࡣ ᪥࡛࠶ࡗࡓࠋࡇࡢࡼ ࠺࡞࡛ࠊ௳ࡢ➨୍ሗࡀ ᪥࡞ࡗࡓࡢ࡛࠶ࡿࠋ ḟࠊᐇ㛵ಀࡘ࠸࡚ࡋࡤࡋࡤㄗࡾࡀ࠶ࡗࡓ⌮⏤ࢆ⪃࠼࡚ࡳࡿࠋ⌧ሙ࡛ࡣࢺࣝࢥㄒࡀࢃ ࡽࡎࠊᙜึࡣ࡞ࡾࡢΰࡀぢࡽࢀࡓࠋఱⱥㄒࡀࢃࡿ⪅ྠኈ࡛ពᛮ㏻ࢆᅗࡗࡓࡀ༑ศ࡛ ࡣ࡞ࡗࡓࠋ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕࡢⰄྡࢆㄗࡗ࡚⾲グࡋࡓࡢࡣࠊሗࢆⱥㄒࢆࡋ࡚ᚓࡓἈࡢ᪥ㄅ ࡢ㢟ྡࠕࣝࢺࢢ࣮ࣛࠖ࠶ࡾࠊࡇࢀࡀሗ※࡞ࡗࡓࡽࡔ⪃࠼ࡽࢀࡿࠋ࢜ࢫ࣐࣭ࣥ ࣃࢩࣕࡘ࠸࡚ࡶྠᵝ࡞ࡇࡀ࠸࠼ࡿࠋἈࡢ᪥ㄅࡣᙼࡘ࠸࡚ࠕⓚ᪘㸦ᅵ⪥ⓚᘵࢱࣝࣤ㏙ 10 㜰ᮅ᪥᪂⪺ࡣ ᪥ࡢ 㠃ḍእグࠊࠕእᅜ⯪ࡢ◚㸦༑ඵ᪥༗ᚋ୕ᅄ༑ศḷᒣⓎ 㟁㸧୍༑භ᪥ኪእᅜỶ⯪୍⯺ᮾ∹፝㒆ᶔࡢᓮ㏆ഐ࡚◚ࡏࡾࠋ⯪ྕཬࡧᡤᒓྡࡶᮍヲ࡞ ࡾࠖࡋ࡚࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕ㐼㞴௳ࡢ➨୍ሗࢆᥖ㍕ࡋࡓࠋ⩣ ᪥ࡣ 㠃ࡢࠕ㌷Ⰴ◚ቯ ⓒవேỿ⁒࡛ࠖࠕྠ᪥ࡢኳೃࡣ㺃㺃㺃ᮏᖺ➨୍ࡢᭀ㢼㞵࡞ࡾࡋࠖࡋࠊ ᖺࡰྠࡌሙᡤ࡛ ㉳ࡇࡗࡓࢠࣜࢫ㈌≀⯪ࣀ࣐ࣝࣥࢺࣥྕỿἐ௳ࡶゐࢀࠊ 㠃ḍእグࠕᅵⰄ◚⥆ሗ࡛ࠖ ௳ࡢ⤒⦋ࡢヲ⣽ࡸ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕࡢᴫせࢆఏ࠼࡚࠸ࡿࠋࡇࡢ ᮏࡢグ࡛ࡣࠊⰄྡࢆࠕ࢚ ࣝࢺࠊࢢ࣮ࣟࣝࠖࠊ࢜ࢫ࣐࣭ࣥࣃࢩࣕࢆⓚ᪘ࡋ࡚࠸ࡿࠋ⩣ ᪥ࡢ 㠃࡛ࡣࠕᅵ⪥㌷Ⰴ◚ ࡢᚋ⪺ࠖࡋ࡚ࠊ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕࠊ࢜ࢫ࣐ࣥ㺃ࣃࢩࣕࡸ࣭ࣜ࣋Ⰴ㛗ࡢ᭱ᮇࡘ࠸࡚ࠊㄞ⪅ 㓄៖ࡋ࡚㐼㞴ᆅࡢ␎ᅗࢆᥖࡆ࡚ሗ㐨ࡋ࡚࠸ࡿ㸦㸧ࠋ ࠕ࢜ࢫ࣐࣭ࣥࣃࢩࣕ㸻ⓚ᪘ࠖㄝࡘ࠸࡚ࡣࠊ ᪥ࠕ࢜ࢫ࣐ࣥẊୗࡢᒚṔࠖࡋ࡚ࠕⓚ᪘࢜ ࢫ࣐ࣥࡢ➨ Ꮚ࡛ ᖺࢥࣥࢫࢱࣥࢳࣀ࣮ࣉࣝࡢ࢞ࣥᇛ⏕ࡲࢀࠊࢣࣥࣈࣜࢵࢪᏛ࡛ ἲᏛࢆࠊࣃ࡛ࣜරᏛࢆᏛࢇࡔࠋࡢ࢜ࢫ࣐ࣥࡣࣟࢩ㌷ࢆ◚ࡗࡓࡇ࡛ྡࢆୖࡆ୕ᗘ㝣㌷⮧ ࡞ࡗࡓࠋࡢኵேࡣᾏ㌷⮧ࣃ࣮ࢧࣥࡢ㛗ዪ࡛ࢺࣝࢥ࡛ྡࡔࡓࡿ⨾ே࡛࠶ࡿࠖ࡞ࠕⓚ᪘ ࢜ࢫ࣐࣭ࣥࣃࢩࣕࠖࡢே≀ࡘ࠸࡚ヲࡋࡃ⤂ࡋ࡚࠸ࡿ㸦㸧ࠋ ⩏ᤑ㔠ࡘ࠸࡚ࡣࠊ ᪥ࡢ 㠃࡛ࠕ㐼㞴⪅ࡢ⩏ᤑ㔠ࠖ㸦㸧ࡋ࡚㜰ᕷᮾ༊ࡢᮏஂර ⾨࠸࠺ே≀ࡀ ᪥๓㐼㞴⪅ࡢ⩏ᤑ㔠ࡋ࡚㔠 ࢆᗓᗇᣢཧࡋࡓࡇࢆఏ࠼࡚࠸ࡿࠋḟ ࠸࡛ ᪥ࠊ㜰ᮅ᪥᪂⪺♫ࡋ࡚ࠕṈࡢᖾ࡞ࡿ㐼㞴⪅㉗ࡽࢇࡍࠋ᪉ࡢㅖྩṈᣲࡢ⊂ ࡾᩆ❓ࡢ୍Ṇࡲࡽࡎࠊᐇᡃᅜேࡀᑐእࡢ⩏౮ᚰࢆᾏእⓎᥭࡍࡿ୍ᶵࡓࡿࢆ㡿▱ࡋ㈶ᡂ ࠶ࡽࢇษᮃࡢ⮳ࡾሓ࠼ࡎࠖ㸦㸧ッ࠼⩏ᤑ㔠ເ㞟ࡢᗈ࿌ࢆฟࡋࡓࠋ ᙜ↛ࠊࡇࡢᚋࡶ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕ㛵ಀࡢሗ㐨ࡣ⥆࠸࡚࠸ࡿࡀࠊ㜰ᮅ᪥ࡣ≉♫ㄝ࠸࠺ ࡶࡢࡣぢࡽࢀࡎࠊࡲࡓࠊ⏕Ꮡ⪅ࡀᖐᅜࡍࡿ┤๓ࡢ ᭶ ᪥ࡢグ࡛ࡶ࢜ࢫ࣐࣭ࣥࣃࢩࣕࢆⓚ᪘ ࡋ࡚࠸ࡓࠋ ⚄ᡞཪ᪂᪥ሗࡣࠊ➨୍ሗࢆ ᭶ ᪥ࡢྕእ࡛ࠊ ᪥ࡣࠕᅵ⪥㌷Ⰴࡢỿἐࠖ㢟ࡋ࡚⥆ሗ ࢆᥖ㍕ࡋࠊ㜰ᮅ᪥ྠࡌࡃࣀ࣐ࣝࣥࢺࣥྕ௳ࡶゝཬࡋ࡚࠸ࡿࠋ ᪥ࡣࠕᅵ⪥ᅜ㐼㞴 ⪅ࢆ᠓ᚅࡍࡋࠖ࠸࠺♫ㄝ࡛ࠊせ⣙ࡍࡿࠕ⠇ࡀ᮶᪥ࡋࡓࡇࡣ᫂ྐࡢ୰࡛≉➹್ࡍࡿ ⨾࡛࠶ࡾࠊ⠇ࡢ୍㒊ࢆᮏᅜ㏦ࡾ㏉ࡋࠊṚ⪅ࢆ៘㟋ࡋࠊᚋࡣ┈ࠎಟዲពࢆ⏝࠸࡚ᅜࢆ 㛤ࡃࡇࢆᙉࡃᕼᮃࡍࡿࠋᨻᗓࢆຓࡅ࡚ᡃࠎேẸࡶࡲࡓ㐼㞴⪅ࢆ᠓ᚅࡍࡿࡇࢆḧࡍࡿࠋࡇࢀ ࡣࠊࢺࣝࢥ᪥ᮏࡢ㝿ࢆぶᐦࡍࡿ➃⥴࡛࠶ࡾࠊ➹⪅ࡣࡴࡋࢁゞ┕ᅜࡢ㐼㞴⪅ࢆ㐝ࡍࡿࡼࡾࡶ ᠓ษಙᐇ࡛࠶ࡿࡇࢆᕼᮃࡍࡿࡶࡢ࡛࠶ࡿࠖ㸦㸧ᙇࡋ࡚࠸ࡿࠋ ⚄ᡞཪ᪂᪥ሗࡣࠊࡉࡍࡀ⏕Ꮡ⪅ࡀᅾࡋࡓᡤࡔࡅ࠶ࡗ࡚௳㛵㐃ࡢሗ㐨ࡣヲ⣽࡛࠶ࡿࠋ ᪥ࡢグ࡛ࡣࠊࢺࣝࢥㄒࢆ⌮ゎࡍࡿ⪅ࡣ⚄ᡞ ேࠊᮾிࡣᒃࡽࡎࠊᶓ ேࡔࡅ࡛࠶ࡿࡇ ࢆఏ࠼ࡓࡾࠊࢺࣝࢥேࡣࢱࣂࢥࢆឡࡋࠊ㓇ࢆ᎘࠺࠸ࡗࡓࡇࡲ࡛ࡶグࡋ࡚࠾ࡾࠊ≉ᚩࢆ ฟࡋ࡚࠸ࡿࠋࡲࡓࠊྠ᪥ࡢグ࡛ࡣࠊ㜰ᮅ᪥᪂⪺ࡃྠࡌ࠸ࡗ࡚࠸࠸ࠕ࢜ࢫ࣐ࣥࡢ ᒚṔࠖ࠸࠺グࡀᥖ㍕ࡉࢀ࡚࠸ࡿ㸦㸧ࠋ ⩏ᤑ㔠ࡘ࠸࡚ࡣ ᪥ࡢグ࡛ࠊࠕࢺࣝࢥ⠇ࡣᅜẸࡢ㈱ᐈࡋ࡚ࡳࡿࡁ࡛࠶ࡾࠊຊࡢཬ ࡪ㝈ࡾࡑࡢࢆ៘ࡵࡿࡢࡣᙜ↛࡛࠶ࡿࠖࡋࠊࠕࡇࢁࡀୡ㛫ࡣᗈࡃࠊᑐࡢ⪃࠼ࢆᢪࡃዲ⪅ ࡀ࠸ࡿࠋ㐼㞴⪅ࡢᢇຓࡣࢺࣝࢥᨻᗓࡢ㈐௵࡛࠶ࡾࠊ␗ᅜࡢ୍⚾ேࡀ⩏ᤑ㔠ࢆເ㞟ࡋ࡚㉗ࡍࡿ ࡣ༷ࡗ࡚㠀♩ࡢฎ⨨࡞ࡾࠊࢺࣝࢥᨻᗓࡣᜍࡽࡃࡇࢀࢆཷࡅ࡞࠸࡛࠶ࢁ࠺࠸࠺ࡢ࡛࠶ࡿࠋࡇࢀ ࡣロゝ࡛࠶ࡾࠊ⩏౮⪅ࡢ⨾ᣲࢆጉࡆࡼ࠺ࡍࡿࡶࡢࡢࡼ࠺࡛࠶ࡿࠋୡࡢឿឡ⩏౮ࡴ᪉ࠎࡣࠊ ࡇࡢࡼ࠺࡞ロゝᝨࢃࡉࢀࡿࡇ࡞ࡃࠊከᑡࢆၥࢃࡎ⩏ᤑ㔠ࢆᐤࡏ࡚᪥ᮏேẸࡢ⨾ᚨࢆᾏእ㍤ 9 ᪥ࡅグ࡛ࡣࠊࡑࡢ㏵ࡀࠕ༙ศࡣ㐼㞴Ṛ⪅ࡢ⚍♭ᩱࠊ༙ศࡣ⏕ᏑⰄဨࡢぢ⯙㔠ࠖ᫂ グࡉࢀ࡚࠸ࡿࠋ⩏ᤑ㔠ࡘ࠸࡚ࡣࠊᣐฟ⪅ࡢẶྡࠊ㔠㢠ࡀᥖ㍕ࡉࢀ࡚࠸ࡿࠊᶓ⚗㓇࠸ࡗ ࡓᅋయࡢ⩏ᤑ㔠ເ㞟άືࡶሗࡌࡽࢀ࡚࠸ࡿࠋ ᪥ᮏࡢⓚᐊࡢᑐᛂࡘ࠸࡚ࡶࠊ ᪥ࡅࡢࠕⓚྡྷ㝎ୗࡢᚚோឿࠖ㸦㸧࠸࠺グ࡛ࠊ⏕Ꮡ⪅ ᗋ࡛╔⏝ࡍࡿ⾰᭹ࢆୗ㈷ࡉࢀࡓࡇࡀሗࡌࡽࢀ࡚࠸ࡿࠋ ⣬ࡶ ᪥௳ࡢ➨୍ሗࢆఏ࠼ࠊࡇࢀ௨ᚋ⥆ሗࡢᥖ㍕ࢆ⥆ࡅࠊ㐃᪥➇ࡗ࡚௳㛵ࡍࡿሗ 㐨ࢆ⾜࡞ࡗ࡚࠸ࡿࠋᮾிᮅ᪥᪂⪺ࡶ ᪥➨୍ሗࢆࠊ ᪥ࡣ♫ㄝࠕᅵ⪥㌷Ⰴࡢỿἐࠖࢆᥖ ㍕ࡋ࡚࠸ࡿࠋࡇࡢ♫ㄝ࡛ࡶᮾி᪥᪥᪂⪺ྠᵝࠊࢪㅖᅜࡢከࡃࡀ࣮ࣚࣟࢵࣃࡢ᳜Ẹᆅ࡞ ࡗ࡚࠸ࡿ≧ἣࢆ៧࠼ࠊࢺࣝࢥࡶ᪥ᮏࡶእἲᶒࡼࡗ࡚ᒅ㎯ⓗ❧ሙࢆᙉ࠸ࡽࢀ࡚࠸ࡿࢆグࡋࠊ ࠕࢺࣝࢥࡽࡣࡿࡤࡿ㞴ࢆࡋ࡚᮶᪥ࡋࡓ⠇ᅋࡢ↓ᛕࢆᛮ࠸ࠊ᪥ᮏࡣ⏕Ꮡ⪅ࢆ㏦㑏ࡍࡿࡓࡵ ⠇ࢆὴ㐵ࡋ࡚ዲ㛵ಀࢆቑ㐍ࡍࡁ࡛࠶ࡿࠖ㸦㸧㏙࡚࠸ࡿࠋྛ⣬ࡶࠊከࡃࡣㄽㄝ࠾ ࠸࡚ᮾி᪥᪥᪂⪺ࡸᮾிᮅ᪥᪂⪺ྠᵝࡢᙇࢆࡋ࡚࠸ࡿࠋ ⩏ᤑ㔠ࡘ࠸࡚ࡣඛࡢᮾி᪥᪥᪂⪺ྠࡌ ᪥᪂ሗࡶ⣬ඛ㥑ࡅ࡚ࠊࠕᅵ⪥㌷Ⰴ ỿἐࡢᝒࠖ㢟ࡋ࡚ࠕᗈࡃ⩏ᤑ㔠ࢆເ㞟ࡋ࡚ࡴྍࡁ⨯⅏⪅ࡢᚰࢆ៘ࡵ᪥ᮏேࡢឿឡ⩏౮ࢆ ᾏእ⾲᫂ࡏࢇࡍࠖ࠸࠺⩏ᤑ㔠ເ㞟ࡢグࢆᥖ㍕ࡋࡓࠋࡑࡢᚋࠊᮾிᮅ᪥᪂⪺ࡣ ᪥ ᒣ⏣ᐥḟ㑻ࡽࡢ⩏ᤑ㔠ເ㞟ィ⏬ࢆሗ㐨ࡋࠊ ᪥ࡣ⮬♫ࡢເ㞟ᗈ࿌ࢆฟࡋ࡚࠸ࡿࠋᒣ⏣ ࡣᚋ⩏ᤑ㔠ࢆᒆࡅࡿࡓࡵ⮬ศ࡛┤᥋ࢺࣝࢥ㉱ࡁࠊ᪥ᅵዲࡢ㇟ᚩⓗே≀࡞ࡗࡓࠋྛ⣬ࡀ ⩏ᤑ㔠ࡢເ㞟ࢆ⾜࡞ࡗ࡚࠸ࡿ୰࡛ࠊ㒑౽ሗ▱᪂⪺ࡔࡅࡣ ᪥᯾Ꮚ∖ࡢゝⴥࡋ࡚ࠕ㌷ே୍ ⯡ேࢆ᫂☜༊ูࡍࢀࡤࠊ⩏ᤑࡣ༷ࡗ࡚ࢺࣝࢥ㌷ேࢆ㎯ࡵࡿ⾜Ⅽࡔࠖ࠸࠺グࢆᥖ㍕ࡋ࡚ ࠸ࡿࠋ ࡇࢁ࡛ࠊ௳ࢆఏ࠼ࡿグࡣࠊ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕࡢⰄྡࢆㄗࡗ࡚⾲グࡋ࡚࠸ࡿࠋ᭱ࡶከ࠸ ࡢࡀࠕ࢚ࣝࢺࢢ࣮࡛ࣟࣝࠖ࠶ࡾࠊࡣࠕ࢚ࣝࢻࢢࣟࠖࡸࠕ࢚ࣝࢻࢢࣟ࢘ࣝࠖ࠸ࡗࡓ⾲グࡀぢ ࡽࢀࡿࠋࡉࡽࠊ࢜ࢫ࣐࣭ࣥࣃࢩࣕࡘ࠸࡚ࡶᙼࢆࢺࣝࢥⓚ᪘ࡋ࡚࠸ࡓ㸦㸧ࠋࡕ࡞ࡳ ࠊᮾிᮅ᪥᪂⪺ࡣࢺࣝࢥ⠇ᅋࡀ ᭶ ᪥ᶓྥࡅ⚄ᡞࢆฟ ࡋࡓࡢ㟁ሗ㛵㐃ࡋࡓグ ࡛ࠊ࢜ࢫ࣐࣭ࣥࣃࢩࣕࢆ㟢ᅵᡓத࡛ࣉࣦࣞࢼᇛࢆᅛᏲࡋࡓⱥ㞝࣮࢞ࢪ࣮࣭࢜ࢫ࣐ࣥ㺃ࣃࢩࣕࡢ ᎠᏞ⤂ࡋࡓࠋࡓࡔ᪂ሗࡣࠊ᪩ࡃࡶ ᪥࢜ࢫ࣐࣭ࣥࣃࢩࣕࡢே≀ࡘ࠸࡚⣬ࡢ ㄗࡾࢆᣦࡋࠊᙜࡢࢺࣝࢥᾏ㌷⮧ࡢፉ፵࡛࠶ࡿࡇࢆఏ࠼࡚࠸ࡿࠋ ᮾிᮅ᪥᪂⪺ࡣ ᪥ࠊ⚄ᡞ௳ࢆ▱ࡽࡏࡓ ྡࡢ⤌ဨࡘ࠸࡚グࢆ㍕ࡏ࡚࠸ࡿࡀࠊ ࡑࡇ࡛ࠊᙼࡽࡀᐤᐟࡋ࡚࠸ࡿእᅜே㓇⯒ࡢேኵ፬௨እࢺࣝࢥㄒࢆゎࡍࡿ⪅ࡀ࡞࠸ࡇࡶఏ࠼ ࡚࠸ࡿ㸦㸧ࠋ ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕ㐼㞴௳㛵ࡍࡿᆅ᪉ࡢ᪂⪺ሗ㐨 ᅇㄪᰝࡋࡓᆅ᪉᪂⪺ࡣࠊ㜰ᮅ᪥᪂⪺ࠊ⚄ᡞཪ᪂᪥ሗࠊᒣ㝧᪂ሗ㸦ᒸᒣ㸧ࠊᾏ༡᪂⪺㸦ឡ ࣭ᯇᒣ㸧ࠊ⚟㝠᪂ሗ㸦⚟ᒸ㸧ࠊᮾዟ᪥ሗ㸦㟷᳃㸧ࡢྛ⣬࡛࠶ࡿࠋ ࡲࡎࠊᮾி᪥᪥᪂⪺ྠࡌࡃ ᭶ ᪥௳ࢆ㏿ሗࡋࡓ㜰ᮅ᪥᪂⪺⚄ᡞཪ᪂᪥ሗࡢሗ㐨 ࡪࡾࢆぢ࡚ࡳࡿࠋ㜰ࡣᙜࡢ᪥ᮏࡢ⤒῭άືࡢ୰ᚰ࡛࠶ࡾࠊ௳ࡀ㉳ࡇࡗࡓḷᒣࡶ㏆࠸ࠋ ⚄ᡞࡣ㜰ࡢす㞄ࡢ ‴㒔ᕷ࡛ࠊ ᪥⏕Ꮡ⪅ ྡࡀሗ࿌ࡢࡓࡵ฿╔ࡋࠊࡑࡢᚋࠊ⏕Ꮡ⪅ࡀ ᅾࡋࡓᡤ࡛࠶ࡿࠋ㜰ᮅ᪥᪂⪺ࠊ⚄ᡞཪ᪂᪥ሗࡣࠊࡑࢀࡒࢀᆅࡢࢆάࡋ࡚ᮾிᅪࡢ᪂⪺ࡼࡾ 㐼㞴௳ࡘ࠸࡚ヲ⣽࡞グࢆᥖ㍕ࡋ࡚࠸ࡿࠋ 8 ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕ㐼㞴௳᪂⪺ሗ㐨 బྂ ࡣࡌࡵ ᖺ ᭶ ᪥ࠊḷᒣ┴୵ᮏ⏫⣖ఀᓥᶔ㔝ᓮἈ࡛ᝒࡣ㉳ࡇࡗࡓࠋ࢜ࢫ࣐ࣥⓚᖇࣈࢹ ࣗࣝࣁ࣑ࢺ ୡࡢ≉࢜ࢫ࣐ࣥ㺃ࣃࢩࣕࢆึࡵࡍࡿゼ᪥⠇ᅋࢆࡏࡓ㌷Ⰴ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕ ࡀࠊᭀ㢼㞵ᕳࡁ㎸ࡲࢀ࡚㞴◚ࡋ࡚ࡋࡲࡗࡓࡢ࡛࠶ࡿࠋṇ☜࡞ᩘᏐࡣ࡛᫂࠶ࡿࡀࠊဨ వ ྡࡢෆࠊ⏕Ꮡ⪅ࡣࢃࡎ ྡ࠸࠺࡛࠶ࡗࡓࠋ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕࡣ ᖺ ᭶ࢫࢱ ࣥࣈࣝࢆฟ ࡋࠊᵝࠎ࡞ᅔ㞴ࢆඞ᭹ࡋ࡚ ࣧ᭶࠸࠺㛗࠸㛫ࢆࡅࠊࡼ࠺ࡸࡃ ᖺ ᭶ ᪥ᮏ฿╔ࡋࡓࠋࡉࡽ᪥ᮏᅾ୰ࠊᢡࡽὶ⾜ࡋ࡚࠸ࡓࢥࣞࣛࡢ⨯ᝈ⪅ࢆฟࡍ࠸࠺㐠ࡶ ぢ⯙ࢃࢀࡓࠋࡇࡢࡼ࠺࡞ⱔ㓞࡞ヨ⦎ࢆࡾ㉺࠼࡚ࡼ࠺ࡸࡃᮏᅜᖐ㑏ࡋࡼ࠺ࡋࡓ㏵୰ࠊணࡶ ࡋ࡞ࡗࡓ⅏གྷ㐼㐝ࡋ࡚ࡋࡲࡗࡓࡢ࡛࠶ࡿࠋ ᮏ✏࡛ࡣࠊࡇࡢ௳㛵ࡍࡿ᪥ᮏࡢ᪂⪺ሗ㐨ࡘ࠸᳨࡚ウࡍࡿࠋ ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕ㐼㞴௳㛵ࡍࡿᮾிᅪࡢ᪂⪺ሗ㐨 ᙜࡢᮾிᅪ࡛Ⓨ⾜㒊ᩘࡀከ࠸᪂⪺ࡣࠊ㒑౽ሗ▱᪂⪺ࠊᮾிᮅ᪥᪂⪺ࠊ᪂ሗࠊᮾி᪥ ᪥᪂⪺࡞ࡀ࠶ࡗࡓࠋ ࡇࢀࡽࡢ୰࡛ࠊ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕ㐼㞴௳ࡣࠊᮾி᪥᪥᪂⪺ࡀ ᭶ ᪥ࡢྕእ࡛࠸ࡕ᪩ࡃࡇ ࢀࢆఏ࠼ࡓࠋྕእࡣࠊࠕ༑ඵ᪥༗ᚋ༑⣖ᕞἈᕪࡋ࣯ࡾࡋฎྠᆅࡢ࢝ࢩࣀᓮ࡚ᬯ♋ ࡾᥭࡆỶ⨑◚ࡋ࡚⤌භⓒ༑ྡࡢෆⓒඵ༑ྡ㠀ࡢṚࢆ㐙ࡆࡓࡾࡢᛴሗ࠶ࡾࡓ ࡾࠖࠊࠕᚋሗ ᚋሗࡼࢀࡤ⠇࢜ࢫ࣐ࣥࣃࢩࣕཬⰄ㛗⤌ဨࡢከᩘࡣṚஸࡋṧࡿࡣഹ භ༑వྡ࡞ࡾࠊཪභ༑వྡࡶ᪉ࡣ㈇യࡋᒃࡾ࡚≧┠ࡶᙜ࡚ࡽࢀࡎࠖሗࡌ࡚࠸ࡿࠋ ➨୍ሗ࡛㏿ሗᛶࢆ㔜どࡋࡓ⪃࠼ࡽࢀࠊṆࡴᚓ࡞࠸Ⅼࡀ࠶ࡿࡀࠊ௳ࡀᐇ㝿Ⓨ⏕ࡋࡓࡢࡣ ᪥࡛࠶ࡾࠊࡲࡓࠊⰄྡࢆㄗࡗ࡚⾲グࡋ࡚࠸ࡿࠋ ྠ⣬ࡣ⩣ ᪥ࡢ 㠃࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕ㐼㞴㛵ࡍࡿ ᮏࡢグࢆᥖࡆࠊࡇࡇ࡛ࡣ ᪥ ௳ࡀ㉳ࡇࡗࡓࡇࢆグࡋ࡚࠸ࡿࠋ᭱ึࡢࠕྠ┦បࡴࠖ࠸࠺♫ㄝ࡛ࡣࠊ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕࡢ ᮶᪥ࡢ⤒⦋ࡸ⠇ᅋࡘ࠸࡚ࠊ࠶ࡿ࠸ࡣ㐼㞴ࡢᵝᏊࡘ࠸࡚ࡶヲࡋࡃㄝ᫂ࡋ࡚࠸ࡿࠋࡲࡓࡇࡢ♫ ㄝ୰࡛ྠ⣬ࡣࠊᴫせࠊࠕࢺࣝࢥࡣࡘ࡚Ṋຬኳୗᩛ࡞ࡃࠊࡑࡢጾࡣ࣮ࣚࣟࢵࣃࢆᅽಽࡋࡓࡀࠊ ⌧ᅾࡣ࣮ࣚࣟࢵࣃㅖᅜࡢእἲᶒࡢୗ࡛㎯ࡵࢆཷࡅ࡚࠸ࡿࠋྠࡌࢪே࡛࠶ࡿ᪥ᮏࡶእἲᶒ ⱞࡋࢇ࡛࠸ࡿࠋࡇࡢࡼ࠺࡞ࢺࣝࢥࡀዲࢆồࡵࠊ㞴ࢆࡋ࡚ࡣࡿࡤࡿ㐲᪉ࡽ⠇ࢆ㏦ࡗ࡚ ࡁࡓࡶࢃࡽࡎࠊᙼࡽࡀࡢ༙ࡤ࡛ᾏ㞴࠶ࡗࡓࡢࡣṇ③ᜟࡢᴟࡳ࡛࠶ࡿࠖ࠸࠺ ᙇࢆࡋࡓࠋ᪥ᮏࡣࡇࡢ๓ᖺ᠇ἲࢆไᐃࡋࠊᖹ➼᮲⣙ࡢᨵṇࢆᙉࡃồࡵ࡚࠾ࡾࠊࡇࡢ♫ㄝࡣ ᙜࡢ᪥ᮏࡢ㞺ᅖẼࢆఏ࠼࡚࠸ࡿࠋ ⥆࠸࡚ࠕᅵ⪥ே⁻ὶ⪅ᩆ῭⩏㔠ເ㞟ᗈ࿌ࠖࡀᥖ㍕ࡉࢀࠊ ே 㖹௨ୖࡢ⩏ᤑ㔠ເ㞟ࡀ ᭶ ᪥⥾ษࡾ࡛⾜࡞ࢃࢀࡓࡇࡀࢃࡿࠋࡇࡇࡣࠕ㡾ࡿᛴ㏕࡞ࢀࡤ⩏ᤑ⪅ࡣஒࡩ୍᪥ࡶ᪩ࡃ அࢆᢞᐤࡏࡽࢀࡼࠖ᭩ࢀ࡚࠸ࡿࠋࡉࡽࠊࠕᅵ⪥㌷Ⰴỿἐࡍ࡛ࠖࡣࠊྕእ࡛ࡣఏ࠼ࡽࢀ࡞ ࡗࡓ௳ࡢヲ⣽ࢆఏ࠼࡚࠸ࡿࠋྠグࡢ᭱ᚋࡣࠊ᪩ࡃࡶຍ㈡⚽୍࠸࠺ே≀ࡀྕእࢆㄞࢇ࡛ ᪥ኪ ࢆ㏦ࡗ࡚ࡁࡓࡇࡀグࡉࢀ࡚࠸ࡿࠋ⩏ᤑ㔠ເ㞟ࡢᗈ࿌ࡣࡇࢀ௨ᚋࡶᥖ㍕ࡉࢀࠊ * 㜰Ꮫ㝔Ꮫ 7 ┠ḟ ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕ㐼㞴௳᪂⪺ሗ㐨................................................................................................................................7 ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕ㐼㞴௳㛵ࡍࡿᮾிᅪࡢ᪂⪺ሗ㐨................................................................................................7 ࢚ࣝࢺ࣮ࣝࣝྕ㐼㞴௳㛵ࡍࡿᆅ᪉ࡢ᪂⪺ሗ㐨....................................................................................................8 ᪂⪺ሗ㐨ึᮇ᪥ᅵ㛵ಀ.................................................................................................................................................10 ࠾ࢃࡾ.............................................................................................................................................................................11 ึ௦ࢺࣝࢥᑠᖭすྜྷࢺࣝࢥ̿a ᖺ................................................................................................................13 I. ึ௦ࢺࣝࢥ௵ࡉࢀࡿࡲ࡛........................................................................................................................13 ᑠᖭ㓀ྜྷࡢ␎Ṕ..............................................................................................................................................13 ᖺ௨๓ࡢ᪥ᅵእ㛵ಀ.........................................................................................................................13 ᖯཎ⤒῭እ୰㏆ᮾ㈠᫆..........................................................................................................................14 II. ᑠᖭ㥔ࢺࣝࢥ..........................................................................................................................................15 ᑠᖭࢱࢳࣗࣝࢡ⤫㡿.......................................................................................................................15 ࢱࢳࣗࣝࢡࡽཷࡅࡓึ༳㇟..................................................................................................................15 ࢱࢳࣗࣝࢡࡢㄯ..................................................................................................................................16 III. ࢱࢳࣗࣝࢡᣦᑟୗࡢᨵ㠉ࡘ࠸࡚..........................................................................................................17 ᑠᖭࡢ⤒῭ⓗᴗ⦼.......................................................................................................................................18 ᑠᖭࡢỴព ࠕ⤒῭እࡢᒎ㛤ࠖ..................................................................................................18 ㏆ᮾ㈠᫆㆟㛤ദ......................................................................................................................................19 ᕠᅇぢᮏᕷ......................................................................................................................................................19 ᪂⯟㊰ࡢ㛤タ..................................................................................................................................................20 ぢᮏᕷࡢ㛤ദ..................................................................................................................................................20 ᪥ᅵ⤒῭㛵ಀࡢ✀ⵗࡁ..................................................................................................................................21 ㏆௦ࡢ⾜᪉᪥ᮏࣇࢩࢬ࣒㸫ᶫᮏḠ㑻ࡢࢱࢳࣗࣝࢡീࢆᡭࡾࡋ࡚ 㸫 ᶫᮏḠ㑻ࡢᅜᐙ⌮ࢡ࣮ࢹࢱ࣮.............................................................................................................................24 ࣇࢩࢬ࣒ࡢ㐨.............................................................................................................................................................25 ୡ⏺ྐⓗ࡞ど㔝ࡽ.........................................................................................................................................................28 ࡴࡍࡧ.................................................................................................................................................................................29 ➨ḟୡ⏺ᡓୗࡢᅾࢺࣝࢥ᪥ᮏ㤋..........................................................................................................................32 㸯㸬୰㏆ᮾሗ.................................................................................................................................................................32 㸰㸬⊂ᅵ㛵ಀ.....................................................................................................................................................................34 㸱㸬᪥ᅵ᩿.....................................................................................................................................................................37 ࡴࡍࡧ.................................................................................................................................................................................39 ୡ⩏ࡘ࠸࡚..................................................................................................................................................................42 ᐀ᩍୡ♫.................................................................................................................................................................43 ࢺࣝࢥࡢୡ⩏.............................................................................................................................................................45 ࢺࣝࢥ᪥ᮏࡢẚ㍑.........................................................................................................................................................46 ࡲࡵ.................................................................................................................................................................................47 6 ᪥ᮏഃᣵᣜ ࡓࡔ࠸ࡲࡈ⤂࠶ࡎࡾࡲࡋࡓ㛵すᏛἲ⛉Ꮫ㝔ࡢ➉ୗ⏦ࡋࡲࡍࠋ᪥ᮏࡽࡢሗ࿌⪅ࢆ௦ ⾲ࡋ࡚ࠊ୍ゝࠊ࠾♩ࡢࡈᣵᣜࢆ⏦ࡋୖࡆࡲࡍࠋ ࡇࡢࡓࡧࡣࡇࡢࡼ࠺࡞ࢩ࣏ࣥࢪ࣒࢘࠾ᣍࡁ࠸ࡓࡔࡁࠊឤㅰࡍࡿࡶࡲࡇගᰤᏑࡌࡲ ࡍࠋ⤌⧊࠸ࡓࡔ࠸ࡓࠊࢡࢹ࣑ࣝᏛ㛗࣓ࢸඛ⏕ࡣࡌࡵ㛵ಀ⪅ࡢ᪉ࠎ῝ࡃ࠾♩ࢆ⏦ࡋୖࡆࡲࡍࠋ ࡘ࡚ ᖺ ᭶࣓ࢸඛ⏕ࡣ࡛ࣥ࢝ࣛࠕ᪥ᮏࡢᑓ㛛ᐙࡽぢࡓ㏆⌧௦ࡢ᪥ᮏࠖ࠸࠺ࢩ࣏ࣥ ࢪ࣒࢘ࢆ㛤ദࡉࢀࡲࡋࡓࠋ⚾ࢆྵࡴ ྡࡣࡑࢀཧຍࡋࡲࡋࡓࡀࠊࡑࡇ࡛ࡣ㏆௦ࢆ⤒࡚⌧௦⮳ࡿ ᪥ᮏࡢጼࢆࡑࢀࡒࢀࡢᑓ㛛ࡢ❧ሙࡽࠊࢺࣝࢥࡢ᪉ࠎሗ࿌ࡉࡏ࡚࠸ࡓࡔࡁࡲࡋࡓࠋ ࡑࢀࡽ ᖺࡀ⤒㐣ࡋࡓ᪥ࠊ࠶ࡽࡓᡃࠎࡣᑓ㛛ࡢ❧ሙࡽࠊ᪥ᮏࡔࡅ࡛࡞ࡃࢺࣝࢥ㛵㐃ࡍ ࡿ࠸ࡃࡘࡢࢺࣆࢵࢡࢆྲྀࡾୖࡆࡿࡇࡋࡲࡍࠋࡑࢀࡣࠊࢺࣝࢥᑐࡍࡿ᪥ᮏࡢ㛵ಀࢆ㏆⌧௦ࡢ࡞ ࡛ࢡ࣮ࣟࢬࢵࣉࡍࡿࡇ࡞ࡾࡲࡍࠋ ᖺ๓ࡢᅜ㝿♫ࡣࠊ෭ᡓᚋࠊ㛫ࡶ࡞࠸ᮇ࠶ࡗ࡚ࠊᅜ ᐙࢆᏳᐃࡉࡏࡿࡓࡵࡢᇶᮏⓗ࡞ᇶ㍈ࢆᶍ⣴ࡋ࡚࠸ࡿ≧ἣ࡛ࡋࡓࠋ࠸ࡲࡸࠊࡑࡢᚋࡢከࡃࡢᡓதࡸ⣮த ࡀᩍ࠼࡚ࡃࢀࡓࡇࡣࠊࡑ࠺ࡋࡓᏳᐃࡢࡓࡵࡢᇶ㍈ࡣẸ᪘ࡸ᐀ᩍࡢᑐ❧ࡢㄪ࠶ࡿ࠸࠺ࡇ࡛ࡍࠋ ࡋࡶࠊࡑ࠺ࡋࡓㄪࢆồࡵࡿᅜẸࡢព㆑ࡀẸⓗᙧᡂࡉࢀࡿࡇࡀ㔜せ࡛ࡍࠋ ᪥ࡢᡃࠎࡢሗ࿌࡛ࡣࠊࡑࢀࡒࢀࡢㅮ₇⪅ࡀఱࡽࡢࢸ࣮࣐ࡢࡶ࡛ࢺࣝࢥࡘ࠸࡚ㄒࡿࡇ ࡞ࡾࡲࡍࠋࡑࡋ࡚ࠊᡃࠎࡢㄒࡗࡓࡇࡀࠊⓙᵝࡗ࡚⮬ศࡢᅜࢆࡶ࠺୍ᗘࠊぢ┤ࡍᶵ࡞ࡾࠊ࠸ ࡲࡸᅜ㝿♫࡛ྛᅜồࡵࡽࢀ࡚࠸ࡿࠊẸ⩏ࡢࢹࣥࢸࢸ࣮ࢆ⪃࠼ࡿᶵ࡞ࢀࡤࠊᡃࠎ ࡗ࡚ࡇࡢୖ࡞࠸႐ࡧ࡛ࡍࠋ࣓ࢸඛ⏕ࡣࠊࡘࡡ࡙ࡡࢺࣝࢥ᪥ᮏࡣࢩࣝࢡ࣮ࣟࢻࡢᮾす୧➃࠶ࡗ ࡚ࠊᮾすᩥ᫂ࡢᶫΏࡋᙺࢆᢸ࠺ࡁࡔゝࡗ࡚࠾ࡽࢀࡲࡍࠋࡑࡢࡓࡵࡶࠊ୧ᅜࡣࡑࢀࡒࢀࡢṔྐࢆ ㋃ࡲ࠼ࡓ⊂⮬ᛶࢆㄆ㆑ࡋ࡚࠸ࡃᚲせࡀ࠶ࡾࡲࡍࠋ ᭱ᚋࠊࡶ࠺୍ᗘࠊ᪥ᮏഃࢆ௦⾲ࡋ࡚ࡢ࠾♩ࢆ⏦ࡋୖࡆࠊᣵᣜࢆ⤊࠼ࡉࡏ࡚࠸ࡓࡔࡁࡲࡍࠋ᭷㞴 ࠺ࡈࡊ࠸ࡲࡋࡓࠋ ➉ୗ ㈼ ᩍᖌ 㛵すᏛ 2009 ᖺ 9 ᭶ 25 ᪥ 5 Ꮫ㛗ࡽࡢࡈᣵᣜ ⓙᵝ࠾ࡣࡼ࠺ࡈࡊ࠸ࡲࡍࠋ㐲㊰ࡣࡿࡤࡿࢺࣝࢥࠊࢳࣕࢼࢵ࢝ࣞ࠾㉺ࡋࡃࡔࡉ࠸ࡲࡋ࡚࠶ࡾࡀ ࠺ࡈࡊ࠸ࡲࡍࠋࡳ࡞ࡉࢇࢆࢳࣕࢼࢵ࣭࢝ࣞ࢜ࣥࢭ࢟ࢬ࣭࣐ࣝࢺᏛ࠾㏄࠼࡛ࡁኚ࠺ࢀࡋࡃᛮ࠸ࡲ ࡍࠋ ᮏ᪥ࡣࠊኚ᭷ព⩏࡞ࡇࡢࢩ࣏ࣥࢪ࣒࢘࠾㞟ࡲࡾ࠸ࡓࡔ࠸࡚࠾ࡾࡲࡍࠋ᪥ᮏࡽࡣࡿࡤࡿ࠸ࡽ ࡗࡋࡷࡗࡓ᪥ᮏࡢⓙᵝࡀࢃࢀࢃࢀ࠶ࡽࡌࡵ‽ഛࡉࢀࡓㄢ㢟ࡘ࠸࡚Ⓨ⾲ࡉࢀࡲࡍࠋࡇࡇ࡛ࠊᅇ ࡢࢩ࣏ࣥࢪ࣒࡛࢘ࡣࡇࢀࡽࡢㄢ㢟ࡣࢺࣝࢥ㛵ࡍࡿࡶࡢ࠸࠺Ⅼࡀ㠀ᖖ⯆῝࠸࡛ࡍࠋࡘࡲࡾࠊ᪥ ᮏࡢ◊✲⪅ࡢ᪉ࠎࡀࠊࢺࣝࢥ㛵ࡍࡿ◊✲Ⓨ⾲ࢆࡉࢀࡿ࠸࠺ࡇ࡛ࡍࠋ ᪥ᮏ᪥ᮏேࡣࠊᡃࡀᅜࡢ◊✲⪅ࡀ㠀ᖖ㛵ᚰࢆᣢࡕࠊᵝࠎ࡞◊✲ࡸ㆟ㄽࡀ࡞ࡉࢀ࡚ࡁࡲࡋࡓࠋ ᪥ᮏࡢ㏆௦ࡢ㐨࡛♧ࡋࡓ೧࡞ᡂᯝࡀ௨๓ࡽὀ┠ࡉࢀ࡚࠸ࡲࡍࠋࢃࡓࡃࡋࡶ⤒ႠᏛࢆᑓ㛛ࡋ ࡚࠸ࡿ◊✲⪅ࡋ࡚᪥ᮏ㠀ᖖ㛵ᚰࢆࡶࡗ࡚࠾ࡾࡲࡍࠋ≉ࠊ᪥ᮏࡢᴗࡢࣜࣥࢠ࣭ࢩࢫࢸ࣒ࡣ⚾ ࡀ⾜ࡗ࡚࠸ࡿᤵᴗ࡛ࡶ㔜せ࡞ㄢ㢟࡛ࡶ࠶ࡾࡲࡍࠋ 㸫 ᖺᗘࡢ᪂Ꮫᮇࡀጞࡲࡿ๓ࡇࡢࡼ࠺࡞⯆῝ࡃ࡚ࠊ㈗㔜࡞ᅜ㝿ⓗ࡞ᏛࡀᮏᏛ࡛㛤ദ ࡉࢀࡿࡇࢆኚྡ࡞ࡇᛮࡗ࡚࠸ࡲࡍࠋᮏࢩ࣏ࣥࢪ࣒࡛࢘ྲྀࡾୖࡆࡽࢀࡿㄢ㢟ࡣࠊ୧ᅜ௨๓ ࡽ࠶ࡿఏ⤫ⓗࡑࡋ࡚Ṕྐⓗ࡞ዲ㛵ಀ࠾ࡼࡧ┦⌮ゎࢆࡼࡾ῝ࡵ࡚࠸ࡃࡶࡢಙࡌ࡚࠾ࡾࡲࡍࠋ ࠶ࡽࡓࡵ࡚ࠊ㐲ࡃࢳࣕࢼࢵ࢝ࣞࡲ࡛㊊ࢆ㐠ࢇ࡛ࡃࡔࡉࡗࡓⓙᵝཌࡃ࠾♩ࢆ⏦ࡋ࠶ࡆࡲࡍࠋ Prof.Dr.AliAKDEMR ࣜ ࢡࢹ࣑ࣝ Ꮫ㛗 ᖺ ᭶ ᪥ ࢳࣕࢼࢵ࡚࢝ࣞ 4 ᚚ᮶ᖍࡢࡳ࡞ࡉࡲࠊ ࡇࡢᗘࡳ࡞ࡉࡲࢆࢳࣕࢼࢵ࣭࢝ࣞ࢜ࣥࢭ࢟ࢬ࣭࣐ࣝࢺᏛ࠾㏄࠼࡛ࡁኚ࠺ࢀࡋࡃᛮ࠸ࡲࡍࠋ ᪥ᮏࡣࠊᡃࠎࡗ࡚ᆅ⌮ⓗࢪࡢ᭱ࡶ㐲࠸ᅜ࡛ࡍࠋ 㛫ࡶࡿࢫࢱࣥࣈ࣮࣭ࣝᮾி㛫ࡢ 㛗࠸᪑ࢆ⤒㦂ࡋࡓ᪉ࡣⰋࡃࡈᏑ▱࡛ࡋࡻ࠺ࠋࡓࡔࠊࡇࡢ㊥㞳ࡣ⣙ ᖺ๓ࡽ㛤ጞࡋࡓ୧ᅜࡢ㛫࠶ ࡿ⮬ᅜࡢ┈ࡔࡅࢆࡲࡗࡓࡃ㔜ࢇࡌ࡞࠸ࠊぶࡋࡃ࡚ㄔᐇ࡞㛵ಀࡢጉࡆࡣ࡞ࡾࡲࡏࢇ࡛ࡋࡓࠋࠋࢺࣝ ࢥ᪥ᮏࡣ௨๓ࡽࡎࡗዲ㛵ಀࢆᣢࡗ࡚࠸ࡓࡢ࡛ࡍࠋ᪥ᮏ࡛ࡣࢺࣝࢥࡘ࠸࡚ࠕ㐲ࡃ࡚㏆࠸ࡃࠖ ࠸ࢃࢀࡿࡢࡶ࠾ࡑࡽࡃࡑࡢࡓࡵࡔᛮࡗ࡚࠸ࡲࡍࠋࡉࡽࠊࢺࣝࢥࡣࠕ᪥ᮏேࡗ࡚ࠖࠕୡ⏺୍ ぶ᪥ࡢᅜࠖࡶゝࢃࢀ࡚࠸ࡲࡍࠋࡇࡢࡼ࠺ࠊ⏦ࡋ࡚࠸ࡿࡇࡣ௨๓ࡶ᪥ࡶኚࢃࡗ࡚࠸࡞࠸ᐇ ࡛ࡍࠋ ୍᪉ࠊ୧ᅜࡢ㛵ಀࡣᵝࠎ࡞ศ㔝࡛᪥ࠎⓎᒎࡋࡘࡘ࠶ࡾࡲࡍࠋ≉ࠊᩥࡸ⛉Ꮫࡢศ㔝ࢆ୰ᚰࡍ ࡿࡇࡢ㛵ಀࡢ⤖ᯝࡋ࡚Ꮫࡢ࡛ࣞ࣋ࣝ⾜ࢃࢀ࡚࠸ࡿ◊✲⪅ࡸᏛ⏕ࡢไᗘࡸඹྠ◊✲࡞ࡢࣉࣟ ࢪ࢙ࢡࢺࡀࡋ࡚ᣲࡆࡽࢀࡲࡍࠋࢳࣕࢼࢵ࣭࢝ࣞ࢜ࣥࢭ࢟ࢬ࣭࣐ࣝࢺᏛࡶࡇࢀࡽࡢ⾜ࢆάⓎ ᐇࡋ࡚࠸ࡿ୰ᚰⓗ࡞ᩍ⫱ᶵ㛵࡛ࡍࠋᮏ᪥ࠊ㛤ࢀ࡚࠸ࡿࡇࡢࢩ࣏ࣥࢪ࣒࢘ࡶࡑࡢࡼ࠺࡞ࡢ᭱ࡶල యⓗ࡞୍ࡘ࡛ࡶ࠶ࡾࡲࡍࠋ᪥ࡣࠊࠕ᪥ᮏࡢ◊✲⪅ࡽࡳࡓࢺࣝࢥࠖ࠸࠺ࢩ࣏ࣥࢪ࣒࢘ࡢࡓࡵ᪥ ᮏࡢࡘࡢᏛࡽ ேࡢᩍᤵዟᵝࡀ࠸ࡽࡗࡋࡷࡗ࡚࠸ࡲࡍࠋᐇࡣࠊᮏࢩ࣏ࣥࢪ࣒࢘ࡢ㛤ദ࠶ࡓ ࡗ࡚ࡣཤᖺ᪥ᮏᅾࡋ࡚࠸ࡿࡁヰࡋྜ࠸ࢆࡋࡲࡋࡓࠋࡑࢀࡒࢀࡢᑓ㛛ศ㔝࡛➨୍ே⪅࡛࠶ࡿ ᪉ࠎࡀࡑࢀࡒࢀࡈ⮬ศࡢศ㔝㛵ಀࡢ࠶ࡿ◊✲ࢸ࣮࣐ࢆ㑅ࡧࠊ᪥ᮏࡢ࡞ඛ⾜◊✲ࢆཧ↷ࡋ࡞ࡀࡽᮏ ᪥ࡢ◊✲Ⓨ⾲ࢆ‽ഛࡋ࡚ࡃࡔࡉ࠸ࡲࡋࡓࠋࡇࢀࡽࡢ◊✲ࡣᮏ᪥ࡢⓎ⾲ࢆ࡚ࠊᚋ᪥ࡲࡓࢺࣝࢥㄒࡑࡋ ࡚᪥ᮏㄒ୍࡛ࡢᮏࡋ࡚ฟ∧ࡋࡓ࠸ᛮࡗ࡚࠾ࡾࡲࡍࠋ᪥ࡇࡇ࠸ࡽࡗࡋࡷࡗࡓඛ⏕᪉ࡇࡢሙ ࢆࡾ࡚࠶ࡽࡓࡵ࡚࠾♩ࢆ⏦ࡋୖࡆࡲࡍࠋࢳࣕࢼࢵ࢝ࣞࡼ࠺ࡇࡑ࠾㉺ࡋࡃࡔࡉ࠸ࡲࡋࡓࠋ ᪥ᮏࡽࡣࡿࡤࡿ࠸ࡽࡗࡋࡷࡗࡓඛ⏕᪉ࠊⓙᵝࡣࢪࡢ᭱ࡶす࠶ࡿᅜࢺࣝࢥࡢ᭱ࡶす࠶ ࡿ⏫࡛࠶ࡿࢳࣕࢼࢵ࢝ࣞ࠸ࡽࡗࡋࡷ࠸ࡲࡍࠋᾏᓙࡢྥࡇ࠺ഃࡀࢤ༙ࣜ࣎ࣝᓥ࡛ࡍࠋࡘࡲࡾࠊ࣮ࣚࣟ ࢵࣃ㝣࡛ࡍࠋࣇ࢙࣮ࣜࡾࡉ࠼ࡍࢀࡤ ศ㛫࡛ࢃࡓࡿࡀྍ⬟࡛ࡍࠋࡇࡇࡣࠊṔྐୖᵝࠎ࡞ᕧ ࡞ᩥ᫂᭷ྡ࡞ᡓதࢆ┠ᧁࡋࡓᆅ࡛ࡶ࠶ࡾࡲࡍࠋࢺࣟࠊࢯࢫࡣࡑࡢ࡛ࡍࠋ࣏᫇ࢵࣟࣥࡢᒣ ࡶゝࢃࢀࡓࢲᒣࡶࡇࡢᆅ࠶ࡾࡲࡍࠋṔྐୖ᭱ࡢᡓதࡶゝࢃࢀ࡚࠸ࡿࢺࣟࡢᡓதࡸࢳࣕࢼ ࢵ࢝ࣞᡓதࡶࡇࡢᆅ࡛㉳ࡇࡗࡓࡇ࡛ࡍࠋ⨾ࡋ࠸⮬↛ᜨࡲࢀ࡚࠸ࡿࡇࡢ⏫ࡣᾏᓙࡶ࠶ࡾࡲࡍࠋ ⓙᵝࡀᅾ୰ࡢ▷࠸㛫࡛ࡍࡀࠊ࠾㛫ࡢチࡍ㝈ࡾࡍ࡚ࡢࡇࢁⓙᵝࢆࡈෆࡋࡓ࠸ᛮࡗ࡚࠾ࡾ ࡲࡍࠋࡲࡓࠊ≉ᅇࡢࢩ࣏ࣥࢪ࣒࢘ࢆ㛤ദࡍࡿ࠶ࡓࡗ࡚ࡣࠊᵝࠎ࡞ᶵ㛵ࡸ᪉ࠎࡢࡈ༠ຊࢆ࠸ࡓࡔ ࠸࡚࠾ࡾࡲࡍࠋᮏࢩ࣏ࣥࢪ࣒࢘ࡣⓙࡉࡲࡍ࡚ࡢ༠ຊࡢᡂᯝ࡛ࡶ࠶ࡾࡲࡍࠋࡲࡎࠊᮏᏛࡢᏛ㛗ࢆࡣࡌ ࡵࡈ༠ຊࢆ࠸ࡓࡔ࠸࡚࠾ࡾࡲࡍࠋᮏᏛࡢᗣᩥࢭࣥࢱ࣮ᮏᏛࡢᇶ㔠࡛࠶ࡿᩍ⫱࣭ᗣ࣭⛉Ꮫ◊✲ ᇶ㔠ࡶࡈ༠ຊ࠸ࡓࡔ࠸࡚࠾ࡾࡲࡋࡓࠋᮏࢩ࣏ࣥࢪ࣒࢘ࡢ࣏ࢫࢱ࣮ࡸᣍᚅ≧ࡣࣃࢡ࣭ࢠࣗࣝࣁࣥㅮᖌ ࡢసရ࡛ࡍࠋ᪥ᮏㄒࡢⓎ⾲ࢆࢺࣝࢥㄒ⩻ヂࡍࡿ࠶ࡓࡗ࡚ࡣᮏᏛࡢ࢜ࢬ࣋ࢵ࣭࢟ࢻࣥࢧ࢝ ࢚࣭࢘ࢵࢡࢩ࣭ࣗࢲࣜࣖࡑࡋ࡚࢚ࣝࢪ࢚ࢫᏛࡢ࢚ࣝࢹ࣑࣭ࣦ࢛ࣝࣝ࢝ࣥࡉࢇࠊࡘࡃࡤᏛࡢࣞ࣋ ࣥࢺ࣭ࢩࢼࣥࡉࢇ᭱ᚋྠᚿ♫Ꮫࡢࢫ࣭ࣥ࢘ࣖࣝࡉࢇࡢྛࡢ༠ຊࢆᚓࡲࡋࡓࠋ᪥ᮏࡽ࠸ࡽ ࡗࡋࡷࡗࡓඛ⏕᪉ࡢࡓࡵࡢࢫࢱࣥࣈ࣮ࣝࠊࢠ࣓ࣙࣞࠊࣥ࢝ࣛࢆ⤒⏤ࡍࡿ᪑⾜ࡢ⏬ࠊෆࡣࣥ ࢝ࣛᏛ᪥ᮏㄒᏛ⛉ึ௦༞ᴗ⏕࡛࠶ࡿ࣭ࣝ࢝ࣥࢳ࢙ࢸࣥẶࡼࡿࡶࡢ࡛ࡍࠋ᫂᪥ࡽඛ⏕᪉ࡀࣃ ࣒ࢵ࢚࢝ࣞࣇ࢙ࢯࢫฟⓎࡉࢀࡲࡍࠋࡈ༠ຊࡃࡔࡉࡗࡓࡍ࡚ࡢⓙᵝࡇࡢሙࢆࡾ࡚࠾♩ࢆ⏦ࡋ ୖࡆࡲࡍࠋ ᮏ᪥ࡇࡇ㛤ദࡉࢀࡿࡇࡢᏛࡣ୧ᅜ㛫ࡢᪧ᮶ࡽࡢዲ㛵ಀᩥⓗ༠ຊࡢ㠃࡛㠀ᖖ᭷ព⩏ ࡞ࡇ࡛࠶ࡿࡇࢆ☜ಙࡋ࡚࠾ࡾࡲࡍࠋ᭱ᚋᮏ᪥ࡇࡢᏛ࠸ࡽࡗࡋࡷࡗࡓⓙᵝࡍ࡚࠾♩ࢆ⏦ ࡋୖࡆࡲࡍࠋ Prof.Dr.A.MeteTUNCOKU A࣭࣓ࢸ࣭ࢺࣥࢪࣙࢡᩍᤵ 2009 ᖺ 9 ᭶ 25 ᪥ ࢳࣕࢼࢵ࡚࢝ࣞ 3